Tanımadığınız birinin acısını hissetmek

semina

Kayıtlı Üye
Katılım
15 Nis 2011
Mesajlar
1
Tepkime puanı
2
Öncelikle merhabalar. Yeni üyeyim ve bencilce sadede geldiğim için özür dilerim. Ama içinde bulunduğum durumu atlatabilmek için sizlerin fikirlerinize çok ihtiyacım var.

Zor bir hayatım var, hoş herkes kendine göre zor bir hayat yaşıyordur muhakkak. 3 yıldır evliyim. Evliliğimle beraber sorunlar da çığ gibi büyüdü. Çocukluğumdan gelen bazı psikolojik bozukluklarımın yanında, yaşadığım problemler de bazı olumsuz davranışlar oluşturdu bünyemde.

Her daim parapsikolojiyle ilgiliydim. İçimdeki boşluğu doldurmak adına belki de bilemiyorum, sürekli zihnimi meşgul eder reenkarnasyon ve türevleri.
Uzatmadan temel sorunuma gelirsem eğer; belirsiz aralıklarla bana ait olmayan bir acıyı hissediyorum yüreğimde. Bana ait olmadığını düşünüyorum zira bu duyguyu tarif edememekle birlikte, acı hissettiğim anda bir başka yerde, belki de bir başka zamanda başka biriyle özdeşleşip onun duygularını hissettiğimi açıklamama yardımcı olacak kelimeleri bulamıyorum.

Ancak bu öyle bir his ki bedenimi ateşlerde yaksalar yahut işkenceye maruz bırakılsam hissedeceğim acıya eş değer bir his. En iyi şekilde böyle tabir edebilirim sanırım.

Yazımın başında da belirttiğim gibi bazı psikolojik problemlerim mevcut. Yanlış anlaşılmamasını rica ederek yazıyorum; doktor bir ailenin çocuğuyum ve gerekli psikolojik desteği temin edebilecek durumdayım. Bu konuda denemelerim de oldu. bu duyduğum his, barındırdığım psikolojik sorunların eseri mi yoksa bir başkasının acısını mı hissediyorum sorusunun cevabını kendimce cevaplayabildim ancak malumunuz bu cevabımdan emin olabilmek için çok şeyi feda edebilirim. "Duyduğum acı bana ait değil, dayanılacak gibi de değil!"
Benzer bir durumu yaşamış ya da bu konuyla ilgili fikirlerini beyan etmek isteyenlerin görüşlerine ihtiyacım var.
Teşekkürler.
 

whitedemon

Kayıtlı Üye
Katılım
9 Mar 2011
Mesajlar
293
Tepkime puanı
28
Duyduğunuz acı sizin acınız merak etmeyin.Çünkü daha dünyaya başkasının acısını çekebilen bir insan gelmedi.Ama daha önceki hayatlarınızın acısını hissettiğinizi düşünüyorsanız bu konudada özgürsünüz tabiki.
 

yalan

Kayıtlı Üye
Katılım
5 Nis 2011
Mesajlar
73
Tepkime puanı
16
Niye olmasin? Bende bir arkadasimin acisini hissetmistim ,ona tarif ettigimdede
nerde o aciyi hisettigimi ,evet dogru dedi.Ama yillar önceki bi yara izini tarif etmis oldum.
Hem bir insan yanimda yada degil kötü bisey düsündümü ,benim kalbime yada gögsüme agrilar giriyor(baski hissediyorum).. bunun nedenini bende daha cözemedim :/
 

yalan

Kayıtlı Üye
Katılım
5 Nis 2011
Mesajlar
73
Tepkime puanı
16
Empati diyorlar böyle bir durumda galiba.
Bir arkadasimin yara izini hissetmistim kendi vücüdumda ve ona anlattigimda dogruladi.
Hatta bende böyle bir durumda var ,bir insan kötü bisey düsündümü benim hakkimda
ozaman gögsümün ortasi aciyor bir baski hissediyorum..
Yada bir insan hakkimda iyi biseyler düsündügünde sicak oluyor gögsümün ortasi ..
simdiye kadar böyle düsünüyorum belki nedenleri baskadir .. bilemiyorum .. :/
 

Astralll

Banlı Kullanıcı
Katılım
2 Mar 2011
Mesajlar
92
Tepkime puanı
1
Konum
İst
İnsan ancak sevdigi birinin acısını hissedebilir, o da normal üstü bir sevgiyse... Bunun dışında vicdanınızla ilgili bir anınız da canınızı sıkıyor olabilir ya da kendinizden kaynaklanan bir hoşnutsuzlugunuz vardır...
 

