Beynin Küçülüyor Çünkü Sinirleniyorsun

selviler

Banlı Kullanıcı
Katılım
17 Mar 2010
Mesajlar
177
Tepkime puanı
45
Artık eskisi kadar güçlü bir hafızan yok, artık eskisi kadar hızlı düşünemiyorsun, son zamanlarda çok fazlaca “dilimin ucunda” deyimini kullanıyorsun, artık eskisi kadar hızlı karar veremiyorsun, artık okudukların aklında kalmıyor, artık randevularını, verdiğin sözleri unutuyorsun. Peki neden?

Çünkü Sinirlisin! Sinirlilik veya Asabiyet! İkisi de aynı şey. İkisi de sen farkında olmadan beynini kemiriyor. Asabi bir insan olman, sürekli pişman olduğun anlamına gelir ve tüm pişmanlıklar beyni küçültür. Sen de en az benim kadar iyi biliyorsun sinirlenince mantıklı düşünemediğini.


Mantıklı düşünemeyince yanlış kararlar veriyor ve karşındakini çoğunlukla boş yere yıpratıyorsun. Kısa bir süre rahatlasan da sonradan pişman olup kendine kızıyorsun. Ben bunu yapmamalıydım, yanlış yaptım diyor, arkasından da keşkeli cümleler kuruyorsun.


Keşke öyle söylemeseydim, keşke şöyle yapsaydım... Zamanı geri alıp yaptığın hatayı düzeltemeyeceğine göre, bu durum beynini kemirmeye başlıyor. Her yerde haklı olduğunu anlatsan da, içinden bir ses, senin haksız olduğunu haykırmaya devam ediyor.


Bütün bunlar olurken bilinçaltın negatif kayıtlar yapmaya devam ediyor. Farkında olsan da olmasan da düşünsel anlamda beynin küçülüyor. Çünkü tüm pişmanlıklar beyni küçültür!


Şimdi bir dakika düşün! Bugüne kadar sinirli olmanla neyi çözdün? Sinirli olman ne zaman işe yaradı? Cevap: Hiçbir şeyi çözemedim ve hiçbir zaman bir işime yaramadı.Son bir soru: Hiç sinirliyken aynaya baktın mı?

Beş Saniye Kuralı Senden çok küçük bir şey istiyorum, her ne olursa olsun sinirlendiğinde beş saniye dur ve düşün. Beş saniye sonrasını düşün! Ne kadar pişman olacağını ve beyninin küçüleceğini düşün! Sonra seni sinirlendiren her kimse, ona NEDEN diye sor? NEDEN, insanlık tarihinin en büyük icadı.


Ateş, yazı, telefon, ampul... kaç para ki? Neden sorusu olmasaydı, hiçbirini bulamazdık. Bu sihirli sözcüğü hayatında hep kullan. Hele de sinirlenince NEDEN diye sor. Karşındaki insan bir an için sinirlerine yenik düştüğü, böyle bir karşılık alacağını tahmin etmediği için cevap veremeyip özür dileyecektir. Göreceksin!


Olumsuz bir cevap alırsan, özür dile ve yoluna devam et! Gerçekten böyle yap!


Küfretseler bile geç! Emin ol ki bu tavrın daha etkileyici olacak. Düşünsene birisine küfrediyorsun ve adam sana bakıp yoluna devam ediyor.


Seni dövse daha az üzüleceğine eminim. Olumlu ya da olumsuz her tavır karşısında beş saniye sessiz olmak sana nasıl bir güç ve karizma katar. Yaşayan bilir. Hele yüzlerce kez yaşayan hem de nasıl bilir. Ben bilirim!


Erdal Dermikıran
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
Beyni küçültür demek yerine, düşünce gücünü ve kabiliyetini azaltır desek daha doğru olur sanırım. Fiziksel anlamda boyut küçülmesi zannederek girdim konuya, başlığı görünce. :) Elbette bu da yazarın takdiri.
 

Karanfil

Kayıtlı Üye
Katılım
19 Ara 2010
Mesajlar
22
Tepkime puanı
0
İş
öğrenci
Güzel bi yazıymış. Ben de ya sessiz kalıp yoluna devam etmek ya da direk ağzını burnunu kırmak taraftarıyım. 2sinin de faydasını gördüm.
 

La-edri

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Haz 2010
Mesajlar
2,195
Tepkime puanı
509
Güzel bi yazıymış. Ben de ya sessiz kalıp yoluna devam etmek ya da direk ağzını burnunu kırmak taraftarıyım. 2sinin de faydasını gördüm.


Cok güldüm :) Ama yinede siddete karsiyiz ..

