Tevratta Dikkat Çekilen Yiyecek ve Yemekler

Corina

Kayıtlı Üye
Katılım
20 Nis 2011
Mesajlar
309
Tepkime puanı
43
Konum
Melekler Şehri
İş
ögrenci,
konuyu paylaşmadan önce cok mutlu oldugum söyleyecegim sınavımı verdim :)
neyse konuyu paylaşayım.


Çorba:
Mekarim kitabında rivayet edilmiştir: “Resulullah (sav) bir çok zaman helim (bulgur, et ve suyla yapılan bir çeşit çorba) yerdi. Bazen de sahur yemeği için helimi seçerdi.” (el-Mekarim, cilt 1, s. 30)
“Hazreti Peygamberin katık olarak yediği yemeklerin bir kısmı şöyle sıralanabilir: Koyunun ön kolu ve sırt eti, pirzola, kebap, tavuk, toy kuşu, et çorbası, tirit, kabak, zeytinyağı, çökelek, kavun, helva, bal, hurma, pazı, anber balığı…” (Ebu Davud, III, 496-497, n: 3840; Nesai, VII, 207-209; Prof. Dr. Ali Yardım, Peygamberimizin şemaili, Damla Yayınevi, 3. baskı, İstanbul, 1998, s. 219)

… Elişa bir peygamber topluluğuyla otururken uşağına, "Büyük tencereyi ateşe koy, peygamberlere çorba pişir." dedi. (2. Krallar, 4:38)
Bir gün Yakup çorba pişirirken, Esav avdan geldi... (Yaratılış, 25:29)

Et:
Hazretin nezdinde en iyi yiyecek et idi. Sulu yemek şeklinde yerdi... Avlanmış hayvanın etinden yerdi… Koyun etinden, omuz, but, ve bilek kısımlarını severdi. (el-Menakib, cilt 1, s.145; ed-Daaim, cilt 2, s. 207)
Mekarim kitabında Resulullah (saa)'ten rivayet edilmiştir: … Hazretin en çok sevdiği yiyecek et idi… Sofradaki yiyecekler arasından ona uzanırdı, tavuk eti ve diğer sahra, kır hayvanlarının, kuşların etini yerdi... (el-Mekarim değişik yerlerde zikretmiştir, s. 26-29-30-31; el-Mehasin, s. 433-459; el-Hisâl; el-Kâfî; el-Müstedrek; ed-Daaim, cilt 2, s. 113)
“Hazreti Peygamberin katık olarak yediği yemeklerin bir kısmı şöyle sıralanabilir: Koyunun ön kolu ve sırt eti, pirzola, kebap, tavuk, toy kuşu, et çorbası, tirit, kabak, zeytinyağı, çökelek, kavun, helva, bal, hurma, pazı, anber balığı…” (Ebu Davud, III, 496-497, n: 3840; Nesai, VII, 207-209; Prof. Dr. Ali Yardım, Peygamberimizin şemaili, Damla Yayınevi, 3. baskı, İstanbul, 1998, s. 219)
“En çok hoşlandığı yiyecek etti.” (Ebbuşeyh, Huccetü'l İslam İmam Gazali, İhya'u Ulum'id-din, cilt 2, çeviri: Dr. Sıtkı Gülle, Huzur Yayınevi, İstanbul 1998, s. 803)

Yakup, "Ben ilk oğlun Esav'ım" diye karşılık verdi, "Söylediğini yaptım. Lütfen kalk, otur da getirdiğim av etini ye. Öyle ki, beni mübarek kılasın." (Yaratılış, 27:19)
Sonra Musa, "Akşam size yemek için et, sabah da dilediğiniz kadar ekmek verilince, Rab'bin görkemini göreceksiniz." dedi... (Mısır'dan Çıkış, 16:8)
Ishak, "Oğlum, av etini getir yiyeyim de seni mübarek kılayım." dedi... (Yaratılış, 27:25)
Esav da lezzetli bir yemek yaparak babasına götürdü. Ona, "Baba, kalk, getirdiğim av etini ye." dedi, "Öyle ki, beni mübarek kılabilesin." (Yaratılış, 27:31)
Onlara de ki, "Akşamüstü et yiyeceksiniz, sabah da ekmekle karnınızı doyuracaksınız. O zaman bileceksiniz ki, Allah'ınız Rab Benim." (Mısır'dan Çıkış, 16:12)

