Karar Verme Mucizesi ve Kader Gerçeği

berksu07

Kayıtlı Üye
Katılım
16 May 2010
Mesajlar
166
Tepkime puanı
71
Bir seçim yaptığınızda içinizde özgür irade olarak adlandırılan bir his duyarsınız. Bu hissin sizdeki kuvvetli etkisinden dolayı, nefsiniz yaptığınız hareketlerin gerçek failini kendisi zanneder. Örneğin yürüyorum, koşuyorum, yemek yiyorum derken nefsiniz bütün bunların failinin kendisi olduğunu düşünür. Çünkü içinizdeki hisle algıladığınız davranışlar birbiriyle uyum içindedir. Ayrıca bu hissinizin yaptıklarınızdan önce geldiğini düşünürsünüz. Nefsinizin kendisine benlik vermesi zamanla giderek artar ve bir tür küçük firavun haline gelir. İşin doğrusu ise insanın hiçbir kudreti yoktur, istekleri de Allah’ın lütfüyledir. Nitekim bir Kuran ayetinde Allah:
“Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz. Gerçekten Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. (İnsan Suresi, 30)”
buyurmaktadır.​

Size çay ve kahve sunulduğunu düşünün. Bunlardan birini seçmeniz istensin. Siz istediğinizi seçip keyifle içeceğinizi yudumladığınızda yaptığınız seçimin ne kadar doğru bir karar olduğunu düşünebilirsiniz. Ancak yapılan araştırmalar çarpıcı bir sonuç ortaya çıkarmıştır. Seçimlerinizden önce, isteğinizden bağımsız olarak karar zaten verilmiştir. Bu çarpıcı gerçek, bilim dünyasında müthiş bir yankı uyandırmış ve “Kader bilimsel olarak ispatlandı” şeklinde duyurulmuştur.​
Algıladığınız Dünyanın Geçmişin İzi Olduğunu Biliyor muydunuz?
Son 30-40 yıldır sürdürülen bilimsel araştırmalar aslında özgür iradenin bir tür algı olduğunu gösterdi. Buna göre özgür iradenin davranışların ardındaki mutlak güç olduğu düşüncesi bir yanılgıdır.
California Üniversitesi nörofizyologlarından Prof. Benjamin Libet, 1973 yılında yaptığı deneyler sonucunda tüm kararlarımızın, seçimlerimizin önceden belirlendiğini, bilincin ise herşey olup bittikten yarım saniye sonra devreye girdiğini ortaya koymuştur. Bu durum diğer nörofizyologlarca da, hep geçmişte yaşadığımız ve bilincimizin tüm yaşananları yarım saniye sonra gösteren bir "monitör" gibi olduğu şeklinde yorumlanmaktadır.

Benjamin Libet deneklere beyinlerindeki belli bölgeleri uyararak ellerine dokunulduğu hissini oluşturdu. Deneklerden dokunma hissini algıladıkları anda da bunu belirtmelerini istedi. Neticede ortaya şu çıktı. İnsanın algılama anı, gerçek zamana göre yarım saniye geç oluyor. Yani aslında biz hayatımız boyunca hep önceden çekilmiş bir filmi izleriz.

