3 Ders

Pantea

Kayıtlı Üye
Katılım
15 Eyl 2008
Mesajlar
921
Tepkime puanı
81
Birinci Ders:

Okuldaki ikinci ayımda, hocamız test sorularını dağıttı. Ben
okulun en iyi ögrencilerinden biriydim. Son soruya kadar soluk almadan
geldim ve orada çakıldım kaldım. Son soru söyleydi :
"Hergün okulu temizleyen hademe kadının ilk adı nedır ?"
Bu her halde bir çeşit şaka olmalıydı. Kadını, yerleri
sılerken, hemen hergün görüyordum. Uzun boylu, siyah saçlı bir
kadındı. 50'lerinde falan olmalıydı. Ama adını nerden bilecektim ki !
Son soruyu yanıtsız bırakıp kağıdı teslim ettim. Süre biterken bir
öğrenci, son sorunun test sonuclarına dahil olup olmadığını sordu.
"Tabii, dahil" dedi, Hocamız...
"İş yaşamınız boyunca insanlarla karşılaşacaksınız. Hepsi
birbirinden farklı insanlar. Ama hepsi sizin ilginiz ve dikkatinizi
hak eden insanlar bunlar. Onlara sadece gülümsemeniz ve 'Merhaba'
demeniz gerekse bile..."
Bu dersi hayatım boyunca unutmadım. Hademenin adını da...
Dorothy idi.

İkinci Ders :

Bir gece vakit gece-yarısına doğru Alabama Otoyolunun kenarında
duran bir zenci kadın gördüm. Bardaktan boşanırca yağan yağmura
rağmen, bozulan arabasının dışında duruyor ve dikkati çekmeye
çalışıyordu. Geçen her arabaya el sallıyordu. Yanında durdum. 60'lı
yıllarda bir beyazın bir zenciye, hem de Alabama'da, yardıma
kalkışması pek olağan şeylerden değildi. Onu kente kadar götürdüm. Bir
taksi durağına bıraktım.
Ayrılırken ille de adresimi istedi, verdim. Bir hafta sonra,
kapım çalındı.
Muazzam bir konsol televizyon indiriyordu adamlar. Bir de not
ekliydi, armağanda...
Geçen gece otoyolda bana yardımınıza teşekkür ederim. O korkunç
yağmur sadece elbiselerimi değil, ruhumu da sırılsıklam etmişti.
Kendime güvenimi yitirmek üzereydim, siz çıka geldiniz. Sizin
sayenizde ölmekte olan kocamın yatağının baş ucuna zamanında ulaşmayı
başardım. Biraz sonra son nefesini verdi. Tanrı bana yardım eden sizi
ve başkalarına karşılık beklemeksizin yardım eden herkesi kutsasın...
En İyi Dileklerimle, Bayan Nat King Cole."
Üçüncü Ders :

Size Hizmet Edenleri Hep Hatırlayın...

Bir pastanın üç otuz paraya satıldığı günlerde 10 yaşında bir
çocuk pastaneye girdi. Garson kız hemen koştu... Çocuk sordu:
"Çikolatalı pasta kaç para ?"
"50 Cent."
Çocuk cebinden çıkardığı bozukları saydı. Bir daha sordu:
"Peki, Dondurma Ne Kadar ?"
"35 Cent." dedi garson kız, sabırsızlıkla. Dükkanda yığınla
müşteri vardı ve kız hepsine tek başına koşuşturuyordu. Bu çocukla
daha ne kadar vakit geçirebilirdi ki...
Çocuk parasını bir daha saydı ve
"Bir dondurma alabilir miyim, lütfen ?" dedi.
Kız dondurmayı getirdi. Fişi tabağın kenarına koydu ve öteki
masaya koştu. Çocuk dondurmasını bitirdi. Fişi kasaya ödedi.
Garson kız masayı temizlemek üzere geldiğinde, gözleri doldu,
birden. Masayı sanki akan gözyaşları temizleyecekti. Boş dondurma
tabağının yanında çocuğun bıraktığı 15 Cent'lik bahşiş duruyordu..
 

Pantea

Kayıtlı Üye
Katılım
15 Eyl 2008
Mesajlar
921
Tepkime puanı
81
Konuyu yanlislikla buraya acdim mod arkadasimdan ozur dileyerek hikayeler bolumune tasimyip hikayelerle birlestirmesini rica edecegim.
 
Üst