Tevhidin Derinlikleri

BaD_bOy

Kayıtlı Üye
Katılım
9 Ocak 2009
Mesajlar
175
Tepkime puanı
18
İnsanlar M.Ö.8000 yılında ilkel yaşamdan yerleşik-medeni yaşam biçimine geçti.
Tarım inkılabı başlamış,avare-avare dolaşma devri olan göçebelik bitmişti.
Bu gün var olan medeniyetimizin temeli o gün atıldı.Bu gün 10.000 yıllık bir
birikimi kullanıyoruz.
Hayır biz hiç birşey yapmadık...Herşeyi Göksel Öğretmenler yaptı.Onlar;
Bize ögretti-gösterdi...biz de belledik ve yaptık.
Taşa-ota-Güneşe-Volkana tapmayı ve birbirimizi avlayıp yemeyi(Düpedüz Yamyamlık)
bıraktık.Bir ve Tek Yaratıcı'ya inanmaya başladık.Azıcık kendimize çeki-düzen verdik.
Bunlarda yine Göksel Öğretmenlerin eseridir.Biz sadece-o da zorla- belledik.
Peki herşey bitti mi?
Herşey mükemmel mi?
Bumudur yani?
Bu gün yaşadığımız Dünyada mutlu muyuz?
Onlardan öğrendigimizin üzerine ne koymuşuz? Ne bulmuşuz ?
Yoksa o bilgiyi de koruyamıyarak,kendimize mi benzetmişiz?
Yüce Olan'ı sadece varlık alanına sıkıştırmak,Varlığın-dolayısı ile maddenin-
Tanrısı ilan etmek...Bu ilanata İnsanı eşrefleştirerek ortak etmek.
Ne güzel degil mi?
Bizlerin/Çağın hatası şu idi:
Yaradan'ı varlık sahasına sıkıştırmak ve varlık dışında ne olduğunu merak bile etmeyip,
akla getirmemek.Görebilinen ve duyumlanabilinen...yani madde çağı.
Zaten bu çağa demir çağı deniyor degil mi?
Varlığa kilitlenip,Varlık Olmayan'ı dışlamak...Hatta;
Varlık Olmayan tarafı azda olsa sezdigimizde ''Kaos'' adını vermek,ondan korkmak.
Hatta...Şeytanileştirmek.
Yaradan'ı madenin-varlık alanının tanrısı ilan edince madde önem kazandı ve para
olup elimize-cebimize girdi.
Türkiye'de milli gelirin %80 i 3000 ailenin kontrolündedir.
Peki mutlu muyuz?
En eski ,Kadim toplumlar bu hataya düşmemişlerdi.
Zira en eski olunca,otomatikman orijinal metinlere ve bizzat
Göksel Öğretmenler dönemine yakın olmuş oluyorsunuz.
Onlar,Yüce Olan'ı sadece varlık/Kozmos sahasının degil;onun öncesi-sonrasını
kapsayan ve dışında kalanının da Sultanı olduğunu biliyorlardı.
Açın bakın...tüm kadim metinler,bilgiler,mitolojiler,kozmoğoniler...
Hepsi şu bilgi ile başlar:
Başlangıçta bir ''İlksel/Sonsuz Okyanus vardır.
Uçsuz bucaksız-sonsuz bir imkan ve olasılıklar potansiyeli/Okyanusu.
Sümer buna ABZU diyor.
Ne demek ABZU?
Uçsuz bucaksız sonsuz okyanus demek.Kainatın bir su köpügü gibi
içinde yüzdügü esas temel.
Kadim Mısır buna NOUN diyor.
Ne demek NOUN?
Henüz var olmayan demek.Sonsuz bir imkan-olasılıklar denizi.
İlginçtir bunu Kur'an da der...
Nasıl der?
Hud suresi 7.ayette der.

Hud-7.ayet: O, odur ki, gökleri ve yeri altı günde yaratmıştır.
O'nun arşı da SU ÜZERİNDE idi. Böyle yapması, iş ve davranış yönünden
hanginizin daha güzel olduğunu belirlemek için sizi denemeye yöneliktir.
Sen, "Kuşkusuz, sizler ölümden sonra diriltileceksiniz!" dediğinde,
küfre batanlar hemen ve kesinlikle şöyle derler: "Bu apaçık bir büyüden başka şey değildir."

Can alıcı kelimeleri büyülttük... '''Su üzerinde idi'''.
Varlık Olmayan veya Var olmayan...
Kesinlikle boş bir küme degildir.
O,Var olmuş olan,Var olan ve Var olacak olanı da kapsayacak şekilde
herşeyin kökeni olan,asli unsur,esas bağır,sonsuz bir imkan ve olasılıklar
potansiyeli/Okyanusudur.
Mutlak nedir?
Bu minvalde beyan edersek;Mutlak hem Varlık,hem de Varlık Olmayan'dır.
Bu ikisini hem yaratır,hem ayırır ve hem de birleştirir.Hatta...
O'nun esas Zat'ı '''Gayb'' diye ifade edilen ''Varlık Olmayan'' yönündedir.
Bizler işte bu boyutu,asli boyutu eksik bırakan bir düşünce sistemi içinde
rahmetten...Herşeyin doğduğu ve oluştuğu ''Asli Rahim''den uzaklaştık.
Hakikatin hem siyah,hem de beyaz olduğu gerçegini unuttuk.
Zıtlıkların sadece çatışmadığını...alemlerde bir ahenk içinde hareket de
edebildiklerini,bu şekilde sonsuz seçenekler ve imkanlar ortaya çıktığını unuttuk.
Varlık var olandır ve kozmos ondan gelir...peki Varlık Olmayan nedir?
Varlık OLmayan mecazen HİÇ'tir.Fakat;
Mana-en hiç degildir.O,Varlığın südur ettigi bağır veya tarladır.Kökendir.
Herşeyin O'ndan var olduğu ''Asli Kaynak''tır.Sonsuz imkanlar Okyanusudur.
Boş gibi görünen HİÇ,aslında....
Varlığın temel yapı taşlarının oluştuğu ve pişip şekil aldığı fırındır.
Varlık ve Varlık Olmayan...
Düzen ve Kaos.
''''Hakiykat'''in iki görüntüsüdür.Kendisi ve aynadaki görüntüsüdür.
Biz doğal olarak hep aynaya daldık.
Aynadaki görüntü ....Varlık Olmayan'ın görüntüsüdür.Gerçek olan O'dur.
Aynadaki görüntü degil.
Son sözlerimiz şöyle olsun:
Kuantum fizigi bize ilginç bir kapı araladı.
Henüz açmadı...araladı.
Bu ilim henüz emeklemektedir,toydur.
O Yüce Olan'ın...O,Kadir-i Mutlak'ın gerçek vechesi hakkında inkar
edilemez bilgiler verecegi günlerde yaklaşmıştır.
Eksik parçalar tamamlandığında...Tevhid;
Tam Tevhid olacaktır.
İnsanlık...binlerce yıldır karanlık bir sinema salonunda uyumakta ve ,
bir filim izletilmektedir.
Filimin bitecegi günler yaklaşmıştır.
Filim-ki bilerek film demiyoruz-bitecek ve...
Işıkla beraber Bilim ortaya çıkacaktır.
 
Üst