Bazı Ünlü Kişilerin Reenkarnasyon İnancı

mally

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Ocak 2010
Mesajlar
720
Tepkime puanı
225
Bazı Ünlü Kişilerdeki Yeniden Doğmak İnancı

Dünyanın büyük dahilerinden Thomas Edison, çoğu kez, Reenkarnasyon'a olan derin inancından söz ederdi. Arkadaşı olan Henry Ford gibi Edison da ruhlarımızın, devreler boyunca değisik yaşamlarda tekrar tekrar bedenlendiğine inanırdı. Geçirdiği son rahatsızlığı sırasında kendisine ruhun kalımına (beka ) inanıp inanmadığını soran gazetecilere Edison şu yanıtı vermişti: «Tasavvur edebildiğim tek kalımına(beka) şekli, gene yeni bir dünya yaşamına başlamakta:»

Bazı Ünlü Kişiler ve Gene doğmak Büyük dünya liderlerinden bazıları, yaşamın yüzyıllar boyunca sürdüğü inancına sıkı sıkıya sarılmışlardı. Ancak, bazan, tamamen haksızlık gibi görünen şeylere tanık olduğumuzda bu güzelim inancı, alışageldiğimiz, seven ve adil bir Tanrı idealimizle bağdaştırmak zor gelmektedir. Bunun yanıtını da Reenkarnasyon Öğretisi'nin kendisi verir. Yaşam kayıtlarımız her gece, her hafta ya da her yaşam sonunda dengelenmez. Ebedi Yaşam'ın yolu üzerinde bir yaşam süresince yaptığımız iyiliklerin her zaman için aynı yaşam sırasında karşılığını görürüz diye bir şey yoktur.

Aynı şekilde, sebep olduğumuz kötü olaylar da doğal sonuçlarını aynı yaşam sırasında yaratmayabilirler. Her şeye rağmen, ruhumuzun görünmez arşivlerinde (Akaşa kayıtlarında) bütün bu hususlar yok edilemez bir kayıt oluştururlar. Bizler bu kişisel kaydı ebediyen kendimizle birlikte taşırız, Tüm çağlar boyunca, okültistler, iyi ya da kötü tüm fiillerimizin biriken sonuçlarının, Karma dediğimiz olguyu yarattığını bile gelmişlerdir. Karmamız, ruhumuzun en dokunulamaz bölgelerinde gelişmemiş bir biçimde bizimle birlikte kalır, ta ki biz bu Karma'yı, bizim için en iyi olan yoldan telafi edene kadar. Bu süreç de binlerce yıl1ık bir zaman ya da birçok yaşam süresini kapsayabilir.

H. P. Blavatsky (İsis Unveilet)adlı kitabında şunları yazmaktadır: «Bizim için esrarengiz olan İyilik ve Kötülük sorununu bize anlatabilecek ve insanı yaşamın görünüşteki dehşetli haksızlığı ile uzlaştırabilecek tek öğreti: «Yaşamlar devresi boyunca aynı kişiliğin sürekli olarak gene doğmasıyla ilgili bilgidir ; ruhun 'Gereklilik Çemberi'inden geçmesiyle bu tür gene doğmak sayesinde önceki yaşamlarda çekilen ıstırabın ödüllendirilmesinin ya da işlenen suçların cezalandırılmasının gerekli olduğuna kanaat getirmektir» Hepimiz, sonsuz Gelişimin Yıldızı'na tırmanmaktayız. Bazılarımız diğerlerinden daha ileri seviyededirler:' Bu varlıklar, daha çok ve daha uzun süreler boyunca gene doğmuşlardır,

«Küçük Kadınlar» (Little Women) adlı kitabın se vilen hanım yazarı Lousia May Alcott, Reenkarnasyon'a candan inananlardandı. İngiltere'nin Altın Dönem denilen o çağında, çağdaşlarından birçoğu gibi Bn. Alcott da gelecekteki bir zamanda başka bir yaşamda gene bu dünyaya dönmekten sık sık bahsederdi.

