Sanatın İyileştirici Gücü

Elfangel

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Ara 2009
Mesajlar
938
Tepkime puanı
354
Sanatın İyileştirme Gücü
"Sanat, yaranın ışığa dönüşmüş halidir." (Georges Braque)
Günümüzde “sanat terapisi” olarak bilinen ve çeşitli hastalıkların tedavisinde sanatın iyileştirme gücünden yararlanmayı içeren yeni bir uygulama hızla yaygınlaşıyor. Tarih boyunca her coğrafyada sanatın iyileştirme gücünden çeşitli şekillerde yararlanıldığı halde, sanat terapisi batıda ancak 1940’lı yılların sonlarına doğru meslek olarak kabul edilmeye başladı. Bugün artık birçok hastane ve rehabilitasyon merkezinde davranış bozuklukları, psikolojik ve psikiyatrik sorunlar, Alzheimer hastalığı, kanser, AIDS gibi çok çeşitli hastalıklardan muzdarip her yaşta hastaya yönelik sanat terapisi programları uygulanıyor. Bu programlar sırasında hastalar bir sanat terapistinin eşliğinde yaratıcı güçlerini ortaya çıkararak özgün yapıtları yaratıyorlar. Burada asıl önemli olan, ortaya çıkan sanat yapıtının sanatsal değeri değil, hastanın bu süreçte zihnini, duygularını, bedeni ve ruhunu bütünleştirerek, yaratmanın iyileştirici gücünden faydalanmasını sağlamak. Bugün artık geleneksel tıp da sanat terapisinin hastalarda olumlu gelişmelere yol açtığını kabul ediyor. Peki sanat nasıl iyileştiriyor?

Nasıl iyileştiriyor?
Bilimsel araştırmalar bir sanat dalıyla uğraşmanın kişinin fizyolojisini, genel tutumunu ve ruh halini değiştirdiğini gösteriyor. Sanatla uğraşırken stres yerini derin gevşemeye bırakıyor. Korku ve endişenin yerini yaratıcılık, ilham ve umut alıyor. Sağ beynin işlevi etkinlik kazanırken, beyin dalgalarının düzenindeki değişikliğin yanı sıra, otonom sinir sistemi, vücuttaki hormonların düzeyi ve beyindeki nöroiletkenler de olumlu şekilde etkileniyor. Özellikle resim, müzik ve heykelle uğraşmak bedenin tüm hücrelerine olumlu mesajlar gönderiyor. Kişinin tavrı ve duygusal durumundaki olumlu değişiklikler sonucunda bağışıklık ve sinir sistemi de güçleniyor. Kişi kendini açıp duygu ve düşüncelerinin özgürce dışarı akmasına izin verdiğinde iç sesini daha iyi duymaya başlıyor.

Yaratırken İyileşmek
Yaratıcı süreç ve iyileşme süreci en derin düzeyde benzer bir kaynaktan gelir. Iyileşmek de tıpkı yaratmak gibi dönüştürmeyi ve dönüşmeyi gerektirir. Sanatla haşır neşirken yaratıcı enerji vücudumuzun dışına yönlendirilir ve karanlıkta kalan yönlerimizi keşfetmeye başlarız. İç sesimiz bizimle konuşmaya başlar. Çevremizdeki dünyayı sözcükler, renkler, ışık, müzik ve biçimler aracılığıyla, alışık olduğumuzdan farklı olarak yorumlayıp ifade ederken zamanın uzayıp genişlediğini hisseder, neşe, huzur ve mutlulukla dolarız. Önümüzde yepyeni kapılar açılır.
Sanat ve spiritüellik farklı kavramlar olmakla birlikte aslında birbirine benzer. Sanatla uğraşırken günlük yaşamın dışına çıkıp adeta başka bir enerjiyle bağlantıya geçeriz. Sanat sıradan yaşantımızı dokunma, görme, işitme düşünme aracılığıyla farklı şekillerde anlama ve ifade etme olanağını sunar. Tüm arketipleri içinde taşıyan sanat sayesinde ve ortak semboller aracılığıyla kültürel ve dilsel engeller aşılır ve saf iletişim gerçekleşir. Sanatla uğraşırken iç dünyamıza dalar ve kendimizi, kendimize açarız. Sonuçta; zihinsel, duygusal ve bedensel boyutta içimizde gizli kalmış düğümler zaman içinde çözülür; benliğimizi ve yaşamımızı daha iyi anlar; dolayısıyla dönüşür ve “iyileşiriz”.

