BHAKTİ - İmana Sadakat

logii

Kayıtlı Üye
Katılım
17 May 2009
Mesajlar
1,044
Tepkime puanı
269
[FONT=&quot]BHAKTİ - İmana Sadakat[/FONT]

[FONT=&quot]Yüksek seviyeli bir öğrenci Gurusuna şu mesajı gönderdi;[/FONT]
[FONT=&quot]“Deli adama söyle, insanların huzuru kaçtı”[/FONT]
[FONT=&quot]“Deli adama söyle, artık yiyecekler pazar bulamıyor”[/FONT]
[FONT=&quot]“Deli adama söyle, düzeni bozulmayan ülke kalmadı”[/FONT]
[FONT=&quot]“Deli adama söyle, bunu söyleyen de bir deli adam.”[/FONT]
[FONT=&quot]Guru keder içinde gülümsedi ve sessizce başını eğdi. Bundan kısa bir süre sonra Guru aniden yok oldu ve öğrenci de birkaç ay sonra öldü.[/FONT]
[FONT=&quot]O Guru, Bengal’deki Vaishnava tarikatının kurucusu Sree Krishna Chaitanya idi. Amacı sınıflardan ve inançlardan bağımsız bir ruhsal insanlık kardeşliği kurmaktı. Sınıfsal kuralların şu anda olduğundan daha katı olduğu bir dönemde, farklı dinler birbirlerine bitmek bilmeyen bir düşmanlık içindeyken, Hinduların farklı dini mezhepleri birbirlerine karşı keskin bir nefret duygusu içindeyken ve korkunç Tantrik ritüellerde ilahların sunaklarında insan kurban edildiği bir dönemde, Chaitanya ve onu izleyenler, dünyadaki tüm insanlar için barış ve iyi niyet tohumları ekiyor, tüm katı kuralları göz ardı ediyordu ve mükemmel bir eşitlik ortamındaki kardeşliklerinde diğer dinlerden olanları bile kabul ediyorlardı.[/FONT]
[FONT=&quot]Bu yüksek zeka sahibi ve bilgili Brahmin Chaitanya, her türlü konfordan uzak durmuş ve genç yaşta hayatının geri kalan kısmını insanlığın ruhsal mutluluğuna adayarak gönüllü bir sürgün hayatı yaşamıştır. Alçakgönüllülüğü, sevecen davranış biçimi, kendini feda edişi, kendini amacına adayışı ve herkese olan kibarlığı tüm övgülerin ötesindeydi. Bilgisi, ilişki kurduğu herkes üzerinde derin bir etki yaratırken alçakgönüllülüğü ve sevecenliği ile dini bir tartışmadaki yenilgi sancılarını dindirmiştir.[/FONT]
[FONT=&quot]Evini terk ettikten sonra katı bir şekilde bekar yaşantısını sürdürmüştür ve öğrencilerine karşı da aynı şekilde çok katı olmayı sürdürmüştür.[/FONT]
[FONT=&quot]Kozmik evrim hakkında öğrencilerine öğrettiği felsefe dünya üzerinde kurmaya çalıştığı kurum ya da kardeşliğin Bhakti’yi, İmanı ya da Sadakati temel aldığı görülmektedir.[/FONT]
[FONT=&quot]Peki Bhakti nedir? Bhakti, ruhun Yüksek Zeka için duyduğu açıklanamayan özlemi, alçakgönüllülüğün, sevginin ve kendini adamanın ikiz kızkardeşidir. Bhakti her insanda potansiyel olarak bulunur ama genel olarak bencilliğimiz ve kibirliliğimiz sayesinde aktif hale geçemez. İçimizdeki ilk parıldayışı Bhagavad Geeta’da Satwikee Sraddha adını verdiğimiz şeydir.[/FONT]
[FONT=&quot]Kendini feda eden kişinin sevinci, bir annenin çocuğuna olan sevgisi, içten bir arkadaşlık veya cinsel sevgi, hepsi içimizde potansiyel olarak bulunan aynı ruhsal niteliğin tezahürleridir; Bhakti’nin!...[/FONT]
[FONT=&quot]Ruhsal ilerleyiş yolundaki tüm çabalarımızın tek bir ortak adı vardır; Yoga, ya da daha uygun adıyla Sadhana. Sadhana üç türden oluşur; Gnanam bilgisi, doğru Yoga ve Bhakti. Bu, bir Gnanee’ye ya da bilen kişiye *Brahm olarak (*Evrende yayılan prensip), bir Yogiye *Atma (*yüksek benliğimiz), bir Bhakta’ya *Bhagavan (*altı sınıfa ayrılan tüm güçlerin tanrısı) olarak görünmektedir. Dolayısıyla bu görünme, kişinin üç yoldan birine ya da çabanın üç bölünüşünden birine yönelik seçimine olan uygunluğuna bağlı olmaktadır. Bununla beraber başlangıç eğitimi pek çok yönden her üçünde de aynıdır, örneğin katı bir vejateryenlik, evlenmeden geçirilen bir hayat, zihinsel temizlik, sözlerde ve eylemlerde arılık ve ruha adanma hali...[/FONT]

