Kendi Şifa Gücümüz

mally

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Ocak 2010
Mesajlar
720
Tepkime puanı
225
İnternette bulduğum ve şifacılık konusunda yol gösterici olduğunu düşündüğüm bir yazı. Buyrun;


Kişisel Şifa Gücümüz

reiki03.jpg

Kendimizi iyileştirmek için kendi içimizdeki gücü kullanmak gerekiyor. Enerjimizi dengelemek ve hücre titreşim hızımız ayarlamak için kendi içimizde olan gücü harekete geçirmeliyiz. Yani farkındalığımız arttırarak vücudumuzla gereken ilişki ve diyalogu kurmalıyız. Böylece yeni programlarla vücudumuzdaki enerji aksaklıklarını düzeltir ve şifalanırız. Hepimiz kendi kendimizi şifalandırma yeteneğine sahibiz. Sadece bunu kabul edip harekete geçirmemiz yeterli. Farkındalığımızı arttırmak için de kendi içimize dönmeliyiz. Bedenimizle iletişime kendimizi açmalıyız. Nerde nasıl bir tıkanıklık olduğunu bedenimiz bize kendi söyleyecektir. Sesine kulak verip enerjisel işaretlerini duymamız yeterlidir. Pek çoğumuz bu işaretlerin üzerinde durmuyoruz. Çünkü bedenlerimizle konuşabileceğimizi düşünmüyoruz. Sonunda kendimizi cihazlara emanet ediyoruz ve onların bedenimizin lisanını anlayacağını düşünüyoruz. Oysa hangi cihaz sevgi dili konuşur? Bedenin dili sevgi dilidir. Siz sevgisiniz. Bu yüzden cihazların bedeninizi anlayacağını düşünmeyin kendinizi sevin ve iletişime açık olun. Ancak o zaman bedenimizin ne demek istediğini net bir şekilde anlarsınız. Cihazlar sadece ilerlemiş rahatsızlıkları tespit edebilir. Çünkü artık gözle görülebilir hale gelmiştir. Beden, lisanı anlaşılmadığı için sizin beş duyunuza hitap eder şekilde problemini anlatmaya başlamıştır. Ancak bu noktada bedeninizi anlamaya odaklanıyorsunuz. Oysa problem çoktan büyümüş vaziyette. Ondan sonra da bu gözle görülür sıkıntıları ortadan kaldırmayı hedefliyorsunuz. Problemleri oluşturan kaynağı tedavi etmeyi değil. Bedenlerinize eziyet ediyorsunuz. Şifa vermek bu değildir. Şifa vermek, sevgi yüklemektir. Sevgi en yüksek frekanstır. Bedene sevgi yüklediğinizde ona sıkıntı yaratan tüm düşük frekansları temizlemiş olursunuz. Ve bedeniniz enerji alanını dengeler. Hücreleriniz yapısını dengeler. Atomlarınız titreşim hızlarını dengeler. Tüm bunlar dengelenince zaten beden şifalanmış olur.
Bizler tüm bunları göz önünde bulundurarak önce kendimizle bağlantı kurmalı ve bedenimizde oluşan problemleri görmeyi öğrenmeliyiz. Sonra da kendimize sevgi yükleyerek mevcut tüm rahatsızlıkları ortadan kaldırmayı yani enerji alanlarımızı dengelemeyi hedeflemeliyiz. Böylece ruh ve beden dengemiz oluşur. Enerjimiz vücudumuzda dengeli bir biçimde dolaşır. Şifalanmış oluruz.
Bedenimizin lisanı basittir. Hepimiz biraz farkındalıkla bu lisanı öğrenip kullanabiliriz. Problem olan bölgede ki enerji değişimi, değişik titreşimler en belirgin dikkat çekme yöntemidir. Bedeninizdeki herhangi bir organda normalde hissetmeye alışık olduğunuzdan daha yoğun bir titreşim hissederseniz o bölgede enerji dalgalanması vardır. Bunu fark ettiğiniz anda o bölgeye ve tüm vücudunuza yoğun sevgi frekansı gönderdiğinizi düşünürseniz, enerji açısından uygun tedaviye başlamış olursunuz. Bunu titreşimleri normal hissedene kadar sürdürmeniz yeterli olacaktır.