Hasta Olmaya Gerek Yok
Günümüzün modern dünyasında çoğu insan ister istemez hayatını sürdürme çabası içinde sürekli “sahip olmaya” odaklanmış durumda. Kendi iç sesinden çok dıştan gelen sesleri dinlemeye alışkın olan insanlar sürekli iki şeyin peşinden koşuyorlar: Güç ve Haz. Medya toplumu, tüketim ve anında tatmin kültürünü hiç durmadan yeni imgelerle besliyor. Bütün bu koşuşturma ve gürültünün arasında insanlar sanatı bile bir tüketim aracı, daha iyi ve daha başarılı olacakları yeni bir alan, toplumsal statülerini güçlendirecek bir araç olarak görüyorlar. Fakat sanatın iyileştirici gücünden yararlanmak için ne hasta olmak gerekiyor ne de son moda pahalı kurslara yazılmak. Herkes kendi olanakları doğrultusunda az bir kaynak ve zaman ayırarak bugüne kadar keşfetmediği yaratıcı yönünü ortaya çıkartabilir. Belki başlangıçta, tek başına öğrenmesi biraz daha zor olan sanat dalları söz konusu olduğunda makul bir ücret karşılığında bir kursa bir süre giderek temel bilgiler edinilebilir. Bütün büyük kitapçılarda çeşitli sanat dalları konusunda öğretici kitaplar var. Ayrıca İnternet’te de pek çok konuda ayrıntılı bilgi bulmak mümkün. Üstelik yabancı dil biliyorsanız, ulaşabileceğiniz ücretsiz bilgi kaynaklarının sayısı inanılmaz şekilde artıyor. Yapmanız gereken ilk şey, hangi sanat dalıyla ilgileneceğinize karar vermek.

