Ruhsal Büyümenin Bazı Yolları

logii

Kayıtlı Üye
Katılım
17 May 2009
Mesajlar
1,044
Tepkime puanı
267
Ruhsal Büyümenin Bazı Yolları

Kendimi Nasıl Görüyorum?

BAŞKALARININ ıstıraplarını görme deneyimleri kadar kendi acılarınızın da kendiniz hakkında ne düşündüğünüzü göstermesine izin verin. Kendinizi bu dünyada fark yaratabilen biri olarak mı düşünüyorsunuz? Yoksa kendinizi bu dünyada güçsüz biri olarak mı düşünüyorsunuz? Kendinizi başkalarının hep dinlediği biri olarak mı görüyorsunuz? Yoksa başkalarının önemsemediği biri olarak mı? Başka bir ifadeyle, kendinizi nasıl gördüğünüzü anlamak için başkalarının ıstırap deneyimlerine verdiğiniz duygusal tepkiler kadar, kendi ıstıraplarınıza verdiğiniz duygusal tepkileri de kullanın çünkü kendinize bakışınız ıstırapla ilk karşılaştığınızda ortaya çıkmadı.
Şu an dikkatinizi meşgul eden hastalık, ölüm, ayrılık, boşanma veya acı veren deneyimden çok önce de kendinize bu şekilde bakıyordunuz. Tüm yaşamınız boyunca kendinizi bu şekilde görmüştünüz. Kendinizi nasıl gördüğünüzü anlayabilmek için yaşamınızda şu anda var olan, var olmuş olan veya var olacağınızdan korktuğunuz ıstırabın deneyimlerini kullanın ve kendinize bakış tarzınızın sağlıklı olmadığını hissederseniz, bunu değiştirebilirsiniz. Ayrıca bu dünyada yaptığınız ve söylediğiniz her şeyin, siz bunu kabul etmek isteniz de istemeseniz de bir etki yaptığı olasılığını dikkate alabilirsiniz.
Ayrıca Mahatma Gandhi, Martin Luther King ve kendini insanlığa yardım etmeye adayan diğerleri gibi, büyük ruhların da aslında sizin gibi ruh varlıkları. olduklarını fark edebilirsiniz. Onların tek farkı, kendi güçsüzlük algılarının onları güçsüz kılmasına izin vermemiş olmalarıdır. Onlar çabalarının başkalarına faydalı olacağını düşündüler ve her biri kendi yöntemiyle, başkalarına faydalı olmak için çaba harcadı. Siz de, şu anda deneyimlediğiniz şey ne olursa olsun, dünyaya katkıda bulunabileceğini hisseden veya hissedemeyen bir kişi olup olmadığınızı gözlemleyecek konumdasınız.

Aslında, dünyaya katkıda bulunabilirsiniz. Bunu yapmanızı engelleyen tek şey kendi algınızdır.



İşbirliğini Deneylemek

PAYLAŞıLAN felaket anlarında başkalarıyla birlikte yaratmayı deneyleyin. Bu felaket sel, deprem, orman yangını, yanardağ patlaması gibi binlerce insanın yaşamını tehdit eden bir felaket olabileceği gibi; birkaç kişiyi etkileyen bir iş, trafik veya oyun kazası gibi ciddi bir problem de olabilir. Başkalarıyla işbirliği sabır gerektirebilir çünkü bu durum sizin başkalarını gerçekten dinlemenizi ve başkalarının da sizi gerçekten dinlemelerini gerektirir. Bir bölgede, kasabada, şehirde veya mahallede olsun, işbirliği yapılabilecek şeylere dair siz ve bir arkadaş veya birkaç arkadaş arasında canlı, o an gerçekleşen, birlikte yaratılan iletişimleri gerektirir. Bu, (eşitlik gerektiren) birlikte yaratmak sırasında, daha önce hiç düşünmediğiniz veya düşünmüş olsanız bile ciddiye almadığınız yollardan yardım edip edemeyeceğinizi görmek için bir deneydir.
Uygulama yapmak için bir doğal afet beklemenize gerek yok. Kendi başınıza kalkıştığınızda oluşturabileceğinizden çok, fayda sağlayabilecek başkalarıyla etkileşime geçmenin yollarını arayabilirsiniz.

