origanum
Yönetici
- Katılım
- 15 Eki 2008
- Mesajlar
- 3,090
- Tepkime puanı
- 377
Gün geçmiyor ki basında bitkisel tedavi sonucu ölüm haberi olmasın. Aynı zamanda, tüm gazetelerde, internette akla gelebilecek her sitede mucizevi bitkilerle ilgili haber ve reklama rastlıyoruz.
YOL HARİTASI
Bitki İle tedavi “saçmalık” denip kenara atılacak bir şey değil. İlaçla tedavinin başlangıç noktası zaten bitkiydi. Ancak günümüzdeki bitki tedavisinin sunuluş biçimi tam bir facia. Elifi mertekten ayırabilmek için, tüm bitkilerin hangi şartlarda yararlı, hangi şartlarda ölümcül zararlı olabileceğini bir gazete yazısına sığdırmak olanaksız, ancak meseleyi anlamaya yarayacak birkaç önemli noktadan söz etmek mümkün.
Bu sütunda yer yer bahsettiğimiz genel bilimsel gerçeklerden bazılarını bir gözden geçirelim:
BİTKİ KATEGORİLERİ
Öncelikle bitkileri birkaç kategoriye ayıralım:
1. Günlük gıda olarak tükettiklerimiz bitkiler: Sebze ağırlıklı diyet çok yararlı, bu konuda kimsenin şüphesi, itirazı yok. Tüm mevsim sebzelerini mevsiminde taze yemek son derece yararlı. Fıstık örneğnde olduğu gibi, özellikle alerjiniz yoksa tüm sebzeler iyidir ve tercih nedenidir. Çiğ tüketilenler daha da iyidir.
2. Şifalı bitkiler: Bu klasmana giren bitkiler arasında da geniş farklar var. Hafif bir soğuk algınlığında hepimize iyi gelecek nane-limon, öksürük için elma kabuğu çayı evde hazırlayabileceğimiz basit, hiçbir zararı olmayan bitkisel tedaviler. Kekik, zencefil de öyle. Ama örneğin, geçenlerde duyarlı bir eczacı okurumun müşahade ettiği üzere, zencefili toz olarak muhafaza etmeye kalkarsanız nemlenir ve etkinliğini kaybeder. Kök olarak alıp gerektikçe rendelemeniz gerekir. Yine değerli Hocam Prof. Ekrem Sezik’le yaptığımız sohbette andığı üzere, tohumu iyi gelen bir bitkiyi süzerek kullanırsanız hiçbir faydasını göremezsiniz. Demek ki basit bitkilerin bile bir bölümünde, sadece bitkinin içeriği değil, o bitki ile hazırlanan şifa aradığımız ürünün hazırlanma şekli de önemli. İşte bu noktadan başlayarak teknolojik bilgi devreye girer.
3. İlaç eldesinde hammadde olarak kullanılanlar: Kanser ilacından antibiyotiğe, karşımıza ilaç olarak çıkan,hammaddesi bitki olan pek çok ürün var. Bunlar son derece iyi çalışılmış ürünler. Üzerlerinde herhangi bir soru işareti yok.
4.Ticari olarak istismar edilenler: Bu grupta
- cinsel fonksiyonlarıla ilgili
- zayıflatma iddiasında olan
- kanser gibi çaresiz hastalıkları istismar eden bitkiler yer alıyor. Yasadışı yollara sapmaktan, yasaklı maddeleri ürün içine eklemekten çekinmeyen bu tür ürün istismarcılarının ahlakla, insanlıkla ilgisi yok. Kanser gibi bir hastalıkta, hasta yakınlarının buldukları ipe sarılmaları son derece doğal, anlaşılabilir bir durum. Ama aileler ya hekimi bilgilendirmedikleri için, ya da hekim tarafından bekledikleri ilgiyi görmediği için hekimin bilgisi dışında hastaya bu tip bitkileri vermeye devam ediyorlar. Bu durum iyi gelebilecek olan tedaviyi de sabote ediyor.
5. Bilimsel dayanağı olanlar: İlaçlar kadar değilse de, bilimsel olarak yeterli düzeyde incelenmiş, bilim adamlarınca onaylanmış olanlar bu grupta yer alıyor. Almanya’da meseleye bilimsel bakma biçimi getirme amacıyla başlayan çaba, bugün 300’ü aşkın bitkinin tıbbi değeri, kullanılacağı alan, doz, doz aralığı, tedavi süresi, yan etkileri gibi konularda doyurucu bilgiyi sağladı. Alman E Komisyonu adlı bilimsel komisyonun onaylayıp yayınladığı bu bitkilerle ilgili formüller tamamen bilimsel. Ülkemizin de ulusal standart olarak kabul ettiği, yasal olarak içeriğini onayladığı Avrupa Farmakopesi son versiyonunda bitkisel tedavilere özgü başlı başına bir bölüm yayınlandı. Sağlık Bakanlığından onaylanan bitkisel ürünlerin değerlendirilmesinde de bu kaynaklardaki kıstaslar göz önüne alınıyor.
Size önerimiz, sadece ve sadece Sağlık Bakanlığının onaylamış olduğu ürünleri kullanmanız, mutlaka kutu üzerinde Sağlık Bakanlığı onayına bakmanız.
