Kadına Şiddet Nedir ( video) MUTLAKA İZLEYİNİZ

[YT]http://www.youtube.com/watch?v=-IB1P0YCdX8

Çok yanlış bir film olmuş...
Kadına şiddet uygulayan erkek değildir;Erkekliği yücelten bir slogandır. Ne yani, erkek o kadar yücedir, iyidir, üsttür ki kadına şiddet uygulayan erkek olamaz. :S
Daha başka açıdan bakalım;Kadına şiddet uygulayan erkek değildir; Yani zıttıdır... (kadındır) :S Erkekler kadın olmak istemezler çünkü kadın daha aşadır. Sen de böyle olmamak için şiddet uygulama. :S[
Daha başka bir bakış açısı ile;Kadına şiddet uygulayan erkek değildir;
Kadın kendine şiddet uygulatıyor ise, susuyor ise, kendi gücünün farkına varamamış ise bu kadının suçudur. Akıllanın size şiddet uygulayan erkekler değil, sizin kendinizin farkında olmamanız.. :S

Bu nedir arkadaş? Neresinden bakarsam bakayım sonuç kötü. Bu kadar kendisi ile çelişen bir reklam olamaz... Özellikle sosyal sorumluluk projeleri için.

Not: Ben de bir erkek'im fakat böyle bir şeyi de destekleyemem. Ne övülesi, okşanası bir yaklaşım, ne de hakarete varan bir söylem olmamalı. Kısacası; kadına değil her ne şartla olursa olsun (çocuk, kadın, hayvan) bir canlıya şiddet uygulayan "insan değildir!" şeklinde olmalıydı diye düşünüyorum.

Kim olursa olsun cinsi ne olursa olsun, siddet uygulanmamali, bu pisikolojik de olsa aynidir.

nippy bakis aciniz bayagi zengin ve enteresan olmus, malesef + veremiyorum hakkimi doldurmusum.. Dönecegim bu konuya

ŞİDDETE HAYIR- ÖFKE KONTROLÜ (MUTLAKA İZLEYİNİZ)


TIKLAYINIZ

Hayatımın her alanında şiddetle karşılaştım.
Ama benim anlatmak istediğim okullarda var olan şiddettir.

İlkokuldan liseye kadar hep şiddetli eğitim
sürecinden geçme şanssızlığına sahip oldum.
(Sene: 1994-2005 zaman aralığı)

O yüzden erkek çocuklarının kızlardan daha çok
kontrolsüz şiddet maduru olduğunu düşünüyorum.

İlkokul zamanlarımda sıra dayağına çekildiğimiz dönemler
de oldu. Korkudan titrediğimiz bir bayan öğretmenimiz vardı.

Kız çocuklarını 1 kere tokat atarsa,
erkek çocuklarına 5 kere atardı.

Sonra ortaokul dönemimde gene dayaklar
devam etti.
Biz kızlar bu sefer bayan öğretmenlerce
aşağılanmaya , tokata devam ettik.

Erkek çocukları da bay-bayan öğretmenlerce
aşağılandı. Daha acımasız ve kontrolsüz dövüldüler.

Sonra lise zamanlarımda kızlara tokat usulü
devam etti. Daha çok psikolojik bir boyut aldı.
Korku, aşağılama, küçük görme.
Bayan öğretmenlerin genç güzel kızlarla
hep bir alıp veremediği vardı.

Erkek öğrencilere psikolojik baskı ve
fiziksel şiddet daha da arttı.
Lise sonda dayak yiyen erkek arkadaşlarım vardı.
Herkesin içinde aşağılanan delikanlıların
piskolojisinde açılan bozuklukları bir düşünün.
(erkek öğretmenler de erkek öğrencilere takmıştı).

Hayır, askeri okulda falan değildik.
Milli eğitim bakanlığının bize sunduğu şahane eğitim sistemi.

Hasta ruhlu insanların eğittiği küçük çocuklardık.
Ve bu eğitim sistemi eminim halen devam ediyordur.

Özetle ; şiddet hayatımızın bir parçası.
Evde, okulda, işyerinde, toplumda heryerde şiddet var.

