Tükenmişlik Sendromu

mally

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Ocak 2010
Mesajlar
720
Tepkime puanı
225
Tükenmişlik sendromu; uzun süredir devam eden yüksek düzeydeki strese karşı verilen fiziksel, zihinsel ve duygusal tükenmişlik tepkisi olarak tanımlanmaktadır. Tanımdan da anlaşılacağı üzere kişi bütün yönlerden kuşatılmış durumundadır, gittikçe yaşama dair yapması gereken sorumlulukları yapamaz, verilmesi gereken tepkileri veremez hale gelmiş, işlevselliği yok olmaya başlamıştır. Fiziksel, zihinsel ve ruhsal açıdan tehlike çanları çalmaya başlamış, tükenmişlik her açıdan kişiyi kuşatmaya başlamıştır. Bu çok yönlü kuşatmanın fiziksel, zihinsel ve duygusal belirtilerine daha ayrıntılı bir biçimde bakarsak.

Tükenmişliğin Başlıca Nedenleri:

Sosyal desteğin olmaması/yetersizliği,
kişilere ulaşamayacağı hedefler konması,
fazla iş yükü,
çevresindeki kişilerin motivasyonlarının düşük olması,
kişinin karakteriyle yaptığı işin uyuşmaması.

Genç, bekar, çocuksuz bireylerde, evli, yaşlı ve çocuklu bireylere göre; üniversite mezunlarında üniversite mezunu olmayanlara göre, iş deneyimi birkaç yıllık olanlarda bir yıldan az ve beş yıldan uzun süredir çalışanlara göre daha yüksek düzeyde tükenmişliğe rastlanmıştır.

Cinsiyet konusundaki çalışmalar anlamlı bir fark göstermezken, kişilik ve beklentilerle ilgili faktörlerin tükenmişlikle yakından ilgili olabileceği sonuçlarını vermiştir. Dıştan denetim odaklı kişilerde, çalıştıkları kurum, meslekleri ve kişisel yeterlilikleriyle ilgili karşılanması zor beklentilere sahip olan kişilerde daha fazla tükenmişlik olgusuna rastlanmaktadır

TÜKENMİŞLİĞİN BELİRTİLERİ

Fiziksel

Baş ağrısı
Çarpıntı
Yorgunluk
Uykuda düzensizlik
Kas gerginliği
İştahta azalma yada artış
Sindirim problemleri
Yüksek Kan basıncı

Zihinsel ve Duygusal

Sıkıntı
Sinirlilik
Gerginlik
Umutsuzluk
İçe çekilme
Güçsüzlük hissi
Başarısızlık hissi
Engellenmişlik hissi
Benlik saygısında düşme
Sosyal ilişkilerden kaçınma
Yetenek ve becerilerden emin olamama
Her şeye karşı küskünlük ve kızgınlık duyma
Mesleki seçimlerden ve kararlardan emin olamama

TÜKENMİŞLİĞE GÖTÜREN ORTAMLAR

İnsanlar aşırı düzeyde sorumluluk aldıkları, aldıkları sorumlulukları yerine getirdikleri ancak takdir edilmedikleri ve sorumluluklarını uzun süreli olarak bu şekilde yerine getirmeye devam ettikleri ortamlarda tükenmişlik içerisine girebilirler. İnsanı tükenmişliğe götüren iki ana sorumluluk kaynağı vardır. Bunlardan birincisi iş ortamı, ikincisi aile ortamıdır.

İş Ortamı

Yoğun ve takdir görülmeyen iş ortamları insanları her an için tükenmişliğe götürebilir. Her iş ortamı insanı tükenmişliğe götürebilir. Ancak yapılan bir çok çalışmada birebir insana hizmet veren, insanlarla iletişim halinde olunan mesleklerde tükenmişliğin daha çok yaşandığı saptanmıştır. Sağlık çalışanları (doktor, hemşire ve diğer bakım verenler) ve öğretmenler bu mesleklerin en başında gelenleridir. İş ortamında insanı tükenmişliğe götüren etkenlere bakarsak. Görev tanımlarının ve çalışandan beklentilerin net olmadığı ortamlar Uzun süreli çalışma saatleri 7/24 çalışma temposu: Eve ve hafta sonu tatillerine iş getirme
Emeğinin karşılığını almadığını düşünme
Takdir Görmeme
Güven duyulmayan iş ortamı
En küçük hatada işine son verileceği düşüncesi
İş arkadaşlarıyla güvene dayalı bir ilişki olmaması

Aile Ortamı

Ev yaşamında da, iş yaşamında olduğu gibi takdir edilmeme tükenmişliğin gelişmesi açısından önemli bir yere sahiptir. Bütün sorumluluklarını fazlasıyla yerine getiren birey diğer aile bireyleri tarafından takdir edilmedikçe, sorumlulukları paylaşılmadıkça tükenmişliğe doğru yol alır.