Ben cok az sinirlenirim.. Ve aradada olsa sinirlendigimde beyin kapasitem düsermi bilmiyorum, ama nefesim kesilir,korkunc bir durum.
Sinirlendigimde kendimi kontrol altinda tutabildigime inaniyorum..
Elime bir kagit alir onu yirtar yirtilmis parcalari yine yirtarim yine yine..Bu Her mekan icin gecerli bir cözümüm..
Evde isem buzlu et dograrim...
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
Cok güldüm :) Ama yinede siddete karsiyiz ..

Ben cok az sinirlenirim.. Ve aradada olsa sinirlendigimde beyin kapasitem düsermi bilmiyorum, ama nefesim kesilir,korkunc bir durum.
Sinirlendigimde kendimi kontrol altinda tutabildigime inaniyorum..
Elime bir kagit alir onu yirtar yirtilmis parcalari yine yirtarim yine yine..Bu Her mekan icin gecerli bir cözümüm..
Evde isem buzlu et dograrim...

Buzlu et doğramak? Bir seri katil potansiyeli sezdim. :sifone:
Gözümün önünde kancalardaki et parçalarını satırla doğrayan biri canlandı.
 

La-edri

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Haz 2010
Mesajlar
2,195
Tepkime puanı
509
Yok yok..Iyilesme kayit ediyorum, Eskiden dogradigim ete kizdigim kisinin adini koydugumu düsünürsek.. :D

Bunu artik yapmiyorum..
 

Karanfil

Kayıtlı Üye
Katılım
19 Ara 2010
Mesajlar
22
Tepkime puanı
0
İş
öğrenci
Cok güldüm :) Ama yinede siddete karsiyiz ..

Ben cok az sinirlenirim.. Ve aradada olsa sinirlendigimde beyin kapasitem düsermi bilmiyorum, ama nefesim kesilir,korkunc bir durum.
Sinirlendigimde kendimi kontrol altinda tutabildigime inaniyorum..
Elime bir kagit alir onu yirtar yirtilmis parcalari yine yirtarim yine yine..Bu Her mekan icin gecerli bir cözümüm..
Evde isem buzlu et dograrim...


o da iyiymiş dostum.. ben bi de lise 1-2deyken Korn dinlerdim sinirimin geçmesi için. o da işe yarardı :cheers2:
 

daniel

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ağu 2010
Mesajlar
128
Tepkime puanı
28
Bazi yerlerine katildim, fakat cokca katilmadim yazinin icerigindeki dusuncelere..

Sinirlenmek, dusunsel anlamda beyni kucultmez ve mantiksiz dusunmeye yol acmaz daima.. Cunku mutlak bir davranis bicimi degildir.

Pismanliklar degiskendir hayatin icinde.. Zamana paralel sekilde yurur. 19 yasinda yasadiginiz ve pismanlik olarak nitelendirdiginiz bir olayi veya davranis biciminizi, , 35 yasinda son derece yararli bir eylem olarak tanimlayabilirsiniz.

Insan pismanliklariyla da buyur, kisisel gelisimini tamamlarken belli bir doneme degin.. Hayata ve insanlara dair "deneyim" deriz buna.. Deneylenmemis yasama ve insan iliskilerine iliskin her olgu, ilerleyen donemlerde problem olarak cikar karsimiza.
Hic kimse sirca sarayda, etkiden ve tepkiden uzak kisiligini gelistiremez . Cunku daima kitaplarda yazildigi gibi degildir yasamin birden fazla yuzu.. Kirilmamiz, kirmamiz gerektigi kadar kirariz ve kiriliriz. Baska turlu ozur dileyebilmeyi ogrenmemiz mumkun degildir.

Bizi gelistiren "neden" degil, "nasil" sorusudur. Insan kolayinda cozulebilen bir yapi degildir.

Baskalarinin ayakkabisini giyip yurumeyi denediniz mi hic?
Kendimize ,hayata ve insan iliskilerine dair, daima "nasil" sorusunu yonelttigimiz surece gelisiriz.

Baskasinin ayakkabisini giyip yurumeyi denemeden, o duyguyu "neden" degil, "nasil" diye merak etmeden, nasir kavramina iliskin, hazir kapsul bilgilerden baska cok fazla konusacak bir deneysel birikiminiz yoktur. Ayakkabi vurdugunda nasil bir aci verdigini hissetmezseniz, tum ayaklari ve ayakkabilari ayni zannetmeniz isten bile degildir. Boylece ayirmaya baslarsiniz ayaklari zira.. Kotu ayak, iyi ayak, dogru ayak, yanlis ayak seklinde..

Ve bu kategorize edisler sebebiyle, insanlik bolunur, fikirsel paylasimlar yerini kaos'a birakir ve sinirlenme eylemi daha fazlalasarak, cok zaman nefrete, ardindan siddet'e donusur.

