Corina
Kayıtlı Üye
ebu said osman b. said ed-darimi,etbaussüneni vel-ahbar adlı eserinde der ki: bize muhammed b humeyd er- Razi anlatmıştır:
cinlerden bir adam kızımıza asılı kaldı
ve (ben haram işlemek istemiyorum) diyerek onu bizden istedi biz de kızımızı ona verdik aramızda şöyle bir konuşma cereyan etti:
-siz nesiniz?
-sizin gibi bir milletiz sizdeki gibi bizde de kabileler vardır
-bizdeki mezhebler sizde de mevcud mudur
-kaderiye ve şia gibi her türlü mezhebler bizdede mevcuddur.
-pekala sen hangi mezhepdensin?
-ben murciedenim dedi
bize ebu muaviye el- ameşden şöyle duydugunu nakletti:
bir cin bizden kız aldı kendilerine:
-sizce en güzel yemek hangisidir diye sordum
-pirinç pilavı diye cevap verdi
bunun üzerine biz o yemegi ona getirdik yemeğe başladı lokmanın kalktıgını gördüm lakin onu göremedim.
-pekala bizdeki olan mezhebler sizde de varmı dır diye sorunca da:
-evet dedi
-sizde rafizilerin durumu nasıldır
-onlar en kötülerimizdir dedi.
ebu muaviye ed darir el ameş den nakl ediyor:
kufeli bir adamın bir cin ile evlendigini gördüm
kendilerine sizce hangi yemek daha makbuldür? diye soruldugunda pirinç pilavı dediler.
bunu müteakip içi pilav dolu canaklar getirildi onlar yediler pilav filan kalmadı
lakin kendilerini bir türlü göremiyorduk
ebu bekr b. ebid- dünya derki:abdurrahman
ömer tariki ile ebü yusuf es-suruci nin
şöyle dedigini nakl etmiştir medinede bir adama bir kadın gelip dedi ki:
biz size yakın bir yere indik benimle evlenirmisin adam olur dedi ve onunla evlendi
aradan bir zaman geçtikten sonra kadın adama:
-buradan gitmemiz yaklaştı boşa beni dedi
kadın ona gece bir kadın kılıgında geliyordu sonra onu medine sokaklarında aşk avcılıgı yaparken görünce onu istiyormusun dedi:
kadın elini başına koyup gözlerini adama dogru kaldırdı ve:
-sen beni hangi gözünle gördün diye sordu
adam gözlerinden birini göstererek: bu gözümle deyince kadın parmagıyla o göze işaret ettigi gibi adamın gözü akmaya başladı.
kadı celaleddin ahmed ibnil kadı hüsameddin er Razı şöyle anlatmıştır:
babam beni çoluk çoçugunu şarktan getirmek için gönderdi el- birve denilen yeri geçince yagmur başladı
ve biz magaraya sıgındık bir cemaat halinde gece uyurken bir şeyin beni uyandırmıkta oldugunu gördüm baktım ki, uzunlamasına yarık tek bir göze
sahip olan orta boylu bir kadın yanımda duruyor
-korkma sana bir zararım dokunmaz ben sana ay gibi güzel kızımı vermek icin geldim dedi korkumdan hayırlısı allahdan dedim biraz sonra baktım
ki bir sürü adam geliyordu hepsinin
gözleri de öyle uzunlamısına yarıktı aralarında kadı ve şahitler de vardı
kızla benim nikahamı kıydılar
sonra kadın gidip kızı aldı ve bana getirdi kız da aynı annesi gibi tek ve uzunlamasına gözü vardı buna ragmen
gayet güzel ve genç bir kızdı
korkmuştum. korkudan ne yapacagımı bilemiyordum
durmadan arkadaslarımı uyandırmak icin taşlar atmaya başladım fakat nafile uyanmadılar bu defa dua ve niyaza başladım
sonra oradan ayrılma zamanı geldi ve ayrıldık lakin genç kız yanımdan ayrılmıyordu onunla tam üç akşam o hal üzere kaldık dördüncü günü annesi çıka geldi
-galiba sen bu kızı begenmedin ve ondan ayrılmak istiyorsun dedi
-evet dedim
-öyleyse boşa dedi
-peki boşuyorum dedim boşadım
kadını ve kız uzaklaştı ve bidaha hiç görmedim
umarım yazım yanlış yapmamışdır
kaynak:cinlerin esrarı kitabından
cinlerden bir adam kızımıza asılı kaldı
ve (ben haram işlemek istemiyorum) diyerek onu bizden istedi biz de kızımızı ona verdik aramızda şöyle bir konuşma cereyan etti:
-siz nesiniz?