Ne "muhteşem" "öğretmenleriniz" varmış Sn. Dream Dualit. :/ Türk gençliğinin eli öpülesi kıymetli bazı öğretmenleri. Bir arkadaşım öğrencilerini dövdüğünü anlatıyodu. Sopa götürmüş okula. Baya baya anlatıyor utanmadan sıkılmadan. öğrencilerinin tembelliğini laf anlamadıklarını dayağı hak ettiklerini. Yeni öğretmen bir de. Yılların ardından bezmiş filan da değil. Senin kızına öğretmeni vursa naparsın dedim. Benim kızım tembel olmaz ki dedi. Farzet yaramazlık yaptı. Benim kızımı dövemez diye çıkışmıştı. Ben ne anlatsam da o dövmeye devam edecekti. Dün vardı şiddet bugün de var yarın da olacak biteceğini sanmıyorum. Hiç bir erkeğin yada kadının bu kampanyalarla elini kaldırmaktan hatta öldürmekten vazgeçeceğini hiiiiçç sanmıyorum. Şükür RABBİME ilahi adalet var. İyi forumlar...

@joys
Bizim zamanlarımız çok renkli zamanlardı.
Okula gideriz öğretmen döver,
eve geliriz babamız döver.

Okulda öğretmen azarlar,
evde ana baba azarlar.

Bence sorun şiddet uygulayan kadar buna göz yumanda da.
Sorun zihniyetlerimizde sanırım.

Baba dövünce '' Babadır döver.''
Öğretmen dövünce
''Öğretmendir döver.
Öğretmenin dövdüğü yerde gül biter.''

Ayrıca sevgilimden de şiddet gördüm.
İlerde evlenince ondan da görürsem hiç şaşırmam.

O zamanda adı '' Kocadır dövecek.
Sen ne yaptın ki o seni dövdü diye birde haklı çıkacak.''

Bence iş gene de ailede, birilerinin sahip çıkmasında bitiyor.
İlk tokadı yediğimizde ''sen nasıl benim çocuğumu döversin''
diye o okulu inletmek lazım.

Ayrıca ilahi adalete de, hukuksal adalete de inanmıyorum.
Şikayet ediyorsun gene seni geri evine bırakıyorlar yani.

Kadına şiddet irdeleniyor ama bu yanlış bir tutum bana göre. Genel olarak bir travma yaşıyor insanlar. Genel olarak şiddet var. Kadına şiddet diye ayrı bir tanım yok ki. Neden farklılaştırılıyor? Kadına şiddet gösteren başka bir şeye hiç mi şiddet göstermiyor? Ben bu tutuma tamamen karşıyım. Daha çocukluktan başlar şiddet. Hayvana, aile bireylerine, sonra dışarıya.. O halde neden sadece kadına şiddet irdeleniyor? Sanırım bir istatik yapılsa en büyük şiddeti erkekler görüyordur. Bu ülkede peşin koşullamayla başlar şiddet:
- Her Türk asker doğar! (Savaş makinesi doğar, savaş şiddetle olur)
- Aslan gibi çocuk! (Aslan doğal ortamında sevilesi değildir büyük bir şiddetle yırtıcıdır ve uzun zaman ülkeler, güç sembolü olarak bu canlıyı kullandı)
- Erkek adam sağlam durur! (Hangi koşulda olursa olsun sert olmalıdır, sertlik bir süre sonra şiddeti getirir)
- Erkek adam çapkındır! (Damızlıktır, her daim hazır olmalıdır. Olmadığında eksiktir bu da agresifleştirir. Burada yüklenen cinsel kimlik tüketici cinselliktir. Bu da hayvanlaştırır.)
- Cinsel organı hakkında büyük erkek akrabalar ve aile dostları arasında yapılan espiriler vardır. Hadi amcalara göster, sünnet oldu erkek oldu vs. vs. ( Penis ilkel çağlardan beridir silahla eş değerdir - mızrak,kılıç- askeri hiyerarşide çavuşlarda da bulunan üste bakan altı tamamlanmamış üçgen penis sembolüdür. Rütben arttıkça o üçgenler üst üste biner. Penisi sağlam olan rütbelidir ve silahlıdır. Yani erkek doğal olarak silahla doğar ve onu hep kullanır. Bu da şiddet yükler.)
- Erkek adam ağlamaz! ( Erkek adam ağlamaz gerekirse ağlatır ama ağlayamaz. Bu da şiddettir.)

