Sevgili arkadaşlar yaklaşık 2 yıldır sadece okuyorum, birkaç kere büyü deneyimim de oldu.Ama okumaya devam ettikçe Wicca'yı sadece büyü yapmak için bir yol olarak gören bana büyü çok yüzeysel geldi.Doğayı sevmeye başladım,onu dinlemeye her sabah güneş doğarken doğanın mükemmel işleyişinin bir kez daha varlığına şahit oldum.Ki doğayla bütünleşmek ve onu anlamak zannettiğimden daha kolay oldu bunun için size birkaç yöntem söylemek istiyorum.
Gerek doğa gerek elementlerle bütünleşebilmek ve onlarla kucaklaşabilmek için hayal gücünüzü zorlamanız ve imajinasyon yeteneğinizi arttırmanız gerekmektedir.Zaten gerek Wicca'lık gerek cadılık enerji dengesini sağlamak yani iç ve dış dengenizi sağlamanızla ilgilidir.Biz evrende sahip olduğumuz enerjiyi yönlendirebilme yeteneğimizi arttırmaya çalışıyoruz sadece.Elementlerle bütünleşebilmek için önce bazı taktikler vermek istiyorum.Sıkılmadan okuyacağınızı düşünmekteyim.
Hava:Özgürlüğünüzün ve aklınızın sembolüdür hava.Ama havayı tutamazsınız,bir yere hapsedemezsiniz(uzun bir süre).Muhakkak bir yolunu bulup kendini yine bilinmezliğe ve özgürlüğe salacaktır.Hava her yeri kaplar ama fark edilmez.Havanın var olduğunu bilirsiniz ama göremezsiniz.Bir rüzgar eser havayı hissedersiniz,cisimleri yerlerinden oynatır ama sanki kendi kendilerine hareket ediyorlarmış gibi gelir.Şimdi bu okuduklarınızdan sonra kendinizi hafif bir esinti gibi hissedin.Aslında varsınız ama kimse sizi görmüyor ve kime çarpsanız herkesin yüzü aydınlanıyor.Onları rahatlatıyorsunuz ve uçuyorsunuz.Her yerdesiniz aslında bazı yerlere çarpıyor,ayrılıyor ama sonra tekrar birleşiyorsunuz.Rahatsınız,hafifsiniz sanki hiç ağırlığınız yok.İnsanlar sizi karşılamak için pencereleri açıyorlar ve onların ciğerlerine doluyorsunuz,ciğerlerinden de yaşam kaynakları olan kalplerine.Her insanı tanıyabiliyorsunuz böylece her insanı çözebiliyorsunuz.Onların bir parçası oluyor ama bundan sıkılmadan da oradan ayrılıyorsunuz.Güneşi görüyorsunuz sizi ısıtıyor,biraz daha sıcak bir yel oluyorsunuz artık daha özgür ve daha yumuşak.Ve Tanrıça'dan tüm sıkıntılı günlerinizin sona ermesi ve kendinizi sıcacık bir hava kadar özgür ve yumuşak hissetmek için yardım istiyoruz...
Su:Duygularınızdır,daha suya ilk dokunduğunuzda ne kadar yumuşak olduğunun farkına varırsınız.Su tüm duygularınızı barındırır adeta,utancınızı da korkunuzu da kararsızlığınızı da.Şimdi aklınızdayken yazın sahillere utançlarınızı,pişmanlıklarınızı,korkularınızı ve bir dalganın onları nasıl da silip götürebildiğini fark edin.Ve boylu boyunca uzanın sahile sizi bir ileri bir geri götürmeye çalışmasını gülümseyerek izleyin.Ve sizi içine almak istemesini de hiçbir karşılığı olmadan kabul etmek istemesinin de keyfini çıkartın.Dalgaların sesini dinleyin bir süre yeterince odaklandığınız anda bir şiirden farkı olmadığını anlarsınız.Ama dalga sesleri apayrı bir güzelliktedir onlar her kıyıya çarptıklarında geri yuvaya döneceklerini bilirler ve kum tanelerini yolculuğa çıkarırlar.Onları hem alıp derinlere götürürler hem de onları geri kıyıya bırakmaktan da çekinmezler.Dalgalar cömert ve hareketlidir;temiz ve şefkatlidir.İçlerinde nice isimsiz insan,hazine,maden ve hatta insanlar tarafından atılmış onda hurda yığını varken onlar yine kucaklarlar insanı,hiç karşılık beklemeden.Ve Tanrıça'dan her durumda kontrollü olmak ve kinci olmamak için ve tabiki her zaman şefkatli olmak ve insani duygularımızı kaybetmemek için yardım istiyoruz...