Bn. Alcott, kitapları arasında en güzeli olan «Leylaklar Altında»yı (Under the Lilacs) yayımlamadan kısa bir süre önce yakın bir arkadaşına yazdığı bir mek tupta şunları söylüyordu: «Kanımca, ölümsüzlük, bir ruhun birçok yaşamlardan ya da deneyimlerden geçmesidir ; bunlar gerçekten yaşandıkça, kullanıldıkça ve öğrenildikçe bir sonrakine yardım ederler ve böylece, her biri, kendisiyle birlikte, sadece, önceden olup bitenlerin gerçek hatıralarını taşıyarak daha bir zenginleşir, mutluluk kazanır ve yükselir. «Önceki halleri hatırlıyor gibiyim. Öyle hissediyorum ki, O yaşamlarda benim burada hiç karşılaşmadığım derslerden bazılarını öğrendim ve bir sonraki adımımda burada üstesinden gelmek için savaştığım eprövlerden birçoğunu geride bırakmış olacağımı ve giderken de kendimi hafiflemiş bulacağımı ümit ediyorum. «Bu gerçek, bazılarının burada gösterdiği dehanın ve yüce erdemliliğin neredengeldiğini açıklamaktadır. Bu yüce okulun birçok safhasını başarıyla tamamlamış olan bu kişiler, bizim sınıfımıza da kendilerini büyük yada hayırlı kılan erdemleri ve yetenekleri getirirler, Küçük şeyleri hatırlamayız. Çocuksuhafiflikler olarak unutulup giderler ve biz de sadece gerçek deneyimleri beraberimizde taşırız.» Bu anlatılanlar, özellikle, hoşlanıp hoşlanmadığımız şeyler, büyük sevgilerimiz ve büyük nefretlerimiz açısından tamamiyle gerçeği yansıtmaktadır. Bu türden, derinden derine kaynayıp duran hisler, sanki, varlığımızın en dokunulamaz bölgelerinde silinmez bir kayıt bırakıyor gibidirler.

Bu sessiz ve görünmeyen kaydı, mezardan doğuma ve doğumdan mezara, kendimizle birlikte ruhumuzda taşırız. Karşılaştığımız her kişiyi ve her durumu cezbedip yaşamlarımıza getiren de bu görünmez kaydın esrarengiz bir şekilde açılması ya da tekrarlanmasıdır.

Bazı Ünlü Şairler ve Gene doğmak

Şurası muhakkak ki, derin ve esinlendirici bir sevgi, kalplerimizde çok kısa bir .süre içerisinde uyanabilir ve çoğunlukla da böyle olmaktadır. Kuşkusuz, birçok kişi gibi sizin de bazan, bu yaşamda belirli bir kişiye öylesine karsı konulamazcasına cezbedilmenizin sebebini merak ettiğiniz olmuştur, Ünlü sair Goethe de çalışma yaşamının doruğunda, bunun benzeri bir düşünceden hareket ederek çok güzel bir şiir yazmış ve bu ese rini en yakın arkadaşı olan Charlotte von Stein'a ithaf etmişti.

Goethe'nin şiiri şöyledir : «Nedenbu kadar yakına geldin, söyle bana? Çağlar boyunca, benim kız kardeşimdin sen, aynı Soydandın benimle ya da sevgili eşimdin; Ben ne isem, her vasfımı, Sen önceden bildin, Beni bir bakışta okudun - başka hiçbir varlık Senin bildiğin gibi beni bilmez, ne de bilecektir »

Reenkarnasyon'a derinden inanan kişiler yaşamları boyunca son derece sakin ve merhametli bir yaşam anlayışı geliştirirler. Eğer istediğiniz daha fazla huzursa, eğer daha fazla anlayış ve uzlaşma arzuluyorsanız, artık Reenkarnasyon'un temel gerçeklerine daha derinden bakmaya karar veriniz. Reenkarnasyon'a inananlar büyük Amerikan şairi Ralph Waldo Emerson'un şu sözlerini unutmamalıdırlar : «Uyanırız ve kendimizi bir basamak üzerinde buluruz; aşağımızda, sanki bizim tırmanmış bulunduğumuz başka basamaklar vardır ; yukarımızda da yukarıya doğru yükselip gözden kaybolan birçok basamak yer alır.»

Ebediyen süren yaşamın sürekli olarak ilerleyen bu basamaklarında daha önceden bile geldiğiniz birçok ruh la karşılaştınız ve tekrar karşılaşacaksınız. Bu kişilere bu yaşam sırasında ne kadar yakından cezbedileceğiniz hususu da her zaman için bu kişilere karşı önceki yaşamlarda duyduğunuz hislerin derinliği ve derecesi ile tespit edilir. Hiçbir şey hiçbir zaman rastlantı sonucu olamaz. Bize olan herşey ilahi bir yasaya bağlıdır. Bundan dolayı, bu yaşamınızda yakınlık kurduğunuz her bir kişinin iç dünyası karşısında son derece dikkatli olunuz.

Eğer o kişinin sizin günlük yaşamınıza girişi alışılmışın dışında ve beklenmeyen bir şekilde gerçekleşirse, bu yakınlığınızda derin bir şefkat ve nezaket anlayışıyla hareket ediniz.

Şair Longfellow'un bir zamanlar söylediği gibi : «Yaşamgerçektir! Yaşam samimidir ! Ve hedefi de mezar değildir,. Topraksın sen, toprağa dönecek, Ama bu söz ruh için söylenmemiştir.»

Reenkarnasyon sonsuz yasalara göre düzenlenir, hiç bir dünyasal güç onların düzenini bozamaz... Dr. Karl Nowotny


--ALINTIDIR--
 
Üst