Erkekler bu ve bunun gibi sebeplerle hep serttir. En tehlikeli sporlar çocuklukla başlar. En tehlikeli işleri yaparlar. Önce arkadaşları arasında güç denemeleri yaparlar ve dayak atıp yerler. Evlerinde de babalarından şiddetle ilgili dersler alırlar. Ya babaları dayak atmadan gelme dayak yersen gözüme görünme der, ya annelerini döver, ya da çocuğa şiddet gösterirler. Bu çocuk da bunları dışarıda uygular. Sürekli çapkınlık, şiddette üstünlük ve FETİH odağıyla büyütülen bir nesil gelir. Bu nesil büyüdükçe göstereceği şiddet eylemleri de büyür. Yavaş yavaş kişisel kavgalara bıçak, sopa ve çeşitli silahlar katılır. Gruplaşma yani organize saldırı timleri oluşur. Bunlar bir birlerine saldırır. Önce mesele bir kızdır, sonra neden öyle baktındır, sonra nedenler aranır ve siyaset kullanılır, para kullanılır ve şiddet göstermeye, feth etmeye, savaşmaya bahaneler bulunur. Kaybetmek veya ezilmek söz konusu değildir! Bu böyle devam eder.

Peki şuna dikkat edelim. Bu kişinin bu kadar yıllık ÖZEL ŞİDDET EĞİTİMİ kimsenin dikkatini çekmiyor da, şiddet göstermek için eğitilen bu kişi kadına şiddet gösterince mi dikkat çekiyor? EL İNSAF! Beyler ve bayanlar çocuklarınızı yanlış yetiştiriyorsunuz, o şiddet gösterenler şiddetin alasıyla büyüdüler. O kadar acı çektiler ve kişilikleri o kadar baskılanıp birer psikopata dönüştüler ki siz bunun farkında değilsiniz. İçimizde en naif olanımız bile bir psikopat yön taşıyor. Belki de bu yüzden dünyanın en güçlü ordularından birine sahibizdir(bu konuyu farklı yerlere götürmek yasal suçtur uzatmayalım). Bu tür şeyleri bir düşünün derim.
Kadına şiddet değil özetle, İNSANA ŞİDDETE HAYIR diyelim.

Erkekler yanlış yetiştiriliyorlar, bu bakımdan "mağdur" olabilirler. Ki daha da önemlisi, bu yanlış yetiştirilmede anneleri en önemli rolü oynuyor fakat anneler onları şiddetten çok başka eğilimlere yöneltip sağlıklı birer birey olmamalarına neden oluyorlar... Çok derin konular fazla uzatmak istemiyorum ama erkeği şiddete iten yine erkek... Şiddet eğili olan erkekler, yanlış yetiştirilmiş, yanlış yönlendirilmiş bu erkekler, sağlıklı bir "erkek" kimliği edinemedikleri ve hiçbir alanda yeterli olamadıkları için erkekliklerini kaba kuvvet ile ispatlamaya çalışıyorlar...
Şiddet gören sadece kadın değil fakat pek çok alanda sadece "kadın" oldukları için suistimal ediliyorlar. Boşanmak istiyor diye karısı tarafından öldürülen kaç erkek duydunuz. Ben şu yaz sezonu boyunca 5 tane duydum...
Bir tek kadınlar mı şiddete maruz kalıyor? Hayır....
Bir tek erkeklerin mi psikoljisi bozuk? Hayır...
Ama bu bunu konuşmamaya sebep değil...
Ve çok özür dilerim ama bu konuyu nereye çevirirseniz çevirin, hangi açıdan ele alırsanız alın erkekleri "mağdur" olarak göremeyeceğim.

Ne erkek ne kadın, ayrıştırma hata getirir. Bu bir kimya veya biyoloji nesnesi değil ki labaratuarda ayrıştırıp formül geliştirelim. Demek istediğim ayrıştırmaya başlandığında ayrı ayrı inkar edilemeyecek mağduriyetler ortaya çıkar. Bu şekilde de çözüme gitmek zorlaşır. Önemli olan tür olarak yek pare yaklaşımdır. İnsanlıktır. Yeri geldiğinde hayvan ve insanı da canlı hakkı çerçevesinde eşit paydada konuşuyorsak, bir zahmet insanın cinsiyetini de ayrı tutmayalım. Bizler büyük bir organizmayız. Her şey bütünü etkiler. O halde kadına şiddet ifadesini yanlış görüyorum. İnsana şiddet olarak ele almalıyız. Büyük bir moda oldu kadına şiddet meselesi. Hala yanlış taraftan baktığımızı ifade ediyorum. Bu şekilde bir yere varılamaz. İnsana şiddet olarak her şeyi bütünleşik biçimde ele almadığımız sürece her yönde şiddet artarak devam edecek. Şiddetin kötü yanı da artarak kendini sürdürmesidir. Sonunda insan kendi türünü bitirene kadar bu devam edecek. Bunu tarihteki gelişmelere bakarak görmek mümkün zaten. Artık milyonlarca insanı bir düğmeye basarak yok edebilecek silahlarımız var. Bu silahlar üretilmişse kullanma niyetiyle üretilmiştir. Şiddetin sınırı yok. Bir birimizi yok edeceğiz. O haklı, bu haksız, o mağdur bu değil dememeliyiz. Şiddeti tek yanlı sunamayız. Şiddetse bunda herkesin payı var. Şiddetse bunu herkes görüyor. Bu yüzden ''kadına şiddet'' bu dünyada tek şiddetmiş ve bir an önce durdurulmalıymış, tek dert buymuş gibi sunulamaz. İNSANA ŞİDDET durdurulmalı. Bu yönde kampanyalar oluşturulmalı. Bu şekilde ancak çözüm gelebilir.

