Gökyüzünde Tarım (Skyfarming)

berksu07

Kayıtlı Üye
Katılım
16 May 2010
Mesajlar
166
Tepkime puanı
71
2050 yılında, dünya nüfusunun % 80’inin şehir merkezlerinde ikamet etmesi bekleniyor. Üretimin azalmaması için bilim adamları günümüz ve geleceğe yönelik tasarımlar geliştiriyor. Gökyüzü tarımı da bunlardan biri…
skyfarming1.jpg

Gökdelenlerde tarım üretimi (skyfarming), şehri ve tarımı birbirine bağlayabilecek rüya gibi bir proje. Kolombiyalı bilim adamları gökdelen binalarında tarım üretimi yapmanın küresel ısınmayı ve New York’un çevre kirliliğini bir ölçüde önleyeceğini düşünüyorlar. Şehirde, kapalı alanda tarım yapmayı hedefleyen projede üretim, yüksek teknoloji ile destekleniyor. Binanın tasarımı Rolf Mohr’a ait.
1) Solar Panel
Dikey çiftliğin enerjisinin çoğu, pellet güç sistemi ile sağlanır. Bu güneşle ilgili panel, güneşi görecek şekilde döner ve güneşin sıcaklığının, en yüksek olduğu zaman en çok kullanılan iç soğutma sistemi için enerji sağlar.
skyfarming2.jpg
2) Rüzgâr Helezonları

Güneş enerjisine bir alternatif ( veya bir tamamlayıcı) , Cleveland üniversitesinde bir mühendislik profesörü tarafından düşündü. Geleneksel yel değirmenleri, şehirler için fazla büyüktür; Rüzgâr kule tepesi, havayı yukarı doğru dönmesi için küçük kürekleri kullanır tıpkı bir vida gibi.
3) Cam Paneller
Titanyum oksit kaplama, kirletici maddeleri toplar ve yağmur damlalarını engeller; Yağmur camdan aşağı kayar, ışığı azami derecede geçirip, kirletici maddeleri temizler. Oluklar, filtreleme için suyu toplar.
4) Kontrol Odası
Dikey çiftliğin tüm kontrolleri (sulama, sıcaklık kontrolü vb. gibi) 24 saat buradan gerçekleşir.
5) Mimari
Dairesel tasarım, en verimli bir şekilde boşluğu kullanır ve merkeze maksimum ışığa izin verir. Modüler tasarımı dayanıklılık, esneklik sağlar.
6) Ürünler
Dikey çiftlikte meyveler, sebzeler, tahıllar ve hatta kümes hayvanları, balık yetiştirilebilir. İklim bozuklukları sebebiyle üretim miktarı azaldığında alternatif olabilir. Yılda 50,000 insana yetecek besin üretebilir.
Dikey çiftlikte sadece, ekinler büyümez; O aynı zamanda, artıklardan kendi gücünü oluşturur ve atık suyu temizler.
skyfarming3.jpg

1) Evapotranspiration Geri Alınma Sistemi
Her katta tavanın içinde bulunan borular yardımıyla nemi yoğunlaştırarak su halinde toplar, bir araya getirir.
2) Borular
Çalışma prensibi tıpkı sıcak bir günde soğuk içeceğin bulunduğu şişenin terlemesi gibidir. Ortam nemi içinden süper soğuk akışkan geçen borulara temas ettiğinde yoğunlaşır, böylece su toplanmış olur. Bu yöntemle çiftlikte yılda 60 milyon galon su toplanabilir.
3) Atık Su Arıtma Sistemi
Atık su sistemde önce filtre sonra sterilize edilir. Elde edilen su içilemez yapıdadır ama şehirlerden her yıl nehirlere 1,4 milyar galon atık su bırakıldığı düşünülürse sulama suyu olarak kullanılması çevreye çok büyük bir katkı sağlayacağı kesindir. Bazı şehir alanlarında park ve bahçelerde de bu şekilde sulama yapılmaktadır.
skyfarming4.jpg

