Astral Meditasyon ve Ters Düşünme 1:

__AaYsEe__

Kayıtlı Üye
Katılım
6 Şub 2011
Mesajlar
12
Tepkime puanı
17
Artık sırt üstü yatmayı hafif sağa dönük olmayı yorgun ama uykulu olmamanın gerekliliğini hepiniz anlamışsınızdır. En uygun zamanlama sabah kalktıktan sonra yataktan çıkmadan tekrar kendinizi uyumaya zorlamanızdır. Üstünüzü örtmemeniz gerektiğini ve ellerinizi yanlara koymayı, ayaklarınızı üst üste koymamayı da bunlara ekleyelim. Mümkün olan en rahat pozisyonda durmanız gerekmekte... Sola yani kalbinizin bulunduğu bölüme yatık bir şekilde denemeler yani kalp tarafına yatış tavsiye edilmez. Sebebi tamamen dikkatinizi kalp atışlarınızın dağıtabilecek olmasıdır. Sağa dönük yatışlarda da çıkılabilmektedir. İlk etapta sırtüstü yatmak en güzelidir.

Meditasyon; hiçbir şey düşünmemek ve yok olmak anlamlarına gelmektedir. Meditasyonun mantığı budur. Basit bir şekilde meditasyon basit bir nesneye odaklanılarak yapılır. Bu nesne gerçek olabileceği gibi hayalide olabilir. Gerçek nesne olarak en yaygın kullanılan mum ateşidir. Mum ateşine bir süre baktıktan sonra gözlerinizi kapatırsınız mum ışığını hala görebilir ve gittikçe uzaklaştığını hatta çeşitli şekiller aldığını fark edersiniz. O şekilleri değiştirerek mesela mum ışığını bir dağa, dans eden bir insana, uçan bir kuşa dönüştürerek beyin frekansınızı düşürür ve düşünmemeyi başarabilirsiniz. Astral seyahatte de buna benzer bir durum vardır. Durgun nesneler de kullanabilirsiniz.

Basit bir örnek olarak gül kullanılabilir ya da herhangi bir çiçek bir çiçeğe gül ya da papatya gibi bir süre bakın fakat ortamın ışığı az olmalıdır. Gözlerinizi kapattığınızda 5 dakika kadar sonra çiçeği görmeye devam edersiniz ve sırt üstü pozisyonda o çiçeğin yeni doğduğunu açtığını büyüdüğünü o çiçeğin başına neler geldiğini hayal edersiniz. Bir süre sonra çiçekten başka düşünce kalmaz kafanızda ve çıkış gerçekleşir.

Ters düşünme yöntemi ise çok etkili bir yöntemdir. Uğultular ve çınlamalar başladığında lokal çıkışlar yapmaya başlayıp göbek deliğinize bağlı olduğu varsayılan gümüş kordonu gevşetme ve hissetmeli, göbek çakranızda bulunan enerjiyi faaliyete geçirmelisiniz. Şöyle ki sırtüstü yatıyorsunuz fakat sanki ayak uçlarınızda kafanız var kafanızın olduğu yerde ayaklarınız varmış gibi davranıp kımıldamadan ve gözlerinizi açmadan bakmaya çalışın bedeninize. Sırtüstü yatarken yüzüstü yatıyormuş gibi davranmak ve kendinize yukarıdan bakıyormuş gibi davranmakta ters düşünmedir. Ya da sağa dönük yatarken sanki sola dönük yatıyormuş hissi vermek kendinize ayakta durup karşıdan bakıyormuş hissi vermek.

Titremeler çınlamalar olacaktır. Bunlar başarmak üzere olduğunuzun habercisidir fakat "aa evet oluyor işte" şeklinde düşünceye yönelik telkinler verirseniz çıkış iptal olur. Unutmayın düşünmemelisiniz; sadece odaklanmalı ve her şeyi unutmalısınız. Kendinizi bir bilgisayar olarak düşünürseniz bilgisayarı kapatmalısınız.

Diğer teknikleri de telkin amaçlı kullanabilirsiniz fakat bir teknikle bir deneme geçirmelisiniz. Tekniği değiştirirseniz çınlamalar azalacak ve astral baştan başlayacak ve zaman kaybedeceksiniz.