kader3.jpg

Bir filmi izler gibi şu an yaşadığınız hayatı izlediğinizi biliyor muydunuz? Bilimsel araştırmalar göstermiştir ki yaşadığınızı düşündüğünüz anlar aslında geçmişin izleridir.​
Verdiğiniz Kararların Sizden Önce Verildiğini Biliyor Muydunuz?
Araştırmalarını sürdüren Benjamin Libet daha da ilginç sonuçlara ulaşmıştır. Bu sefer Libet, parmakları hareket ettirme “kararını” deneklere bıraktı ve bunun neticesinde beyinde oluşan sinyalleri inceledi. Parmağı hareket ettirmenin karar anı, beyinden emir yollanması anı ve parmağın hareket anlarını not etti. Son derece ilginç bir gerçekle karşılaştı. Karar anından önce, parmağı hareket ettirmek için beyinde ilgili hücreler harekete geçiyorlar. Yani aslında parmağınızı hareket ettirme emri, sizden önce veriliyor. Ondan sonra size bu kararınız bir his olarak yaşatılıyor. Libet’in bu çalışmaları, bilim dünyasını derinden etkiledi. Çünkü deneyin sonuçları derin anlamlar içeriyor.
Son olarak Max Planck Enstitüsünden bilim adamı Prof. John-Dylan Haynes gelişmiş manyetik rezonans ve bilgisayar tekniklerini kullanarak son derece ilginç araştırmalar yapmıştır. Araştırmalarda deneklerden önlerinde bulunan 2 düğmeden birini seçmeleri istendi. Düğmeye basılışın karar anının incelendiği bu deneylerde, Benjamin Libet’in deneylerini doğrular neticeler elde edildi. Esasen seçim yapıldığı düşünülen an, hissettirilen bir algıdan ibarettir. Yapılan deneylerde düğmeye basma kararının 7 saniye öncesinden deneklerin hangi düğmeye basacağı, beyin hücrelerinin aktivitelerinden tahmin edilebildiği görülmüştür.

2
kader4.jpg

Prof. Haynes’in dünyada büyük yankı bulan çalışmasını gösteren bir resim. Deneklere sol ve sağ düğmelerden istediği birine basması istenmiştir. Deneğin karar verdiğini hissettiği an ile düğmenin basılma anı da dahil olmak üzere, beyindeki bütün faaliyetler incelenmiştir. Neticede çok çarpıcı bir gerçek ortaya çıkmıştır. Kişi, karar verdiğini düşündüğü andan 10 saniye öncesinde yapacağı seçim, beyninde zaten bellidir. Bu son derece çarpıcı sonuç özgür iradenin aslında hissettirilen bir algı olduğunu bir kez daha göstermiştir. (Not 1)​
Araştırmayı yürüten ekibin lideri Prof. Haynes Nature dergisinde çıkan alıntısına göre
“Kararlarımızın bilinçli olduğunu düşünürüz, ama bu veriler göstermiştir ki bilinç yalnızca buzdağının ucudur.” demektedir.

Prof. Haynes’in dünyada büyük yankı bulan çalışmasını gösteren bir resim. Deneklere sol ve sağ düğmelerden istediği birine basması istenmiştir. Deneğin karar verdiğini hissettiği an ile düğmenin basılma anı da dahil olmak üzere, beyindeki bütün faaliyetler incelenmiştir. Neticede çok çarpıcı bir gerçek ortaya çıkmıştır. Kişi, karar verdiğini düşündüğü andan 10 saniye öncesinde yapacağı seçim, beyninde zaten bellidir. Bu son derece çarpıcı sonuç özgür iradenin aslında hissettirilen bir algı olduğunu bir kez daha göstermiştir. (Not 1)​
Araştırmayı yürüten ekibin lideri Prof. Haynes Nature dergisinde çıkan alıntısına göre
“Kararlarımızın bilinçli olduğunu düşünürüz, ama bu veriler göstermiştir ki bilinç yalnızca buzdağının ucudur.” demektedir.

