EmrysCalista
Kayıtlı Üye
Uranüs uzay ve keşifleriyle yakından alakalıdır. Aynı zamanda elektrik ve manyetikle evreni birbirine bağlayan iletişim modelidir. Teknolojidir. Farklı olanı inceler ve standarttan ayırır. Maceracı, hareketlidir. Havayla ve gökyüzüyle ilgilidir. Uçakları, arabaları, bisikleti, genel olarak mekaniği temsil eder. Karmaşık, elektrikli renkleri sembolize eder. Komünizm, anarşizm gibi fikirlerde Uranüs karakterindedir. Yeryüzü hareketleriyle yakından ilgilidir. Keşifler, kaşifler, genetik, dahiler, bağımsızlık, kinetik enerji, metabolizma, sinir sistemi, nükleer fizik, aşırılık, ülke başkanları, radyasyon, radyo yayınları, radyoloji, uzay gemileri, hız, telepati, telefon, telgraf, uranyum vs gibi konuları temsil etmektedir.
Uranüs etkisi tıpkı karanlık bir odada aniden ışığın yanmasına benzer. Oda aydınlanınca, her şeyi apaçık ortada görürürüz, belirsizlikten ve karmaşadan kurtuluruz. Daha önce ancak el yordamı ve sezgilerimizle keşfettiğimiz şeyleri artık tüm çıplaklığı ile görmeye başlarız. Sözünü ettiğimiz bu anilik duygusu sadece sosyal ve toplumsal düzeyde değil, aynı zamanda bireysel ve kendi kişisel hayatımızda da ortaya çıkacak. Koç burcundaki Uranüs sayesinde, şimdiye kadar cesaret edemediğimiz noktalarda kendimizi öne atmak durumunda kalacağız. Bir bakıma bu durum hayatta kalma mücadelesi olarak da karşımıza çıkacak. Eğer değişime ve yenilenmeye direnir, korkarak tekrar odanın ışığının kapanmasını istersek, aslında geride kalmış ve bize büyümemiz, gelişmemiz için gereken fırsatları tepmiş oluruz. Sonuçta böyle bir çekingenlik ya da endişe bizi bir yere götürmeyeceği gibi, kaybetmemize neden olur. Cesaretle, kendimiz güvenerek öne çıkacağımız bir döneme giriyoruz. Kendi astrolojik haritanızda Koç burcu hangi evde ise, o alanla ilgili konularda bu güçlü ve ani açılımı, öne çıkma cesaretini ortaya koyabiliriz.
2011 Mart’ı ile sözünü ettiğimiz temalar yerlerine iyice oturacaklar. Tüm bunların yanında, Koç’a geçen Uranüs, karşısında bu kez Oğlak burcundaki Pluton’u bulacak. Öyle anlaşılıyor ki, bireysel istek ve arzularımızı aşırı şiddetli bir tonla ortaya koyduğumuzda, bazı engeller ve kısıtlamalarla da karşılaşacağız. Önümüzdeki süreçte bir güç savaşı, adeta bizi güreşmeye, engelleri ortadan kaldırmaya yönelik mücadeleler olacak. Sonuçta, bu yeni görünüm hepimize canlanma, hayata yeniden başlama gücü ve cesareti getirecek. Bu enerjiyi ılımlı biçimde kullanmaya, yenilenmenin farkında olmaya bakalım. Başlangıçlardan korkmayalım.
28 Mayıs 2010 tarihinden itibaren Uranüs Balık burcundaki seyahatine son vererek Koç Burcuna geçecektir. Satürn ötesi gezegenlerin burç değiştirmesi önemlidir keza dünyevi olarak oldukça belirgin neticeler ortaya çıkar.