4) Mibzerler(Hasat ediciler)
Günümüzde de pek çok farklı şekilde hasat makinesi bulunmaktadır. Bunun özelliği ise reflaktometre yardımıyla ürünün olgun rengini tanıyarak hasat işlemini gerçekleştirmesidir.
5) Yetiştirme Ortamı
Maksimum alan yetiştiricilik açısından önemlidir. Eğer küçük ekinler ekilirse aynı ortamda birden fazla tür yetiştirilebilir. (Resimdeki askı domatesler gibi)
Farklı projelerde Hydroponic de (suda yetiştirme) mevcuttur.
6) Havuz
Sulama yapıldıktan sonra drene olan su borular yardımıyla burada toplanır dinlenerek filtre sistemine gönderilir.
7) Besleme sistemi
Tıpkı bir yazıcı gibi bitkileri tarar, çift yönlü mekanizmasıyla programlandığı şekilde sulamayı yapar, ihtiyaç gösteren bitkilere ışık sağlar.
skyfarming5.jpg

8) Pellet Enerji Sistemi
Dikey çiftlikteki bir başka enerji çeşidi de bitkilerin yenilemeyen kısımlarından(örn. mısır gövdesi) elde edilen yakıttır.
9) 10) 11) Pelletler
Bitki artığı, tozla işleme tabi tutulur (9), Sonra kurutma yapılarak pelletlerin boyları küçülür (10), yakılır, buhar enerjisi oluşur (11). Buharda elektrik enerjisine tribünler ile dönüşür.
Skyfarming’in farklı örnekleri dünyada mevcuttur. Eğlencenin merkezlerinden Las Vegas’ta da yeni, yeşil bir sayfa açılıyor.
2010’da tamamlanması öngörülen, 200 milyon dolar’lık proje, dünyadaki ilk dikey ve şüphesiz en yüksek çiftlik olacak. Yatırımcılar bu projeye 72.000 kişiyi besleyecek bir üretim alanı olarak bakıyorlar. Çiftlikte, doğal ortamda ve ideal üretim şartlarında 100 farklı tür sebze ve meyve yetiştirilmesi planlanıyor.
200 milyon dolar maliyet olan projenin en az, yılda 40 milyon dolar gelir elde etmesi bekleniyor.
skyfarming7.jpg

Dikey tarım alanlarına diğer bir örnek de Toronto’daki Gordon Graff'ın 58 kat yüksekliğindeki SKYFarm projesi. 750.000 m2 tarım alanı sağlayarak, yılda 35.000 kişinin beslenmesini karşılayabilecek. Her bölümünde farklı iklim şartlarının oluşturulacağı bu dikey tarla sayesinde, bölgede yetişmeyen ürünlerin dışarıdan ithal edilmesinin de önüne geçilmiş olacak.
 

daniel

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ağu 2010
Mesajlar
128
Tepkime puanı
28
Artik gitgide, tamamiyla genileriyle oynanmis, degistirilmis ve dogalliktan kopuk sekilde besleniyor olacagiz sanirim. Ve lokal tarimin oldurulmesi hedefleniyor olsa gerek.

Gokyuzunde tarim'in, kuresel isinmaya onlemek amacli bir faydasi veya etkisi oldugunu dusunmuyorum. Bu tip ulkeler gokyuzunde tarim insa edip kuresel isinmayi onlemeye calisacagina, buyuk motor sevdasindan vazgecmeye yonelik bir yatirim yapsaydi daha faydali olurdu gibime geliyor.
 

logii

Kayıtlı Üye
Katılım
17 May 2009
Mesajlar
1,044
Tepkime puanı
267
Yakında uzaydaki astronotlar gibi yemek(sebze-meyve) yerine kapsül içmeye başlarız..
 

daniel

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ağu 2010
Mesajlar
128
Tepkime puanı
28
Zaten icmekteyiz sayin logii.. Avuc avuc aldigimiz vitaminler ortada..
 

gümüş

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Kas 2010
Mesajlar
1,683
Tepkime puanı
252
Bu haberi okumuştum. Dikey tarım Israil de de yapılıyor bildiğim kadarıyla toprak yetersizliğinden ama kastedilen buradakiyle aynı mı ya da prensipte eş mi bilmiyorum. Çevreci hassasiyetten çok aslında tarıma elverişli arazilerin azalmasından kaynaklı olabilir diye düşünüyorum aynı şekilde katlarda iklim panelleri olacak ve bu son paragrafta söylendiği gibi çeşitlilik icin ödenecek parayı azaltacak. artılar sayılmıs ama bunları gerceklestirmek icin harcanacak enerji var ve bu da bir yerlere salınacak bir sekilde.