Şimdi hepimizin rahatça kendi kendimize yapabileceğimiz, basit ama etkili yöntemleri sıralamak isterim.

1- Kesinlikle ilk başta hastalığı oluşturan zihinsel sebebi bulmak lazım, yoğun stres, sinir v.s tekrarlaması için eski bakış açılarını değiştirmek ve sürekli olumlamalar yapmak gerekiyor. Aksi takdirde ne kadar çok çalışsak da , kısa sürede yaşacağımız ağır bir stres tekrar aynı noktaya gelmemizi sağlayabilir. Öyle ki insanın kendisinin mahvetmesi bir an, düzeltmesi aylarca sürebilir. Yani diyeceğim en önemli temel şey STRES ve SİNİR’in hayatımızda çıkarılması veya minimum düzeye indirgenmesidir.

“İnsanları üzen eşya ve hadiseler değil, onlar hakkında sahip olduğu düşüncelerdir.” Epiktetos

Konuyla ilgili olarak, NLP, EFT gibi tekniklerden yararlanabilirsiniz. Ayrıca Reiki 2 aşamada yapılan bilinçaltı tekniklerinin de büyük faydası olacağını düşünüyorum. Bu noktada geçmişte bastırdığımız öfke duyduğumuz olayların ve insanların bir an önce zihnimizden atılması ve yeni düşünce kalıplarının zihne yerleştirilmesi oldukça önemlidir. Bunun diğer adı kendimizi ve diğer herkes ve her şeyi affetmektir. Bu cümle kurulduğu kadar basit bir uygulamaya sahip değil ve hiç de kolay değil. Ama şunu hatırlatmakta fayda görüyorum ki; “Kızgınlık ve nefret kişinin elinde yanan bir kor alevi taşıması gibidir. Sadece taşıyana zarar verir.”

Kendi deneyimime gelirsem aylarca çalışıp bedenimi iyi bir hale getirip tıkanıkları açmama rağmen, kısa sürede yaşadığım sinir ve stres hali bedenimde çok ağır tıkanmalar yaratmıştır. Özellikle negatif insanlar yaptığım tartışmalar, ilerlediğim yolda moralimi bozmuş sinirlerimi harap ederek bedenimde enerji tıkanmaları yaratmıştı. Bu etki öyle güçlü ki bir anda bedenimi zehirlemiş, kasılmasını sağlayarak enerji yollarını kapatmıştı.

Yine şimdi anlıyorum ki bu olayların olması da yaşamındaki yaptığım hataları ve bir insanın kendi kendini nasıl mahvedebileceğini görmemi sağlamıştır. Hala da o tıkanmaları açmaya çalışıyor, insanlara ve olaylara bakış açımı değiştirmeye çalışıyorum. Yani diyeceğim o ki kronik bir hastalığın şifa sürecindeki, en temel nokta stres ve sinirin kesinlikle bedenden uzaklaştırmasıdır. Bununda çözülmesi için tabi ki nefes ve enerji teknikleri bedeni temizleyerek bize çok yardımcı olacaktır.


--ALINTIDIR--
 

Ambriel

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Eyl 2010
Mesajlar
172
Tepkime puanı
69
Konum
''Olmak'' istediğim yerdeyim!
İş
112-Alarm, Hipnoz...
tesekkurler sayin mally herzamanki gibi bu forumlardaki guzel yazilardan birini okudum.
Bugunlerde, özellikle bu son haftalarda icimde öyle bir his, durtu ve ates varki şifacılık konusunda bir sene evvel aldigim usui reiki 1 uyumlamasini kaldigim yerden devam etmem icin beni neredeyse, deyim yerinde ise bir elimden biri ileriye cekiyor misali git diyor artik ne bekliyorsun. Bende yeniden bu calismalara yogunlasmaya ve arinma uygulamalarina tekrar kaldigim yerden baslamak icin ön hazirlik devresine girmis bulunmaktayim. Insaallah bu arinma devresinden sonra ilgili buyuklerimizle kontaga gecip kundalini ile devam etmek istiyorum.

