İlişkilerimiz, Yanlışlarımız ve Biz

embriyo

Elit Üye
Katılım
19 May 2010
Mesajlar
2,217
Tepkime puanı
884
Konum
Ankara
İş
Ressam
"Herkese karşı nazik olun, ama çok azıyla yakınlık kurun ve o az sayıdaki insana güven duymadan önce iyice sınanmalarına fırsat tanıyın."
George Washington

Herkes hayatında en az bir kere, beraber olduğu kişi ya da kişiler için yanlış insandı nitelemesinde bulunmuştur. İş, eş, okul ve aklınıza gelebilecek tüm ilişkilerde…
İnce, ince yağan yağmuru seyrettiğimiz loş kafede otururken, Selma dolu gözlerle yeni biten ilişkisini anlatıyordu, onun farklı olduğunu düşünüyordum dedi, çok iyi başlayan bir ilişkiydi bir sürede öyle devam etti, kendimi bir prenses gibi hissetmeme neden olan bu adam, aslında hiçte düşündüğüm gibi değilmiş. Neden hep güçlü bulduğum insanlar ile beraber oluyorum, sorumluluk almaktan korktuğum için mi?. İnsanları önceden tanımanın bir yolu yok mu? Diye sordu. Bundan böyle üzülen taraf olmayı istemiyorum diye mırıldanırken merak dolu gözlerle bana bakıyor ve cevabı bekliyordu.

Selma kuşkusuz kendini korumak isteyen ve iyi bir beraberlik arayan tek kişi değildi. Aslında karşı cins için de durum çok farklı sayılmaz. Erkeklerde kız arkadaşlarından ya da eşlerinden sıkça şikayet ediyorlardı. Başta kendine çok çekici gelen bu kadının aslında ne kadarda zayıf, kıskanç, ben merkezli, yapışkan ve durum zorlaşınca şirret biri olduğunu anlamam için 15 sene kaybetmem mi gerekiyordu ben ne saf bir adammışım diyordu Hilmi mahkemede eşinin istek ve talepleri karşısında….
Hiçbirimiz daha sonra üzüleceğimiz bir ilişki iş, eş arkadaşlık yaşamak istemeyiz. Güvenilen, daima yanımızda hissedeceğimiz insanları ister, bizi üzecek kötü insanları belirleyebilmeyi dileriz. İki grup insan vardır ki her ikisi de karşılarındaki insanların pozitif enerjilerini, güçlerini bir vampir gibi emerek alırlar. Siz bunun farkına varana kadar onlar sizin enerjinizi sömürmüş ve bitirmişlerdir. Size kendinizi nasıl özel hissettireceklerini çok iyi bilirler nede olsa bu iş onların mesleği haline gelmiştir, yaşam güçlerini sizden almaktadırlar, beraberliğinizin belli bir dönemine kadar ” evet aradığım insan bu “dedirtecek kadar mükemmeldirler, sizi incitmeye henüz başlamamışlardır çünkü tüm enerjinizi isterler.