Koç temasıyla Uranüs akla öncelikli olarak teknolojik gelişmeleri getirir. Fiziksel enerjiye bağlı faaliyet alanlarında, bilimsel gelişmeler ve yenilikler ortaya çıkar. Hatta şöyle ki, bilim camiası bir rekabet – yarış durumuna geçecektir. Balık etkisinin edilgen ve hayalperest hali kendini gerçekçi hareketin sağlandığı bir seviyeye taşıyacaktır. Bu durum “rüyadan uyanmak” gibidir. Ama bu defa rüyamızdan çok sesli ve panik bir halde uyanacağız. T-kare buna işaret etmektedir. Gergin ileri – geri hareket dönemi içerisinde t-kare oluşacaktır (23 Temmuz civarı) büyük kazalar, patlamalar, silahlı saldırılar kitlelere mal olabilir. Özellikle 23 Mayıs – 9 Haziran arasında, Jüpiter Uranüs kavuşumuve T-karenin hali hazırda etkisiyle, bir uçak patlamasına, bölücü saldırılara ve çatışmalara tanık olabiliriz. Bu aşamadan sonra 5 Temmuz yani Uranüs’ün geri gitmeye başlamasıyla (Aralık ayına kadar) 21 Ağustos’a kadar olan süreç tam bir kriz halidir. Yaptığım öngörü bu tarihler için de geçerli olacaktır.Uranüs’ün Koç burcuna geçmesi ve ileri – geri hareketinin oluşacağı 6 ayı da düşünürsek, dünya liderlerinin de sürpriz şekilde değişeceğini öngörebiliriz. Bunun dışında Uranüs – Jüpiter kavuşumu bir tuhaf doğumla ilgili olabilir. Ya da dikkati gökyüzüne çeken bu durum, dünya dışı varlıklarla bir iletişimi öngörüyor olabilir mi? Voyager’ın Neptün’ü geçtikten sonra tuhaf, bilinmeyen bir dilde sinyaller verdiği haberini okumuşsunuzdur.
Açıkçası bu konulara gizem olarak bakmayan biriyim. Bana sonsuz evrende yalnız olmadığımız fikri, sadece mantıklı gelmektedir. Voyager Neptün’ü geçerken bizi yanıltmış da olabilir!
Felaket tellalığının ötesinde, Uranüs Koç saç stilimizde devrim yaratabilir. Kısa kesimli, elektrik dalgalı, farklı renklerde saçlara hazırlıklı olabiliriz : )
Alıntı...
Japonya depremi Uranüs'ün Koç burcuna tam giriş yaptığı 12 Mart gününden biriki gün önce olması ve Nükleer patlama sonrası sızan radyasyon, Arap ülkelerinde yaşanan kaos gibi olayların çıkmasında etkili güç olup, evreni birbirine bağlayan iletişim modeli ve havayla ve gökyüzüyle ilgili olması da, insanların değişik iletişim modellerine geçmesini sağlayarak, sinir sisteminde ve metabolizmamızda da değişimler yaratacak sürecimize katkı yapan dönüşümleri gerçekleştirecektir....
Uranüs etkisi tıpkı karanlık bir odada aniden ışığın yanmasına benzer. Oda aydınlanınca, her şeyi apaçık ortada görürürüz, belirsizlikten ve karmaşadan kurtuluruz. Daha önce ancak el yordamı ve sezgilerimizle keşfettiğimiz şeyleri artık tüm çıplaklığı ile görmeye başlarız. Sözünü ettiğimiz bu anilik duygusu sadece sosyal ve toplumsal düzeyde değil, aynı zamanda bireysel ve kendi kişisel hayatımızda da ortaya çıkacak. Koç burcundaki Uranüs sayesinde, şimdiye kadar cesaret edemediğimiz noktalarda kendimizi öne atmak durumunda kalacağız. Bir bakıma bu durum hayatta kalma mücadelesi olarak da karşımıza çıkacak. Eğer değişime ve yenilenmeye direnir, korkarak tekrar odanın ışığının kapanmasını istersek, aslında geride kalmış ve bize büyümemiz, gelişmemiz için gereken fırsatları tepmiş oluruz. Sonuçta böyle bir çekingenlik ya da endişe bizi bir yere götürmeyeceği gibi, kaybetmemize neden olur. Cesaretle, kendimiz güvenerek öne çıkacağımız bir döneme giriyoruz. Kendi astrolojik haritanızda Koç burcu hangi evde ise, o alanla ilgili konularda bu güçlü ve ani açılımı, öne çıkma cesaretini ortaya koyabiliriz.