TÜKENMİŞLİĞE GÖTÜREN ETMENLER

-Her şeye yeterli olduğunu düşünme:
Yaşam karşısında karşılaştığı her sorunu çözebileceğini, her zorlu durumu düzeltebileceğini düşünme.

-Aşırı düzeyde sorumluluk duygusu:
Ev ve iş yaşamında yapılması gereken bütün işleri, alınması gereken bütün sorumlulukları üzerine alması gerektiğine inanma ve bu sorumlulukları üzerine alıp çözmeye çalışma.

-Mükemmeliyetçi eğilimler
Bir şeyi ya çok iyi yaparım ya da yapmam. Karşıma çıkan bütün sorunları tamamen çözebilirim tarzında düşünme. En küçük bir başarısızlık karşısında yıkıma uğrama.

-Sabırsız ve aceleci olma
Karşılaştığı sorunları hemen çözmek isteme, aklına gelen ilk çözüm yolunu doğru veya yanlış olduğunu düşünmeden uygulamaya çalışma.

-Hayır diyememe
İş arkadaşlarını ve aile bireylerini mutlu etmek, üzmemek adına istemediği sorumlulukları üzerine alma. Bu sorumlulukları üzerine almak istemediğini ifade edememe, hayır diyememe.

-Ev ve iş yerindeki insanların aşırı düzeyde beklentileri olması
Kişilik özellikleri kadar çevredeki kişilerin yüksek düzeydeki beklentileri de tükenmişliğe girmede önemli bir yere sahiptir. Çevredeki kişilerin bireyin yeteneklerini ve potansiyelini aşacak düzeydeki beklentileri kişide tükenmişliğe neden olabilir.

TÜKENMİŞLİĞİN ÖNLENMESİ

-İş ve aile yaşamında suçluluk hissetmeden üzerine almak istemediği sorumluluklara hayır diyebilme.
-Kaldırabileceğimiz kadar sorumluluk almayı öğrenme.
-Stres yaratan durumlarla karşılaştıkça güçlü ve zayıf yönlerini öğrenme, karşılaşılan yeni stresli ortamlara bunu aktarma.
-Gerçekçi hedefler koyma: Anlamlı, ulaşılabilecek hedefler koyma ve hedefi uzun ve kısa vadeli olarak parçalara ayırma, planlama yapma.
-Kendini ön plana koyma: Kendini dinleme, yorulmaya, tükenmeye başladığı zamanda kendini şarj etme.
-Kendine zaman ayırma belli bir süre sadece kendi zevk aldığı bir şeyi yapma.
-İş ve ev yaşamında memnuniyetsizlik ve sorun yaratan durumları tespit etme ve bunları değiştirme.
-Zamanı etkili yönetmeyi öğrenme: Ev ve iş yaşamında geçirilen zamanı nicelikten niteliğe götürme.
-Mükemmeliyetçiliği azaltma, hata yapabileceğini kabul etme.
-Stresle baş etme becerisi geliştirme: Bu noktada kişi bir psikolog veya psikiyatristten yardım alabilir.


DR.ZELİHA SEHERYILDIZI


-- ALINTI --
 

Elfangel

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Ara 2009
Mesajlar
938
Tepkime puanı
354
Maalesef tükenmişlik çok genç yaşlardan itibaren karşılaşabilinecek sorunlardan. Çünkü çoğu insan kendisinin farkında bile değil, ne sever, neler yapmaktan hoşlanır hayatını nasıl geçirmek istiyor bunları bilmiyor, bazen hiç bir zaman da öğrenemiyor. Sürekli bir şeylere yetişme tasası, bir şeylere adanma tüketebiliyor insanları. Tükendiğimizin farkında bile olmuyoruz zaman zaman.
Oysa ki günlük hayatın stresinden arınıp kendine zaman ayırmak, sevdiğin bir kitabı okuyarak, güneşin doğuşunu bir bardak çayla karşılamak, denize karşı oturup sadece bakmak, doğada bir yürüyüş, arkadaşlarla geçirilecek güzel zamanlar bizi şarj eder, mutlu eder, huzur verir ve bence kendini tanıyıp zaman ayırabilen, kendiyle kalabilen insan kolay kolay tükenmez.
Güzel bir paylaşım, sağolun...
 

