Yaşam Niçin Var? Neden Buradayım?

Elfangel

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Ara 2009
Mesajlar
938
Tepkime puanı
354
Var olduğumu bilmek için var yaşam. Beni bilmek için, sevgiyi yaşamak için! Deneyim bilmektir. Deneyerek öğrenir insan. Gönül gözü açık insan için artik uyku bitmiştir. Uyanan insan, Ben kimim? Ne yapıyorum? Niçin buradayım? Sorularını sormaya, cevaplar aramaya başlar. Ve bir yolculuğa çıkar.

Bu yolculuk içseldir. Sevgi dolu, coşkulu, öğrenmek ve öğretmek dolu, paylaşım dolu. İçinde bu yolculuğa çıkan insana, içsel gelişimiyle paralel dünya deneyimleri gelecektir. Uyanan insan tanrısal zekasına uyanmıştır. Beyin her an aktive olur bu yolculukta. Acilim her olayla, her yansımayla tetiklenir. Katalizörler vardır her kişi için. Tetikleyicilerdir onlar. Kişiye kendilerini gösterirler. En derine gitmek, kendine gitmek için seçer insan onları. Bazıları negatif yüklü, bazıları da pozitif yüklüdür. Bu iki kutbu da yaşar, iki kutbu yaşayıp, içsel dengeyi bulabilir… O kadar çok sorgular ki hayatı, insanları, olayları, yaşarken seyreden, izleyen, tanık olan içindeki Ben’i bulur. İçindeki Ben, sadece izler, seyreder. Kişi ne yaparsa yapsın yargısızca izler.

İçindeki Ben’i bulan kişi yaşama o pencereden, o gözden bakmaya başlar. Düşüncelerini izler, öfkesini, tepkisini, hareketlerini, kıskançlığını, nefreti, kibrini, korkuyu vs. Tüm bunları yaşarken, bu duyguların üzerine çıkar, dünyanın çekimine kapılmadan, her şeyi, gelişimine açılan olaylar silsilesi olarak görmeye başlar. Duygulardaki manadır aslolan.

Tanrısal zekasına uyanan insan, bedeninin mucizevi bir araç olduğunu bilir ve bu araca en iyi şekilde bakar. Bedeninin sağlıklı, veya hasta, enerji dolu veya yorgun olması kişiyi etkilemez. İçindeki mananın farkına varan kişi için, bunlar yaşam halleri, geçici hallerdir.

İyi-kötü, güzel-çirkin, doğru-yanlıştaki tekliği idrak eder. Zıtlar, kıyas etmek ve birliğe ulaşmak içindir. Hepsinin bilmek için yaşam oyunları olduğunun bilincine varır kişi. Dünyada yaşarken, dünyanın dualitesine kapılmaz. Anlık düşüşler yaşasa da, bu düşmeler, daha ileriye gitmek için itici güç, katalizördür onun için. Kurallar kısıtlayıcıdır ve insanı kısırlaştırır, bu sebeple insan aklını, tefekkür (derin düşünce) yaparak kullanır bu farkındalıkta.

Mükemmeliyet duygusuna kapılan insan, oyuna kendini kaptırır. Farkında olan için her şey şu haliyle zaten mükemmeldir. O büyük yaratıcının yanında mükemmellik sadece bir illüzyondur.

Kalbinin içindeki sesin, düşüncenin, ışığın muhteşemliğini bilen insan, o merkezden duyar, görür, konuşur, düşünür olur. Bu kalp, akılla evlidir artık. Orası tanrısallığın mekanıdır. İnsanın mabedi, aşkın evi…

İnsan bedeninin ve ruhunun ve bilincinin farkına vardığında, yaşamı başka bir boyuttan yaşamaya başlar. Başka bir pencereden bakar. Aynı dünyadadır ama manzara değişmiştir. İçinden her durumda sevincin kahkahaları yükselir. Eşsiz güzellikte bir müzik tüm evrenleri doldurur. Ve bu eşsiz müziği duyan insan, herkesin duyması için ney gibi, o müziğe araç olur.

Alıntı
 

dreamy

Kayıtlı Üye
Katılım
10 Eyl 2010
Mesajlar
272
Tepkime puanı
27
sevgiyi bir kez deneyimleyen veya hisseden insan bir daha 'neden buradayım?' gibi bir soruyu sorması mümkün değil zaten =)
 
Üst