On Yedi Kural

Elfangel

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Ara 2009
Mesajlar
938
Tepkime puanı
354
Daha iyi yaşamak için... BİRİNCİ KURAL!

Size bahşedilenleri hesaba katın. Ne kadar değerli ve ne kadar haklı olduğunuzu anladığınızda; gülüşleriniz karşılığını bulacak, güneş doğacak, müzik çalacak. Sonunda Tanrının sizin için dilediği bir yaşama doğru yola koyulabileceksiniz... Güzellikle, güçle, cesaretle ve güvenle.

Daha iyi yaşamak için... İKİNCİ KURAL!

Bugün ve her gün işyerinize verdiğinizden daha fazlasını teslim edin..Sizden beklenilenin ötesinde üretmenin sırrını öğrendiğinizde, zaferin yarısını da kazanmış olacaksınız. Kendinizi o kadar değerli kılınız ki, en sonunda vazgeçilmez olun. Daha fazla kazanmak için ayrıcalığınızı pekiştirin ve aldığınız tüm ödüllerden memnun kalın. Siz buna layıksınız.

Daha iyi yaşamak için... ÜÇÜNCÜ KURAL!

Hata yaptığınızda ya da yaptığınız hata değerinizi düşürdüğünde, çok gerilere dönüp bakmayın. Hata öğrenmenin bir yoludur. Bazen hata oranınız amaçlarınıza ulaşma oranının ayrılmaz bir parçasıdır. Hiç kimse hata yapmadan kazanamaz. Başarısızlıklarınız yalnızca büyümenizin bir parçasıdır. Hatalarınızdan silkinin, ama kimi başarısızlıklarınız olmasaydı, sınırlarınızı nereden bilebilirdiniz? Takmayın. Her şey düzelecek.

Daha iyi yaşamak için... DÖRDÜNCÜ KURAL!

Uzun çalışma saatleriniz ve enerjinizin karşılığında, ailenizle birlikte kendinizi en iyi şekilde ödüllendirin. Ailenizin sevgisini hep besleyin; unutmayın ki çocuklarınızın eleştirmene değil örneğe ihtiyacı var. Çocuklarınıza en iyi yönünüzü göstermeye çalıştığınız sürece, kendi ilerleyişiniz de hızlanacaktır. Dünyadaki herkesin gözünde başarısız olsanız bile, eğer sevecen bir aileniz varsa, bu sizin başarınızdır.

Daha iyi yaşamak için... BEŞİNCİ KURAL!
Bu günü güzel düşünceler üzerine kurun. Gelişmenize sekte vuracağından korktuğunuz hiçbir kusurunuz sizi üzmesin. Olabildiğince sık kendinize şunu anımsatın: Tanrı sizi özel yaratmıştır. Düşüncelerinizi toparlayıp, güçlerinizi gerçekleştirecek güce sahipsiniz. Yapabileceğinize karar verdiğiniz anda uçabilirsiniz bile. Yenilgiyi bir daha hiç düşünmeyin. Yaşamınızın ayrıntılı tasarısını yürekten istediklerinizin çizmesine izin verin. Gülümseyin!

Daha iyi yaşamak için... ALTINCI KURAL!

Sizin yerinize bırakın yaptıklarınız konuşsun. Gelişmelerinizi aksatacak kendinizi beğenmişlik ve kibir tuzağına karşı tetikte durun. Böbürlenmenin çekiciliğine kapıldığınız an, yumruğunuzu su dolu bir kovaya sokun. Yumruğunuzu çıkardığınızda geride kalan boşluk öneminizin kesin bir ölçüsünü verecektir.

Daha iyi yaşamak için... YEDİNCİ KURAL!

Her gün Tanrının bir armağanıdır bize. İşleriniz her zaman yolunda gitmeyebilir. Ama, siz acıların, güçlüklerin, engellerin bakış açınızı ve geleceğe yönelik tasarılarınızı yok etmelerine asla izin vermemelisiniz. O çirkin kendine acıma cübbesini bir kez giyerseniz bir daha da kazanamazsınız. Hırçın yakınma sesi, başarılı olmak için gerekli her fırsatı korkutup kaçıracaktır. Bir daha böyle düşüncelere hiç kapılamayın. Daha iyi yollar hep vardır.

Daha iyi yaşamak için... SEKİZİNCİ KURAL!

Ne gecenizi ne de gündüzünüzü, gerçek bir düelloyla karşılaştığınızda, size savaşacak zaman bırakmayacak önemsiz ve bayağı şeylerle doldurmayın. Bu kural çalışmanız olduğu kadar, etkinlikleriniz için de geçerlidir. Yalnızca hayatta kalmayı başardığınız bir gün bir övünme nedeniniz olamaz. Günlü hayatınızdaki ufacık değişiklerle çok şeyler başarma yeteneğiniz varken, o değerli saatlerinizi boşuna geçirmek için burada değilsiniz. Boş uğraşlara paydos!

Başarıdan saklanmaya paydos. Büyümek için zamandan ve mekandan kopun. Yarın değil! Hemen şimdi, şimdi!

Daha iyi yaşamak için... DOKUZUNCU KURAL!

Bu gününüzü son gününüz olacakmış gibi yaşayın. Unutmayın ki, “yarın” ı yalnızca aptalların takviminde bulabilirsiniz. Dünün yenilgilerini unutun, yarının sorunlarını göz ardı edin. Yapacağınız tek şey bu. Kıyamet günü. Tek sahip olduğunuz gün. Bu günü senenin en iyi günü kılın. Hayatınızda söyleyebileceğiniz en acı sözler, “bir daha dünyaya gelirsem...” sözleri olacaktır. Asanızı elinize alın. Kendi orkestranızı kendiniz yönetin! Bu sizin gününüz.