AJA

Elit Üye
Katılım
15 Haz 2010
Mesajlar
3,097
Tepkime puanı
548
Tükenme duygusu, heyecan, huzursuzluk, gerginlik, mutsuzluk, umutsuzluk, öfke, işe yaramazlık, değersizlik duygusu yaşarlar.
Kendilerini ve yaptıkları işi olumsuz kelimelerle tanımlarlar.
Tepkileri abartılıdır.
İşyerinde müşterilerle çatışmaya girerler.
İş, sosyal ve özel hayatlarında insan ilişkileri bozulur ve iletişimde ciddi sorunlar yaşarlar.
Olaylara bakış açısında bozulmalar görülür, nesnelliklerinde düşüş görülür.
Geleceğin olumsuz olacağına dair önyargıları vardır.
Dikkat düzeyleri zayıflar, odaklanmakta güçlük çekerler, düşünce akışı yavaşlar.
Karar vermekte, görevlerini tamamlamakta güçlük çekerler.
Takdir göremediklerini düşünürler fakat kendileri de yaptıkları işi beğenmezler.
Değişimleri istemezler, iş düzeni aynı devam etsin isterler.
Uyku düzenleri bozulur, uyumakta güçlük çekerler ve sabahları yorgun uyanırlar.
Cinsel istekte azalma görülür.
Yeme düzeni değişir, artar veya azalır.
Enerji kaybı hissedilir.
Sindirim ve boşaltım sistemlerinde rahatsızlıklar oluşabilir.
Psikosomatik ağrı şikayetleri görülebilir.



Tükenmişlik sendromunun oluşumunda işyerindeki ortam ve kişilik özellikleri önemlidir. İşyeri ortamının aşırı rekabetçi olması ve güven vermemesi, çalışanlara eşit davranılmaması, çalışanlardan aşırı beklentilerin olması, başarılı sonuçlarla ilgili geribildirim ve teşvik verilmemesi, çalışanların karar verme sürecine katılamaması, çalışanlara yetki verme konusunda cimri davranılırken sorumluluk yüklemekte sakınca görülmemesi, iş arasında verilen molaların az olması başlıca sebeplerdir. Ayrıca kişinin mükemmeliyetçi olarak kendini fazlaca zorlaması, verilen görevlere ve angaryalara hayır diyememek, başarılarını görmezden gelip başarısızlıklarını abartmak, onay alma ihtiyacının yoğun olması ve onaylanmadığında duyulan yetersizlik duygusunu gidermek amacıyla gereğinden fazla çalışmak bu sebeplere eklenebilir.


TÜKENMİŞLİK SENDROMUNA İLAÇLIK ÖNERİLER


Mükemmeliyetçilik sizi hiçliğe götürür. Bugüne kadar tamamlanmış mükemmel ş yoktur. Ayrıntılara fazla dalmak vaktinizi alır ve sonuca ulaşmanızı engeller.
Yeni fikir ve önerilere açık olun. Yeni bakış açıları işinizi kolaylaştırabilir.
Yardım tekliflerini kabul edin. İşleri paylaşmak size zaman ve enerji kazandırır. Bu sayede kendinize ayıracağınız zamanınız kalır.
Hobiler edinin. Kafanızı işten uzaklaştırıp sizi rahatlatacak birşeylerle ilgilenmeye ihtiyacınız var. Kendinize bir hobi hediye edin.
İşyerindeki arkadaşlıklarınızı geliştirin ki molalarınızda iş dışında sohbetler yaparak kafanızı işten uzaklaştırıp dinlendirebilin.
İşiniz dışında da bir hayatınız olduğunu kendinize sık sık hatırlatın.
Tükenmişlik sendromunuzu analiz ederek sebeplerini tespit edin. Bu sebeplerden değiştirebildiklerinizi değiştirin. Değiştiremediklerinizi yeniden düzenleyin veya kabullenmeyi öğrenin.
 

RoyalArch

Kayıtlı Üye
Katılım
22 Haz 2013
Mesajlar
676
Tepkime puanı
20
Konum
İstanbul
21.Yüzyılın popüler hastalıklarından. Genellikle ünlü hastalığı olarakta bilinir. Çok nadir olarak gerçek anlamda bu hastalığa yakalanan kişiler vardır. Bunun dışında kalan kişiler genellikle şımarıklığından bu hastalığa yakalandıklarını iddia ederler.
 

Alfapollo11

Kayıtlı Üye
Katılım
30 May 2013
Mesajlar
70
Tepkime puanı
3
Konum
Istanbul
Çok içerikli ve gayet sade açıklamalı bir konu teşekkür ederim. Expendables kardeşiminde dediği gibi hastalığa gerçek manada yakalanma riski azdır genellikle en çok görülen psikolojik rahatsızlardır. Günümüzde istediği elektronik aleti alamayan bile depresyona giriyor. Kişi kendinin doktorudur.
 
Üst