Hurma:
Mekarim kitabında şöyle rivayet edilmiştir: “... Oruç tuttuğu zamanlar 'taze hurma'nın olduğu döneme denk gelirse, sadece onunla iftar ederdi... Mübareğin yemeği çoğunlukla hurma ve su idi.” (el-Mekarim değişik yerlerde zikretmiştir, s. 26-29-30-31; el-Mehasin, s. 433-459; el-Hisal; el-Kafi; el-Müstedrek; ed-Daaim, cilt 2, s. 113)
“Hurmalardan Acve hurmasını severdi.” (Ebuşşeyh, Huccetü'l İslam İmam Gazali, İhya'u Ulum'id-din, cilt 2, çeviri: Dr. Sıtkı Gülle, Huzur Yayınevi, İstanbul 1998, s. 803)
Hz. Aişe (ra) ek olarak şunları bildirmiştir: “Kavun, karpuzu, yaş hurma ile yerlerdi.” (G. Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, cilt 2, Gonca Yayınevi, İstanbul, 1997, 552/5)
Hz. Cabir (ra)'den: ”Taze hurma ve kavun çok yerlerdi ve ‘bunlar güzel meyvedir' derlerdi.” (G. Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, cilt 2, Gonca Yayınevi, İstanbul, 1997, 549/1)

Sonra Elim'e gittiler. Orada on iki su kaynağı, yetmiş hurma ağacı vardı. Su kıyısında konakladılar. (Mısır'dan Çıkış, 15:27)
Davut... Ardından kadın erkek herkese... birer somun ekmekle birer hurma ve üzüm pestili dağıttı. Sonra herkes evine döndü. (2. Samuel, 6:17, 19)
Ilk gün meyve ağaçlarının güzel meyvelerini, hurma dallarını, sık yapraklı ağaç dallarını, vadi kavaklarını toplayıp Allah'ınız Rab'bin önünde yedi gün şenlik yapacaksınız. (Levililer, 23:40)

Ekmek:
Ebu Hâzım anlatıyor: “Resullullah zamanında ashabın eleği var mıydı?” dedim. “Aleyhissalâtu vesselâm vefat edinceye kadar elek görmedim” dedi. “Öyleyse elenmemiş arpa ekmeğini nasıl yiyordunuz?” dedim. “Biz onu üflerdik, içindeki kepekten uçan uçardı. Kalan (kepek)leri de su ile yumuşatıp yoğururduk.” cevabını verdi.” (Kütüb-i Sitte, no: 6945)
Ummi Eymen (ra)'nın anlattığına göre:… Aleyhissalatu vesselam da: “Su eleyip ayırdığın kepeği, öbürüne (un kısmına) geri kat, sonra yoğur (ve ekmek yap)” buyurmuştur.” (Kütüb-i Sitte, no: 6946)
Hz. Enes (ra) anlatıyor:… “Resulullah aleyhissalatu vesselam ‘besi' yemeği yedi ve sert elbise giydi.” (Enes'in ravisi) Hasen'e soruldu: “‘Besi' dediğin yemek nedir?” O şu cevabı verdi: “Arpanın iri öğütülmüşüdür, ağızdaki lokmayı kişi, ancak bir yudum su ile yutabilirdi.” (Kütüb-i Sitte, no: 949)
Ibnu Abbas (ra) anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'in en çok sevdiği yiyecek ekmekten yapılan tirit ve hays (Arapların meşhur bir yemeği)'tan yapılan tirit idi.” (Ebu Davud, Et'ime 23, (3783))