Bu yazıda anlatılan bilimsel çalışmalarda gördüğümüz gibi insanların kendilerinden kaynaklanan bir iradeleri yoktur. Bütün davranışların yaratıcısı Allah’dır. Sayısız insanla muhatap olduğunu düşünen biri, aslında yalnızca Allah’la yüzyüze olduğunu bilmelidir. Nitekim Allah bir Kuran ayetinde “Doğu da Allah'ındır, batı da. Her nereye dönerseniz Allah'ın yüzü (kıblesi) orasıdır. Şüphesiz ki Allah, kuşatandır, bilendir. (Bakara Suresi, 115) buyurmaktadır.
Bu çarpıcı deney, dünyada büyük yankı uyandırmış ve “Özgür İradenin Sonu mu?” gibi başlıklarla duyurulmuştur. 4 Deneyi değerlendiren nörolog Mark Hallett bu çalışmanın kendisinin özgür iradenin karar verici güç yerine bir algı olduğu anlayışını doğrulamıştır diyerek ifade etmiştir. 5
Vanderbilt Üniversitesinden Frank Tong sonuçları “oldukça dramatik” olarak niteleyerek 10 saniye beyin aktivitesi açısından “bir ömür boyu”dur demiştir. 6

Kader Gerçeği

İnsanoğlunun hayatta karşısına sayısız seçenek çıkar. Bu seçenekler arasında sürekli bir seçim yapması gerekir. Halbuki bu yazıda da gördük ki, bu seçimleri yapan esasen kişinin kendisi değildir. Çünkü seçimden önce beyinde bu yönde kararların çıktığı açık bir şekilde ortaya çıkmıştır. Ayrıca insan dünyayı, yarım saniye geriden izlemektedir. Yani bitmiş bir film bize izlettirilmektedir.

Peki O Zaman Bu Seçimleri Kim Yapmaktadır?

Düşünüp kararlar alan insanın kendisi değildir. Bunlar hayatı yarım saniye geriden öğrenen ve kararları eylemlerinden sonra oluşan birinin yapabileceği şeyler değildir. Bütün seçimler Allah’ın dilemesiyle olur. Bütün fiiller Allah’ın yaratmasıyla ortaya çıkar. Hayatın akışı içinde karşılaştığınız sayısız irili ufaklı seçenekler ve yapılan işler sizi aldatmasın. Bunların hepsi tek olan Allah’ın kararları ve size gösterdiği görüntülerdir. Nitekim bu gerçek “Ey zindan arkadaşlarım, birbirinden ayrı (bir sürü) Rabler mi daha hayırlıdır, yoksa kahhar (kahredici) olan bir tek Allah mı? Sizin Allah'tan başka taptıklarınız, Allah'ın kendileri hakkında hiçbir delil indirmediği, sizin ve atalarınızın ad olarak adlandırdıklarınızdan başkası değildir. Hüküm, yalnızca Allah'ındır. O, Kendisi'nden başkasına kulluk etmemenizi emretmiştir. Dosdoğru olan din işte budur, ancak insanların çoğu bilmezler.” (Yusuf Suresi, 39-40) ayetleriyle bize bildirilmiştir.​
Bu yazıda örneklerini gördüğümüz gibi, insanoğlunun hayatı boyunca kararlar vermesi kendinden kaynaklanan bir güçle değildir. Düşünüp taşınıp karar verip, bunu uyguladığını zanneden insanlar esasen önceden verilmiş bir kararı uygularlar, önceden yapılmış bir işi yaptıklarını zannederler. İnsanın, hayatı yarım saniye geriden takip ettiğini ortaya koyan deneyler ve kararların bize hissettirildiği andan önce zaten verildiğini gösteren beyin araştırmaları bu gerçeği teyid eder. Evrenin yaratıldığı andan itibaren verilen bütün kararlar, bütün seçimler Allah’ın dilemesiyle gerçekleşir. Her şeyi Allah zamansızlık da yaratmıştır. Nitekim bu gerçek "Hiç şüphesiz, Biz herşeyi kader ile yarattık" (Kamer Suresi, 49) ayetiyle bizlere bildirilmektedir. Aslında bütün fiillerin yaratıcısının Allah olduğu
Onları siz öldürmediniz, ama onları Allah öldürdü; attığın zaman sen atmadın, ama Allah attı. Mü'minleri Kendinden güzel bir imtihanla imtihan etmek için (yaptı.) Şüphesiz Allah, işitendir, bilendir. (Enfal Suresi, 17)
ayetiyle de bildirilmektedir.
Kuran’da Allah “İşte Rabbiniz olan Allah budur. O'ndan başka ilah yoktur. Herşeyin Yaratıcısıdır, öyleyse O'na kulluk edin, O, herşeyin üstünde bir vekildir. (En'am Suresi, 102)”. buyurmaktadır. Yapılan bu ilginç bilimsel çalışmalarda İnsan Suresi 30. Ayetinde geçen “Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz”. hükmünün güzel bir tecellisini gördük. Her şey, Allah’ın dilemesi ile ve O’nun kontrolünde gerçekleşir.

