Hazret İnayet Han

Elfangel

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Ara 2009
Mesajlar
938
Tepkime puanı
354
Hazret İnayet Han 1882 yılında Hindistan´ın Gucarat Eyaletinin Baroda şehrinde müzisyen bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Dedesi Mavla Bakş zamanın en ünlü müzisyenlerinden biriydi ve Hint müziğinin notalarla ilk olarak yazıya dökülmesini sağlamistir ve Hindistan´ın modern anlamdaki ilk müzik okulu”Gayanşala” hala Baroda kentinde işlevini sürdürmektedir.

Hazret İnayet Han Hint-Müslüman Kültürünün tanınmış bir temsilcisidir. Batılı insanlara 1910 senesinden 1927 senesine kadar Sufizmi tanıtmıştır. İnayet Hanın Sufi Ustası Çistiya(Çeşti) tarikatına mensub, Ebu Hasim Madani isimli çok değerli bir zattır. İnayet Han ustasını buluncaya kadar bir çok Sufi Ustasına inisiye olma talebinde bulumus, fakat hepsi bunu kabul etmemişlerdir. Büyük ihtimalle İnayet Hanın zamanında modern kıyafetleri tercih etmesi, ve bu yüzden tipik bir hintli görünümünde olmaması ve aynı zamanda da modern bir eğitim de almış olmasıdır. İnayet Han gençliğinde zamanın tanınmış en büyük müzik ustalarından biriydi, büyük dedesi Mavla Baks gibi.
En nihayet ustasını bulduğında hayatında yeni bir sayfa açılır ve Sufi egitimini 3-4 senelik bir zaman içinde alır. Ustasının vefatından sonra kardeşleriyle birlikte Batıya seyahate çıkar. Fakat daha evvel Hindistanda da uzun süre seyahet etmiş ve çeşitli eyaletlerde Maharaca Saraylarında müzik konserleri vermiştir. Hindistanda da ingilizler vasıtasıyla batı kültürüyle tanışmış ve bu kültürün ilerde tüm doğu dünyasında yayılacağını, hakim olacağını 1900 yılların başında genç yaşta görmüştür. Bati Kültürünün ve dünyasının getireceği olumlu ve olumsuz etkileri de hem yaşamış, hemde tahmin etmistir. Amerika ve Avrupadaki seyahatleri ve yasantisi boyunca Sufi Ögretisi yoluyla modern insana bir alternatif sunmak istemiş ve yaşamı boyunca bu alternatifin sınırlarını aramış ve bunu mümkün olabilen bir sadelik, doğallık ve güzellikle insanlara anlatmaya çalışmıştır. Amacı aslında bir tarikat kurup, müridleriyle ilgilenmek ve yaşamını böyle geçirmek olmamıştır. Hedefi hem modern dünyada yaşayıp, modern hayatı reddetmeden bu hayata nasıl bir ruhani boyut katabilirim sorusuna cevabı talebilerine anlatmak, onlarla ilhamını paylaşmak ve onların yaşamlarını kolaylaştırmak olmuştur. Bu yüzden de dini konulara girmeden, tüm dinlere saygı göstererek ve ilgilenenlere müslüman olma şartını ileri sürmeden sufi yolunu öğretmeye çalışmıştır. İlk kurduğu dernek ‚Sufi Orden’ ismini almasına rağmen, daha sonra Cenevrede "SUFİ HAREKETİ " ismiyle beynelmilel bir vakıf kurmuş, fakat vakfına Sufi Tarikatı ismini vermemiştir.

Bu harekete iki amaçla katılmak mümkündür :

1. Felsefi açıdan, dünya görüşü olarak,

2.Hareketin "Sufi Orden" bölümüne inisiye olup, sufi alıştırmaları, yani meditasyon ve riyazet yaparak, iç yaşamı tanıma ve keşfetmeye çalışma.

Hazret İnayet Han hem Sufi Ustası olarak hemde vakfın başı olarak vefatı 1927 senesine kadar bu vakfı yönetmiştir. Vefatından sonra kardeşi Şeyh ül Maşhayik Mahaboob Han ‚Sufi Hareketinin’ başına geçmiştir. Hazret İnayet Han Batıya yalnız başına gelmemiş, kendisine iki kardeşi refaket etmiştir : Mahaboob Han ve Muhammed Ali Han(kuzen kardeş).

1 sene sonrada küçük kardeşleri Muşarraf Han onlara katıldı.

Doğum yerleri Baroda-Hindistan da ise ailenin diğer fertleri önce Dr. Pathan, daha sonrada Aladad Han önderliğinde yaşamlarını sürdürmüşlerdir.

Şeyh ül Maşhayik Mahaboob Hanın 1948 senesinde vefatı üzerine Muhammed Ali Han Pir o Murşid sıfatıyla 1958 yılına kadar vakfı yönetti, kendisini ise Pir o Murşid Muşarraf Han takip etti.