Sağlıkla.
Dr. Seyfullah Dağıstanlı
Gazete Vatan
YOL HARİTASI
Bitki İle tedavi “saçmalık” denip kenara atılacak bir şey değil. İlaçla tedavinin başlangıç noktası zaten bitkiydi. Ancak günümüzdeki bitki tedavisinin sunuluş biçimi tam bir facia. Elifi mertekten ayırabilmek için, tüm bitkilerin hangi şartlarda yararlı, hangi şartlarda ölümcül zararlı olabileceğini bir gazete yazısına sığdırmak olanaksız, ancak meseleyi anlamaya yarayacak birkaç önemli noktadan söz etmek mümkün.
Bu sütunda yer yer bahsettiğimiz genel bilimsel gerçeklerden bazılarını bir gözden geçirelim:
BİTKİ KATEGORİLERİ
Öncelikle bitkileri birkaç kategoriye ayıralım:
1. Günlük gıda olarak tükettiklerimiz bitkiler: Sebze ağırlıklı diyet çok yararlı, bu konuda kimsenin şüphesi, itirazı yok. Tüm mevsim sebzelerini mevsiminde taze yemek son derece yararlı. Fıstık örneğnde olduğu gibi, özellikle alerjiniz yoksa tüm sebzeler iyidir ve tercih nedenidir. Çiğ tüketilenler daha da iyidir.
2. Şifalı bitkiler: Bu klasmana giren bitkiler arasında da geniş farklar var. Hafif bir soğuk algınlığında hepimize iyi gelecek nane-limon, öksürük için elma kabuğu çayı evde hazırlayabileceğimiz basit, hiçbir zararı olmayan bitkisel tedaviler. Kekik, zencefil de öyle. Ama örneğin, geçenlerde duyarlı bir eczacı okurumun müşahade ettiği üzere, zencefili toz olarak muhafaza etmeye kalkarsanız nemlenir ve etkinliğini kaybeder. Kök olarak alıp gerektikçe rendelemeniz gerekir. Yine değerli Hocam Prof. Ekrem Sezik’le yaptığımız sohbette andığı üzere, tohumu iyi gelen bir bitkiyi süzerek kullanırsanız hiçbir faydasını göremezsiniz. Demek ki basit bitkilerin bile bir bölümünde, sadece bitkinin içeriği değil, o bitki ile hazırlanan şifa aradığımız ürünün hazırlanma şekli de önemli. İşte bu noktadan başlayarak teknolojik bilgi devreye girer.
3. İlaç eldesinde hammadde olarak kullanılanlar: Kanser ilacından antibiyotiğe, karşımıza ilaç olarak çıkan,hammaddesi bitki olan pek çok ürün var. Bunlar son derece iyi çalışılmış ürünler. Üzerlerinde herhangi bir soru işareti yok.
4.Ticari olarak istismar edilenler: Bu grupta
- cinsel fonksiyonlarıla ilgili
- zayıflatma iddiasında olan
- kanser gibi çaresiz hastalıkları istismar eden bitkiler yer alıyor. Yasadışı yollara sapmaktan, yasaklı maddeleri ürün içine eklemekten çekinmeyen bu tür ürün istismarcılarının ahlakla, insanlıkla ilgisi yok. Kanser gibi bir hastalıkta, hasta yakınlarının buldukları ipe sarılmaları son derece doğal, anlaşılabilir bir durum. Ama aileler ya hekimi bilgilendirmedikleri için, ya da hekim tarafından bekledikleri ilgiyi görmediği için hekimin bilgisi dışında hastaya bu tip bitkileri vermeye devam ediyorlar. Bu durum iyi gelebilecek olan tedaviyi de sabote ediyor.
5. Bilimsel dayanağı olanlar: İlaçlar kadar değilse de, bilimsel olarak yeterli düzeyde incelenmiş, bilim adamlarınca onaylanmış olanlar bu grupta yer alıyor. Almanya’da meseleye bilimsel bakma biçimi getirme amacıyla başlayan çaba, bugün 300’ü aşkın bitkinin tıbbi değeri, kullanılacağı alan, doz, doz aralığı, tedavi süresi, yan etkileri gibi konularda doyurucu bilgiyi sağladı. Alman E Komisyonu adlı bilimsel komisyonun onaylayıp yayınladığı bu bitkilerle ilgili formüller tamamen bilimsel. Ülkemizin de ulusal standart olarak kabul ettiği, yasal olarak içeriğini onayladığı Avrupa Farmakopesi son versiyonunda bitkisel tedavilere özgü başlı başına bir bölüm yayınlandı. Sağlık Bakanlığından onaylanan bitkisel ürünlerin değerlendirilmesinde de bu kaynaklardaki kıstaslar göz önüne alınıyor.
Size önerimiz, sadece ve sadece Sağlık Bakanlığının onaylamış olduğu ürünleri kullanmanız, mutlaka kutu üzerinde Sağlık Bakanlığı onayına bakmanız.
Sağlıkla.
Dr. Seyfullah Dağıstanlı
Gazete Vatan
Ellerinize sağlık