Birinci gurubu dünyaya nefretle bakanlar oluşturur, onlar kendileri dahil hiç kimseyi sevmeyen, herkesle savaş halinde olan insanlardır.. Karizmaları ve etraflarına hissettirdikleri güçlü, sağlam duran yapılarından dolayı, eğer kendinizi güçsüz savunmasız hissediyorsanız biraz güç alma umuduyla onlara yönelebilirsiniz işte bu sonun başlangıcı demektir.
Cezp edici görünmelerine rağmen herkese muhalif, rekabet halinde ve genellikle çatışma eğilimindedirler, kendi düşüncelerine ters gelen her şeyi bir çatışmaya kolayca çevirebilirler üstün taraf olabilmek için her şeyi yapabilirler siz, etraftakiler kısaca hiç kimse umurlarında olmaz. Herkesi rahatça aşağılayabilirler siz haklı olduğunuz konuda hatalı duruma düşerken onların vicdanları zerre kadar rahatsız olmaz. Aksine kazanmanın zaferi ile mutluluktan sarhoş olurlar.
Kazanma odaklı oldukları için kaybetmeye asla gelemezler, sizi öyle bir sindirirler ki, incinmekten o kadar çok yorulmuşsunuzdur ki, huzurlu bir beraberlik için onlara istediklerini verir ve kendi ihtiyaçlarınızdan, arzularınızdan, fedakârlık etmeye başlarsınız. Buda onlara yetmez, problemlerinizi isteklerinizi anlattığınızda sizi hiç çekinmeden kırmaya hatta ezmeye çalışırlar çünkü önemli olan her zaman kendi istekleridir, sizin gösterdiğiniz iyi niyet tam bir bozguna dönüşmüştür.
Eğer böyle biri ile beraberseniz onu asla değiştiremeyeceğinizi kabul etmekle işe başlayabilirsiniz. Kendi istekleriniz doğrultusunda onlara ödün vermeden davranmaktan çekinmemelisiniz. .Onlarla rekabet etmeyin kazanmanıza asla izin vermeyeceklerdir, ezkaza kazansanız bile, o zamanda ne yapıp edecek ve bunun zevkini çıkarmanıza izin vermeyeceklerdir. En önemlisi onlara asla güvenmeyin, her an sizi ortada bırakabilecek kapasitededirler ve size yaşattıkları, üzüntüleriniz, hayal kırıklıklarınız, duygu durumunuz hiçbir şey onlar için önemli olmayacaktır. Benim için en doğru olan buydu deyip kenara çekileceklerdir.
Bana beraber olduğu adamı tanıştırdığında, ona çokta uygun biri olmadığını, ilerde büyük problemler yaşayacağını ve eğer bu ilişkiyi sonlandırmak isterse, başının dertten kurtulamayacağını açıklamıştım. Ancak olayın çok içinde olduğundan ve bu kişiyi kendi zihin haritasına farklı bir anlam yükleyerek yerleştirdiğinden dolayı bunu pek kabul etmek istememiş, yanılıyorsun demişti.
Maalesef yanılmamıştım başlardaki o adam, zaman içinde kendini ele vermiş, söylediği yalanlar oynadığı oyunlar, her şey çorap söküğü gibi ortaya dökülüvermişti. Bizim kızda tamam bu ilişki bitti artık demişti, demişti demesine de onu dinleyen kimdi? Aylardır iş yerine gidiyor, telefonlar ediyor bir türlü rahat bırakmıyor, onu kaybettiğini, ilişkinin bittiğini kabul etmiyordu.
O hafta, planımıza uygun olarak arkadaşımın iş yerine gittiğimde, kapıda birden bire bu beyefendinin belirdiğini gördüm. Beni görmesi ile çıkması bir olmuştu, çünkü öyle karizmatik ve kendinden emindi ki asla özür dilemeye gelemezdi… Kimsenin onu bu durumda görmesini de istemezdi. 5dk sonra çalan arkadaşımın telefonunda bağıran adamın sesi ile irkildim, benim için küfürler ederek arabamın camlarını kırmaya gideceğini söylüyordu, zaten çıkmak üzere olduğumuzdan arabayı da alarak uzaklaştık. Ancak adam durmak bilmiyordu gene telefonda bas, bas bağırarak benim için ağza alınmayacak küfürler ediyor, tehditler savuruyordu, en son beni vuracağını, öldüreceğini söylediğinde sakinliği ile bilinen arkadaşım da “ derdin ne senin? Sen onu tanımazsın bile, ne istiyorsun ondan? Problemin benle değil mi? diye bağırmaya başladı, telefondaki adamın cevabı davranışları kadar garipti”:Benden daha yakın olamaz kimse sana bu yüzden arkadaşından nefret ediyorum” ardından gene bana yağdırılan tehditler…
Bununla da bitmedi bir vesile ile öğrendiği cep telefonuma gece yarılarına kadar süren küfür ve tehdit mesajları… Bu adam o kadar sevgisizdi ki, egosundan kibrinden dolayı kimseleri beğenmiyor, doğru dürüst bir ilişki kuramıyordu. Belinden ayırmadığı silahı ile ortalarda geziyor hiçbir şekilde kendini, hareketlerini tutumlarını değiştirme eylemine girmiyordu. Kaybettiğinde ise işte yaptıkları ….
İkinci grup enerji emici vampirleri ümitsizler oluşturur, bu dünyanın en zavallı, mazlum güçsüz insanlarıdır. Kendilerini size o kadar acındırarak empoze etmişlerdir ki, onları mutlu etmekle kendinizi bir kahraman, ilginizi biraz azalttığınızda ise bir zalim gibi hissetmenize neden olurlar. Sizin göreviniz kendiniz mutsuz olsanız dahi, onları mutlu etmektir. Sizi incitecek güçleri yoktur, korkutucu görünmezler ancak çoğunlukla yaptıkları tek şey bu maske altında sizi sömürmektir. Onların duyularını incitme konusunda dikkatli değilseniz, kendinizi suçlu hissetmenize neden olurken, size çıkışmak yerine içlerine kapanır, kaçar ve onlara acımanızı sağlarlar. Devamlı ne kadar talihsiz, tükenmiş ve ezilmiş olduklarını anlatıp dururlar.
Bir taraf acıyı üretip yayarken, diğer tarafta sünger gibi acıyı emer ve bu, sevginin gösterilmesi anlamına gelir. Karşı taraf birinin sorumluğu altına girmek istediğinden ve sevgiyi hep bu şekilde alarak koruduğundan dolayı, iyileşmek üzere olan kabuk tutmuş yaraları devamlı kanatıp durur, nede olsa onun karşısındakini bağlama yöntemi budur.”Mutluluğum sana bağlı o halde, mutsuzluğumdan da sen sorumlusun” sözü oldukça yıpratıcıdır. Beraberliğinizin her safhasında, dile getirmese bile, devamlı böyle hissetmenizi sağlayacak, sizi bu şekilde kontrol altında yutmaya çalışacaktır.
Bu arada siz onları mutlu etmeye çabalarken bir yandan da kendinize yabancılaştığınızı fark etmeye başlarsınız, hayat sizin istediğiniz gibi değil, karşınızdaki insanın istekleri doğrultusunda gitmektedir. Bir süre sonra, onların acılarını dindirmeye çalışırken aslında kendinizin ne kadar da mutsuz olduğunuzu anlarsınız. Sizin de ihtiyaçlarınız ve beklentileriniz olduğunun farkına varırsınız. İşte ilişkinin çatırdamaya başladığı an budur Bundan sonra mutlu etmekle görevli olanın tek isteği bu ilişkiyi bitirmek ve kurtulmak için çareler aramaktır.
Böyle biri ile beraberseniz, unutmayın ki acının yönlendirdiği davranışları, sizin ona acı vermenizden kaynaklanmıyordur. Ayrıca onları mutlu etmek gücünüz dahilinde değildir, çünkü mutlu olduklarını belli ederlerse, beraber oldukları insanı kaybedeceğini sanmaktadırlar.