1982 senesine kadar İnayet Hanın torunu Pir o Mürşid Fazl İnayet Hanın önderliğinde sürdürülen Sufi Çalışmaları daha sonra 1993 senesine kadar ‚Birleşik’ bir yönetimle yürütüldü. Şu anda 'Sufi Movement' ' ın merkezi La Hey kentindedir ve birleşik bir yönetimle yürütülmektedir.

Şeyh ül Maşhayik Mahmut Han(İnayet Hanın kardeşi Mahaboob Hanın oğlu) babası ve amcasından öğrendiği otantik Sufi geleneğini sürdürmektedir.

1960` lı yılların sonuna doğru bir diğer, ikinci Sufi Vakıfı ise Hazreti İnayet Hanın büyük oğlu Pir Vilayat Han tarafindan "International Sufi Orden" ismiyle ayrı bir Vakıf olarak kuruldu ve bilhassa Amerikada çok meşhur oldu. Bugün Pir Ziya İnayet Hanın yönetiminde başarıyla çalışmalarına devam etmektedir.

Çağdaş Sufi Ustası olarak Hazret İnayet Han 1910 senesinde kardesleriyle beraber Batıya gelen ve Sufizmi tanıtan ilk Sufi Ustasıdır. Aynı zamanda Hint Müziği ustalarındandır ve müziği meditasyonun ve sufi ögretisinin önemli bir parçası olmuştur. Bugün dünyada Mevlana Rumi Hazretlerinden sonra en cok tanınan Sufi Ustasıdır diyebiliriz. Hazret İnayet Han 1910 senesinden 1926 senesine kadar batıda sufiliği anlatan sayısız konuşmalar yapmış, modern, seküler batılı insanlara sufiliğin üniversel boyutlarını tanıtmıştır. Talebelerine Sufi Yoluna girebilmeleri için müslüman olma şartı koymamıştır. Ve bu sebebtende bugün talebelerinin çoğu batılıdır ve klasik anlamda müslüman değildirler.

Hazretin Sufi Yolu Tanrıyı arayan, fakat dini veya klasik Sufi yoluyla tatmin olamayan, daha çok analitik açıklama isteyen insanlara daha çok hitap etmektedir.

İnayet Hanın Sufi Öğretisi Avrupalı insanları iki önemli konuda etkledi ve cezbetti. Birinci konu Sufi Dünya Görüşü ve Felsefesi, ikincisi ise kendini tanıma, iç yasamı yaşama, ruhani uyanma ve Sufi Meditasyonu uygulamalarıdır. Tabii ki bu iki konuyu sadece kategorik ayırabiliz, aslında ikiside bir bütünün parçalarıdır. Ama Avrupada bu bütünün sadece Dünya Görüşü ve Felsefesiyle ilgilenen insanlar daha coğunlukta, ve meselenin iç yasam ve kendini keşfetme bölümüyle ilgilenenler azınlıkta bulunmaktalar. Bizi grup olarak her iki bölümde çok ilgilendirmekte.

İnayet Hanın Sufi Yorumunun klasik yorumlardan ayıran önemli bir farkı şudur : Klasik sufi anlayışında nefsi terbiye etmek, kırmak, mücadele etmek ön plandadır. İnayet Hanın öğretisi estetik metodları kullanarak insanın kendisini tanıma ve keşfetmesi amacını gütmektedir. Bu öğreti vasıtasıyla güzelliğe, yani güzel müziğe, güzel sanat eserlerine, tabiata konsantre olarak vücudumuzun, düşünce, his ve duygularımızın etkisinden kurtulabilir, ve bambaşka bir boyutumuzu, yani aslımızı, ruhumuzu keşfedebiliriz. Bu boyutu keşfetmenin çok farklı yolları vardır, ve bunlardan biri de estetik metoddur.

Hazret Inayet Hanin türkceye tercüme edilmiş 4 kitabı vardır.

1.Hazret İnayet Han, Mistik Yürek,Ist. 2003

2.Hazret İnayet Han, Sufizm ve Sanat: Dün, Bugün ve Yarın,Ist. 2003

3.Hazret İnayet Han, Karakter Yaratmak, Okyanus Yayınları, 2005, İstanbul

4.Sufi Meditasyonu, Hazret İnayet Han, Okyanus Yayınları, Temmuz 2008

Hakkında çıkan kitap: Eisabeth Keesing, Gönül Gözünüzü Açın Bir Sufi Ustası Yanıtlıyor, 2006

Alıntı
 

taakuk

Banlı Kullanıcı
Katılım
17 Şub 2011
Mesajlar
67
Tepkime puanı
7
Güzel bir paylaşım olmuş. Teşekkürler.
Sevgi ve ışıkla kalın...
 
Üst