Süleyman'ın sarayının bir günlük yiyecek gereksinimi şunlardı: Otuz kor ince, altmış kor kepekli un; onu ahırda, yirmisi çayırda yetiştirilmiş sığır ve yüz koyun; ayrıca geyikler, ceylanlar, karacalar ve semiz kuşlar. (1. Krallar, 4:22-23)
Sonra Musa, "Akşam size yemek için et, sabah da dilediğiniz kadar ekmek verilince, Rab'bin görkemini göreceksiniz." dedi... (Mısır'dan Çıkış, 16:8)
Huzurumdaki mayasız ekmek sepetinden bir somun, yağlı pide ve yufka al, hepsini Harun'la oğullarının eline ver. (Mısır'dan Çıkış, 29:23)
Onlara de ki, "Akşamüstü et yiyeceksiniz, sabah da ekmekle karnınızı doyuracaksınız. O zaman bileceksiniz ki, Allah'ınız Rab Benim." (Mısır'dan Çıkış, 16:12)
Rab'bin söylediklerini yapan Ilyas… dereden su içiyor… et ve ekmekle besleniyordu. (1. Krallar, 17:5-6)
Ama Lut çok diretti. Sonunda onunla birlikte evine gittiler. Lut onlara yemek hazırladı, mayasız ekmek pişirdi. Yediler. (Yaratılış, 19:3)
Buğday, arpa, bakla, mercimek, darı, kızıl buğday al, bir kaba koy. Bunlardan kendine ekmek yap. Bir yanına uzanacağın üç yüz doksan gün boyunca bu ekmekten yiyeceksin. Her gün belirli zamanda yemen için yirmi şekel ekmek tartacaksın. (Hezekiel, 4:9-10)
Musa Harun'a ve sağ kalan oğulları Elazar'la Itamar'a şöyle dedi: "Rab için yakılan sunulardan artan tahıl sunusunu alın, mayasız ekmek yapıp sunağın yanında yiyin. Çünkü çok kutsaldır. (Levililer, 10:12)
Rab'be şükretmek için, esenlik sunusunu mayalı ekmek pideleriyle birlikte sunacak. (Levililer, 7:13)

Pekmez ve üzüm:
İbn-i ‘Ömer'den rivayettir; sordular ki: “Üzüm özü nasıldır?” Dedi ki: “Sen iç.” Öz dedikleri şudur: Üzüm şırasını kaynatırlar, üç paydan iki payı gider, bir payı kalır. (Önder Çağıran, Tıbbi Nebevi, 1. baskı, Boğaziçi Yayınları, İstanbul 1996)
Ümeyyi İbni Zeyd anlatır: “Peygamber salla'llahü ‘aleyhi ve sellem yemişlerden üzümle kavunu severdi.” (Önder Çağıran, Tıbbi Nebevi, 1. baskı, Boğaziçi Yayınları, İstanbul 1996)

Kurallarıma göre yaşar, buyruklarımı dikkatle yerine getirirseniz, yağmurları zamanında yağdıracağım. Toprak ürün, ağaçlar meyve verecek. Bağbozumuna kadar harman dövecek, ekim zamanına kadar bağlarınızdan üzüm toplayacaksınız. Bol bol yiyecek, ülkenizde güvenlik içinde yaşayacaksınız. (Levililer, 26:3-5)
Allah'ınız Rab sizi verimli bir ülkeye götürüyor. Öyle bir ülke ki, ırmakları, pınarları, derelerden tepelerden çıkan su kaynakları vardır; buğdayı, arpası, üzümü, inciri, narı, zeytinyağı, balı vardır. (Yasa'nın Tekrarı, 8:7-8)
Eşkol Vadisi'ne varınca, üzerinde bir salkım üzüm olan bir asma dalı kestiler. Adamlardan ikisi dalı bir sırıkta taşıdılar. Yanlarına nar, incir de aldılar. (Çölde Sayım, 13:23)

