Östrojen ve erkek psikolojisi

cibabu

Kayıtlı Üye
Katılım
8 Ara 2009
Mesajlar
385
Tepkime puanı
169
Östrojen Hormonu, Erkek Psikolojisine İyi Geliyor

Dünyada ilk defa Avustralya’nın Melbourne şehrindeki Alfred hastanesinde yapılan deneylerde, erkeklerdeki östrojen hormonunun seviyesinin yükseltilmesinin, endişe ve depresyon gibi psikolojik rahatsızlıkların etkilerini azalttığı ortaya çıktı.

Melbournelu bilim adamları, östrojen hormonunun erkeklerde şizofreni hastalıklarını tedavide kullanılabileceğini keşfetti. Daha önce bu hormonun sadece kadınlarda kullanılabileceği zannediliyordu.

Araştırmayı yöneten ve 25 yıldan bu yana bu alanda çalışan Jayashri Kulkarni iki hafta boyunca 53 erkek hasta üzerinde yapılan deneylerde, özellikle erkekleri güçten düşüren şizofreni vakalarına karşı olumlu sonuçlar aldıklarını belirtti. Kulkarni, “Kanlarında yüksek seviyede östrojen hormonu bulunan erkek hastalar ya bizim kendilerine verdiğimiz östrojen hormonu ya da zaten doğal olarak kanlarında bu hormonun yüksek seviyede bulunması nedeniyle, psikolojik rahatsızlıkların etkilerine karşı daha başarılı oldular.” dedi.

Östrojen insan vücudundaki dopamine ve serotonin maddelerinin seviyesini düşürerek psikolojik açıdan etkili ilaçların işlevini yerine getiriyor. Bu da hastanın moralini yükseltiyor, kendisini daha iyi hissetmesini sağlıyor. “Schizophrenia Research” adlı bilimsel dergide yayınlanan makalede kadınlık hormonu olan östrojen seviyesi yüksek olan erkekler, erkeklik hormonu olan testosteron seviyesi yüksek erkeklere göre psikolojik hastalıklara karşı dirençleri daha yüksek oluyor.
internetten alıntı
 

Elfangel

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Ara 2009
Mesajlar
938
Tepkime puanı
354
Senelerdir kadınların erkeklere göre depresyona daha eğilimli oldukları kabul edildi. Ancak son araştırmalar bu bilgiyi çürüttü. Erkeklerin depresyona ve intihara kadınlara göre çok daha fazla eğilimli oldukları ortaya çıktı. Aralarındaki tek fark kadınlar depresyona girince içine kapanırken, erkeklerin bunu öfke, şiddet gibi davranışlarla göstermeleri. Ayrıca erkekler depresyon tedavisi için kolay kolay doktora da başvurmuyorlar, durumlarını kolaylıkla kabullenmiyorlar. Kolay kabullenmemenin de Y kromozomundaki bir genden kaynaklandığı belirtiliyor.

Benim yıllardır yaptığım kişisel gözlemler ise şöyle: Kadınlar her zaman ayrıntılara daha düşkünler ve duygularını ifade etmekte daha başarılılılar. Ayrıntılara düşkünler, çünkü anneler, eşler, hem evde hem de dışarıda çalışıyorlar. Bunlarla başa çıkabilecek kadar da güçlüler. Ancak duygularını rahatça ifade ettikleri için bazen zayıf ve depresif görünebiliyorlar. Erkekler ise daha detaysızlar. O yüzden karmaşık durumlar onları karmaşık ruh hallerine ve depresyona daha kolay sürükleyebiliyor. Ancak erkekler duygularını kolay kolay göstermiyorlar, anlatmıyorlar. Bu da toplumun onlara yüklediği güçlü erkek rolünden kaynaklanıyor. Onlar karmaşık durumlar karşısındaki duygusal çalkantılarını daha çok öfkelenerek gösteriyorlar ve toplum için bunun hiç sakıncası yok. Çünkü toplum için erkek öfkenin, gücün sembolüdür. Böylece sorunları giderek artıyor, hem kendileri ve çevreleri bundan etkileniyor.

Ben bu durumun hormonlardan kaynaklanabileceğini düşünmüştüm ancak yetiştirilme ve toplumun yüklediği rollerin daha baskın olduğuna karar vermiştim. Demek ki bundan sonra depresif erkeklerin eşlerine ve annelerine onlara östrojen içerdiği için bol miktarda adaçayı içirmelerini tavsiye edebiliriz. Ama yine iş kadınlara düşüyor bu konuda da :)

(Yukarıda ikinci paragrafta yazdıklarım tamamen kendi yaptığım genellemelerdir ve istisnalar tabii ki kuralı bozmaz)
 

whitedemon

Kayıtlı Üye
Katılım
9 Mar 2011
Mesajlar
293
Tepkime puanı
28
Erkeğe östrojen verince erkeğin cinsi değişmiyormu ya?
 

alin

Kayıtlı Üye
Katılım
9 Ara 2010
Mesajlar
723
Tepkime puanı
338
Konum
İstanbul
Hormon dengesinin düzelmesi için hayıt suyunu öneririm.Aslında özellikle kadınlar da menopoz sonrası , gebe kalamama ya da stres oluşumunu önlemede kullanılsa da aslında yaptığı tek görev fazla olanı törpülemek az olanı belirginleştirmek sağlıklı gereksinim ne ise zamanla ve yan etkisiz doğal hale getiriyor.Çok eskiden bu yana kadın ve erkekler için kullanılmış olsa da sonra daha az bilinir olmuş şimdi yeniden kullanımı artmış durumda.Ben kullandım tamam kabul tadı kötü ama zamanla alışılıyor.Strese ani öfkelere de de bire birdi.
 

taakuk

Banlı Kullanıcı
Katılım
17 Şub 2011
Mesajlar
67
Tepkime puanı
7
Sayın Elfangel kendi deneyimleriniz bence de çok doğru. İyi bir gözlemci olduğunuzu düşünüyorum.
Sevgi ve Işıkla kalın...
 

origanum

Yönetici
Katılım
15 Eki 2008
Mesajlar
3,090
Tepkime puanı
377
Hormon dengesinin düzelmesi için hayıt suyunu öneririm.Aslında özellikle kadınlar da menopoz sonrası , gebe kalamama ya da stres oluşumunu önlemede kullanılsa da aslında yaptığı tek görev fazla olanı törpülemek az olanı belirginleştirmek sağlıklı gereksinim ne ise zamanla ve yan etkisiz doğal hale getiriyor.Çok eskiden bu yana kadın ve erkekler için kullanılmış olsa da sonra daha az bilinir olmuş şimdi yeniden kullanımı artmış durumda.Ben kullandım tamam kabul tadı kötü ama zamanla alışılıyor.Strese ani öfkelere de de bire birdi.

Hayıt binlerce yıldan beri, kadınlarda görülen adete illişkin sorunlara karşı ve anne sütü yapımını artırmak için kullanılmıştır. Günümüzde adet öncesi sorunların yanı sıra, menopoz semptomları, bazı kısırlık sorunları ve akne tedavisi için kullanılmaktadır. Kurutulmuş olgun meyvalardan kapsül veya tablet hazırlanmasında kullanılan sıvı veya kuru ekstreler hazırlanır. Bu ilaç eczanelerde satılıyor. Hayıt meyvası ayrıca libidonun kontrolu, anne sütü yapımın artırılması, mide ve bağırsaklarda aşırı miktarda gazın önlenmesi, iştahın azaltılması ve uyku verici etkisi için de kullanılır. Homeopatik olarak erkekte görülen cinsel bozukluklara ve depresyona karşı kullanılır.
 
Üst