Toprak:Aslında her şeyimizdir var olma sebebimiz,yaşama sebebimiz.Toprak çok cömerttir,her yıl belli aylarda mahsul verir belli aylarda dinlenir.Ama toprak bir şeyleri vermekten hiç çekinmez.O cömerttir,o her türlü pisliği örter.O sabırlıdır,başaklarının çatlamasını belki birkaç hafta belki bir kaç ay bekler.Toprak Ana,insanlara gösterilebilecek en büyük figürlerden biridir.Bu yüzden de toprak her şeyimizdir.Bizi besler,büyütür;yerleşim yerleri kurarız üzerine;öldüğümüzde de üzerimizi örter ve bizi sevgi ile kucaklar.Toprak ile bütünleşmek bence bütünleşmesi en zor olanıdır.Çünkü toprağı anlamak,dinlemek ve onu kucaklamak biraz zamana kalmıştır.Ama toprakla kucaklaşmak için yapmamız gerekenler hakkında da bir şeyler söylemem gerekirse;bir gün herhangi bir yeşil alana gidin ama teknolojiden veya dikkatinizi dağıtabilecek her şeyden uzaklaşın.Özümüze dönmeye çalışalım.Toprak atalarımızı hala içinde taşıyan ve bize de her zaman kucak açan bir elementtir.Bu yüzden toprağı hissederken sevdiklerinizi düşünün,ve kaybettiğiniz yakınları toprak siz son nefesinizi verinceye kadar sizi besler,barındırır;ama son nefesinizi verince hayattan silinmezsiniz.Toprak bu kez sizi bağrına basar.Toprağın size en yakın olduğu zaman bence bu zamandır.Yeniden doğuşa inanıyorsanız bir başka hayatta toprak yine sizi besler büyütür;ve ölünce de...Yani bu döngü durmadan böyle devam eder.Her neyse yeşil bir alana gidin önce ayakta baştan aşağıya her yere göz gezdirin ama dikkatli bakmayın.Ardından ayakkabılarınızı çıkarın ve rahat edebileceğiniz bir şekilde ve ayaklarınızın toprağa değmesi şartı ile oturun.Toprağı hissedin ama gözleriniz açık olsun toprağın içindeki ve dışındaki canlılara göz gezdirin.Toprağın nasıl cansız görünüp de nelere can verdiğine bir kez daha bakın.Bu hayran olunası bir durumdur.Ardından gözlerinizi kapatın ve kalp atışlarınızı duyun.Sanki toprağın kalp atışlarını duyuyormuşsunuz gibi hissedin ve kendinizi tam manasıyla toprağın bir uzantısı olarak görün.Bir süre böyle hissedin ardından gözlerinizi açın ve rahatladığınızı hissedin.Ve toprağı anlayın demiyorum sadece anlamaya çalışın.Ardından Tanrıça'ya toprak gibi birbiri ardında devam eden ve sabır gerektiren süreçler gibi kendi ışığınızı keşfetme yolunda sağlam adımlar atmak istediğinizi dile getirin ve Tanrıça'dan dileğinizi yerine getirmesi için ricada bulunun.
Ateş:Bir yanar bir söner.Ateş hareketlilik ve heyecandır.Ateş canlılıktır.Ateş hem bir insanı evinde ısıtabilen hem de yeterince güçlü olduğu zaman demirden bir dağı eritebilecek kadar güçlü bir elementtir.İstikrarlıdır ve güçlüdür.Ateşle kucaklaşabilmek için güneşi düşünmeniz yeterlidir.Güneşi düşünün onun insanın içini titreten sürekli ve şefkatli ışığını.Şimdi Güneş'in yanında olduğunuzu düşünün onu ellerinizin arasına alıyorsunuz ve içinizde büyük bir enerji patlaması yaşanıyor.Hiç hissetmediğiniz bir duyguyu hissediyorsunuz.Kişisel gücünüzü..Ardından Güneş'in gözlerinizi kamaştıracak kadar parlak ve sıcak olan ışığına bakıyorsunuz ve ellerinizden ışığın nasıl geçtiğini ve geçerken ellerinizin güçlendiğini hissediyorsunuz.Bunu hisseder hissetmez element tüm ışıklarını üzerinize gönderiyor ve siz ışığın vücudunuzdan girip çıkışında ne kadar güçlendiğinizi hissediyorsunuz.Tanrıça'dan kendi gücünüzü arttırmanız için yardımcı olmasını bekliyor ve Tanrıça'dan sevgi ve ışık diliyoruz.
