Şimdi ! Dikkat!

GuvenceR

Banlı Kullanıcı
Katılım
7 Şub 2009
Mesajlar
12
Tepkime puanı
1
Sitemizin geniş bir içeriği, sabırlı ve güvenilir olduğuna inandığım yöneticileri var. Herkesle hemen hemen birebir alakadar olmalarıda apayrı bir olay. Lakin farkındalık konusu daha kapsamlı şekilde ele alınmalı diye düşünüyorum. Telepati,astral,durugörü vs... Birçok kişi kendini çeşitli alanlarda geliştirmek istiyor ama hepsinin başı farkındalık. İzliyorum...Durmadan izliyorum...Geçmiş gitti,ardından gelecek hayalleri.Ama nereye kadar devam edeceğimi,yada bunun ne zaman otomatikleşeceğini veyahut otomatikleşmenin tekrar otomatik pilota bağlanmak olup olmadığını bilmiyorum. Yoksa bu bir kısır döngümü sorgusu. İnisiye alabilmem ise bu aşamada rüya :) Kıssalar , hisseler, hikayeler hiçbirşey katmıyor diyemem fakat genel olarak nedir? Nasıl uygulanır? Hiç değilse ana hatlarıyla ortaya dökseniz, bizler daha aklı selim şekilde üzerine gitsek, kendimizi geliştirsek. Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu diyorum ve sözü hoşgörü sahibi üstatlara bırakıyorum. [ Eşref saatinize denk gelirde ters yaparsınız diye hoşgörü dilenciliği yaptığımın farkındayım :) ]
 

PESS

Kayıtlı Üye
Katılım
14 Eyl 2010
Mesajlar
446
Tepkime puanı
136
Konum
Mersin
İş
Dans EÄŸitmeni , Grafiker
Sanırım kendinizi bulma sorununuz var yani kendinizde bir psişik yetenek varmı veya varsa bu nedir gibi bir sorguya düşmüşsünüz.Durumunuzu çok iyi anlıyorum.Size şöyle bir tafsiyede buluniyim ;

sitede gördüğünüz teknikleri çoğunu okuyun,uygulamasanız bile okuyun.Mesela şifacılık nasıl yapılır,teknikleri nelerdir,meditasyon nasıl yapılır teknikleri,telepati,telekinezi vs. vs. bu gibi bilgileri okuyun sitede hepsi fazlasıyla mevcut zaten.

Eğer fırsatınız varsa başlangıç seviyesinde zararsız olan bütün teknikleri uygulayın elbet birinde başarınız olduğunu onun size daha yakın olduğunu hissedeceksinizdir psişik bir yeteneğiniz varsa.

Umarım sorununuzu doğru anlamışımdır.Saygılar...
 

GuvenceR

Banlı Kullanıcı
Katılım
7 Şub 2009
Mesajlar
12
Tepkime puanı
1
Kısmen doğru.Ama üzerine gitmek istediğim farkındalık aslında. Gözlerimi kapadığımda sembol yada görüntüler almaya, aklıma gelen başıma geliyor durumlarını aşırı sıklıkta yaşamaya başladım. En güzeli ise zihnimden geçmişi, olmamış geleceği çıkarıp temizlemek. Kafamın içi öyle rahat ki , bu rahatlık neticesinde kafam güzel gibi geziyorum :) Ama nereye kadar? Tam olarak farkındalık durumuna ne zaman ulaşır insan? Ne zaman durup derki "tamam yaa çözdüm olayı farkındayım" diye? Yoksa farkındalık bitmeyen bir yolmudur? Özden olanı egodan nasıl ayırır insan? Herşey öyle iç içe geçmiş ki... Seni seviyorum mesela...Egosal mı? Sorgulama, yargılama...İyide ben bunları sorgulamadan nasıl fark ederim ki? Biri bana anlatsın.Çoluğumu çocuğumu keserim bak :)
 

URUMHAMATAHAYİL

Yönetici
Katılım
5 Haz 2008
Mesajlar
7,097
Tepkime puanı
4,972
İş
Wellness Antrenör/Psikolog/ Sosyolog
"tamam yaa çözdüm olayı farkındayım" diye? Yoksa farkındalık bitmeyen bir yolmudur? :)
bilmiyorum belki öldüğümüz zaman. Ölmeden önce ölmek gerekir. farkındalık için en gerekli temeldir. o aşamaya eriştiğinizde daha karmaşık sorular çıkıyor karşınıza ne arıyorsanız aramaya devam edin. kolay bir şekilde cevabını buluyorsanız . yeniden arayın .
 