"Kadına şiddet" denilmesinin nedeni, cinsiyetinden ötürü uğradığı istismar. Eşinden boşanmak isteyen kadının öldürülmesi örneğini bu sebepten verdim fakat anlatamadım sanırım...
Bunu tartışmamız için tek şiddet türünün bu olması gerekmiyor. Ayri ayrı her tür şiddet ele alınabilir. Bütün olarak bakıldığında ortak tarafları da vardır ama ayrı ayrı ele alındığında farklı sonuçlara ulaşılabilir.
Ama sizi de kırmayalım, "İNSANA ŞİDDETE HAYIR" da diyelim...

Kesinlikle katılıyorum Chillout;
Artık toplumda şiddetten öte; toplumsal cinnet seviyesine geldik.
İnsanlar birşeylerin acısını başka kişilerden çıkarır olmuş.
Fena fillah, bu işin sonu nereye varacak merak ediyorum.

MarlaSinger' Alıntı:

"Kadına şiddet" denilmesinin nedeni, cinsiyetinden ötürü uğradığı istismar. Eşinden boşanmak isteyen kadının öldürülmesi örneğini bu sebepten verdim fakat anlatamadım sanırım...
Bunu tartışmamız için tek şiddet türünün bu olması gerekmiyor. Ayri ayrı her tür şiddet ele alınabilir. Bütün olarak bakıldığında ortak tarafları da vardır ama ayrı ayrı ele alındığında farklı sonuçlara ulaşılabilir.
Ama sizi de kırmayalım, "İNSANA ŞİDDETE HAYIR" da diyelim...

Genişletmek için tıkla ...

Sebep ne olursa olsun, şiddetin kaynağı aynı. Spesifik olarak tek bir şeye şiddet gösterme yanlılarının adı başka oluyor. Her kadına el kaldıran da bu biçimde değildir, genel şiddet yanlısıdır. Acaba çevremizde kadına şiddet gösteren kaç kişi var başka hiçbir şeye şiddet göstermeyen? Bunu düşünelim cevabı buluruz.

Chillout' Alıntı:

Sebep ne olursa olsun, şiddetin kaynağı aynı. Spesifik olarak tek bir şeye şiddet gösterme yanlılarının adı başka oluyor. Her kadına el kaldıran da bu biçimde değildir, genel şiddet yanlısıdır. Acaba çevremizde kadına şiddet gösteren kaç kişi var başka hiçbir şeye şiddet göstermeyen? Bunu düşünelim cevabı buluruz.

Genişletmek için tıkla ...

Tabii ki bizde olmayan birşeyi dışarı yansıtamayız. Şiddet varsa şiddete eğilim de vardır ama inanın dışarda "mükemmel adam" ı oynayıp evde eşini döven çok erkek var... Belki yansıtamadığı, dışarı vuramadığı duygularını eve gelip dört duvar arasında yaşıyor. Ama eşine her şiddet gösteren adam, dışarıda insanlara vura vura dolaşmıyor...
Her cins kendi cinsinin yaşadığı sorunların daha çok farkında sanırım ama genel bakıldığında sizin söyledikleriniz de doğru...

Aslında erkekler şiddete karşı ne yapacaklarını bilmiyorlar.
Duygusal bir ikilem yaşıyorlar.
İçlerinde bastıramadıkları bir öfke oluyor.
Vicdani yönden ikilem yaşıyorlar.

Karısını dövdükten sonra özür dileyen kocalar.
Karısını aldattıktan sonra pişman olan kocalar.
Çocuğunu dövdükten sonra seven ebeveynler.
İçlerindeki şeytanla mücadele etmeye çalışanlar var.
(Tabi bunla savaşmayıp bundan zevk alan sadistler de var.)

Konuyu geniş açıdan ele alırsak '' hayvanlara şiddet'' konusu da var.
Ama biz insanlar kendimizi koruyamazken,
o hayvanların kendilerini nasıl koruyacağı kısmını hiç düşünmeyelim.