Astral seyahate çıkış 5 dakika ile 2 saat arasında gerçekleşir. Yani bir sürü zaman geçti olmayacak diye düşünmeyin. Çınlamalara odaklanın ve gözünüzde canlanan geometrik şekilleri ve efektlere yoğunlaşın bir süre sonra o şekiller insan şekline gelecektir ve kendi suratınızı o şekiller arasında iki boyutlu olarak göreceksiniz. Görüntüler efekt mahiyetinde ve renksiz olacaktır. Daha sonra gördüğünüz suratınızın yerine siz geçeceksiniz ve kamera yer değiştirecek. Kendinize tepeden bakıyor olacaksınız ve uyuyan bedeninizi göreceksiniz. Çıkış gerçekleştiğinde panik yapmayın. Her şeyin farkında olacaksınız ve hepsini hatırlıyor olacaksınız. Hareket edemediğinizi fark edeceksiniz ve ilerlemek isteyince yerinizde döneceksiniz. Bu yüzden uçmayı denemeniz daha güzel olacaktır. Uçuyorum hissine kapılmanız ve mahallenizin sokaklarında bildiğiniz yerlerde uçtuğunuzu düşünün.

Tam çıkmak üzereyken alnının ortası feci şekilde kasılacaktır. O kasılmanın üstüne gitmelisin. 3. göz adeta bağıracak "ben buradayım" diye ve burnuna kadar donacak yüzün uyuşacak tıpkı ellerin gibi. Alnının ortasındaki uyuşma başladı mı telkin vereceksin. O andan itibaren sadece ipe tırmanacaksın ve rüyaya geçer gibi çıkış gerçekleşiyor. Sadece ipe tırmanman lazım. En ufak bir şey düşünme. Zaten üçüncü göz burda sana destek oluyor. Hem seni uyutmuyor hem de bir şey düşünmeni kısıtlıyor.

Alnınızdaki uyuşmaya yoğunlaşın!

Bakınız önce ayaklarınız uyuşacaktır sonra elleriniz sonra çıtırdamalar duyacaksınız sırtınızdan. Yavaş yavaş bedeniniz uyuşacak sonra burnunuzda kaşınmalar başlayacak. Kaşıyın bir şey olmaz yeter ki dikkatiniz dağılmasın. En son yüzünüz uyuşacak ve alnınızın ortasından son acıyı ve son uyuşmayı hissedeceksiniz. Alnınız elleriniz ve ayaklarınız gibi uyuşmayacak canınızı yakacak biraz ama tatlı bir acı bu. Alnınızın uyuşması sizin avantajınız. Üçüncü göz bütün algıları yavaşlatıyor ve size ortam hazırlıyor. O anda sadece telkin sadece ipe tırmanma yapılmalıdır. Telkin vermeden çıkamazsınız. İpe tırmanmayı unutmayalım. Hatta bu ipin sizin belinize bağlı olduğunu ve sizi yatak pozisyonda vinç gibi yavaş yavaş yukarı çıkardığını da düşünebilirsiniz. Ama sadece ona odaklanın tırmanmaya. Bu tırmanma mantığı zihninizi boşaltacak ve farkında bile olmadan çıkmış olacaksınız.

Astral Seyahate Çıkış Aşamaları:

İlk olarak farklı bir teknik üzerine vurgu yapmamız gerekiyor. Astral seyahatte sabır çok önemlidir. Ayrıca çıkışların yüzde 98'i sabah kalkıldığında gerçekleşir.

Sırt üstü yattınız ve sessiz karanlık bir ortam sağladınız. İlk olarak gözlerinizi kapatmayı unutmamalısınız. Gözleriniz açıkken astral çıkış gerçekleşmez. Gözleriniz bazen açılma eğilimine girecektir. Kesinlikle açmayınız yarım açıklık durumlarına müdahale ediniz.

Düz bir biçimde sırtüstü yatın ve gözlerinizi kapatın (göz bandı takabilirsiniz). Mümkünse üzerinizi örtmeyin. Hatta mümkünse çıplak olun.

Birinci Aşama (5 dakika kadar sürer):

Bir süre sonra çınlamalar başlar ve odaklanmanıza hız vermelisiniz. İlk aşamada kafanızdaki düşünceler dönüp dolaşacaktır. Bu düşünceler "olacak mı? yapabilecek miyim? heh başlıyor işte" şeklindedir. Bunlardan arınmanız gerekir. Nefesinizi izleyin. Burnunuzdan giriyor hava içinize... İçiniz ışık ve sevgiyle doluyor. Sonra çıkıyor. Derin nefesler alın ve yavaşlayın. Bir süre sonra nefesler otomatikleşecektir. Nefes alışveriş sesi duracaktır. Bu durumda nefesler kendiliğinden kısa kısa ve kesik olur. Nefesin bu hali doğal halidir ve düşünmenizi azaltır.