Düşmüş Kartal

Kayıtlı Üye
Katılım
6 Ocak 2019
Mesajlar
366
Tepkime puanı
775
Konum
İzmit
Gönderi eski tarihli ama ben paylaşımda bulunmak istedim.Öncelikle başka birinin acısı,sevinci yaşadığı insana has ne kadar duygu varsa hatta durum varsa hissedebilinir. Bu empatlıkla da ilgili olabilir,sevdiğin insanla olan bağınla da ilgili olabilir. Peki ya hiç tanımadığın biri ile ilgilisi olabilir mi? Bence olur. Yıllar yılı kendinize ait sandıgınız durumlar bile aslında bir başkasının yaşamına ait olabilir.Dünyanın bu özel durumunda bu olayların arttığından ve sebeblerinin de ,kaynağının da açığa çıkmaya başladığından eminim.
Yanlız bu herkesle bir bağımız olduğu anlamına gelmez. Muhakkak kapalı bir grup üyeleri arasında gerçekleşir.Bu grup içinde bile daha sağlam bağla bağlı olduğumuz sadece bir kişi vardır. Bu bağı oluşturan bir sebep hakkında biraz bilgim var ama farklı lokasyondaki grupların bağının farklı bir sebebi var mı bilmiyorum.
Sıcak iklimde yaşayıp soğuk iklime ait anlamlandıramadıgınız alışkanlıklarınız olabilir. Hiç geyik ya da kaz eti yememis biri bunların tadını kokusunu hissedebilir.Dağda yaşayan hiç deniz görmemis biri cok iyi yüzme bilebilir belki konusmadıgız bir dil dudaklarınızdan dökülebilir.Ortak ağrılar,nedensiz sevinçler,uzaktan yaşanan cinsellik bile bu bağlamda ilgili. Birinin yaşadığı bir olayı saat farkı nedeniyle rüya olarak görebilir ya da o an uyanık iseniz birebir kendiniz yaşıyor gibi hissedebilirsiniz.Bunun bir ileri adımı vizyonlar.Yanlız bu bağınız olan kişi ile eninde sonunda biraraya geleceğiniz için öncelikle bu vizyonlar gelecekle ilgili oluyor. Biraraya gelmeden önce de vizyonlar şekil değiştiriyor. Mesela aranızda kilometrelerde olsa aynı odada , aynı yatakta olmayı, sohbeti ve daha yakın durumları yaşayabiliyorsunuz.Bu durum sanırım dünyanın gündemini yakın zamanda meşgul edecek bir fenomen olacak gibi ☺. Sizde belki bu şanslı gruba mensup olabilirsiniz.
 

cathrine

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Eki 2012
Mesajlar
1,037
Tepkime puanı
1,448
r.Dünyanın bu özel durumunda bu olayların arttığından ve sebeblerinin de ,kaynağının da açığa çıkmaya başladığından eminim.
Çok güzel cevaplamışsın,bu bilgileri nereden öğrendin ya da kaynak sen misin?Her ne olursa olsun benim ruhuma yakın geldi...Emek verip buraya yazdığınız için çok teşekkürler...sevgiler:love:(y)
 

