Bahçede düşünmeler

tesheba

Kayıtlı Üye
Katılım
3 Haz 2011
Mesajlar
58
Tepkime puanı
59
Bir cami bahçesi...
Aslında küçük bir cami,belki bir mescit demek daha doğrudur.
Girdik,eski bir bank bulduk...yarısı kırık.
Oturduk.

Sessiz ve sakin, kimsecikler yok.
Baktık etrafa,ağaçlar,çiçekler var.
Güzün serin rüzgarında titreşmekteler.
Sanki kendince zikir yaparcasına...
Bize hep böyle görünmüşlerdir.
Göz gezdirmeye devam.
Görüş açımız iyi demek ki,taa musalla taşı bile
bu banktan görünüyor.
Eskiden ne kadar da soğuk gelirdi bu taş.
Şimdi ise....Hasreti bitirecek ''Hasret Turizm'in,
bilet gişesi gibi görünmede bize.
Korkacak bir şey kaldı mı?
Üzülecek veya sevinecek bir şey?
Yok...kalmadı.
Açlık bilgiye,bilmeye.
Bu noktada....itiraf edelim ki;
terbiyesiz ve hadsiz bir merakımız var.
Bildikçe de daha fazla acıkıyor.
Ama suç bizde değil ki...
Konu ''Sonsuz'' olunca...Ya Evvela--Ya Ahiru.
olacağı budur.
Şu bahçedeki güzel çiçek ile;
bahçeye yürürken yolda rastladığımız çirkin
balğamın aynı ŞEY olmasını bilmek...
Bunu bilmek ve şaşırmamak...
Şaşmamaya şaşırdık.
Ve,bir şeye daha şaşırmaz olduk ki;
Yolcular yolda yürüdükçe ve yol aldıkça,
gittikçe benzeşiyorlar ve isimleri dışında bir
farkları kalmıyor.

Issız köşeleri hep sevmişizdir.
Kalabalıklardan ise ürktük ve sıkıldık nedense.
Can sıkıntısı mı ?
O da ney ki?
Sessizlikteki sesleri duyabilenler için,
Kalabalıklardaki yalnızlığın hüznü dayanılır şey
değildir.
Bu sessiz ve en fazla 400 m2 lik küçük
duvarlarla çevrili bahçede kelam eden
o kadar çok kelamşör var ki.
Çiçeğin,ağacın,böceğin...
Taşın ve toprağın...otun-çimenin...
Her birinin kelamı farklı.
Kelam ışınlarının kesiştiği nokta ise şu:
Herşey aslında aynı ŞEY'dir.
Ve,o ŞEY Herşey'dir.
Epey kaldık bahçede...
Daha da kalırdık da...
Mescidin bekçiliğini yapan şahıs geldi.
Tanışırız... selam sohbet derken,
büyüyü bozdu.
İki kişinin bulunduğu yerde,
TEK'liği aramanın beyhude olduğunu
bildiğimizden,
Gönül de kırmadan usulcana sıvıştık oradan.
Avucuna da...
her zaman ki gibi üç-beş kuruş sıkıştırarak.
Tesheba.
 
Üst