Örneğin, çim biçme makinenizi, arabanızı komşularınızIa paylaşmak ya da hastaneye kaldırılan arkadaşınıza sırayla refakat etmek veya onun çocuklarına sırayla yemek yapıp göz kulak olmak gibi. işbirliğinin sayısız yolu vardır. Deneylerine başladığınızda, size sağladıklarına bakın: tatmin, memnuniyet, mutluluk. Hayatınızda bunları yaratma potansiyeliniz, deneye girişmeye değmez mi?



Birlikte Çalıştığım İnsanları Yargılıyor muyum?

Acı ÇEKEN insanlara destek olmak için birlikte yaratma süreci içinde, yenilikçi yöntemler bulup bulamayacağınızı görmek için başkalarıyla deneyler yaparken kendi etkileşimlerinizi gözlemleyin. Bir arada bulunduğunuz kişi ya da kişilerin tam anlamıyla yanında mısınız? Yani onları onların sizden daha üstün ya da daha yaratıcı, daha aşağı ya da daha az yaratıcı olduklarını ve düşüncelerinize destek olup olmadıklarını düşünmeden ya da hissetmeden onları oldukları gibi görebiliyor musunuz? Onları kendi şüpheleri, kendi mücadeleleri, kendi korkuları olan bireyler olarak görebiliyor musunuz? Onları tsunami, kasırga, katliam gibi, evlerindeki televizyondan günlerce yayınlanmış yoğun acı ile mücadele eden bireyler olarak görebiliyor musunuz? Onları kendi bütünlüklerinde, kendi güçleriyle ya da kendi zayıflıklarıyla görebiliyor musunuz?



Kendinize Dair Bilginizi Uygulayın

DEPREM, savaş gibi insanları etkileyen felaketleri ya da boşanma, bir evladın ölümü gibi kişisel bir felakete dair deneyimlerinizi izlerken, duygularınızı bedeninizdeki fıziksel duyumlar bakımından deneyimleyip deneyimleyemediğinizi görmek için kendiniz hakkında öğrendiklerinizi uygulayacağınız zaman "şimdi"dir. Şimdi, "Bu deneyimlerden kendim hakkında ne öğrenebilirim?" sorusunu sorduğunuzda kendiniz hakkında öğrendikleriniz her ne ise bunları uygulama zamanıdır. Her ne öğrendiyseniz ya da her ne öğrendiğinizi düşünüyorsanız, onlarla deney yapın. Şimdi uygulayın. Başkalarına yardım etmek ve onları desteklemek ihtiyacınızın, sizin elinizde olanlara karşın televizyonda izlediğiniz zor durumdaki insanların hiçbir şeyi olmadığı için duyduğunuz suçluluk hissinize dayandığını keşfettiyseniz, o duyguya odaklanın ve kendinize yaşamınızı kontrol eden suçluluk hissinizi isteyip istemediğinizi sorun. İstemiyorsanız, başka bir niyet seçin. Bunu yapmak başkalarına vermemek anlamına gelmez. Bunu yapmak elinizdekini sizin için daha yapıcı, sağlıklı olan bir başka niyetle başkalarına vermek demektir.
Suçluluk ise bunların hiçbiri değildir. Kendinizi güçsüz ya da derhal harekete geçen biri olarak deneyimliyorsanız kendinize, "Neden?" diye sorun. Sizi harekete geçiren şey çaresizlik hissiniz mi, yoksa merhamet mi? Yaşamınızı değiştirmek için kendiniz hakkında öğrendiklerinizi kullanmaya başlayın.



Benim Değerim Nelerdir?