Düşmüş Kartal

Kayıtlı Üye
Katılım
6 Ocak 2019
Mesajlar
366
Tepkime puanı
775
Konum
İzmit
Kaynak yaşanmışlık. İlginiz için teşekkürler.
Aslında eklemek istediklerimde var.
Biz yabancı birinin duygu durumunu ya da çektiklerini hissediyor değiliz.Gercekte o kişiler bizim hiçte yabancımız değiller.Zamanın birinde ortak kader yaşamak için birlikte var edildigimiz kişiler.Kendi açımdan örnekliyorum ama diğerleri için de çok farklı olduğunu sanmıyorum.
Bundan çok eski zamanlarda burdan çok uzaklarda genetik çalışmalara çok önem veren medeniyetler vardı.Gerci zaman röletif ve devam eden savaşlar bu faaliyetleri aksatmıs olabilir ama çalışmaların sonuçları hâlâ işlerliligini koruyor.Bu çalışmalarda esas olan çift yaratım. Mesela askeri alan için kadrolar oluşturulacak,bu askerler daha doğmadan bu alan için özel
olarak kurgulanıyor. Genetik uygunluk, üstün ırk özellikleri,amaçlanan yetenekler.....ruha ve bedene tam hükmetme.Bu yaratım da doğan çocuklar kardeş değil ama birbirlerinin herşeyi.Arkadas ,dost,mesai partner,sevgili hatta yeri gelince düşman. Konu uzun sadece şunu ekleyeyim bunlar birebir aynı özellikte insanlar değil ortak noktaları çok ama farklı yönleri daha çok. Dualite gibiler,biri duygusal beyin,diğeri mantık. Biri stratejik diğeri saldırgan vs.Bu yaratımı hayatın her alanını için uygulayabilirsiniz ;sanat,politika,bilim vb.Amaclanan bu dünyada ayrı düşmeleri ,yabancılastırılma değil tabi.Bu hiçte beklenilen bir durum değildi.Ama bir şekilde bu çift yaratım çocukları bu dünyaya düştü.Buraya gönderilirken tahminim en az bir çift şeklinde geldikleri ,üst sınırı bilmiyorum sadece bir grubun altı kişiden olustugunu biliyorum,hep çiftler şeklinde ve bir dişi bir erkek.Yaşları özel bağı olanla çok yakın.Dünyanın farklı yerlerindeler ama lokasyon harita üzerine taşınacak olursa belirli bir plan dahilinde yerleştirildikleri görülür. Mesala bu altılı grup tabanı acık birbirini kesen iki üçgen olusturuyor. Başta bu dünyaya gelen herkes gibi bildiğimiz herşey unutturuldugu için böyle bir durumun farkında bile olmadan nice enkarneler geçirdik. Dünyanın suanki özel durumu nedeniyle uyanmalar hızlandı.Herkes çok farklı durumlar yaşıyor.Bu çift yaratım üyesi olanlarda önce en yakın bağı olanı buluyor.Yıllardır yaşadıkları durumların ; korkuların,ihtiyaçların acıların hatta anlayamadıkları kendilerini hasta ya da sapık hissettikleri durumların kendilerine ait olmadıklarını farkediyorlar.Bu uyanış da zorlu oluyor ben bunu kentsel dönüşüme benzetiyorum.Kepceler ,dozerler hayatınıza girip herseyinizi hallaç pamuğu gibi atıyor,yıkıyor,dümdüz ediyor ardından rezidanslar yükseliyor ,güneş daha parlak doğuyor,derin bir nefes alıp oh diyorsunuz ' oh ne güzel'. Bunlar olurken akışta kalmak gerek ,direnmek sadece süreci uzatır zorlaştırır.Sonrasında her soruya bir cevap bulabilirsiniz.Konuda eksik kalan ya da es gectiyim yerler oldu ama bu durumun öncesi benim bildiğim kadarıyla bu kadar.Nihayetinde tam hatırlayamadığım yerler var.Sonrası icin bu hayattan örneklemek gerekirse daha fazla bilgi verebilirim ama birşeyleri tartışmaya açmak gibi bir niyetim yok.Sadece bu durumları yaşayanlara bir ip ucu vermek istedim. Bu durumları yasamayanlarsa zaten anlattıklarımı çok ütopik ya da saçma bulabilirler.
Yanlız gerçekten yaşanılası bir deneyim ve belki de ruh ikizligi durumunun fikir babası olabilir.Bunu farklı bir insan türüne ait durum olarak acıklayanlarda var belki de doğru çünkü benim bildiğim kişilerde maymun DNA sı yok dahası varolmaları bu dünyaya ait değil.
Yaşanılan durumlarda farkındalıktan sonra çok renkli bir hal alıyor. İlk önce sapık ya da hasta olmadığınızı anlamak çok iyi geliyor.Mesala klozete oturduğunuz da bir bayan ken bir erkeğe ait belden aşağı kısımları görmek ya da rüyada bir erkegin özel durumlarını yaşamak veya tersi erkeğin bir bayana ait durumları yaşaması ☺ şimdi geriye bakınca komik oluyor ama o zamanlar kendine bile itiraf edemeyeceğim şeylerdi.???Bunun yanında birlikte çekilen uykusuzluk,ya da telefona sarılıp neyin var kalbin deli gibi atıyor ya da artık çok yoruldun git yat demeler veya bir fotoğrafa bakıp " bunu ben cekmedim ama sanki ben çekmişim ya da bende ordaymısım" gibi hissedip aslında o fotoğrafı bağınız olan kişinin çektiğini öğrenmek,o kişinin gözünden gittiği değişik ülkeleri izlemek sonra o kendi evinde sen kendi evinde yatağa uzanıp birbirinize sarılıp beraber uyumak,sabah gözünü açtığında ilk onu görmek.... oysa arada kmler varken.Bunun yanında gruptaki (ki bu kişi Norvecte )bir diğer üyeyi hiç sevmiyorum ,hatta nefret ediyorum ama birbirimize bagımız var ve ikimizde birbirimizin hayatlarını etkiliyoruz.
 

