Kuru Soğan Mucizesi!

embriyo

Elit Üye
Katılım
19 May 2010
Mesajlar
2,217
Tepkime puanı
884
Konum
Ankara
İş
Ressam
Sarımsak, pırasa ve soğan... Her üçünde de antibakteriyel (antibiyotik) ve ağrı kesici (analjezik) özelliği olan etkin maddeler bulunmaktadır.

Kuru soğan üzerine olan ilk çalışmalarıma seksenli yılların ortalarında başlamıştım. Aynı zamanda sarımsak ve pırasayı da inceliyordum. Çünkü üçü de aynı familyadandır.Topraktan henüz çıkmaya başlamış, bu üç bitkinin taze filizlerini kopartıp tadına baktığınızda damak tatları birbirinin aynıdır. Onları birbirlerinden ayırt etmek zordur. Ancak, bir-iki haftadan itibaren morfolojileri, kimyaları ve tatları giderek belirgin şekilde farklılaşır.

Her üçünde de antibakteriyel (antibiyotik) ve ağrı kesici (analjezik) özelliği olan etkin maddeler bulunmaktadır. Yetişkin dönemlerine gelindiğinde doğal antibiyotik güç, sarımsakta en fazladır. Soğanda bu güç orta derecede bulunurken, pırasada bu ölçü en minimum düzeyde kalır. Yetişkin soğanın ağrı kesici gücü ise maksimum düzeye çıkar. İleri tarihlerde sarımsak ve pırasanın içeriğinde saklı olan etkin özelliklerini ayrı başlıklar altında sizlere tanıtmaya çalışacağım. Çünkü, aynı aileye (familya) ait bu üç sebze yetişkin evrelerinde kür olarak uygulandıklarında birbirlerinden tamamen farklı hastalıklara karşı potansiyel bir güç oluşturabilmektedirler. Pırasa, böbrekte oluşan litogen yapıya karşı etkili olurken, sarımsak ise vücudun bazı bölgelerinde oluşan plaklara karşı etkin rol oynayabilmektedir. Bu kısa girişten sonra bugünkü, sebzemize tekrar geri dönelim.

Onu doğrarken gözyaşlarını tutmak ne mümkün... Gözlerden yaş gelmesine sebep olan yapısında kükürt bulunan propanthial-S-oksit maddesidir. Eğer soğanı doğrarken gözyaşı dökmek istemiyorsanız, ağzınıza bir lokma ekmek alıp çiğneyerek doğrayınız.

KADINLAR İÇİN
Zaman zaman geçmişte araştırdığım bir bitkiye tekrar tekrar geri döner, yeni elde ettiğim deneyimlerimin ışığında onu tekrar araştırmaya başlarım. Kuru soğanın rahim ve yumurtalıklar üzerinde nedenli etkili olabildiğini fark ettim. Onu, 2009’un bitkisi olarak tanıtmayı düşünüyordum ki, yaşlılığa bağlı eklem kireçlenmesini ortadan kaldırıcı bitkiyi keşfettim. Bu nedenle 2008’in son aylarında kuru soğanın bu potansiyel gücünü erken açıklamayı daha uygun buldum.
Kuru soğan, Polikistik Over Sendromu (PCOS) yaşayan kadınların imdadına yetişen mükemmel bir destekleyici ve yardımcı tedavi imkânı sunmaktadır. Erken menopoza giren kadınların da imdadına yetişebilmektedir. Küçük ve orta çaplı miyomu olan kadınlar da kuru soğan küründen istifade edebilirler.

Polikistik over şikâyeti olanlar, büyük bir olasılıkla kürü uygulamaya başladıktan bir-iki gün sonra beyaz-sarı renkte bolca akıntı yaşamaya başlayabilirler. Uzun zamandan beri âdet (regl) görmüyorlar ise, âdet görmeye başlayabilirler. Aynı şekilde menopoza yeni girmiş kadınlar da tekrar düzenli adet görmeye başlayabilir. Rahim duvarı incelmesi olan kadınların rahim duvarlarının kalınlaşmasında da etkilidir. Kuru soğan sanki, kadınların rahim ve yumurtalıkları için yaratılmış bir sebze...

Endometrioma, rahimin içini döşeyen zar tabakasının yumurtalıklarda bulunması ve her adet döneminde kanayarak kistik yapı oluşturmasına denir. Bu kistin içi, kahverengi kıvamlı sıvı ile doludur bu nedenle çikolata kisti de denir. Hastalar hekimlerine kısırlık, sancılı veya ağrılı adet görme, ilişki esnasında ağrı görme şikâyeti ile başvururlar. Başlangıç evresinde olan endometrioma tedavisinde de oldukça güçlü bir yardımcı tedavi imkânı sunar.

ERKEKLER İÇİN
Yıllar önce kuru soğanı araştırırken prostatite (prostat içi iltihaplanma) bağlı ağrı çeken erkeklerin imdadına yetişebileceğini bulmuştum. Prostatite bağlı ağrı çeken bazı hastalar için uygun bir ağrı kesici bulmak da çok zordur. Bilinen hiçbir ağrı kesici onlara derman olmaz. Almanya’da “Medizin Forum-Prostatitis” sitesine yazı yazan bir prostatit hastası, prostatite bağlı sürekli ağrı çektiğini ve bu durumun kendisini intiharın eşiğine getirdiğini yazmıştı. Bu hastaya soğan kürünü uygulamasını önermiştim. Aradan birkaç gün geçtikten sonra nasıl teşekkür ettiğini hâlâ unutamam.

