İnanç ve Kişiliğimize Etkisi

Amphitrite

Banlı Kullanıcı
Katılım
28 Şub 2010
Mesajlar
350
Tepkime puanı
41
İnandığımızı söylediğimizde aslında olan nedir? İnandığımızı söylediğimiz şeyin var olduğunu veya inandığımız olayın meydana geldiğini kabullenmiş oluruz. Ayrıca zihnimizde semboller ve görüntüler oluşur ve inandığımız şeyi bu semboller ve görüntüler olarak kabul ederiz. Ve bu sembol ve görüntüler, tümüyle bilinçaltımıza kaydolur. İnanç, böyle oluşur. O sembol ve görüntülere "benim inancım" deriz. Peki bu sembol ve görüntüler, inandığımız şeyin veya olayın ta kendisi midir?

Bir insan, hayatınızda görmediğiniz bir şehri çeşitli yönleriyle anlatıyor. O anlatırken sizin zihninizde çeşitli görüntüler oluşur. Bu görüntüleri anlatılan şey olarak görürsünüz ve o görüntüler hafızanıza kaydolur. Bir gün o şehri kendiniz gördüğünüzde birçok şeyin hiç de anlatıldığı gibi olmadığına ve zihninizde kaydettiğiniz görüntülerden de çok farklı olduğuna şâhit olursunuz. O şehirden öyle farklı ve tarifsiz etkileşimler edinirsiniz ki en uygun kelimelerin bile onları aktaramayacağını yaşayarak görürsünüz.

Tanık oluşta her şey olduğu gibi görülür. Onda çeşitlilik ve sınırsızlık vardır. Kelimeler ise zihninizde görüntüler yaratır. Açıktır ki bu görüntüler, kelimelerin bahsettiği şeylerin ta kendisi değildir. O halde bu görüntüler sahtedir. Bu yüzden aynı inançtan olduğunu söyleyen insanlar, bilinçaltlarına kaydolmuş farklı görüntüler nedeniyle farkında olmadan birbirlerinden uzaklaşmış olur. Bir toplumun ortak inançları ne kadar çoksa, o toplumun bireyleri birbirlerine o kadar yabancılaşıyor demektir. Ve bir insanın inançları ne kadar çoksa, o da kendine o kadar yabancılaşıyor demektir.

Kaynak: İnternet.
 
Üst