Bal:
Hayseme bin Esved Abdu'llah'tan anlatır: “Peygamber aleyhi's-selâm buyurdu ki: ‘Kur'ân'dan ve de baldan şifâ edinin.'” (Önder Çağıran, Tıbbi Nebevi, 1. baskı, Boğaziçi Yayınları, İstanbul 1996).
“Tatlı ve balı severlerdi.” (G. Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, cilt 2, Gonca Yayınevi, İstanbul, 1997, 552/11)
“Peygamber Efendimiz (sav) bal şerbeti, hurma ve kuru üzüm şırası gibi içecekleri severlerdi.” (Arızat'ül Ahzevi şerhu Sünen'it Tirmizi, VIII, 89-90, Prof. Dr. Ali Yardım, Peygamberimizin şemaili, Damla Yayınevi, 3. baskı, İstanbul, 1998, s. 255)
“şerbetlerin içinde en çok bal şerbetini severdi.” (G. Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, cilt 2, Gonca Yayınevi, İstanbul, 1997, 521/17)

Bunun üzerine Israil, "Öyleyse gidin." dedi. "Yalnız, torbalarınıza bu ülkenin en iyi ürünlerinden biraz pelesenk, biraz bal, kitre, laden, fıstık, badem koyun, Mısır'ın yöneticisine armağan olarak götürün." (Yaratılış, 43:11)
... Ayrıca Davut'la yanındakilerin yemesi için buğday, arpa, un, kavrulmuş buğday, bakla, mercimek, bal, tereyağı, inek peyniri ve koyun da getirdiler. "Halk kırda yorulmuştur, aç ve susuzdur" diye düşünmüşlerdi. (2. Samuel, 17:28-29)
... O ülkeden çıkarıp geniş ve verimli topraklara, süt ve bal akan ülkeye... götüreceğim. (Mısır'dan Çıkış, 3:8)
... Zeytinyağı, bal ve bütün tarla ürünlerinden bol bol verdiler. Bunun yanı sıra herşeyin ondalığını da bol bol getirdiler. (2. Tarihler, 31:5)
Süt:
”... Allah bir kimseye bir miktar süt içirdiği zaman da o kimse, ‘Allah'ım bize bu sütü bereketli kıl ve bize daha çok süt ver' diye dua etsin. Çünkü yiyeceğin ve içeceğin yerini tutan sütten başka bir şeyi bilmiyorum.” (Haydar Hatipoğlu, Sünen-i İbni Mace Tercemesi ve şerhi, Kahraman Yayınları, cilt 9, İstanbul 1983, s. 75)

“İçilecek şeylerde en çok sütü severlerdi.” (G. Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, cilt 2, Gonca Yayınevi, İstanbul, 1997, 521/18)

Sisera su istedi, Yael ona süt verdi. (Hakimler, 5:25)
... Yael süt tulumunu açıp ona içirdikten sonra üzerini yine örttü. (Hakimler, 4:19)
... Kendileri için seçtiğim en güzel ülkeye, süt ve bal akan ülkeye... (Hezekiel, 20:6)
Nar:
Mekarim kitabında Resulullah (saa)'ten rivayet edilmiştir: Hazretin en sevdiği meyveler kavun ve nar idi... Bir çok zamanlar narı tane tane yerdi.” (el-Mekarim değişik yerlerde zikretmiştir, s. 26-29-30-31; el-Mehasin, s. 433-459; el-Hisal; el-Kafi; el-Müstedrek; ed-Daaim, cilt 2, s. 113)
Kuleyni Ömer b. Eban-ı Kuleyni'nin şöyle dediğini rivayet eder: İmam Bakır ve İmam Sadık (a.s.)'ın şöyle buyurduklarını duydum: “Resulullah (saa) yeryüzündeki meyveler arasında en çok narı severdi.” (el-Emâli, cilt 2, s. 294; Emali-i Müfid, s. 114; el-Mekarim, cilt 1, s. 176; el-Kâfî, cilt 2, s. 138 ve cilt 8, s. 168)
Eşkol Vadisi'ne varınca, üzerinde bir salkım üzüm olan bir asma dalı kestiler. Adamlardan ikisi dalı bir sırıkta taşıdılar. Yanlarına nar, incir de aldılar. (Çölde Sayım, 13:23)
Ambarda hiç tohum kaldı mı? Asma, incir, nar, zeytin ağaçları bugüne dek ürün verdi mi? "Bugünden başlayarak üzerinize bereket yağdıracağım." (Hagay, 2:19)