Şimdi yavaş yavaş gözlerinizi açabilirsiniz emin olun kendinizi(eğer gerektiği gibi yapar ve tam bir inançla yaparsanız) yenilenmiş ve eskisinden daha iyi hissedeceksiniz.Elementlerle bütünleşmek ve onların enerjisini tam anlamıyla hissedebilmek biraz zamanınızı alabilir.Ama unutmayın Wicca kesinlikle şaka olan bir din değildir,Dünya'nın en demokratik dinidir ve misyonerlik çalışmaları yoktur.
Doğayla Bütünleşmek:Doğayla bütünleşmek gerek elementlerle ilgili çalışmalarınızda gerekse kişisel hayatınızda size en çok yardımcı olacak uygulamadır.Bunun için orman,çayır,sessiz doğal bir mekan lazımdır.Evde yapılabilecek bir uygulama değildir.Doğayla iç içe olmanız gerekmektedir.Doğayla iç içe olabileceğiniz herhangi bir yere geçtikten sonra;
Tüm takılarınızı ve üzerinize ağırlık yapan her şeyi çıkartın.Kendinizi çıplak gibi düşünün sanki yeni yaratılmışsınız gibi ve daha ilk kez Dünya'yı görecekmişsiniz gibi düşünün.Gözlerinizi kapatın ve tüm canlı ve cansız varlıkların ruhlarını hissedin.Her birinin içindeki enerjiyi ve tüm canlıların ve doğanın kutsallığını düşünün.Etrafınızda ağaç varsa ağaca yaslanın yoksa sadece ağaca yaslandığınızı düşünün.Ve ağacın nefes alıp verdiğini düşünün ve bunu hissetmeye çalışın hatta gövdesinin inip kalktığını ve sizinde onun gövdesiyle beraber bir ileri bir geri hareket ettiğinizi düşünün.Ardından ellerinizle ağacın gövdesini tutun ve ona saygı duyun.Evrendeki her şeye saygı duyduğumuz gibi.Daha sonra tekrar ağaca yaslanın ve ağacın köklerinin sizi sardığını hayal edin ama sizi sıkmadan sadcee sizinle bütünleşmek istediği için.Şimdi sizi gövdesine çektiğini ve artık ağacın gövdesinde yaşadığınızı düşünün.Ağacın ruhunu hissedin şimdi yavaş yavaş gözlerinizi açın ve doğanın mükemmelliği karşısında Tanrıça'ya şükredin.Unutmayın şuan var olan her şey onun sayesinde,ona şükranlarınızı sunmaktan asla çekinmeyin.Çünkü onlar sadece bizden saygı ve sevgi beklemekte.
Uğurlar olsun.
(Alıntı değildir.)
Gerek doğa gerek elementlerle bütünleşebilmek ve onlarla kucaklaşabilmek için hayal gücünüzü zorlamanız ve imajinasyon yeteneğinizi arttırmanız gerekmektedir.Zaten gerek Wicca'lık gerek cadılık enerji dengesini sağlamak yani iç ve dış dengenizi sağlamanızla ilgilidir.Biz evrende sahip olduğumuz enerjiyi yönlendirebilme yeteneğimizi arttırmaya çalışıyoruz sadece.Elementlerle bütünleşebilmek için önce bazı taktikler vermek istiyorum.Sıkılmadan okuyacağınızı düşünmekteyim.
Hava:Özgürlüğünüzün ve aklınızın sembolüdür hava.Ama havayı tutamazsınız,bir yere hapsedemezsiniz(uzun bir süre).Muhakkak bir yolunu bulup kendini yine bilinmezliğe ve özgürlüğe salacaktır.Hava her yeri kaplar ama fark edilmez.Havanın var olduğunu bilirsiniz ama göremezsiniz.Bir rüzgar eser havayı hissedersiniz,cisimleri yerlerinden oynatır ama sanki kendi kendilerine hareket ediyorlarmış gibi gelir.Şimdi bu okuduklarınızdan sonra kendinizi hafif bir esinti gibi hissedin.Aslında varsınız ama kimse sizi görmüyor ve kime çarpsanız herkesin yüzü aydınlanıyor.Onları rahatlatıyorsunuz ve uçuyorsunuz.Her yerdesiniz aslında bazı yerlere çarpıyor,ayrılıyor ama sonra tekrar birleşiyorsunuz.Rahatsınız,hafifsiniz sanki hiç ağırlığınız yok.İnsanlar sizi karşılamak için pencereleri açıyorlar ve onların ciğerlerine doluyorsunuz,ciğerlerinden de yaşam kaynakları olan kalplerine.Her insanı tanıyabiliyorsunuz böylece her insanı çözebiliyorsunuz.Onların bir parçası oluyor ama bundan sıkılmadan da oradan ayrılıyorsunuz.Güneşi görüyorsunuz sizi ısıtıyor,biraz daha sıcak bir yel oluyorsunuz artık daha özgür ve daha yumuşak.Ve Tanrıça'dan tüm sıkıntılı günlerinizin sona ermesi ve kendinizi sıcacık bir hava kadar özgür ve yumuşak hissetmek için yardım istiyoruz...