Not:Gerçekte seçimler 10 saniye öncesinde beyinde veriliyor. Ancak deneylerde kullanılan gelişmiş bilgisayar programı 3 saniyede eldeki görüntülerden ilgili bilgiyi çıkarttığından, Prof. Haynes ekibinin bunu tespiti 7 saniye öncesine kadar uzanabilmektedir.

Kaynak:
1)Benjamin Libet, "Unconscious cerebral initiative and the role of conscious will in voluntary action", The Behavioral and Brain Sciences, 1985, ss. 529-566.
2)Chun Siong Soon, Marcel Brass, Hans-Jochen Heinze & John-Dylan Haynes Unconscious determinants of free decisions in the human brain. Nature Neuroscience April 13th, 2008.
3)brains-make-decisions-10-seconds-f32bc39.html
4)content/full/2008/414/3
 

schutze07

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Nis 2010
Mesajlar
347
Tepkime puanı
19
Paylaşım için teşekkürler yalnız o zaman bu yazı bir sürü soruyu ard arda getiriyor.Cinayet işleyen,hırsızlık yapan,tecavüz eden yada ne bileyim bu gibi suçları işleyen insanlara o zaman kızmamamızmı gerekiyor? Bu konu gerçekten güzel bir konu yazıda öyle ama çok tartışılır.
 

sorunmu

Banlı Kullanıcı
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
142
Tepkime puanı
2
güzel bir paylaşım.Bende kader denilen olgunun aslında bizim için öngörülen hayatı yaşamamız gerektiği düşüncesindeyim sen ne yaparsan yap ne istersen iste yaratan ol demedikçe olmuyacağı kanaatindeyim bizim seçimlerimiz diye bir şeyin olmadığını bize sunulan seçimlerin aslında bir güç tarafından seçtirildiğini düşünüyorum.
bir yerde okumuştum Allah kendi gücünü görmek ve göstermek için alemleri yarattı diye bir yazı vardı.
 

AJA

Elit Üye
Katılım
15 Haz 2010
Mesajlar
3,097
Tepkime puanı
548
Bu konuyu açıyordum tam ve açılmış olduğunu gördüm ,okunmalı.Kader adına bir çok gerçeği ortaya koyuyor gibi.
 

Kimbu

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Şub 2013
Mesajlar
64
Tepkime puanı
9
Hayatınızın sorumluluğunu alın, başınıza gelenlerden siz sorumlusunuz diyenler nerdesiniz?
Mükkemmelliyetci ben, kılı kırk yaran ben, eleştrilerin en acımasızını kendine yapan ben; boşuna kendimi harap etmişim!!!
Hayatım boyunca yaptığım hataların sorumlusu olmadığımı öğrendim, içim rahatladı; ne günahkarım ne de aziz! Ne cennete gideceğim ne de cehenneme... Yaşasın özgürlük...
 

purpleplanet

Banlı Kullanıcı
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
37
Tepkime puanı
0
Herkes dünyaya bir amaç için gelir, her yapılan eylemin bir nedeni vardır. Hiç bir hissediş,algılayış,eylem tesadüf değildir. Her şey zincirdir. Muhazzam bir düzenin içindeyiz aslında; düzensiz gibi görünse de.
 