Zeytinyağı:
“Zeytinyağını yiyiniz ve kullanınız. Çünkü bu yağ mübarektir.” (Haydar Hatipoğlu, Sünen-i İbni Mace Tercemesi ve şerhi, Kahraman Yayınları, cilt 9, İstanbul 1983, s. 73)
… Ince unla, balla, zeytinyağıyla beslendin. Gitgide güzelleştin, krallığa yaraştın. (Hezekiel, 16:13)
Bana kahinlik edebilmeleri için, Harun'la oğullarını kutsal kılmak üzere şunları yap: Bir boğa ile iki kusursuz koç al. Ince buğday unundan mayasız ekmek, zeytinyağıyla yoğrulmuş mayasız pideler, üzerine yağ sürülmüş mayasız yufkalar yap. (Mısır'dan Çıkış, 29:1-2)
Eğer adam sunusunu Rab'be şükretmek için sunuyorsa, sunusunun yanı sıra zeytinyağıyla yoğrulmuş mayasız pideler, üzerine zeytinyağı sürülmüş mayasız yufkalar ve iyice karıştırılmış ince undan yağla yoğrulmuş mayasız pideler de sunacak. (Levililer, 7:12)
Eğer sunu saçda pişirilmiş tahıl sunusu ise, zeytinyağıyla yoğrulmuş mayasız ince undan yapılmalı. Onu sunarken parçalara ayırıp üzerine zeytinyağı dökeceksin. Bu tahıl sunusudur. Eğer sunu tavada pişirilmiş tahıl sunusu ise, ince un ve zeytinyağıyla yoğrulmuş olmalı. (Levililer, 2:5-7)
 

origanum

Yönetici
Katılım
15 Eki 2008
Mesajlar
3,090
Tepkime puanı
377
Bazı yiyecekler parapsikolojik aktiviteyi artırır bazıları ise köreltir. Örneğin et durugörüyü bitirir. Eskiden günümüzdeki gibi et yerine geçecek proteinli besinler bulunmuyordu ve önemli bir besin kaynağı idi. Şimdiki gibi çeşit de bulunmuyordu. Tüm yenilenler sınırlı idi. Etrafta bulunan yiyeceklerin sağlık bakımından en yararlıları kutsal kitaplarda tavsiye edilmiştir. Zaten günümüzde bakıldığında zeytinyağının önemi bilinmekte, üzüm, hurma, nar antioksidan bakımından son derece güçlü besinler. Ekmek de B vitamini kaynağı, o olmazsa pek çok metabolizma faaliyeti durur. Mayasız ekmekten de bahsediliyor maya zaten şişmanlatıcı bir şey olduğu için günümüz diyetlerinde mayalı hamurdan yapılan poğaça vb türü ürünler tüketilmemesi öneriliyor.
 

tesheba

Kayıtlı Üye
Katılım
3 Haz 2011
Mesajlar
58
Tepkime puanı
59
Sn.Corina,
Öncelikle paylaşım için teşekkürler.
Sonra da uygun bulup cevaplarsanız şu soruyu sormak isteriz:

Tevratta veya Kur'an'da olsun...diğer din kitaplarında olsun
önerilen yemek tarifleri o kitapların indiği coğrafyalara hitap
eden,o coğrafyalarda yetişen ve bilinen bitki ve hayvani gıdalardır.
Deve,hurma,zeytin,bal,keçi sütü vs.
Örneğin bu kitapların hiç birinde şöyle bir bilgiye rastlayamazsınız;

-Kanguru eti yiyiniz,çok faydalıdır...veya,
-Mısırı kaynatıp suyundan içiniz...ya da;
-Domates yiyiniz ve ondan salaça yapınız gibi.

Kanguru Avustralya'da yaşayan ve geviş getiren bir hayvan
ve domates ile mısır da bilindiği üzere Amerika kıtasına has bir bitkidir.
Ne dersiniz?
Bu dinler küresel ve hatta evresellik iddiasında
oldukları halde,gelecek onbinlerce yılda bile eskimeyecekleri ve
geçerli olacaklarını iddia ediyorlar iken;
Sadece o zamana,o kabileye ve coğrafyaya ait bu '''menü ''' yü
siz nasıl yorumlarsınız acaba?
 

Corina

Kayıtlı Üye
Katılım
20 Nis 2011
Mesajlar
309
Tepkime puanı
43
Konum
Melekler Şehri
İş
ögrenci,
Sn.Corina,
Öncelikle paylaşım için teşekkürler.
Sonra da uygun bulup cevaplarsanız şu soruyu sormak isteriz:

Tevratta veya Kur'an'da olsun...diğer din kitaplarında olsun
önerilen yemek tarifleri o kitapların indiği coğrafyalara hitap
eden,o coğrafyalarda yetişen ve bilinen bitki ve hayvani gıdalardır.
Deve,hurma,zeytin,bal,keçi sütü vs.
Örneğin bu kitapların hiç birinde şöyle bir bilgiye rastlayamazsınız;

-Kanguru eti yiyiniz,çok faydalıdır...veya,
-Mısırı kaynatıp suyundan içiniz...ya da;
-Domates yiyiniz ve ondan salaça yapınız gibi.

Kanguru Avustralya'da yaşayan ve geviş getiren bir hayvan
ve domates ile mısır da bilindiği üzere Amerika kıtasına has bir bitkidir.
Ne dersiniz?
Bu dinler küresel ve hatta evresellik iddiasında
oldukları halde,gelecek onbinlerce yılda bile eskimeyecekleri ve
geçerli olacaklarını iddia ediyorlar iken;
Sadece o zamana,o kabileye ve coğrafyaya ait bu '''menü ''' yü
siz nasıl yorumlarsınız acaba?

yanlış hatırlamıyorsam geviş getirmeyen hayvan yenilmez (kesinlikle)
bende alim degilim ama bende hocalardan kurandan duyduklarımı yazacam

kurban olan hayvanlar
1.sıgır (manda inek vb)
2.davar(koyun keçi vb)
3.deve
bunlar kurban oluyor allah bize kanguruyu yiyin diye birşey dememiş sizinde belirtiginiz gibi bu haram olcak diye birşeyde yok ama yenilmesi dogru degildir.
kanguruyu veya başka geviş getiren bir hayvanı yiyin deseydi aradaki km farkıyla alakası yok allah bunları cazip görmüş
en iyisini yine allah bilir

şuan domatesi olsun her evde var daha deminde yedim:) domates yemek günahtır diye birşey yok kuranda

modun dedigi gibi Kuranda olsun Tevratta hep insan saglıgını ve gücünü artıran yemekler verilmiştir.

kuranda aslında herşey var
la edri birşey paylaşmıstı orda bir ayette diyordiki:
bilmediginiz ieyleri bilen kişilere sorun (tam hatırlamıyorum ama bunun gibi birşeydi)
 
Üst