BAŞKALARıNıN acılarını ya da kendi acınızı deneyimleyişinizin sizin için önemi nedir, sizin için değerli olan nedir, neden yaşıyorsunuz, ne uğruna yaşamaya değer veya değmez gibi sorulara yönelik bir bakış açısı sağlamasına izin verin. Ya televizyonda izlediğiniz şu evlerini kaybeden, ülkelerinden sürülen, bombalama eylemlerinden sonra hayatta kalan ya da acı çeken yüzlerce insan arkadaşınız, aileniz veya komşularınız olsaydı? Bu büyük ıstıraplar sırasında başkalarıyla ilgili önceliklerinizin neler olduğunu ve değişiklik yapılacak yerler gördüyseniz, bunların neler olabileceğini inceleyebilirsiniz. Başkaları acı çekerken, siz yapılması gerekenleri yapmaya koyulmuşken neler deneyimlersiniz? Belki evinizi onarmakta, işe gitmekte, ev hayvanları beslemekte, çocukları okula götürmekte, bir yeri yeniden dekore etmekte, indirim merkezinde alışveriş yapmaktayken, bütün bu aktivitelerinizden hangisi sizin için gerçekten önemlidir? Etrafınızı çevreleyen ya da kendi yaşadığınız ıstıraba bakmaya cesaret ettiğinizde, ıstırapla ilgili deneyimlerinizin -aniden daha büyük bir açıdan görecek şekilde uyanmışsınız gibi- sizin için neyin önemli, neyin önemsiz olduğunu ve sonra, yaşamınızın bu yeni bakış açısıyla aynı çizgide olduğunu görmenizi sağlamaları için yaşamınızı aydınlatmasına izin verin. Ve aynı çizgide olmadığı yerlerde, çizginizi değiştirebilirsiniz.



Değerlerimi Uygulamak

YAŞAMıNıZA, şu anda yaşadığınız şekliyle ve bir de özdeşleştiğiniz değerlerin açısından bakın. Ne yaptığınız sizin için hakikaten önemsiz mi, yoksa ne yaptığınız sizin için önemli mi? Gerçekten önemli olana uygun zaman ayırıp üzerinde duruyor musunuz, yoksa zaman ayırıp üzerinde durduğunuz şeyler, bu zaman ve dikkatle orantısız, sizin için hiç de önemli olmayan şeyler mi? Değiştirilmesi gereken bir şeyler görüyorsanız şimdi, onları değiştirme denemesi yapın. Örneğin, birlikte olduğunuz insanların, sizin sahip olduğunuz şeylere kıyasla daha önemli olduğunu fark ettiyseniz, insanlara daha fazla, başka şeylere daha az değer verin. Yaşamınızı denge de tutun. İyi düzenlenmiş, hoşlandığınız bir eve sahip olmak güzeldir. Yaşamınızda düzenli işleyen sistemlere sahip olmak uygun bir şeydir ama sizin için önemli olan insanlar orada değillerse, bu sistemlerin ne faydası kalır?

Kendinize böyle sorular sorun. Öğrendiklerinizi uygulayın. Kendinizi geliştirmek için sizinki de dahil olmak üzere dünyadaki tüm acı veren deneyimleri kullanmaya başlayın. Kendinizi geliştirmek için deneyimlerinizi kullanmazsanız, onları boşa harcamış olur ve onların içindeki potansiyeli elde edemezsiniz.
Bir olay ister sadece bir kişiyi, ister dünyanın öbür ucundaki binlerce kişiyi ya da isterse televizyon da yayınlanıp milyonlarca insanı etkilesin, acı veren bir olayın bir parçası olan her birey için o olayın içinde çok büyük bir öğrenme potansiyeli vardır. Her nerede, her nasıl olursa olsun acı bir deneyimle karşılaştığınızda, her
bir deneyimden kendinizle ilgili bir şeyler öğrenin ve bu öğrendikleriniz yaşamınızı değiştirsin. Bunu yaptığınızda, sizin ve başkalarının çektiği acı boşuna çekilmiş olmayacaktır.



Sezgiyi Geliştirmek

SEZGİ sizin algınızın ve bizlerin birbirimize verebileceğimizin çok ötesindeki merhamete ve bilgeliğe erişim yeteneğidir. Kendinizin ya da başkalarının acısını deneyimlerken, bu yazı dizisinde ele aldığımız her
bir öğrenme fırsatına dair anlayış edinirken kendinizi ilhama açık tutun. Kendi iç sesinize kulak verin. Kendinizi yapıcı ve sağlıklı düşüncelere açın. Kendinizi yeniliğe açın. Kendinize, "Bundan ne öğrenebilirim?" "Yardım etmek için ne yapabilirim?" diye sorun. Bu soruları kendinize nazikçe ve kendi sınırlarınızı takdir ederek sorun. Kılavuzluk isteyin ve evrende yol göstericiliğin var olduğunu varsayın, Sizi besleyen bir merhamet ve bilgelik kaynağının var olduğunu ve gerektiğinde bu kaynaktan beslenebileceğinizi varsayın.
İlhamın size sunduklarını almak için kendinize izin verin ve ihtiyacınız her ne ise onu sağladığını varsayın.