MarlaSinger' Alıntı:

Tabii ki bizde olmayan birşeyi dışarı yansıtamayız. Şiddet varsa şiddete eğilim de vardır ama inanın dışarda "mükemmel adam" ı oynayıp evde eşini döven çok erkek var... Belki yansıtamadığı, dışarı vuramadığı duygularını eve gelip dört duvar arasında yaşıyor. Ama eşine her şiddet gösteren adam, dışarıda insanlara vura vura dolaşmıyor...
Her cins kendi cinsinin yaşadığı sorunların daha çok farkında sanırım ama genel bakıldığında sizin söyledikleriniz de doğru...

Genişletmek için tıkla ...

Çok doğru bir şeyi ifade ediyorsunuz. Dışarıdaki mükemmel adam kavramı.. İçindeki özel yetiştirilmiş hayvanı baskılayıp en uygun yerde, dört duvar arasında ortaya çıkarıyor. Bu da kadına şiddet olarak yayılıyor. Bir savaş çıksın bu insanlara içlerindeki hayvanı serbest bırakacakları yer sunun bakın neler oluyor. Şuan dünyanın her yerinde süren savaşlara baktığınızda savaşlar bir kaç saat veya maksimum bir kaç gün sürüyor ve bitiyor aslında. Sonrasında devam eden bütün o pislikler işte o serbest bırakılmış hayvanların işleridir.

Chillout' Alıntı:

Çok doğru bir şeyi ifade ediyorsunuz. Dışarıdaki mükemmel adam kavramı.. İçindeki özel yetiştirilmiş hayvanı baskılayıp en uygun yerde, dört duvar arasında ortaya çıkarıyor. Bu da kadına şiddet olarak yayılıyor. Bir savaş çıksın bu insanlara içlerindeki hayvanı serbest bırakacakları yer sunun bakın neler oluyor. Şuan dünyanın her yerinde süren savaşlara baktığınızda savaşlar bir kaç saat veya maksimum bir kaç gün sürüyor ve bitiyor aslında. Sonrasında devam eden bütün o pislikler işte o serbest bırakılmış hayvanların işleridir.

Genişletmek için tıkla ...

Bir rivayete göre şövalyeler savaşmayı bıraktıktan sonra, dışa vuramadıkları o potansiyeli, şehrin içinde kavga çıkararak, kadınlara sarkıntılık ederek ve türlü sorunlar çıkararak dışa vurmaya başlamışlar ve Kral onların bu durumlarına son vermek için onalara kutsal bir görev vermiş; kutsal kaseyi aramak... (tapınak şövalyeleri)

Yazdıklarınız bana bu hikayeyi hatırlattı...

Neyse konuyu fazla dağıtmak istemiyorum ama biz nereye göndersek acaba bu "şövalye"leri

Daha yoğunu daha mağdur görüneni kadına şiddet olduğundan dikkatler bu yöne çekiliyor ama sayın chillout'un net özetlediği şekilde kaynaklar nedenler bunlar.O kaynakları tıkayabilmek gerek.Aslında öte tarafından bakılınca kadına şiddetin kapısını yine açan kadın.En önemli gelişimyaşları 0-2/0 -4/0-7 hayatın ilk yıllarında bir erkek en çok kimden eğitim alıyor? Oğluna su getirsin diye kime yükleniyor kızına... Erkek iş yapmaz erkek ağlamaz sayısız bitmez örnekler.Baba figürü elbette etkili ama onu da bir kadın yetiştirdi genel ağırlık.Çağlar atlandı neler aşıldı hala kız bebek doğuracağını duyduğunda üzülen kadınlar tanıyorum!!! Bir ortamda biraz sessizlik olsun kız doğdu bir yerlerde diye sözüm ona espri yapılır.İlk çocuğu olan bir çift cinsiyet öğrenilir kız!! cevap olsun olsun sağlık olsun!!!Nelere şahit olmuyoruz ki...Erkekler kötüdür kadınlar kötüdür değil.Hormonal alt yapının dışında öyle toplumsal yalan yanlış şartlandırmalarla yetiştiriliyor ki bireyler.Kadının kendine saygısının olmaması (erkek çocuğu kıza yeğlemesi vb) ise en katlanılamaz durum.Sonra da yaşanan şiddeti bir yerlere tek taraflı atmak ne kadar manidar...

Bütün anlatılanların üstüne bu yazı durumu güzel anlatıyor.
Ders çıkartılacak, süper bir hikaye!! Okumanızı öneririm - "Gizlimabet Parapsikoloji Platformu"