cathrine

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Eki 2012
Mesajlar
1,037
Tepkime puanı
1,448
Bu anlattıkların hiç yabancı gelmedi...Ben durumun farkında olmama rağmen,çok araştırıp bu bağın ne olduğunu çözmeye çalışmama rağmen kişinin bu durumlara yabancı olmasından dolayı ve mantıklı bir açıklaması olmadığından dolayı sürekli bir aşırı yakınlaşıp uzaklaşma gerçekleşiyor...Uzun süredir durum bu olduğu için ben bu bağı kabullendim ama karşı taraf sadece benim bağım varmış gibi davranıyor ama her seferinde o da benimle ilgili meraklarına yenik düşüyor...Ben aşk sanıyordum ama o hep kararsızdı..Arkadaş,sevgili,dost diyemeyeceğimiz garip bir bağ...Adı yok ama bu ilişki yüzünden hayata karşı değişik bakış açıları kazandım...Onun durumu ne oluyor bilmiyorum ama ikimiz de her seferinde sevinç,acı,pişmanlık gibi bir çok duyguyu bir arada yaşıyoruz..Bu kişiyle yıllardır uzaktayız ama bir telefon konuşması bile beni aylarca etkiliyor...Diyecek bir şey bulamıyorum..Bunlar sana da tanıdık geliyor mu?@Düşmüş Kartal
 

Düşmüş Kartal

Kayıtlı Üye
Katılım
6 Ocak 2019
Mesajlar
366
Tepkime puanı
775
Konum
İzmit
Karşı taraf henüz uyanmamıs olabilir.Genelde kadınlar daha önce uyanır,benim durumumda uyanan eril taraftı.Fakat disil enerji daha hızlı yol alıyor.İlk uyanış da onu ikiz ruhum sanmıştım sonra taşlar yerine oturdu.İlk zamanlar ortak duyguların,olayların tesadüfen farkına vardık. Benim bu bağa ilişkin hissettiğim ilk şey tanımadığım halde birine bu kadar güven duyup inanmamdım bir de ruhumun onda dinlenme hissi.İliski de iniş çıkışlar oluyor ilk zamanlar bunu anlamamıştım kaybetme korkusu beni cıldırtacak düzeye gelmişti.Gögsümde iki kalp atıyor ama bunu bilmek bile başına birşey mi geldi niye sesi çıkmıyor ,öldü mü diye korkularıma engel olamıyordu.Bunlar da geçici bir durum. Şuan 3 aydır görüşmüyoruz zaman zaman inislerim oluyor ama farkettigim bir şey oldu,bunun da yaşanması gerekiyor.Fiziksel olarak yanımda değil,telefonda da görüşmüyoruz ama kendimi dinlediğimde kalbinin sesini duyuyorum bazen kalbini avuçlarımda hisssediyorum bazen de kendi kalbimi onun avuclarında,neresi ağrıyor,ne hissediyor biliyorum ,bir film mi açtı,bir müzik mi dinliyor biliyorum bazı şeyleri de aynı anda yapıyoruz bazen aynı anda aynı kelimeler ağzımızdan dökülüyor ,gülüyorum.Burdan anlamam gereken belki bir daha hiç görüşmeyecek bile olsak aslında biz hep beraberiz,hatta diğerleri ile biz bir aile gibi bir arada yaşıyoruz.Bu yüzden yanlızlık hissetmiyorum biz hep beraberiz üstelik heran.Belki bu kadar rahat olmamın sebebi süre dolunca görüşecek olmanın verdiği rahatlık olabilir. Ne olursa olsun bildiğim şey kmler ,duygular,fiziksel yokluk bizim aramızda engel değil. Ölüm bile engel değil. Çünkü bir yerlerde bir bütünlük var,orda mekan yok zaman yok.Ruhta dinginliğe kavuşunca her yasanılana bir süreç diye bakılıyor,teslimiyet ,kabul bu süreci kolaylaştırıyor. Gene de ihtiyaç duyarsam yanıma geliyor,modum düşse de çabuk düzeliyorum.Size tavsiyem sabredin,zamanı gelince herşey rayına girecek. Zaten gerçekten böyle bir bağınız varsa eninde sonunda biraraya gelirsiniz,burda olmasa bile.Bir de uyanmayı istemek kabul etmek gerek,eğer görüsürseniz ya da görüsmesiniz bile ona telepatik olarak mesaj gönderin,kendisine hatırla komutu versin. Mesala kendine Ahmet uyan,Ahmet hatırla ... Böyle desin.Bu şekilde komutlar versin.İnanın bu birilerine mesaj olarak en çabuk gidenler,uyanmanız için birileri sizin adınıza çalışmaya başlayacaktır.Ya da kendinize uygun baska bir yol haritası belirleyin ama unutmayın ne yaparsanız birlikte yaptığınızı imgeleyin,kalbinizden ve 3 gözünüzden bir ışık yolu oluşturun. Bir not; bu bağı olan kişilerin auraları mavidir ve kalp cakraları birbirine bağlıdır.
 
Üst