''Savaşçı'nın'' El Kitabı

bellator

Kayıtlı Üye
Katılım
10 Ocak 2011
Mesajlar
43
Tepkime puanı
6
SAVAŞÇI'NIN EL KİTABI


1. Karar vermeden önce iyice düşün, üzül;ama kararını verdikten sonra, kov aklından tasayı, düşünceyi ve öyle ilerle. Çünkü daha verilecek milyonlarca karar beklemektedir seni. Böyledir bir savaşçının yöntemi.
2. Kararsızlık içindeyken ölümü düşünür bir savaşçı.
3. Bilgi adamı olmak için, bi savaşçı olması gerekir insanın. Sızlayan bi çocuk değil!Pes etmeden, yakınmadan, çekinmeden, görene dek, hiçbişeyin hiçbi önemi olmadığını kavrayana dek çabalayıp durmalıdır.
4. Yalnızca bir savaşçı sürdürebilir yaşamını. Bi savaşçı beklediğini de bilir, ne beklediğini de. Beklerkende hiçbişi istemez. Bu bekleyiş sırasında küçücük bişi geçse eline, kocaman bişi gibi görünür bu. Canı yemek istese, bulur bi yolunu; aç değildir çünkü o. Onu bişi incitse, bulur bi yolunu acısını kesmenin;acı duymaz çünkü o. Açlık da acı çekmek de, o insanın özünü yitirdiğini gösterir, onun bi savaşçı olmadığını gösterir. İşte o zaman açlığın, acılaın etkisiyle ölür gider o kimse.
5. Savaşçı ölümünü aklından çıkarmaz.
6. Bi savaşçı,unutmak için istencini ve sabrını kullanmalıdır. Bunlarla yapamayacağı şey yoktur zaten.
7. Savaşçı, insanın istencinin geliştirilebileceği gerçeğini bilir ve bekler durur onun gelişmesini.
8. Bi savaşçı olmak için, insanın en başta kendi ölümüne değgin keskin bi bilinçlilik içinde olması koşulu vardır.
9. Bi savaşçı olmak için yapmamız gereken ikinci şey, yansızlıktır. O zaman , birden ölüverme düşüncesi, bi saplantı olmaktan çıkar ve seni ırgalamaz artık.
10. Savaşçı, ölümün bilinciyle ve yansızlığıyla ve kararlılığın verdiği güçle tüm eylemlerini belirli bi noktaya yönelterek yaşamını düzenler. Ölümünün bilinci, onu yansız kılar ve tutkularını dingincesine yönetmesine neden olur. En son verdiği kararlar, yerinmesine gerek kalmadan seçim yapabilmesine yol açarlar; ve yaptığı seçimler yaşam düzeni açısından en yerinde seçimlerdir. İşte böylece, savaşçı, her yaptığı işi tat ala ala ve büyük bi etkinlikle yürütür. Bi insan bu biçimde davranabiliyorsa, artık ona bi savaşçı diyebiliriz, sabırlı olmayı öğrenmiş diyebiliriz.
11. Sabırlılığı öğrenen bi savaşçı, artık istence yönelmiştir. Nasıl beklenileceğini bilir. Ölümü, yanıbaşında oturmuş beklemektedir – iki arkadaştırlar sanki. Ölümü, ona , gizemli biçimlerde neleri seçmesi gerektiğini, eylemlerini bi noktada toplayarak düzenli bi yaşamı nasıl sürdüreceğini önerip durmaktadır. Ve bekler savaşçı!Bi savaşçı acele etmeden öğrenir. Çünkü istencini beklediğini bilmektedir o. Ve birgün gelir, olağan durumlarda yapılmasına olanak bulunmayan bişeyi yapıverir. Bu olağandışı başarısından haberi bile yoktur kimi kez. Ne var ki, bu yapılamaz işleri yapıp durdukça yada başına olağandışı işler gele gele, bi tür gücün ortaya çıkıvermekte olduğunu çakıverir. Bilgi yolunda ilerledikçe gövdesinden yayılan bi güç. . Önceleri karnı arıncalanırmış gibi gelir ona; ya da bir türlü dinmeyen bi yanma duygusu. Çok geçmeden bi ağrıya bi tedirginliğe dönüşür bu. Kimi kez bu ağrı, bu tedirginlik öylesine çoğalır ki, aylarca çaresizlik içinde çırpınır, kıvranır savaşçı. Ne denli çok olursa bu çırpınış, o denli yararlı olur onun için. Büyük acılar, ulu bir gücü muştular. Kıvranışlar bitince, savaşçı her şeye karşı yabansı duygular içinde bulunduğunu görür. Gövdesinden , göbeğinin hemen altında ya da üstündeki bi yerden fışkıran bi duyguyla, istediği herşeye gerçekten dokunabildiğini bulgular. İşte, istençtir bu duygu. Ve savaşçı, onunla tutmayı becerince, artık o savaşçıya büyücü oldu denir- istencine kavuşmuş denir.
12. Bi savaşçı hiçbişeye kaptırmaz kendisini; kendi ölümüne bile,Bi savaşçı, bile bile ortak olmaz hiçbişeyle;kendini sakınır bi savaşçı. Eğer bi işe girişmişse, sokmuşsa burnunu bişeye, şunu iyi bilesin ki, ne yaptığının farkındadır o.
13. Bi savaşçı için yaşam koşulları, ölçüp biçip onlardan yararlanma alıştırmalarıdır.
14. Bi savaşçı boş yere kendisini koymaz ortaya. Yol ortasında durup marizlenmeyi beklemez. Ancak böyle davranarak bilinmezden korur kendisini.
15. Bi savaşçı hiçbi zaman aylak gezmez, acele de etmez.
16. Bi savaşçının ruhu düşkünlüklerden, yakınmalardan arınmıştır;kazanmanın yada yitirmenin bi anlamı kalmamıştır onun için. Yalnızca savaşmayı bilir bi savaşçı;ve her savaşı, bu dünya üzerindeki son savaşı gibi gelir ona. O yüzden savaşın sonu pek ırgalamaz onu. Ve son savaşı gelip çattığında, bırakıverir ruhunu uçsun diye berrak, özgür. . Ve çarpışa çarpışa, istencinin kusursuz bi şekilde sürdüğünün bilincinde, güler bi savaşçı, ve güler. . .
17. Savaşçı, kendi sünyasının nesnelerini özenle kendisi seçer. Çünkü seçtiği her nesne, kullanmak istediği güçlerin saldırısından korunacağı bi kalkandır.
18. Bi savaşçı, herşeye hakkını vermeyi öğrenir. İnsanların yaptığı şeyler, hiçbi durumda dünyadan daha önemli olamazlar. Ve bunu bilen bi savaşçı da dünyayı sonsuz bi giz kaynağı, ve insanların yaptığı şeyleri de sonsuz bi saçmalık diye ele alır.

ALINTIDIR
hazırlayan: Hanife Altuntaş (emeğine saygılarımla)

NOT:IXTLAN YOLCULUĞU Başlığı altında 97'ye kadar devam eden maddeler daha sonra tarafımdan eklenicek.
Teşekkürler.
 
Üst