İkinci Aşama (10 dakika kadar sürer):

Hala telkin kullanmanıza gerek yoktur. İlk aşamada kafanızdaki düşünceleri attıktan sonra ikinciye geçersiniz ve uğultular başlar. Uğultular sizi heyecanlandırır. Bu aşamada kalp çakranız hızlanır ve kalp atışlarınız düzensizleşir. Bu aşamada da kalbinizi yavaşlatmalı ve bedeninize iyice hakim olmalısınız ve bir mumya gibi hareketsiz sabit yatmalısınız. Kaşıntılar varsa son kez kontrol etmelisiniz. Nefesinizi izlemeye devam edin.

Üçüncü Aşama (Yanıltıcı Aşama) (10 dakikayla 1 saat arası sürebilir):

İkinci aşamada beden hakimiyetinizi tamamladıktan sonra uğultular çoğalır ve çeşitli ışıldamalar tek boyutlu görüntüler başlar. Bu görüntüler insan şekillerine dönüşebilir (bazıları bunları cin sanıyor). Bunlar bilinçaltınızın hazırlık evresine şahit olmanızdır. Rüya oluşumudur bu. Bedeniniz artık uykuya geçtiğini sanır ve rüya hazırlar. Siz de bunlara şahit olursunuz. Bu aşamada birden ses kesilir ve işitme kabiliyetiniz durur. Adeta bir sessizlik sağlanır. Bu noktadan sonra çeşitli efektler görmeye başlarsınız. Winamptaki görsel efektlere benzer bunlar. Bu efektlere kaptırmalısınız (bedavadan meditasyon işte bedenimiz kendisi hazırlıyor hepsi uyumamız için yapılıyor ama uyumuyoruz). Bu aşamada pes etmek istersiniz çünkü uyumanız için gerekli her şey sağlanmıştır (bu sebeple sabah kalkınca denemek doğru olandır). Hatta alnımıza kadar donmuş olacağız. Mumya gibi... En son alnımız atacaktır ve canımızı yakacak derecede gerilecektir. 3. gözün bu faaliyeti çıkış için her şeyin hazır olduğunun sinyalidir. Bu noktadan sonra telkinlere başlıyoruz. Telkinler (ya da teknikler) uygulanır örneğin ip tekniği ya da ters düşünme, ruhunun çekildiğini hissetme, yukardan kendi bedenine baktığını düşünme gibi ve lokal çıkışlar hafiften uygulanır. Ters düşünme özelliğini burada kullanmanız faydalı olur. Sırt üstü duruyorsunuz ama sanki yüzüstü uyuyormuşsunuz hissi verin bedeninize uyuşmalar artacaktır. Özellikle ayak topuklarınızda acı hissedebilirsiniz. Ayaklarım uyuştu hissine kapılabilirsiniz. Ellerinizi tamamen hissetmemeye başlayacaksınız ve bu sessizlik ortamını iyi değerlendirin.

Son Aşama (Çıkış):

Bir süre sonra adeta çekildiğinizi fark edeceksiniz. Hafifleşeceksiniz. Önceki aşamada düşüncelerinizi kaybetmişken tekrar düşünmeye başlayacaksınız ve astrali başaramayacaksınız. Bu esnada vücudunuz çekilirken telkinlere devam etmek yerine ne oluyor, çekiliyorum oluyor mu şeklinde düşünceler başarısız kılıyor sizi. Telkinlere odaklanıp tırmandığınız ipe konsantre olursanız ne olduğunu fark edemeden o çekilmeler aşırı yüksek bir uğultuyla (radyo frekansı değiştirirken çıkan ses gibi bir sesle) sizi yukarı çekecek ve çıkış gerçekleşecek. Bu esnada hiçbir şey düşünmemeye devam ederseniz bir anda yukarda uçuyor olacaksınız ve tavanda bulacaksınız kendinizi. Aşağıda uyuyan bedeninize bakacaksınız.

İP TEKNİĞİ

İpin alnınızın ortasından çıktığını düşünün (belinize dolanık olduğunu da düşünme yolu vardır ikisinden birini seçin). Alnınızın ortasından tavana giden bir ipe tırmandığınızı hissedin. İpi görmeyi düşünmeyin kendinizi tırmanırken görmeyi düşünmeyin. Sadece o hissi yaşamalısınız tırmanma ve çekilme... Zaten bedeniniz yataktan yükselecek hafiften fark edeceksiniz. Tam yatmıyorum diyeceksiniz. Bunun sebebi sırtınızın uyuşmasıdır. Hiçbir tarafınızı hissetmiyor olacaksınız. İp tekniğini tüm uyuşmalar bittikten sonra alın uyuşmasında başlayın. Bu sırada burnunuz kaşınabilir aldırmamak lazım. Çok daraltırsa kaşıyın elinizle. Konsantreniz bozulmaz. Önemli olan vücudun donmuş mumya halini bozmamak burada.



alıntı
 
Üst