2011 Mart’ı ile sözünü ettiğimiz temalar yerlerine iyice oturacaklar. Tüm bunların yanında, Koç’a geçen Uranüs, karşısında bu kez Oğlak burcundaki Pluton’u bulacak. Öyle anlaşılıyor ki, bireysel istek ve arzularımızı aşırı şiddetli bir tonla ortaya koyduğumuzda, bazı engeller ve kısıtlamalarla da karşılaşacağız. Önümüzdeki süreçte bir güç savaşı, adeta bizi güreşmeye, engelleri ortadan kaldırmaya yönelik mücadeleler olacak. Sonuçta, bu yeni görünüm hepimize canlanma, hayata yeniden başlama gücü ve cesareti getirecek. Bu enerjiyi ılımlı biçimde kullanmaya, yenilenmenin farkında olmaya bakalım. Başlangıçlardan korkmayalım.
28 Mayıs 2010 tarihinden itibaren Uranüs Balık burcundaki seyahatine son vererek Koç Burcuna geçecektir. Satürn ötesi gezegenlerin burç değiştirmesi önemlidir keza dünyevi olarak oldukça belirgin neticeler ortaya çıkar.
Koç temasıyla Uranüs akla öncelikli olarak teknolojik gelişmeleri getirir. Fiziksel enerjiye bağlı faaliyet alanlarında, bilimsel gelişmeler ve yenilikler ortaya çıkar. Hatta şöyle ki, bilim camiası bir rekabet – yarış durumuna geçecektir. Balık etkisinin edilgen ve hayalperest hali kendini gerçekçi hareketin sağlandığı bir seviyeye taşıyacaktır. Bu durum “rüyadan uyanmak” gibidir. Ama bu defa rüyamızdan çok sesli ve panik bir halde uyanacağız. T-kare buna işaret etmektedir. Gergin ileri – geri hareket dönemi içerisinde t-kare oluşacaktır (23 Temmuz civarı) büyük kazalar, patlamalar, silahlı saldırılar kitlelere mal olabilir. Özellikle 23 Mayıs – 9 Haziran arasında, Jüpiter Uranüs kavuşumuve T-karenin hali hazırda etkisiyle, bir uçak patlamasına, bölücü saldırılara ve çatışmalara tanık olabiliriz. Bu aşamadan sonra 5 Temmuz yani Uranüs’ün geri gitmeye başlamasıyla (Aralık ayına kadar) 21 Ağustos’a kadar olan süreç tam bir kriz halidir. Yaptığım öngörü bu tarihler için de geçerli olacaktır.Uranüs’ün Koç burcuna geçmesi ve ileri – geri hareketinin oluşacağı 6 ayı da düşünürsek, dünya liderlerinin de sürpriz şekilde değişeceğini öngörebiliriz. Bunun dışında Uranüs – Jüpiter kavuşumu bir tuhaf doğumla ilgili olabilir. Ya da dikkati gökyüzüne çeken bu durum, dünya dışı varlıklarla bir iletişimi öngörüyor olabilir mi? Voyager’ın Neptün’ü geçtikten sonra tuhaf, bilinmeyen bir dilde sinyaller verdiği haberini okumuşsunuzdur.
Açıkçası bu konulara gizem olarak bakmayan biriyim. Bana sonsuz evrende yalnız olmadığımız fikri, sadece mantıklı gelmektedir. Voyager Neptün’ü geçerken bizi yanıltmış da olabilir!
Felaket tellalığının ötesinde, Uranüs Koç saç stilimizde devrim yaratabilir. Kısa kesimli, elektrik dalgalı, farklı renklerde saçlara hazırlıklı olabiliriz : )
Alıntı...
Japonya depremi Uranüs'ün Koç burcuna tam giriş yaptığı 12 Mart gününden biriki gün önce olması ve Nükleer patlama sonrası sızan radyasyon, Arap ülkelerinde yaşanan kaos gibi olayların çıkmasında etkili güç olup, evreni birbirine bağlayan iletişim modeli ve havayla ve gökyüzüyle ilgili olması da, insanların değişik iletişim modellerine geçmesini sağlayarak, sinir sisteminde ve metabolizmamızda da değişimler yaratacak sürecimize katkı yapan dönüşümleri gerçekleştirecektir....