GÜNÜN KÜRÜ -1
Polykistik over’e, erken menopoza ve miyomlara karşı

İki bardak klorsuz suyu (yaklaşık 250-300 ml) kaynatınız. Orta boy yemeklik kuru soğanın en dış açık kahverengi ince kabuğunu soyduktan sonra dörde veya altıya bölüp kaynamakta olan suyun içerisine atınız. Ağzı kapalı olarak beş dakika kaynattıktan sonra ocaktan indirip ılımaya bırakınız. Ilıyınca, süzülür ve ılık olarak bir su bardağı öğle yemeğinden on dakika önce içilir. Aynı şekilde akşam yemeğinden önce tekrar taze olarak hazırlanıp on dakika önce içilir. Bu küre onbeş gün devam edilir ve kür sonlandırılır.

Dikkat: Kırmızı veya mor soğan amaca uygun değildir. Uygulanacak olan soğan kürünün taze hazırlanması ve ılık olarak içilmesi şarttır. Soğuk olarak veya beklemiş haşlama suyu içilmemelidir.

GÜNÜN KÜRÜ -2
Prostatit’e bağlı şiddetli ağrılara karşı

Bir hafta boyunca her gün iki öğün, sabah ve akşam ikişer adet orta boy kuru soğan preslenip yarım dilim ekmekle beraber tüketilir. Presleme esnasında çıkan soğanın suyunu ziyan etmeyiniz ve de kesinlikle tuzlamayınız. Soğanı presleme imkânı bulamıyorsanız, ağızda uzun uzun çiğneyerek beraberinde yarım dilim ekmekle beraber tüketebilirsiniz. Katı meyve sıkacakları, soğan suyunu çıkarmak için de mükemmel bir çözümdür. Kuru soğanın suda veya ateşte pişirilmeden çiğ olarak tüketilmesi gerekir.

Alıntı:
______________________________________________

Alternatif tıbbın baştacı soğan, kanserden kalbe kadar her türlü hastalığa deva oluyor. Sarı ve beyaz renkli olanlar daha da faydalı..

Mutfaklarımızın "olmazsa olmaz" sebzeleri arasındaki soğanın bir çok hastalığın tedavisinde yardımcı olduğu belirtiliyor. Soğan 6000 yıldır alternatif tıpta çok sayıda hastalığın tedavisinde kullanılyor.

ABD`li ünlü bilimadamı Prof. Dr. Victor Gurewich`in, kalp hastalarına önerdiği tek şey ``soğan yemek`` Uzmanlar soğanın kandaki kolesterol oranını düşürdüğünün ve ``iyi kolesterol`` olarak bilinen HDL`yi yükselttiğinin araştırmalarla kanıtlandığını anlattı.

Dr Gurewich, çiğ soğanın haşlanmış veya kızartılmış soğana oranla HDL`nin yükselmesinde daha etkili olduğunu, ancak haşlanmış soğanın da kalbe başka yararlarının bulunduğunu açıklamış.Haşlanmış soğanın kanı temizlediğini, kanın pıhtılaşmasını önlediğini, hatta pıhtılaşmış kanı tedavi ederek damar tıkanıklığına engel olduğunu anlatan Dr. Gurewich, bu yüzden doktorların hastalarına, günde yarım soğan yemeyi ya da soğan suyu içmeyi önerdiklerini söyledi.

Şeker Hastaları için İdeal Besin
Soğanın, eskiden beri şeker hastalarını tedavi etmek için kullanıldığını, 1923 yılında yapılan bir araştırmada, soğanda kandaki şekeri azaltan maddelerin bulunduğunu ifade eden uzmanlar, hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalarda da soğanın hem tansiyonu hem de kan şekerini düşürdüğünün tespit edildiğini kaydettiler.

Soğanın, aynı zamanda doğal bir antibiyotik olduğuna dikkat çeken Rus bilimadamları, soğanın birçok bakteriyi en iyi şekilde yok eden sebze olduğunu, ağızda oluşan bir yaranın, soğan çiğnenmek suretiyle yok edilebileceğini öne sürüyorlar.Eskiden savaşlarda askerlerin yaralarını tedavi etmek için de kullanılan soğanın, acıyı aldığına, uykusuzluğa iyi geldiğine, sinirleri yatıştırdığına ilişkin görüşler bulunuyor.

Mikrobik hastalıklara karşı etkili olan soğan, alternatif tıpta özellikle dizanteri gibi bağırsak hastalıklarını, öksürüğü ve boğaz enfeksiyonlarını tedavi amacıyla da kullanılıyor.Hayvanlar üzerinde yapılan bir araştırma da, soğanın kanser üreten hücreleri yok ettiğini ortaya koydu.

Her türlü hastalığı yenen, mucize bir besin olarak nitelendirilen soğanın sağlığa faydalı olabilmesi için tüketimle ilgili şu önerilerde bulunuluyor:

Sarı ve beyaz soğanı tercih edin. Rengi kırmızıya kaçan soğanların HDL kolesterolü üzerinde daha az etkili olduğu biliniyor. Kandaki pıhtılaşmanın önlenmesi açısından hem çiğ hem de haşlanmış soğan yiyebilirsiniz. Kanınızdaki, kalbe yararlı olan HDL`yi yükseltmek istiyorsanız, soğanı çiğ yemelisiniz.

kaynak;Sağlık Vakfından
 

Similar Threads

Ü
Cevaplar
161
Görüntüleme
3K
Üye silindi 76175
Ü
Cevaplar
18
Görüntüleme
704
Üye silindi 45859
Ü
Üst