Ben sahsen bu arada buradaki butun yardimsever ve su ana kadar sorularimi hic usenmeden cevaplayip beni bilgilendiren tumm arkadaslarima ve buyuklerime saygi ile tekrar bir kere daha tesekkur etmek istiyorum. Benim bugunden sonra nedense bilemiyorum, maji olsun astral seyahatler ve baska varliklar ile irtibat pek o kadar önemsetmiyor enteresan gelmiyor şifacılık kadar. Insaalah, diliyorum ki bu uzun yolda ilerlemem icin gerekli gucu icimde hissetmeye devam ederim ve sevgi hissettigim buyuklerimin yardimi ve rehberligi ile bu yolda ilerleyebilirim.

Tesekkurler/
Sevgi ve Isikla ile/
 

mally

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Ocak 2010
Mesajlar
720
Tepkime puanı
225
Rica ederim Sevgili Diablo2010. Hissettiğiniz duygular sanırım tüm şifacılar da ortak. Şu ana kadar hangi şifacı ile tanıştıysam hemen hemen aynı şeyleri söyledi. Allah'ın izniyle evrenin bizimle bu şekilde irtibata geçtiğini düşünüyorum. Biz hazır olduğumuz zaman her şey de bizim için hazır oluyor. Bu münasebetle, hislerinizi dinleyin derim :)

Sevgiler.
 

Ambriel

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Eyl 2010
Mesajlar
172
Tepkime puanı
69
Konum
''Olmak'' istediğim yerdeyim!
İş
112-Alarm, Hipnoz...
Bu sefer hislerimi dinleyecegim:)

yalniz benim karmasa icine girdigim belkide daha ziyade beni dusunduren konu reikide kendi kendine sifa veya 21 gunluk uygulama esnasindaki el pozisyonlari. Arastirmalarimdan edindigim sonuc benzer olmalarina karsin degisik el pozisyon teknikleri ve degisik bölgere verilen enerji dagilimi yanlis degilsem tac chakrasi haric o bölge muaf tutuluyor, (uyumlandiktan sonraki 21 gunluk dönemde). Bu pozisyonlarin geleneksel reikide standart bir sekli yokmudur ki degisik sekillerde gösteriliyor?
Umarim sorum anlasilmis ve bir ustam cevaplandirabilir. Mumkunse resim veya video seklinde bir link te olabilir.

Sevgilerimle/
 

mally

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Ocak 2010
Mesajlar
720
Tepkime puanı
225
Sorunuzu anladığımı düşündüğüm kadarıyla yanıtlamaya çalışayım:

- Geleneksel Reiki'de el pozisyonları Dr. Mikao Usui'nin öğrettikleridir.
- Reiki öğretmeni öğrendiği bilgileri aynen öğrencisine aktarır. El pozisyonları dahil. Bu kuraldır. Eğer değişik el pozisyonlarından şüpheleniyorsanız, sizi inisiye eden Master'ın soy ağacını kontrol etmenizi tavsiye ederim.
- Enerjiyi tıkayan hal, düşünce ve hareketlerin dışında Reiki Enerjisini düşünseniz bile ellerinizden ve gözlerinizden akmaya başlayacaktır. Tabii ki en sağlıklısı enerjiye kanal olmaya ve evrenden çağırmaya niyet etmektir.
- Kendi kendimize şifa verirken kullandığımız el pozisyonları aynı şekilde başkasına terapi esnasında da kullanılır.
- Dr. Mikao Usui'nin öğretisinin anlatıldığı Frank Arjava'nın "Dr. Mikao Usui'nin Özgün Reiki El Kitabı" adlı eserde de Usui'nin terapide kullanıldığı yanılmıyorsam 42 değişik el pozisyonu detaylı ve resimli şekilde anlatılmıştır.
- Kişilerin Taç çakrası genelde en aktif olan ve kolay kolay kapanmayan çakrasıdır ve evren enerjisi Taç Çakrasından vücudumuza akar. Reiki enerjisi de öyle. Taç çakrasının muaf tutulduğunu zannetmiyorum, sadece diğer çakraların kapalı olma ihtimali daha yüksek olduğundan onlara daha fazla özen gösterilmesi gerektiği vurgulanmıştır.