-sizin gibi bir milletiz sizdeki gibi bizde de kabileler vardır
-bizdeki mezhebler sizde de mevcud mudur
-kaderiye ve şia gibi her türlü mezhebler bizdede mevcuddur.
-pekala sen hangi mezhepdensin?
-ben murciedenim dedi
bize ebu muaviye el- ameşden şöyle duydugunu nakletti:
bir cin bizden kız aldı kendilerine:
-sizce en güzel yemek hangisidir diye sordum
-pirinç pilavı diye cevap verdi
bunun üzerine biz o yemegi ona getirdik yemeğe başladı lokmanın kalktıgını gördüm lakin onu göremedim.
-pekala bizdeki olan mezhebler sizde de varmı dır diye sorunca da:
-evet dedi
-sizde rafizilerin durumu nasıldır
-onlar en kötülerimizdir dedi.
ebu muaviye ed darir el ameş den nakl ediyor:
kufeli bir adamın bir cin ile evlendigini gördüm
kendilerine sizce hangi yemek daha makbuldür? diye soruldugunda pirinç pilavı dediler.
bunu müteakip içi pilav dolu canaklar getirildi onlar yediler pilav filan kalmadı
lakin kendilerini bir türlü göremiyorduk
ebu bekr b. ebid- dünya derki:abdurrahman
ömer tariki ile ebü yusuf es-suruci nin
şöyle dedigini nakl etmiştir medinede bir adama bir kadın gelip dedi ki:
biz size yakın bir yere indik benimle evlenirmisin adam olur dedi ve onunla evlendi
aradan bir zaman geçtikten sonra kadın adama:
-buradan gitmemiz yaklaştı boşa beni dedi
kadın ona gece bir kadın kılıgında geliyordu sonra onu medine sokaklarında aşk avcılıgı yaparken görünce onu istiyormusun dedi:
kadın elini başına koyup gözlerini adama dogru kaldırdı ve:
-sen beni hangi gözünle gördün diye sordu
adam gözlerinden birini göstererek: bu gözümle deyince kadın parmagıyla o göze işaret ettigi gibi adamın gözü akmaya başladı.
kadı celaleddin ahmed ibnil kadı hüsameddin er Razı şöyle anlatmıştır:
babam beni çoluk çoçugunu şarktan getirmek için gönderdi el- birve denilen yeri geçince yagmur başladı
ve biz magaraya sıgındık bir cemaat halinde gece uyurken bir şeyin beni uyandırmıkta oldugunu gördüm baktım ki, uzunlamasına yarık tek bir göze
sahip olan orta boylu bir kadın yanımda duruyor
-korkma sana bir zararım dokunmaz ben sana ay gibi güzel kızımı vermek icin geldim dedi korkumdan hayırlısı allahdan dedim biraz sonra baktım
ki bir sürü adam geliyordu hepsinin
gözleri de öyle uzunlamısına yarıktı aralarında kadı ve şahitler de vardı
kızla benim nikahamı kıydılar
sonra kadın gidip kızı aldı ve bana getirdi kız da aynı annesi gibi tek ve uzunlamasına gözü vardı buna ragmen
gayet güzel ve genç bir kızdı
korkmuştum. korkudan ne yapacagımı bilemiyordum
durmadan arkadaslarımı uyandırmak icin taşlar atmaya başladım fakat nafile uyanmadılar bu defa dua ve niyaza başladım
sonra oradan ayrılma zamanı geldi ve ayrıldık lakin genç kız yanımdan ayrılmıyordu onunla tam üç akşam o hal üzere kaldık dördüncü günü annesi çıka geldi
-galiba sen bu kızı begenmedin ve ondan ayrılmak istiyorsun dedi
-evet dedim
-öyleyse boşa dedi
-peki boşuyorum dedim boşadım
kadını ve kız uzaklaştı ve bidaha hiç görmedim
umarım yazım yanlış yapmamışdır
kaynak:cinlerin esrarı kitabından