GuvenceR

Banlı Kullanıcı
Katılım
7 Şub 2009
Mesajlar
12
Tepkime puanı
1
Yazın; kafam güzel halde açık pencere önündeki yatağıma uzandığımda dışarıdan sesler duyardım. "At kendini...At kendini...Kendini atmadan uyanamazsın..."
Kalkıp camdan bakardım aşağıda kimse yok. 1) Bilmeden görünmeyen sakinleri rahatsız ettim, musallat oldular vesvese veriyorlar. 2) Katatonik şizofreniyim. 3) Morpheus kırmızı hapımı getir tansiyonum düştü...(örnekler çoğaltılabilir)
Şimdi görüyorum ki kendimi atmaktan kasıt buymuş. Enerjisini geçmiş ve gelecekten alan zihin denen dinamo ve tepkiler... Bir durum karşısındaki tepkim babamın tepkisinin aynısı...Başka bir durumu dayıdan , bir başkası ordan , öteki buradan... Ben olarak icat edip,patentini aldığım bir durumum yok mu? Ben ve kendim birbirinden ayrı olmakla beraber : kendim, benin üzerini kapatan bir tabaka, güneşi sıvayan balçık. Yıllardır süregelen bir kodlama , programlama olunca ortaya ikilik çıkıyor. Bu güne kadar windows kullandım. Ama Mac olayı aşmış. Hadi buyur buradan yak... Yargısız teslimiyet durumda , anda çok güzel. Ama mevzu bahis işletim sistemi olunca irdelemeden edemiyor insan. Otur bekle ışık sana gelir mi hocam? Geçmişin acısı yok. Zaten bende gerçeğin acısını istiyorum...
 

Whısper

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Ara 2008
Mesajlar
152
Tepkime puanı
9
Açık söylemek gerekirse bütün msj larını okumadım belki yazmışsındır ama sunu söylim.Telekinezi ile uzun süre uğraştım Başıma gelen bir olaydan sonra . Şöyle sölim Sadece 3.5 aylık çalışmamda iğne üzerinde bir kağıdı cevire bilmek olmustu ötesi deil. Herseyi hemen anında bekleme .. Uzun vadeli çalışmalar emin ol sonuç verecektir. Saygılar @n@£L.
 

embriyo

Elit Üye
Katılım
19 May 2010
Mesajlar
2,217
Tepkime puanı
884
Konum
Ankara
İş
Ressam
Merhaba,öncelikle forumda çok güzel paylaşımlar var.Hatta ilk sayfada farkındalık,ayrıca bilge insan olmak ve farkındalık yazılarını okuyun.
Ben yıllardır bu konularla ilgili okuyorum ama okumak ayrı anlamak hatta okuduklarınızı farketmek çok ayrı şeyler.Biranda olup bitecek bir şey değil,belki ömrümüz yetmez.Zaten tam farkındalık yaşayanlarada insan-ı deniyor.Ezoterik bilgilerde insiye,bizde ermiş denilen kişiler.Bütün doğru yapılan meditasyonların,ibadetlerin amacı varmak istedikleri nokta aynı.
Benim en büyük farkındalığım,şimdiye kadarki okuduklarımı ve dünyayı önceden iki boyutlu algıladığım. Bazen öyle şeyler oluyor ki,aman Allah'ım bunu neden daha önce bu şekilde düşünemedim diyorum.İnanın çiçeğe bile başka bir gözle bakar oldum.Zorlu ve çok güzel bir süreç.En acısı kendi yanlışlarınızla yüzleşmeniz,kendi eleştirinizi yapmanız.Başınıza gelen herşeyin bir sebebi var,bunları anlamaya ders çıkartmaya çalışın.Unutmayın karşımızdakiler bize ayna görevi görüyor.
Her dert çare olanakları ile doğar.Dalganın içinde boğulabilisiniz, yada üstünde sörf yapabilirsiniz.
-Yargılamayacaksın
-Yadırgamayacaksın
-Beklentin olmayacak
İçimizde dış neden olmadan mutlu olmalıyız.Olaylar değil,zihin yapısı bizi mutsuz eder.
Kontrolcü zihni bırakıp,kalbimizin sesine kulak vermeliyiz.
İçimizdeki her noktayı,her öfkeyi sevgi ve ışıkla aydınlattığımız an süreç güzel olur.Farkındalıkta önemli olan SONUÇ değil,SÜREÇtir.
-Ayrıca en alt KÖK Çakradan yola çıkmalıyız.Dünyevi yaşamı,maddiyata kısılıp kalmayı temsil eder.Önce dünyevi tutkularımız ve beklentilerimizi bırakmalıyız,zaten o zaman bolluk-bereket size akar.
-CİNSEL Çakra,yaratıcılığı deneyimlediğimiz çakradır.
-Mide Çakrası(solar plexus),yediğimiz şeyleri veya yaşadığımız olayları HAZMETMEK.
-KALP Çakrası,kalbinde sevgi olanın çekim yasasında yaratıcı gücü artar.
1- Şifa
2- Blokajları çözmek.
-BOĞAZ Çakrası,ifade yeteneği
-ALIN Çakrası,Farkındalık.Sorunların,olayların farklı yönlerini görebilme yeteneği.
-TEPE Çakrası,Tanrıyla bağ.
Biz adım attıkça yol altımızda belirir.Uzun bir süreç ama hemen bir şeyleri çözmek ve Nirvanaya ulaşmak kolay değil.
7.ci tuğlayı koymadan önce diğer 6 tuğlayı sağlamca yerleştirmemiz gerekir.
Mevlana değilken,onun gibi davranırsak kıyafetin altında eziliriz.
Umarım yazdıklarımın birazda olsa faydası olur.Bu arada gülümsemeyi unutmayın,ama önce kendi kalbinize.
Sevgi ve ışık yolunuzu aydınlatsın:)
 

