Arabistan'da Simya

Amphitrite

Banlı Kullanıcı
Katılım
28 Şub 2010
Mesajlar
350
Tepkime puanı
41
Metal ve başka maddelerin dönüştürülme sanatı olan simya, “Kara Ülkenin majik sanatı” anlamına gelen Arapça Al Kimiya sözcüğünden gelmiştir. Sözü edilen yer Kuzey Mısır’dır ve Nil deltasının koyu renk toprağından ötürü böyle denilirken, çöl kumunun kızıl renginden ötürü Güney Mısır da Kızıl Ülkeydi. Simyanın üç uygulanma nedeni vardı:

1- Filozof Taşı’ndan etkilenerek altın ve diğer değerli maddeleri üretmek,
2- Yaşam İksiri’nin bulunması, çoğunlukla sıvı olduğu düşünülen ve içildiğinde tüm hastalıkları tedavi edeceği ve birçoğuna göre, sonsuza dek ölümsüzlük sağlayacağına inanılması,
3- Yapay yollarla yaşam vermek ve sonuçta bir kadının katkısı olmaksızın yaşayan bir insanoğlunun yaratılması (Paracelsus’un homunculus’u gibi).

Tüm simyacıların bu arayışlar içerisinde olmadığı doğrudur, ancak bunlar er ya da geç birçoğunun amacı oldu.

Simya, başka bir yerde Mısır yapımı olarak tanımlanan, Zümrüt Levha’yla ilişkilendirilmiştir. Levhada sözü geçen benzerlik de simyanın bir amacıdır. Bununla birlikte, Mısırlıların metal ve değerli taşlar üzerinde çalıştıklarını biliyoruz. İlk simyacı yazarların, tarih öncesi simyaya ilişkin bilgeleri olduğundan söz ettikleri kişiler arasında Büyük Hermes (bazılarının Hanok ya da Enoch, bazılarınınsa Mizraim dediği Nuh’un torunu) klasik yazar Diodorus Siculus’un Mizraim’in oğluyla özdeşleştirdiği Hermes Trismegistus; Mısır Kraliçesi İsis; önceden söz edilen bir Mısır tanrıçası; Fenikelilerin yılan tanrısı Agathedaemon; F.Sherwood Taylor’ın Apollo’yla ilişkilendirdiği bir tanrı, Pibechios; Mısır Kraliçesi Kleopatra; efsanevi Persli bilgin Ostanes; Musevilerin peygamberi Musa ve Taylor’un tarihte önemli rol oynadığını sandığı birkaç belirsiz kişi. Daha sonraki dönemden, Yahudi kızı Mary’den söz edilebilir, çünkü damıtmada kullanılan araç olan imbiği tanımlayan ilk kişidir ve bu tanımı, Zosimus tarafından yaklaşık İS 300’de aktarıldı. Araplar, büyük olasılıkla Yahudi ve Persler gibi, Mısır’dan aldıkları simya konusunda bilgiliydi. Araplar kuşkusuz daha sonra, Ortaçağ Avrupa’sını etkileyen simya üzerine yazılarıyla tanınmışlardır.

aurum_vellus.jpg


Hermes'in Zümrüt Levhası.

Kaynak: W.B Crow, Büyünün Cadılığın ve Okültizmin Tarihi, 90-91.
 
Üst