Seçenekler Sonsuz!
Resim. Resim malzemeleri artık kolaylıkla bulunuyor ve o kadar da pahalı değil. Yağlı boya, sulu boya, akrilik ve pastel çalışabilirsiniz. İsterseniz kara kalem çizim de yapabilirsiniz. Çok sayıda kitap, web sitesi, CD ve bir o kadar da kurs var. Mükemmel olmanıza gerek yok. Kendi başınıza başlayıp sadece zevk almak için denemeler yapabilirsiniz. Renkler, ellerinize bulaşan boyalar, gece yattığınızda ertesi günkü çalışmanıza ilham olacak imgenin zihninizde belirlemesi pek keyifli olacak.
Heykel. Böyle bir çalışma için en iyisi kille çalışmak. Çok çeşitli killer mevcut. Resim malzemesi satan dükkanlar size yardımcı olacaktır. Kili ellerinizin arasına alın ve bütün sıkıntılarınız ellerinizden akıp dışarı çıksın.
Bir müzik enstrümanı çalmak. Virtüöz olmanız gerekmiyor. Biraz tımbırdatmak bile size iyi gelecektir. Gitar, piyano, bas gitar, akordeon, ud veya tambur çalmayı deneyebilirsiniz. Ya da vurmalı bir çalgıl olan bir jembe satın alıp, evde müziği açar sonra da eşlik edebilirsiniz.Varsın komşular biraz kızsın. Bir başlayınca bir daha bırakamayacaksınız.
Dikiş dikmek. Semt pazarından, kumaşçıdan ya da anneannenizin sandığından elde edeceğiniz kumaşlarla giysiler veya başka eşyalar dikebilirsiniz. Kumaşların dokuları ve renkleri size iyi gelecek. İşe konsantre oldukça zihniniz dinlenecek.
Patchwork (Kırkyama). Kitaplar, dergiler ve İnternet’te bol miktarda bilgi mevcut. Kolay projelerle başlayıp karmaşık patchwork tablolara geçebilirsiniz. Renkler ve geometrik biçimlerle uğraşmak size ilham verecek.
Ebru. Belki bu konuda kursa gitmek gerekebilir. Sistemi bir kez oturtunca gerisi gelecektir. Sabırlı değilseniz tam size göre. Kısa sürede bile ilginç çalışmalar yapabilirsiniz.
Tezhip. Büyük konsantrasyon, dikkat, sabır ve zaman gerektiriyor. Bir bilenden öğrenmek en iyisi. Gerektirdiği çaba ile sonuçta elde edeceginiz zevk doğru orantılı.
Dans. Vals, tango, samba, hip hop ve diğerleri. Evinize yakın bir yere yazılırsanız daha iyi olur. Her seanstan sonra kolayca eve ulaşabilmek sürekliliği sağlayacaktır.
Şarkı söylemek. Şan derslerine de katılabilirsiniz evde kendiniz de çalışabilirsiniz. Piyasada artık bol miktarda karaoke DVD veya VCD’si bulunuyor. Söyleyin söyleyebildiğiniz kadar.
Yemek yapmak. Bildiğiniz yemekleri değil bilmediklerinizi yapın. Her hafta yepyeni bir yemek yaratın. Yaratıcılığınızı sonuna kadar kullanın. Ya da her hafta başka bir ülkenin mutfağından bir yemek pişirmeye çalışın. Bunu bir proje olarak planlayın ve tadını çıkartın.
Örgü ve dantel. Rengarenk, yumuşacık yünlerle oynayın. Çok sayıda dergiden yararlanarak ilginç şeyler yapabilirsiniz.
Maket. Yeniden çocuk olmanın zamanı geldi. Maket setlerini hobi dükkanlarından veya internet üzerinden alabilirsiniz. Çocuklarınızla veya arkadaşlarınızla işbirliği yapabileceğiniz gibi tek başına da tadını çıkartabilirsiniz.
Yazmak. Tek ihtiyacınız olan kalem, defter (ya da bilgisayar) ve sakin bir köşe. Yaşam öykünüzü veya ailenizin öyküsünü yazabilirsiniz. Ya da öykü, roman, şiir yazabilir, günlük tutabilirsiniz. Ücret ödeyerek veya ücretsiz hizmetlerden yararlanarak kendi web sitenizi hazırlayıp yazdıklarınızı burada yayımlayabilir veya sitenizde blog yazabilirsiniz.
Edebiyat. Normalde tek başına gerçekleştirilen kitap okuma eylemini daha farklı bir hale getirmek için bir kitap kulübü kurabilirsiniz. Kulübünüze katılan arkadaşlarınızla her ay düzenli olarak evde toplanıp o ay okumak için birlikte seçtiğiniz kitap üzerinde uzun uzun tartışabilir, karakter analizleri yapabilir, alternatif sonlar yazabilirsiniz.
Takı. Rengarenk yüzlerce çeşit boncuğun sizi yönlendirmesine izin verip göz alıcı takılar tasarlayabilirsiniz.
Balkon bahçesi. Balkonunuzda minyatür bir bahçe yaratabilirsiniz. Kitaplardan veya İnternet’ten balkon bahçeciliği konusunda yığınla bilgi elde edip bunları sabır ve sevgiyle uygulayabilir ve kendinize doğayla iç içe, huzurlu saatler geçirebileceğiniz harika bir köşe hazırlayabilirsiniz.
Fotoğrafçılık. Gitgide ucuzlayan dijital fotoğraf makinelerinden bir adet edinip bol bol fotoğraf çekebilirsiniz. Doğa fotoğrafları çekebilir, portre veya ölü doğa çalışabilirsiniz. İster renkli isterse siyah beyaz çekeceğiniz fotoğrafları daha sonra bilgisayara aktarıp üzerinde oynayabilir, sınırsız değişiklikler yapabilirsiniz.
Film çekmek. Mini bir kamera edinmeyi başarabilirseniz, kısa film denemelerine girişebilirsiniz. Yazdığınız kısa senaryoları ailenizin üyelerini veya arkadaşlarınızı oyuncu olarak kullanarak çekebilir veya doğaya çıkarak kendi bakış açınızı yansıtan kısa belgeseller çekebilirsiniz.****

Bu sanatsal etkinliklerden biri veya birkaçıyla uğraşırken dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar var:
Mükemmel olmaya veya başarı kazanmaya odaklanmayın. Ürettiklerinizi yargılamayın.
Sürece odaklanın ve keyif alın.
Seçtiğiniz sanatsal etkinlikle mümkün olduğunca düzenli olarak ama kendinizi strese sokmadan uğraşmaya çalışın. Örneğin haftada bir gün çalışacaksınız, her hafta aynı günü o işe ayırmaya çalışın. Ritim duygusu sanatın iyileştirme gücünü artıran bir etmen.
Etkinlikleri cinsiyete göre sınıflandırmayın. Erkekler dikiş dikebileceği gibi, kadınlar da ahşap ev eşyaları yapabilir.
Ellerinizi mümkün olduğunca işin içine katmaya çalışın.
Ruha Açılan Kapı
“Sanatçının Yolu” adlı kitabın yazarı Julia Cameron’un dediği gibi, “Sanat; içimizdeki sandıkları ve yüklükleri açar, mahzenleri ve tavanaralarını havalandırır. Bizi iyileştirir.” Yaratma gücümüzü ne oranda kullancağımız tamamen bize bağlı. Sanat, ruhumuza açılan en güzel kapı. Önümüzdeki sayısız olanağı kullanarak her birimiz bu kapıdan geçebiliriz.
Alıntı
 
Üst