GuvenceR

Banlı Kullanıcı
Katılım
7 Şub 2009
Mesajlar
12
Tepkime puanı
1
Alakadar ve yardımcı tutumlarınızdan dolayı hepinize çok teşekkür ediyorum. Ama sizinde malumunuz ki belli bir zamana kadar hayata boş gözlerle bakıp, akabinde "hadi yaa, harbiden yaa, hakikatten yaa" olduğunuz vakit insanı hırs basıyo. Hoş... O hırsta; bugüne dek gözlerin boş bakmasından doğan pişmanlığın ürünü...Telafi çabası...İnsanın bağrından gelen açlık, ne mideden, ne zihinden gelene benzemiyor...
 

embriyo

Elit Üye
Katılım
19 May 2010
Mesajlar
2,217
Tepkime puanı
884
Konum
Ankara
İş
Ressam
İçimizde kilitli bir sürü çekmece olduğunu düşünün,biri açıldığında diğerleri de açılmaya başlıyor.Bazıları özellikle yeni nesil daha genç yaşlarda farkındalıkla tanışsalar bile,bu süreç kolay bir yol değil.Tasavvuf'a ilgi bile genelde 40 yaş sonrası daha çok görülürmüş.Maddi kaygılar,dünyevi yaşam yerini maneviyata bırakmaya başlıyor.
 

GuvenceR

Banlı Kullanıcı
Katılım
7 Şub 2009
Mesajlar
12
Tepkime puanı
1
Yetiştiğiniz ve büyüdüğünüz ortamında inanılmaz etkisi var. Dün arkadaşlarımla muhabbet ederken konu fındık ve pamuk işçilerinden, ırgatlardan açıldı. İnsanlar ford transitin içine doluşup düşüyorlar yollara. Bakın burası çok önemli; "ne iş yapacağını bilmeden işe gidiyor" insanlar. Ne yapacağım yok, nerede yapacağım, yatacağım yok. Çubuk ucunda beyaz bayrak sallıyorlar kadere ve hayata :) O insanlar bizim aradıklarımızı aramıyorlar çünkü herkes kendinde olmayanı arar. Küçüklüğümüzden beri şartlarla, şartlanmalarla büyütüldük. Yemek yemezsen = Büyüyemezsin küçük kalırsın, Dersine çalışmazsan = adam olamazsın kimse suratına bakmaz, okulunu bitirmezsen = para kazanamazsın aç kalırsın hiçbir kız yüzüne bakmaz vs. vs... Hep kalıplar, duvarlar... Hayat benim içimden aktığı zaman beni aşındıramaz. İlahi bir sebep-sonuç elbette var. Fakat sonuçlar ortaya çıkmadan sebeplerin geçerliliğini göremiyoruz. Denklem kurmakla da problemi çözdüğümüzü sanıyoruz. Halbuki kendi problemlerimizi oluşturuyoruz haberimiz yok. Sonunda bakıyoruz ki mutluluğu olacak işlere, sevgiyi bir bedele bağlamışız. Yemek yedim obez oldum. Ders çalıştım sınavı kazanamadım. Okulu bitirdim iş bulamıyorum. İş buldum rahat değilim yada düşlediğim iş değil vs. Eee noldu?Hani benim gençliğim anne? Bu böyle uzar gider... Sonra yaş olmuş 40, içteki boşluklar dolmamış, mutluluk temin edilememiş...Kaygılar ve endişelerle büyütülmeseydik, ergenlik kelimesinin yerine farkındalık kullanılabilirdi bence...
 
Üst