Pantolunun arka cebinde pismanlik deneyimi tasimayan veya hic tasimamis insan, siddete daha cabuk yonelir.Her anlamda siddet uygulayan insan, beyni kuculmus insan degil, hic pencere pervazinda oturmamis insandir. Pencerenin fiyatini "neden" sorusu ile belki bulur ama nasil sorusunu kullanmadigindan, pencere/pervaz askindan bi haberdir.
Oysa hicbir pencere yoktur ki, pervazsiz bir halde hayata karsi bir durus sergilesin.



Cunku "ego" hicbir zaman tamamiyla yok edilecek bir durtu degildir. Sadece kontrol altina alinabilir. Bunu yaparken de elinizde iki joker vardir. Biri "nasil" sorusu, digeri baska ayakkabilarda ayaginizi deneyimlemek..
 

selviler

Banlı Kullanıcı
Katılım
17 Mar 2010
Mesajlar
177
Tepkime puanı
45
Daniel konu pişmanlıklarla büyümek üzerine değil, sinirlenmenin beyindeki yaratmış olduğu deformasyon ve tahribatı

Kişinin sinirlendiğinde kendini kontrol altına alması gerektiğini anlatmaktadır

sadece nasıl kelimesi değil - 5 N 1 K ( kim, ne ,nasıl, neden, niçin, ne zaman )- soru ve cevapları düşünebilen beyinler için önemlidir Fakat konumuz soruları ve cevapları yerli yerince sorup cevaplayabilmektir.
 

daniel

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ağu 2010
Mesajlar
128
Tepkime puanı
28
Sayin deniztonyali;

Kaleme alinmis bir yazi, her okuyanda icerigiyle farkli bir anlayis ve yorum kazanir. O artik kalem sahibinin degil, toplum fertlerinindir. O anlayis ve yorum, kendi deneyimi kadar harman yapip, o icerikten yeni bir yorum veya bakis acisi gelistirir.

Yazinin icerigi pismanliklarla buyume uzerine degil elbette, ancak yazar pismanliklarin beyni dusunsel anlamda kuculttugu iddiasinda.. Bende bunun tam tersini dusunup fikrimi beyan ediyorum yaziya iliskin..

Sinirlenmek pekcok olguyu icinde barindiran bir kavramdir. Korku, siddet vb.

Ayrica sinirlenmek eylemi, bazen bazi kabiliyetlerin azalmasina sebep olurken; ornegin sizin bana dair ustteki mesaji asip, benim dusun ve algi dunyami sinirlandirma cabaniz gibi, ki bu beyne ve bilincaltina dair otomatik bir savunma ve belirleyici olma mekanizmasidir.

Ornegin; 5N 1K prensibini kullanip, beyin firtinasini bicimlendirme cabasi yerine bana "bu yazi size neden bu sekilde dusundurdu ?" diye sorabilirdiniz
degil mi?

Bazen de bazi kabiliyetlerin yukselmesine sebep olur; ornegin sorguda iskence goren insanlarda bu olay esnasinda sinirlenmelerine karsin, pain management (agri ve aci yonetimi) dedigimiz duyularini dogal yoldan(egitim almaksizin) gelistirirler.
Yani bir tirnagin canli sekilde uyusturulmadan cekilmesi veya vucuda akim verilmesi, okundugu kadar basit ve duyarsiz bir eylem degildir.
Bu da beyne ve bilincaltina dair, otomatik bir savunma ve direnme mekanizmasidir.

Bakin, kisisel gelisime dair mesajlar vermek icin daha detayli dusunerek orneklemeler yapmamiz gerekir.
Ikili iliskilerde tek tarafin otokontrol sahibi olmasi, karsi taraf icin her zaman cok sey ifade etmez.

Sizin yukarida verdiginiz ornegi ele alirsak; Sinir katsayisi tavan yapmis siddete egilimli bir adamin esini doverken, kalkip o bayanin kendisine "Neden" diye sormasi anlamsizdir.
Dayagi yemistir cunku. Eylem yapilmistir yani. Bitmistir.

Veya iskence ornegimizdeki gibi, iskence gorenin, iskenceciye nasil bir yaklasim sergilemesi gerekir sizce?

Ozellikle siddet icerikli ornekleme yapiyorum, zira sinirlenme eyleminin sonucu, gerek fiziki, gerekse dusunsel siddet ile sonuclanir.


Neden/sebep daima sonuc ile beraber gider. Hic ayrilmazlar. Ikisinin olumlu anlamda dengesini koruyan "nasil" kavramidir.

Insanlara neden'lerden ve sonuclardan once, "empati/empati yapma "dedigimiz kavram verilirse, ikili veya daha coklu iliskiler daha az zarar gorur ve yipranir gorusundeyim.
 
Üst