Alef Kitabı

ASTAROTH72

Kayıtlı Üye
Katılım
8 Haz 2011
Mesajlar
21
Tepkime puanı
4
Yaş
31
Konum
Cehennet
Yıllardır bir efsane olan Alef (kimine göre Tevrat'ın değişmemiş hali) kitabının izini sürmekteyim. Fakat efsane peşinde koşmak düşünülenden oldukça zor. Ve bir gün (adını açıklamıyorum şimdilik) bir arkadaşımla davet yolu ile bir varlıktan yarım istemeyi düşündük. Davete başlarken tedirgindik. Çünkü gelenin doğru söylediğini bilemezdik. Ve gelen varlıktan bilen biriyle bizi ileştime geçirip geçiremeyeceğini sorduk. İkiletmeksizin kabul etti. Fakat zaman fazla yok diyerek bizi konuya hakim olan fakat adını açıklamayan biriyle iletişime soktu. Biz de elden yazdırıp yazdıramayacağını sorduğumuzda olumlu karşıladı. Alttaki beş satır klasik fincan yöntemi ile yazırılmış olup geri kalan paragraf el daveti ile yazdırılmıştır. Üzerinde oldukça çok kafa yordum. Bir de sizlerin göz atmasını istedim.

İskilip

heun el-şadi muhtemelen mezar adı diye düşünüyorum

Armetis kuyuda yazar girişteki işret-yazıt olabilir

Eflatun gibi okur Efltun'un kullandığı veya bildiği dillerden birinde yazlmış olabilir

Bak şu duvardadır muhtemelen bir sembol veya semboller dizisi

(1) Irmaklar aşar gibisin gölge ama güneş ışıldar dağlarında. (2) Suda bir adam yalnız ve koşar gibi çıplak göğe tanrılar bilir. (3) Sesleri uzaktır üflenen bedenlere ve bir kış bir rüzgarın uğultusunda bir çiçeğin kokusunda gizlenir gibi bir lahit tortusunda. (4) Bir devrim gibi çark eder nisan düzleminde (yada düze indiğinde) semavi tüm dinler. (5) Dibinde kuyunun kocaman altn kaplı bir defter.(6) Sesler yanıltır ışığı bir mukaberat cehenneminde ve düşer her bir cenin bazen yalnız(ın) bir taç giyer boynu eğik bir kadının imdat esintisidir tüm gizem ve alçak dişleri kocaman bir hançer gibi canavarın dişleri yalnızlığa yedi dağda bir kılıç taşır boyunda bir müteferrah. (7) Küller dönerek bir dağın yangınından bir destan yazar ve ölüm belenmeyen bir anda el şehüb-ü , denize uzak ama en çok denize yakın. (8) Hem altındadır cennetin hem üstünde toprak sandığın konuşur gibi aklın sohbetine dağıldı mı bu güzel rüyada kaçırırsn esrarı. (9) Ahmet (-t- li bişey) doğruladı. Vesselamın aleyküm bin rahmetullah.

Açıklamalarım :

1-Muhtemelen bir dağ eteğinde şelale veya deniz olan bir yer.

2-Su altı mağarası

3-Çiçeğin ne olduğu söylenmedi. Muhtemelen söylenseydi söylenen çiçeğin yetiştiği yerler öne çıkıcaktı. Şu an tahminim sadece lahit ve eski mezarların etrafında yetişen bir bitki olduğu yönünde.

4-Tüm semavi dinlerde kusal kabul edilen Kudüs geldi aklıma ama orada böyle bir giriş olabilecek yer bulamadım. Muhtemelen başka bir kutsal yer daha bulunmakta fazla bilinmeyen.

5-Alef kitabı

6-Taç giyen kadın Kibbele olabilir. Cenin düşmesi ise bir erkeğin hadım edilmesi. Kibbele olabilmek için bir erkek kendini hadım etmek zorunadır. Ve zamanında Sezar'ın karşısına bir Kibbele rahibesi çıkar. Yanında 9 ciltlik bir kitap vardır. Sezara astronomik bir ücrete bunları satmayı teklif eder. Sezar tabiki kabul etmez. Kibbele de Sezar'ın gözleri önünde 3 cildini yakar ve kalan 6 cilt için fiyatı 2 katına çıkarır. Sezar yine reddeder ve 3 cildi daha yakılır. Kalan son 3 cilt tekrar teklif edilir. Bu kez Sezar biraz da meraktan teklifi kabul eder ve kitapları alır. Daha sonra tarihte görülür ki büyük Roma yangınına kadar en zor zamanlarda bu kitaplara başvurulmuş ve Roma kazanmıştır. Büyük yangından sonra kitap ortadan kaybolmuştur. Kimileri yangında kül oldu, kimileri yüksek rahipler tarafından dönemin Sezar'ının yönetimden düşmesi için ortadan kaldırıldığını, kimileri de Kibbele rahibelerinin artık Roma'nın bu kaynaktan yeterince yararlandığını düşünüp bu yolla kitapları geri almıştır. Bahsedilen canavar Alef kitabını korumak için kurulan tuzakları işret eder. Yedi dağda taşınan kılıç ise muamma şu an için. Büyük ihtimalle ehlikelerin nasıl aşılacağını söylemektedir.