Su:Duygularınızdır,daha suya ilk dokunduğunuzda ne kadar yumuşak olduğunun farkına varırsınız.Su tüm duygularınızı barındırır adeta,utancınızı da korkunuzu da kararsızlığınızı da.Şimdi aklınızdayken yazın sahillere utançlarınızı,pişmanlıklarınızı,korkularınızı ve bir dalganın onları nasıl da silip götürebildiğini fark edin.Ve boylu boyunca uzanın sahile sizi bir ileri bir geri götürmeye çalışmasını gülümseyerek izleyin.Ve sizi içine almak istemesini de hiçbir karşılığı olmadan kabul etmek istemesinin de keyfini çıkartın.Dalgaların sesini dinleyin bir süre yeterince odaklandığınız anda bir şiirden farkı olmadığını anlarsınız.Ama dalga sesleri apayrı bir güzelliktedir onlar her kıyıya çarptıklarında geri yuvaya döneceklerini bilirler ve kum tanelerini yolculuğa çıkarırlar.Onları hem alıp derinlere götürürler hem de onları geri kıyıya bırakmaktan da çekinmezler.Dalgalar cömert ve hareketlidir;temiz ve şefkatlidir.İçlerinde nice isimsiz insan,hazine,maden ve hatta insanlar tarafından atılmış onda hurda yığını varken onlar yine kucaklarlar insanı,hiç karşılık beklemeden.Ve Tanrıça'dan her durumda kontrollü olmak ve kinci olmamak için ve tabiki her zaman şefkatli olmak ve insani duygularımızı kaybetmemek için yardım istiyoruz...
Toprak:Aslında her şeyimizdir var olma sebebimiz,yaşama sebebimiz.Toprak çok cömerttir,her yıl belli aylarda mahsul verir belli aylarda dinlenir.Ama toprak bir şeyleri vermekten hiç çekinmez.O cömerttir,o her türlü pisliği örter.O sabırlıdır,başaklarının çatlamasını belki birkaç hafta belki bir kaç ay bekler.Toprak Ana,insanlara gösterilebilecek en büyük figürlerden biridir.Bu yüzden de toprak her şeyimizdir.Bizi besler,büyütür;yerleşim yerleri kurarız üzerine;öldüğümüzde de üzerimizi örter ve bizi sevgi ile kucaklar.Toprak ile bütünleşmek bence bütünleşmesi en zor olanıdır.Çünkü toprağı anlamak,dinlemek ve onu kucaklamak biraz zamana kalmıştır.Ama toprakla kucaklaşmak için yapmamız gerekenler hakkında da bir şeyler söylemem gerekirse;bir gün herhangi bir yeşil alana gidin ama teknolojiden veya dikkatinizi dağıtabilecek her şeyden uzaklaşın.Özümüze dönmeye çalışalım.Toprak atalarımızı hala içinde taşıyan ve bize de her zaman kucak açan bir elementtir.Bu yüzden toprağı hissederken sevdiklerinizi düşünün,ve kaybettiğiniz yakınları toprak siz son nefesinizi verinceye kadar sizi besler,barındırır;ama son nefesinizi verince hayattan silinmezsiniz.Toprak bu kez sizi bağrına basar.Toprağın size en yakın olduğu zaman bence bu zamandır.Yeniden doğuşa inanıyorsanız bir başka hayatta toprak yine sizi besler büyütür;ve ölünce de...Yani bu döngü durmadan böyle devam eder.Her neyse yeşil bir alana gidin önce ayakta baştan aşağıya her yere göz gezdirin ama dikkatli bakmayın.Ardından ayakkabılarınızı çıkarın ve rahat edebileceğiniz bir şekilde ve ayaklarınızın toprağa değmesi şartı ile oturun.Toprağı hissedin ama gözleriniz açık olsun toprağın içindeki ve dışındaki canlılara göz gezdirin.Toprağın nasıl cansız görünüp de nelere can verdiğine bir kez daha bakın.Bu hayran olunası bir durumdur.Ardından gözlerinizi kapatın ve kalp atışlarınızı duyun.Sanki toprağın kalp atışlarını duyuyormuşsunuz gibi hissedin ve kendinizi tam manasıyla toprağın bir uzantısı olarak görün.Bir süre böyle hissedin ardından gözlerinizi açın ve rahatladığınızı hissedin.Ve toprağı anlayın demiyorum sadece anlamaya çalışın.Ardından Tanrıça'ya toprak gibi birbiri ardında devam eden ve sabır gerektiren süreçler gibi kendi ışığınızı keşfetme yolunda sağlam adımlar atmak istediğinizi dile getirin ve Tanrıça'dan dileğinizi yerine getirmesi için ricada bulunun.
