Hayatın nehri,böbreklerimiz.

Kar

Elit Üye
Katılım
24 Mar 2009
Mesajlar
637
Tepkime puanı
96
Vücudumuzdaki su ve çeşitli maddelerin kandan süzülmesinde görev yaparak kandaki maddelerin içeriğini dengede tutan böbreklerimiz, en önemli organlarımızdandır. Böbreklerimiz, omurgamızın iki yanında, yaklaşık belimiz hizasında yer almaktadır. Fasulye şeklindeki her bir böbrek, 12cm uzunluk ve 150gr kadar ağırlıktadır. Böyle küçük olmalarına rağmen böbrekler her anımızda oldukça büyük miktardaki kanı süzmektedir. Öyle ki, normal bir insanda 24 saatte (dakikada yaklaşık 120ml) yaklaşık 180 litre (bir banyo küvetini dolduracak miktar) kadar kanı süzmekte ve 1.5 litre kadar idrar bu sayede atılmaktadır.
Vücutta yaklaşık 5-6 litre kan olduğu düşünülürse, günde yaklaşık 35 kere tekrar tekrar süzme olayı gerçekleşmektedir. Bu anlık süzme görevini böbreklerde yapan, nefron adı verilen küçük birimler vardır. Her bir böbrek yaklaşık yüz milyondan fazla nefron içermektedir. Nefronların vücuttaki toplam uzunluğunun yaklaşık 70km'yi bulduğu hesaplanmıştır. Nefronlar böbreklere gelen kandaki suyu, azotlu maddeleri, mineral tuzları ve diğer bazı maddeleri süzer ve bunların bir kısmını geri alarak tekrar kana verir. Böylece kandaki atık ve zararlı maddeler idrar şeklinde dışarı atılırken kandaki gerekli maddeler de dengelenmiş olur. Fazla su içtiğimizde böbrekler fazla çalışarak fazla idrarla bu suyun atılmasını sağlarken, az su aldığımızda ise idrar atılımını azaltarak su kaybını engeller. Kan basıncı düştüğünde, böbreklerden bir madde (renin enzimi) salgılanır. Bu madde bir seri zincir olayı etkileyerek böbreklerden su ve tuz emilimini, dolayısıyla da kan basıncının arttırılmasını sağlar. Kanımızı filtre eden böbreklerin zarar görmesi, yaşamı oldukça zorlaştırır. Böbreklerin görevini yapamaması birçok nedenle olabilir. Örneğin, şeker hastalarında kandaki fazla şeker nefronları tahrip eder. Çeşitli kazalarda veya normal hastalıklar esnasında alarak uzun süre kullandığımız bazı ağrı kesici, antibiyotik ve diğer ilaçlarla bilmeden, ya da özellikle sigara ve alkoldeki zararlı maddeler ile vücudumuzun eşsiz süzme harikaları olan nefronların ömrünü kısaltarak böbreklerimizi bilerek perişan etmiş oluruz. Bazı insanlarda doğuştan tek böbrekli olabilir, ileri yaşlarda bir sağlık problemi ortaya çıkana kadar fark edilmeyebilir. Çünkü tek bir böbrek, çoğu kez insanın yaşamını sürdürmesi için yeterli olabilir. Ancak iki böbreğin de sağlıksız çalışması yaşamımızı zorlaştırır, çünkü kanımızın yeterince temizlenemediği gerçeği ortaya çıkar. Doğduğumuzda sahip olduğumuz nefron sayısı ömrümüzün her 10 yılında yaklaşık yüz bin kadar azalmaktadır. Bu durum özellikle sağlıksız şartlarda daha fazla olmaktadır. Böbreklerin görevini yapamadığı durumlarda, böbrekler vücuttan alınırlar ve bu durumda diyaliz denen yapay süzme ünitesine bağlanmak gerekir. Ancak günümüzde, farklı kişiler arasında böbrek aktarımının yapıldığı teknoloji de oldukça gelişmiştir. Böbrek kanserleri nadir görülür ve genelde 40 yaş üstü ortaya çıkar. Böbrek rahatsızlıklarından biri de gelecek yazımızın konusu olacak olan böbrek taşlarıdır. Aşırı proteinli (et ve benzeri) besinler almak, böbrek ve idrar yollarında böbrek taşlarının ortaya çıkmasına neden olarak sağlığımızı bozar. Diğer organlarımızı olduğu gibi, böbreklerimizin de sağlığını korumak için öncelikle stresten uzak durmalıdır. En başta sigara ve aşırı alkol, yine gereksizce kullanılan ilaçlardan kaçınılmalıdır. Böbrek sağlığı için, günde 1.5-2 litre su içilmeli, aşırı çay, kahve ve kola içilmemelidir, bunlar kafein içerir. Alkol vücudun suyunu çeker. Yine et gibi proteinli besinlerden olduğunca kaçınmalıdır, çünkü proteinli besin atıkları (üre) böbreklerin çalışma gücünü düşürür. Uygun zamanlarda kendimize uygun çeşit bir spor yaparak vücuda zindelik kazandırmak da hepimiz için zor bir iş olmasa gerek. Doç.Dr. Selçuk Yurtsever.
internet
 
Üst