7-Atlantis bir efsaneye göre ayr bir kıta değil bir yanardapın eteklerine kurulmuş zamanının çok ötesinde tekolojileri olan bir topluluktu. Teknoloji demişken kafanız karışmasın tunç gibi bileşimlerin kullanılması vs... Denize uzak ama yakın olması sualtı mağarasıdır.

8-Zamanında Tanrı dünyayı kontrol etmeleri için meleklerini görevlendirmiştir. Fakat bu meleklerden bazıları insan kadınlarının güzelliklerine aldanıp fani yaşamı seçmiştir. Ve bu yeni bir ırkın doğmasına sebep olmuştur. Düşenler zamanı gelince krallıklarını kendi soyundan gelenlere bırakıp dünyayı terketmişlerdir (bkz. Nefilimler). Ve bu seçkin ırk diğerlerini köle olarak kullanmakta idiler. Ellerinde ise Alef kitabı bunların elinde bulunmakta idi. Bir ayaklanmada 3 kişi hariç hepsi öldü ve kitap saklandı. Ve ayaklanan rahiper bir yemin ettiler. Kaçanları öldürmek için. Onların torunları da bir cemiyet kurup bu ırktan gelenleri avladılar ve avlıyorlar. Cemiyet bazılarınızın bildiği bir cemiyet Kuru Kafa Hermetik Cemiyeti. Bu ırktan gelenler 300 yılda bir tekrar doğarlar ama bu reankarnasyo değil! Tamamen genlerle alakalı, saklı genlerin dönem dönem ortaya çıkmasından ibaret. Zamanlarını bu cemiyet bilmektedir. Bir söylentiye göre cadı avları sadece bu insanları bulmak için kurulmuştur. İşte bahsedilen konu da budur ''bu güzel rüyada kaçırırsın esrarı'' derken haketmeyenlerin bulamayacağından bahsediliyor olabilir.

9-Anldığım kadarı ile bizimle görüşen şahıs da başkasının sözlerini bize iletmiştir.

NOT: Bir de yazıt vardı bulamadım nereye koyduysam. Bulduğumda onu da paylaşacağım sizlerle. Yazıtın bir parçası Burak Eldem in Tılsımlar Seni Korur adlı kitabının baş kısmında bulunmaktadır. Yeri gelmişken o kitabı da okumanızı tavsiye ederim. Efsaneyi çok güzel bir kurgu biraz da abartı ile aktarır. Abartı demek doğru olur çünkü kitap roman niteliğindedir.

Ekler:
Yolu yürüyen ve bitiren, şunu bilsin:
Gözleri açılmış, gücünü fark etmiş Seth tohumu,
Soyumuz için en büyük tehlikedir,
Onu iyi tanımak, gücünün kaynağını öğrenmek için,
Mutlaka Alef Kitabı'nı bulsun ve okusun.
O kitap ki, yüzlerce ve yüzlerce yıldır bulan olmadı.

"Belial Parşömeni" olarak bilinen belgeden
[...] Benim bahsettiğim bu müritler de ilham kaynaklarını o çok eski kitaptan almışlardır belki, kim bilir? Şunu da unutmamak lâzım bu arada, alfabelerdeki harflerin diziliş sırası, rasgele değildir, sesler ve sözcüklere ilişkin çok eski bir bilginin izlerini görürsün o sıralamada. A harfi, yani Alef ya da Yunan alfabesindeki Alfa, her zaman bir numarada yer alır; en özel, en önemli harf. Her şeyin başlangıcı yani, tanrısal an."

İzak Eşkenaz (77) - İlahiyatçı


"[...] Belki de bilinen dillerin hepsinin atası olan, bugün bütünüyle unutulmuş bir dil. Lord Ashton'ın anılarında çok net olarak şöyle yazılı: En az Şeytan kadar eski bir dille yazılan Alef Kitabı'nı bulmadıkça, onlar hakkında her şeyi bilmemiz mümkün olamayacaktır. Muhafızlar'ın ataları, bize o karanlık tehlikenin sırlarını öğrenme olanağı sağlayacak bu belgeyi, her yerde arama görevini de vermiştir."

Jason Redbridge (45) - Oasis Şirketler Grubu Başkanı

"İlk bakışta, Incubi ve Succubi gibi iblislerin çocuk yapabileceklerini düşünmek, Katolik inancına aykırıymış izlenimini verir: Çünkü insanların üremelerini, günah dünyaya gelmeden önce bizzat tanrı kurumlaştırıp kurallara bağlamıştır; erkeğin kaburga kemiğinden ona yardımcı olsun diye kadını yaratmış ve onlara Tekvin 2:24'te çoğalın ve üreyin buyruğunu vermiştir. [...] Ama şu söylenebilir ki iblisler bu sürecin asıl, birincil amacı olarak değil, ikincil ve yapay amacı olarak bu çoğalmada kendi rollerini üstlenirler, çünkü üreme aşamasında araya girerek insan tohumlarını ele geçirir ve bir bedenden diğerine transfer ederler. "

Malleus Maleficarum - "Cadı Çekici" (1486)
 
Üst