Ardndan ne gelecek diye düsünmeden edemedim bir an
 

daniel

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ağu 2010
Mesajlar
128
Tepkime puanı
28
Burada kastedilen, iklim yeterliligi olmasina karsin, alan yetersizligi sebebiyle yapilan dikey tarim degil sevgili Gumus..

G-8 ulkelerinin bircogu, artik her yonden dunya pazarina bagimsiz olmak azmi icindeler.

Ornegin bir ABD'de ulke genelinde tarima son derece elverisli iklim ve toprak mevcut. Ulke kendi icinde bu ihtiyaclarini karsilayabilir. Ornegin bizdeki Antalya yetisen bir urunun, Istanbul'da tuketilmesi gibi..

Kanada genis araziye ragmen iklim konusunda oldukca yetersiz. 2,5 -3 aylik bir yaz surecinde, zorlama kimyasallarla 3-4 kez hasat yapiliyor. Fakat toprak yilin 9 ayi bazen daha da fazla, surekli buz altinda veya asiri yagmur altinda kaldigindan, fertilite anlaminda verimsiz.. Sebze-meyve vs. urunler, genellikle sezon disi tabir ettigimiz mevsimlerde, Meksika, Uzakdogu vb. ulkelerden geliyor. Urun yelpazesi cok genis olmadigi icin, lokal ureticiler sadece belli basli urunleri uretebiliyorlar.

Bu da genel anlamda ekonomik bir bagimliligi doguruyor. Ama yine de salgiladiklari sera gaziyla kuresel isinmaya destek verecekler, o kesin..
 

gümüş

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Kas 2010
Mesajlar
1,683
Tepkime puanı
252
Burada kastedilen, iklim yeterliligi olmasina karsin, alan yetersizligi sebebiyle yapilan dikey tarim degil sevgili Gumus..

G-8 ulkelerinin bircogu, artik her yonden dunya pazarina bagimsiz olmak azmi icindeler.

Ornegin bir ABD'de ulke genelinde tarima son derece elverisli iklim ve toprak mevcut. Ulke kendi icinde bu ihtiyaclarini karsilayabilir. Ornegin bizdeki Antalya yetisen bir urunun, Istanbul'da tuketilmesi gibi..

Kanada genis araziye ragmen iklim konusunda oldukca yetersiz. 2,5 -3 aylik bir yaz surecinde, zorlama kimyasallarla 3-4 kez hasat yapiliyor. Fakat toprak yilin 9 ayi bazen daha da fazla, surekli buz altinda veya asiri yagmur altinda kaldigindan, fertilite anlaminda verimsiz.. Sebze-meyve vs. urunler, genellikle sezon disi tabir ettigimiz mevsimlerde, Meksika, Uzakdogu vb. ulkelerden geliyor. Urun yelpazesi cok genis olmadigi icin, lokal ureticiler sadece belli basli urunleri uretebiliyorlar.

Bu da genel anlamda ekonomik bir bagimliligi doguruyor. Ama yine de salgiladiklari sera gaziyla kuresel isinmaya destek verecekler, o kesin..

Teşekkür ederim ,)

İstatistikleri bilmiyorum gerçi de, ithalat yoluyla avrupa ve kuzey amerika da tüketilen egzotik ve sıcak iklim ürünler bölge yerlilerinin yanısıra göç yoluyla avrupa ve amerikalı olmuş milyonlarca asya, afrikalı vb nın da alıştıkları tatları aramalarıyla ciddi bir sektör olmuştur mutlaka. Bunu anlayabiliyorum, göç alan bölgelerin ayrıca ek olarak iklimsel yetersizliklerine daha kazanclı çözümler aramasını da anlayabiliyorum ama yine de eksisi artısından çok fazla olacakmış gibime geliyor.

İklim panelleri ve ekonomik gerekceler satırlarından beri komplo teorisyenleri gibi düşünmeye başladım galiba ama bunlar çok iyi gelişmeler gibi gelmiyor yani dünya için .
 
Üst