factorx

Kayıtlı Üye
Katılım
14 May 2013
Mesajlar
74
Tepkime puanı
12
Ben 7 saniye değil de yarım saniye diye okumuştum, hassas ölçüm cihazları tarafından ölçülmüş. Deneye eleştiriler de bu yonde zaten. Konunun hassaslığı ve beynin çalışma prensipleri henüz tam olarak çözülemediğinden çıkan bu sonucun ne şekilde yorumlanacağı ya da ölçümün doğru olup olamayacağı kesin değil. En hassas ölçüm cihazlarının bulunduğu cernde bile parçaçcıklar zamanda geriye ya da ileriye yolculuk yaptıkları için mantık dışı hatalı ölçümsel veriler alabiliyorlar ve bir şey olmadan önce olmuş gibi etki yayabiliyor ya da tam tersi. Bu da ışık hızı ile çalışırken gözlemcinin referasn noktasından kayanaklı paradoksların oluşmasına sebep oluyor ki bu çok doğaldır zaten. O nedenle ölçüm pek güvenilir değil bu deneyde.

Lakin yarım saniye önce olayını bir kenara bırakırsak evet kararlarımızı etkileyen bir güc var ve bu güç gerçekten de yaratıcı, yaratıcı güç... Bunu idrak etmek zor değil. Tanrı ol deyince oluyorsa ve biz de bir şey düşünürken sadece isteyerek, bakın hiçbirşey yapmadan sadece isteyerek o şeyi düşünebiliyor, zihnimizde yaratabiliyorsak bu güç elbette yaratıcı kudrettir. Lakin yaratıcı ile kendimizi ayrı apayrı tutmak gibi kötü bir alışkanlığımız var. Eğer ben değil yaratıcı istedi, o karar verdi, o yaptı derseniz bu konuşan egodur. Ego içinizde kendi bağımsızlığını ilan etmiş ve ben değil tanrı yaptı diyordur, aslında tanrının karşısında duruyordur, dinlerdeki şeytan aslında budur ayrı bir varlık değil. Ama eğer yaptığınız her şeyin sorumluluğunu üstlenir, ben yaptımi ben istedim, ben istrediğim için başıma bunlar geldi iyi kötü ne varsa ben istediğim için der ve kabullenirseniz siz de artık o yaratıcı güçten ayrı olmanın ilüzyonunu ortadan kaldırabilirsiniz.
 

aşk1

Banlı Kullanıcı
Katılım
31 May 2010
Mesajlar
852
Tepkime puanı
20
Paylaşım için teşekkürler yalnız o zaman bu yazı bir sürü soruyu ard arda getiriyor.Cinayet işleyen,hırsızlık yapan,tecavüz eden yada ne bileyim bu gibi suçları işleyen insanlara o zaman kızmamamızmı gerekiyor? Bu konu gerçekten güzel bir konu yazıda öyle ama çok tartışılır.

niye kızmıcakmışız? zorla mı yapıyor kötü şeyleri insan.
dininiz müslümansa değilse dikkate almayabilirsiniz beni şimdi aslında olay şu o bize irade vermiştir bizde o iradeyle tercihlerde bulunuruz.
bir kader biçilmiş onu yaşıyoruz olayı değil size seçenekler sunulur sizde seçersiniz seçme hakkınız vardır. Allah ta sizin neyi seçceğinizi napcağınızı bilendir.
yoksa birinin kaderinde vardı tecavüz etti olayı yok. Allah zorla ona o an o eylemi yaptırmıyor eylemi yapan kişi kendisi seçip yapıyor. ama tabi Allah o an onun o eylemi yapıp yapmayacağınıda bilendir.
 

kiybele75

Kayıtlı Üye
Katılım
17 Ocak 2013
Mesajlar
107
Tepkime puanı
2
Konum
istanbul
beynin gerçekten gizli güçleri var yüce rabbim olağanüstü yaratmış insanı doğayı bu nasıl bir zeka
 
Üst