İlham denen şeyin, illa ki pek çok insanı içeren devasa bir fikir ile ilgili olacağını da, olmayacağını da varsaymayın. Yalnızca zihninize her ne geliyorsa onu görmek için kendinize izin verin ve düşüncelerinizi, anlayışlarınızı, sizin için en sağlıklı, en yapıcı, en pozitif olan algılarınızı yazın. Bunların üstünde düşünün, uygulayın. Ve daha sonra, bunların nereden geldiklerini üstünde düşünün.



Nimeti Tanımak

KENDİNİZİ her zamankinden daha duygusal veya belki de daha canlı ve daha ilgili mi hissediyorsunuz? Trajik ya da korkunç bir şeyler olmaktayken, kendinizi daha farklı -belki daha açık, hassas, sakin
veya sahip olduklarınız ve birlikte olduğunuz insanlar için minnettar ya da hayatın çok kıymetli olduğunu mu hissediyorsunuz? Bunlar nimet deneyimleridir ve daha pek çok . çeşidi vardır. Nimet duygusu size, korkularınız olmadığında hayatınızın nasıl olabileceğine dair değerli bir deneyim sağlar. Geçicidir ama onu tanıyıp kullandığınızda çok değerli bir deneyimdir. Korkularınız geri dönecektir fakat geri döndüklerinde, nimet duyusunun size sağladığı deneyimi yaşamınızda kalıcı olarak yaratabileceğinizi bildiğiniz için korkularınız tarafından kontrol edilmek yerine, onlara seslenebilir hale geleceksiniz. Zaten bu nedenle nimet duygusunu deneyimlersiniz.
Acı çekerken ya da başkalarının büyük acısını izlerken bu deneyimleri. yaşarsanız, nimet gelip sizi bulmuş demektir. Bunu bir hayalmiş, acıdan kaçınmakmış veya gerçeklerden kaçmakmış gibi düşünüp görmezden gelmeyin. En büyük tehlikenin içinde bile güvende olduğunuzu bilmek, nimet size dokunup etkilerken ve beslerken hiç de bir hayal değildir. Korkularınızın yaşamınız boyunca sizden gizlediği doğru bir algılayıştır nimet. Asıl hayatınız olması gereken, korkusuz bir yaşama göz atmanızı sağlar; bunun ardından sizin işiniz,
bir an için göz attığınız o olasılığı yaşamınızın kalıcı gerçekliği haline getirmektir. O bir anlık göz atış -minnet veya sükunet, canlılık veya güven duygusu- doğrultusunda hareket etmeye başlar ve sonra korkular geri dönseler bile, bir an için göz atmış olduğunuz şey gerçek bir şeymiş gibi, yine o doğrultuda hareket etmeye devam edersiniz. Zaten gerçektir.



Kendi Fırsatlarınızı Yaratmak

KORKULARINIZIN ötesine; öfkenizin, kıskançlığınızın, kendinizi ve başkalarını yargılayışınızın, aşırı yeme veya sigara içme, dedikodu yapma, pornografı izleme veya kontrol edemediğinizi gördüğünüz diğer şeyleri yapma ihtiyacınızın ötesine geçmek için, kendiniz hakkında bilmeniz gereken önemli şeyleri öğrenmek için her gün size verilen fırsatların sayısı sınırsızdır. Acı dolu deneyimlerinizin ve de başkalarının çektiğini gördüğünüz acıların her birini, kendi koşullarını düşünmeden, otomatikman tepki veren (daha zor sonuçlar yaratan) biri olmaktan çıkıp, bilinçli yanıtlar veren (yaşamak istediğiniz sonuçlar yaratan) biri olmaya doğru, değişmek için kullanabilirsiniz.
Otomatik bir tepki verdiğinizi (örneğin, öfkelenip bağırdığınızı veya kıskançlık hissedip duygusal olarak içe kaçtığınızı) fark ettiğiniz bir sonraki an, ne kadar güçlü olursa olsun, o dürtüyü hissederken farklı bir yanıt verme FIRSATINA sahip olduğunuzu düşünün. Ve sonra farklı yanıt vermeyi (örneğin, bağırmak yerine konuşmamayı veya içe çekilmek yerine orada olmaya devam etmeyi) deneyin. Bunu yapmak büyük cesaret gerektirir.

Ruhsal yol budur.

Gary Zukav
 
Üst