Daha iyi yaşamak için... ONUNCU KURAL!

Bu günden itibaren ister dostunuz, isterse düşmanınız olsun; sevdiğiniz biri ya da yabancı olsun, herkese sanki bu gece yarısı öleceklermiş gibi davranın. İlişkiniz ne kadar düşük düzeyde olursa olsun, sevginizi, anlayışınızı, inceliğinizi ve dikkatinizi herkese gösterin.

Bunu hiçbir karşılık beklemeden yapın. Hayatınız hep aynı olmayabilir.

Daha iyi yaşamak için... ONBİRİNCİ KURAL!

Kendinizle ve yaşamla dalga geçin. Bunu alay ya da kendinize acıyıp yakınma şeklinde almayın. Daha çok, şu anın görünüşteki sefil yenilgisinde yeni bir bakış açısı kazanmanıza yardımcı olacak, bunalımlarınızı giderecek, acılarınızı dindirecek mucizevi bir ilaç, bir çözüm olarak düşünün. Açmazlarınızı dalgaya alarak kaygılarınızı, tasarılarınızı, gerginliğinizi kovun gitsin. Böylece, zihniniz rahatlayıp, kesin çözümlere doğru yol alabilirsiz. Hiç bir şeyi fazla ciddiye almayın.

Daha iyi yaşamak için... ONİKİNCİ KURAL!

Küçük şeyleri ihmal etmeyin. Ek bir çabadan, ilave birkaç dakikadan, yumuşak sevgi ve teşekkür sözcüklerinden, elinizden gelenin en iyisini yapmaktan çekinmeyin. Başkalarının ne düşündüğü önemli değil; önemli olan sizin ne düşündüğünüzdür. Köşeye çekilip, işlerden kaytarırsanız, sahiplenmeniz gereken elinizden gelenin en iyisini yapma amacınızı asla yerine getiremezsiniz. Oysa siz özelsiniz. Buna göre hareket edin. Ayrıntıları asla göz ardı etmeyin.

Daha iyi yaşamak için... ONÜÇÜNCÜ KURAL!

Her sabahı gülümseyerek karşılayın. Her yeni günü; yaratıcınızın bir başka armağanı, dün bitiremedikleriniz için size sunduğu bir başka altın fırsat olarak görün. Girişimci olun. Güne başlarken ilk saatinizi bile başarı ve bütün gün boyunca etkisini hissettirecek olumlu etkinlikler üzerine kurun. Bugün bir daha geri gelmez. Kötü bir başlangıçla, ya da hiçbir şeye başlamadan gününüzü tüketmeyin. Yenilmek için doğmadınız.

Daha iyi yaşamak için... ONDÖRDÜNCÜ KURAL!

En büyük düşünüzü gün gelir gerçekleştireceksiniz; bunun için her gün kendinize bir hedef belirleyin –uzun ve sonsuz tasarılar değil sizi adım adım gökkuşağınıza doğru götürecek ufak ufak işlerden oluşmalı. Bunları yazabilirsiniz de; ama bugünün yapılmamış işlerini yarına sürüklememek için listenizi sınırlı tutun. Unutmayın ki, piramidinizi yirmi dört saat içinde inşa edemezsiniz. Sabırlı olun. Gününüzü temel amacınıza engel olacak şeylerle doldurmayın- elinizden gelenin en iyisini yapın, keyfinize bakın ve o gün başardıklarınızla yetinip, rahatlayın.

Daha iyi yaşamak için... ONBEŞİNCİ KURAL!

Hiç kimsenin yaşamınıza gözyaşı yağdırmasına ve kasvet örtüsü yayarak gününüze yenilgi saçmasına izin vermeyin. Unutmayın ki, hataları bulmak için, ayrıca bir yeteneğe, özveriye, beyine, karaktere ihtiyaç yoktur. Siz izin vermedikçe hiç bir dış etken üzerinizde güç oluşturamaz. Zamanınız, aşağılık, kıskançlık, nefret ve imrenme duygularıyla savaşarak harcanmayacak kadar değerlidir. Kırılması çok kolay olan yaşamınızı dikkatlice koruyun. Yalnızca Tanrı bir çiçeğe şekil verebilir; fakat herhangi bir aptal çocuk bu çiçeği koparabilir.

Daha iyi yaşamak için... ONALTINCI KURAL!

Her sıkıntıda iyilik tohumları arayın. Bu ilkeyi kavrayın; çünkü geçilmesi kaçınılmaz o karanlık vadilerde sizi koruyacak bir siperiniz olmalı. Yıldızlar bir dağın tepesinde seçilemezken, derin bir kuyunun dibindeyken çok rahat görülebilir. Sıkıntılardan olumlu şeyler çıkarmasını öğrenmeden, hiç bir şey keşfedemezsiniz. Mutlaka bir iyilik tohumu vardır. Bu tohumu bulun ve yetiştirin.

Daha iyi yaşamak için... ONYEDİNCİ KURAL!

Gerçek mutluluk kendi içinizdedir. Huzuru, gönül rahatlığını ve sevinci dışarıda arayarak zamanınızı ve çabanızı boşuna harcamayın. Unutmayın ki mutluluk, almakta ya da elde etmekte değil, vermektedir. Dışarıya açılın, paylaşın. Gülümseyin. Sarılın. Mutluluk; kendinize bir kaç damla akıtmadan, başkalarına dökemeyeceğiniz bir parfümdür.


Og Mandino (Alıntı)
 
Üst