Normalde ellerin doğru yere doğru şekilde konulması enerjini akışını başlatmaya yeterlidir. Bu bağlamda nefes alış şekli ve terapi uygulanan kişinin duruş şekilleri de önemli. Umarım yardımcı olabilmişimdir.
 

bugday

Kayıtlı Üye
Katılım
31 Ağu 2010
Mesajlar
43
Tepkime puanı
4
evet, paylaşımınız için çok teşekkür ederim, çok güzeldi keyflede okudum:)
 

gümüş

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Kas 2010
Mesajlar
1,683
Tepkime puanı
252
Bir soru : Reiki de oluşan enerji ile "ben eskiden tai chi çalışıyordum" tai chi çalışırken bizim elde oluşan enerji aynı mı?

Bir yorum: Dr Deepak Chopra'nın Kuantum İyileşme adlı kitabını okuyorum, gerçi başlardayım ama ilke olarak yabancısı değilim. Kanserle tedavi için önerdiklerine benziyor yukarıda anlatılan.

Ben kendim de uyguluyorum yani aynı mantığı galiba. Herhangi bir sorunda neden oluşmuştur diye soruyorum ve sonra oluşan sağlıksızın doğal sürecin ardından saglıklılar gibi öleceğini ama bu sürecte eğer kendi moral ve enerjimi yüksek tutarsam sağlıksızların yerine geleceklerin sağlıklı olacağını varsayıyorum.
 

mally

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Ocak 2010
Mesajlar
720
Tepkime puanı
225
Chi enerjisi, hayat enerjisinin Çin kültüründeki ismidir. Bunun Japon kültüründe adı Ki, Hint kültüründe pranayama. Aynı şeyin farklı dillerdeki kullanılışı.

Reiki, genel olarak evrensel yaşam enerjisi diye bilinir. Fakat Rei ve Ki sözcüklerinin anlamları:

Rei: Japonca'da "selam"
Ki: Japonca'da "Evrenin yaşam enerjisi"
Bir araya getirildiğinde "Reiki: Evrenin yaşam enerjisine selam olsun."

diye de ifade edilir bazılarınca.

Yani Chi, Ki, Prana evrendeki yaşam enerjisi, yani içimizdeki yaşam enerjisidir. İslam kültüründe, Allah'ın sonsuz nurunun evrende tezahür etmesi gibi. Sadece farklı şekillerde ifade edilmiş, belki de Yaratan'a giden yolların farklılığındandır. Yollar farklı ama gidilecek yer aynı.

Reiki'de kendi yaşam enerjimizi kullanmayız. Evrenden şifa enerjisi talep edilir ve kanal tarafından enerjiye ihtiyacı olan yere iletilir. Reiki kanalı kendi yaşam enerjisini vermez, evren enerjisini iletir. Bu yüzden o kanaldır.
 

Night_Eyes

Kayıtlı Üye
Katılım
5 Ara 2011
Mesajlar
15
Tepkime puanı
0
Ne olursa olursa hayat mutlu ve keyifli bir şekilde devam ediyor bazen tek birşeye saplanmamak gerek belkide hayat doğru olanı bize getirir ..
 
Üst