Bu iki grup insan dışında neyse ki üçüncü bir grup daha vardır ki. Kendilerini esprileri, güçlü davranışları, öz güvenleri, açık fikirlilikleri ile belli ederler. Dürüst ve samimidirler. Onları rahatça eleştirebilirsiniz. Kimsenin başarısı onları rahatsız etmez. Çevrelerine karşı saygılıdırlar, kimseyi kırmadan problemleri çözmeye çalışırlar. Kırıldıkları zaman kin tutmadan veya aynen karşılık vermeden kendilerini toparlarlar. Öç almaya çalışmazlar. Af edicidirler, lüzumsuz gurur yapmazlar İnsanlara yardım etmek onları mutlu eder, yardıma ihtiyaç duyduğunuz bir anda rahatça gidebileceğiniz insanlardır. Ufak şeylerle mutlu olmayı bilirler, hayatın her anının keyfini çıkartmakta üstlerine yoktur. Problemleri ile size yakınıp durmazlar, çözüm odaklıdırlar.

Ancak ne yazık ki karşılaştığımız insanların çoğu bu iki grup içine girenlerdir. Onların hastalıklı durumlarından etkilenmediğiniz takdirde, arkadaşlık etmeniz sizin için çok yıkıcı olmayacaktır. Değişmek sizin değil, onların sorumluluğudur

Eğer 3.üncü gruptan biri ile beraberseniz size tavsiyem kaybetmemek, ilişkinizi bozmamak için elinizden geleni yapmanızdır, şunu bilin ki herkes sizin kadar şanslı değildir ve imrenilen bir beraberlik yaşamaktasınızdır.

Alıntı
 

DreamCatcher

Kayıtlı Üye
Katılım
15 Ocak 2011
Mesajlar
92
Tepkime puanı
12
Konum
İstanbul
İş
Ä°thalat ihracat
Cook guzel cok sahane tespitler...Umarim hepimiz ucuncu gruptan insanlarla karsilasip cok cok cok mutlu oluruz . :)
 
Üst