[FONT=&quot]theosociety[/FONT]
 

avelmi321

Banlı Kullanıcı
Katılım
18 Ara 2010
Mesajlar
72
Tepkime puanı
11
Bu gurular aslında tam olarak bir hiçliğe ulaşıyolar çünkü asıl ulaşılması gereken nokta Allaha ulaşmak ama onlar kendi nefsini farklı yollarla yenmeye çalışıyolar Sadece kurandada geçtiği gibi En fazla İstidraç göstere bilirler başkada birşey yapamazlar.
 

ibriz

Kayıtlı Üye
Katılım
23 Ocak 2011
Mesajlar
59
Tepkime puanı
26
sevgili avelmi321, sizin inancınızın islam oluşu, diğer insanları ilgilendirmeyebilir. yaşadığımız gezegende yaklaşık 1.5 milyar müslüman var. ama gezegenin nüfusu 6.8 milyar. bu da hayli iyimser bir hesapla 4te bir eder. 4 kişiden biri müslüman ise, herkesten aynı inancı beklemek bu iyimserliği hayli zorlamaktır. yarın karşınızda bir insan gördüğünüzde onun müslüman olmadığını hayal edin. dünya üzerinden rastgele seçilmiş olan bir insan muhtemelen gayri müslim olacaktır. bütün mesele bununla da kalmıyor. bu kişiler sizinle aynı fikirde değil! inanç, diğer insanlarla iletişim içerisine girdiğinizde nezaket gereği gerçek sıfatını kaybeder. inanırken, başkalarının inançlarının farklı olabileceğini unutmuş olmak gözünüzün inançtan başka bişi göremiyor olması demektir. körlüktür. lütfen insanlara saygılı olalım. burada biri size: 'dostum çok güzel konuştun ama bi konuyu atlamışsın; allah yok!' derse nasıl üzülecekseniz, siniriniz bozulacaksa karşınızdaki insanın da inancı konusunda hassas olabileceğini düşünün. lütfen empati kurun. saygılar.
 

keremel

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Mar 2011
Mesajlar
10
Tepkime puanı
0
Konum
İstanbul
Allah'a ulaşmak elbet en güzel son ve yapılacaklar arasında ilk sırada olmalıdır.Ama grupların hedefleri doğrultusunda bir şeyler yapmasına engel olmak mümkün değildir.Ve ben inanıyorum ki yaptıkları çok ie yarayacak sonuca ulaşacakalar.emelleri doğru veya yanlış olsun fark etmez önemli olan ulaşıp ulaşmamaları.Açıkcası yapamaycakları şey yok onların
 
Üst