Ateş:Bir yanar bir söner.Ateş hareketlilik ve heyecandır.Ateş canlılıktır.Ateş hem bir insanı evinde ısıtabilen hem de yeterince güçlü olduğu zaman demirden bir dağı eritebilecek kadar güçlü bir elementtir.İstikrarlıdır ve güçlüdür.Ateşle kucaklaşabilmek için güneşi düşünmeniz yeterlidir.Güneşi düşünün onun insanın içini titreten sürekli ve şefkatli ışığını.Şimdi Güneş'in yanında olduğunuzu düşünün onu ellerinizin arasına alıyorsunuz ve içinizde büyük bir enerji patlaması yaşanıyor.Hiç hissetmediğiniz bir duyguyu hissediyorsunuz.Kişisel gücünüzü..Ardından Güneş'in gözlerinizi kamaştıracak kadar parlak ve sıcak olan ışığına bakıyorsunuz ve ellerinizden ışığın nasıl geçtiğini ve geçerken ellerinizin güçlendiğini hissediyorsunuz.Bunu hisseder hissetmez element tüm ışıklarını üzerinize gönderiyor ve siz ışığın vücudunuzdan girip çıkışında ne kadar güçlendiğinizi hissediyorsunuz.Tanrıça'dan kendi gücünüzü arttırmanız için yardımcı olmasını bekliyor ve Tanrıça'dan sevgi ve ışık diliyoruz.
Şimdi yavaş yavaş gözlerinizi açabilirsiniz emin olun kendinizi(eğer gerektiği gibi yapar ve tam bir inançla yaparsanız) yenilenmiş ve eskisinden daha iyi hissedeceksiniz.Elementlerle bütünleşmek ve onların enerjisini tam anlamıyla hissedebilmek biraz zamanınızı alabilir.Ama unutmayın Wicca kesinlikle şaka olan bir din değildir,Dünya'nın en demokratik dinidir ve misyonerlik çalışmaları yoktur.
Doğayla Bütünleşmek:Doğayla bütünleşmek gerek elementlerle ilgili çalışmalarınızda gerekse kişisel hayatınızda size en çok yardımcı olacak uygulamadır.Bunun için orman,çayır,sessiz doğal bir mekan lazımdır.Evde yapılabilecek bir uygulama değildir.Doğayla iç içe olmanız gerekmektedir.Doğayla iç içe olabileceğiniz herhangi bir yere geçtikten sonra;
Tüm takılarınızı ve üzerinize ağırlık yapan her şeyi çıkartın.Kendinizi çıplak gibi düşünün sanki yeni yaratılmışsınız gibi ve daha ilk kez Dünya'yı görecekmişsiniz gibi düşünün.Gözlerinizi kapatın ve tüm canlı ve cansız varlıkların ruhlarını hissedin.Her birinin içindeki enerjiyi ve tüm canlıların ve doğanın kutsallığını düşünün.Etrafınızda ağaç varsa ağaca yaslanın yoksa sadece ağaca yaslandığınızı düşünün.Ve ağacın nefes alıp verdiğini düşünün ve bunu hissetmeye çalışın hatta gövdesinin inip kalktığını ve sizinde onun gövdesiyle beraber bir ileri bir geri hareket ettiğinizi düşünün.Ardından ellerinizle ağacın gövdesini tutun ve ona saygı duyun.Evrendeki her şeye saygı duyduğumuz gibi.Daha sonra tekrar ağaca yaslanın ve ağacın köklerinin sizi sardığını hayal edin ama sizi sıkmadan sadcee sizinle bütünleşmek istediği için.Şimdi sizi gövdesine çektiğini ve artık ağacın gövdesinde yaşadığınızı düşünün.Ağacın ruhunu hissedin şimdi yavaş yavaş gözlerinizi açın ve doğanın mükemmelliği karşısında Tanrıça'ya şükredin.Unutmayın şuan var olan her şey onun sayesinde,ona şükranlarınızı sunmaktan asla çekinmeyin.Çünkü onlar sadece bizden saygı ve sevgi beklemekte.
Uğurlar olsun.
(Alıntı değildir.)
