Çocuğa Yüklenen Cinsel Roller

Amphitrite

Banlı Kullanıcı
Katılım
28 Şub 2010
Mesajlar
350
Tepkime puanı
41
"Anne, Ben Pembe Giymem"

"Cinsiyet ayrımı toplum tarafından geliştirir ve çocuklara gizli mesajlarla empoze edilir. Anne babalar olarak bunun bilincinde olmalı ve çocuklarımızı önyargısız büyütmeliyiz." diyor Pedagog Sevil Gümüş.

Annesi pembe renkte bir kazak alan erkek çocuğun, annesine : "Anne ben pembe giymem." diye neden tepki gösterdiğini hiç merak ettiniz mi? Neden bunu kız çocuğu değil de erkek çocuğu söylüyor, Pembe kız rengi mi, Peki pembenin kız rengi olduğuna kim karar verdi, Erkekler pembe giyemez diye bir kural mı var, Bu kuralı kim koydu? gibi birçok soru aklınızdan geçiyor olabilir.

Pedagog Sevil Gümüş şöyle diyor: "Ünlü filozof John Locke'a göre insan zihni boş bir levha gibidir ve bu lehva doğduktan sonra çevre tarafından doldurulur. Yani çocukların sosyal olarak doguştan sıfır geldiklerini ve çevreden aldıklarıyla bilinç (kavramlar) gelistirdiklerini savunur. Bu durumda çocuklarda cinsel rol ayrımları da toplum tarafından geliştirilir."
Peki bu nasıl gelişir? Sevil Gümüş soruyu şöyle yanıtlıyor: "İnsan sosyal bir varlıktır ve sürekli çevresiyle etkileşim içindedir. Çocukta çevresiyle etileşim içinde büyür ve davranışları çevresindekilerin tepkisiyle şekillenir. Çevresindeki ilk yetişkin ona bakan annesidir. Annesinin tepkisiyle doğruyu ve yanlışı öğrenir. Annesi ona ayna tutarak yaptıklarını ve hissettiklerini isimlendirir. Herşeyi onun gözüyle öğrenir. Sonra ise diğer çevresindeki yetişkinlerin verdiği tepkilerle dünyayı algılar, çevresindeki olup bitenlere anlam vermeye çalışır. Bunu yapabilmek için çocuk çevresinindeki yetişkinlerin davranışlarını, yaklaşımlarını ve çevresindeki objeleri dikkatle inceler. Bir bütün olarak verilen gizli mesajları hemen alır. Kadın erkek rolleri de çevre tarafından bu mesajlarla verilir. Yani çocuk doğduğunda bu ayrımın farkında değildir. Yaşadığı tecrübeler, yetişkinlerin yaklaşımları ve verilen gizli ve açık mesajlarla "neyin erkek işi ,neyin kadın işi olduğunu" sonradan öğrenir."

Çocuklarda kız erkek ayrımının en basit örneği; bir erkek çocuğunun "Ben erkeğim pembe giymem" demesi olarak göze çarpıyor. Pembe rengin çocuklar tarafından kız rengi olarak kabullenilmesinin nedeni toplum tarafından verilen kız erkek rollerini tanımlıyan açık ve gizli mesajlardır demiştik. Peki bu mesajları çocuk nasıl alır? Sevil Gümüş şöyle açıklıyor: "Erkek çocuk pembenin kız rengi olduğu mesajlarını şu şekilde alır:
Önce kızlar için herşeyin pembe renkte olduğunu fark eder. Kitaplarındaki masal kahramanı kız çocuklarının pembe rengi seçtiğini görür. Pembe renkte bir şey seçtiğinde annesi, "Kız mısın sen! Başka renk seç." sözleriyle çocuk bu isteğini gerçekleştiremez. Çocuk pembe renkte birşey giydiğinde ise, bu seferde arkadaşı " Aaa pembe giymiş." diye gülmeye (dalga geçmeye) başlayınca bu rengi seçtiği için utanç duymaya başlar.
Böylece çocuk, pembenin kız rengi oluğunu aldığı mesajlarla ve deneyimlerle öğrenmiş olur ve bir daha asla pembe renkte bir şey seçmek istemez. Ve sonunda annesi pembe renkte bir şey alıdığında "Anne, ben pembe giymem." der; çünkü pembe renkte bir kazak giyerse herkesin onu kız gibi görmesinden korkar.
Pembe değil de mavi de kız rengi olarak toplum tarafından geliştirilebilirdi. Erkek çocuğun pembe giymesi onun kız olduğunu ya da kız gibi davrandığını göstermez. Bu basit bir renk seçimidir ve çocuğun göz zevki, renk seçimi bizim tarafımızdan verilen mesajlarla belirlenmektedir. Oysa böyle mesajlar verilmese çocuk diğer renkler gibi pembe renkte de birşeyi çekinmeden almak, giymek isteyecek ve bu rengi sectiği için utanç duymayacaktır. Bu ve buna benzer ön yargılar, kalıplar, kız erkek ayrımı, kız erkek rollerin tanımı çevre tarafından yapılmakta ve çocuğa bu mesajlarla empoze edilmektedir. Buna benzer gizli mesajlar çoğaltılabilir;

- Kız çocukları bebekle, erkek çocuk arabayla oynar,
- Kız çocuğu anneye yardım eder, erkek çocuğu ev işi yapmaz,
- Kız çocukları matematikten anlamaz, erkek çocukları matematikte çok iyidir,
- Kız çocukları üzüldüğünde ağlar ama erkek çocuk ağlamaz .

Çocukların biyolojik farklılığının dışındaki farklar, kalıplar, önyargılar, kız erkek rollerinin tanımları toplum tarafından geliştirilerek, kesin doğrular gibi çocuklara empoze edilmektedir. Bu doğrular toplum tarafından yani, bizim tarafımızdan geliştirildiğinin bilincine varmalıyız ve önce biz kendi önyargılarımızdan kurtulmalıyız. Böylece çocuklarımızın seçimlerine saygı duyar ve kendilerini gercekleştirmelerine izin verebiliriz. Bu bilinçle yaklaşmamız çocuğun sağlıklı bir cinsel kimlik geliştirmesine destek olacak ve kız erkek rollerini sağlık sekilde algılamasına yardımcı olacaktır."

Kaynak: İnternet.
 

sogukates

Kayıtlı Üye
Katılım
6 Ağu 2010
Mesajlar
61
Tepkime puanı
1
Sadece bir renkle çok şey açıklamaya çalışmış Pedagog Sevil Gümüş.Atlanılan bir nokta var bu bahsettiği renk olsun başka şey olsun 5-10 yada 50 - 100 yılın deneyimi değildirki asırların deneyimi tecrübesini kısa bir anlatımla yok edecek.Bence halt etmiş , he tabiki pembe giyilebilir bunun dikim şekli erkeğe göre olmalıdır pembe bir pantoloın bir erkek çocuğuna giydirilebilir, ama pembe etek giydiremezsin.Pembe bir tişört giyirebilirsin ama buliz giydiremezsin, yada mavi bir etek buliz giyiremezsin , konuyu dahada açalım.

Çevremizden kendi çocukluğumuzdan vs bahsedelim örneklerle açıklayalım. Bir anne baba çocuğuna bir markete girdiğinde yada yolda yürürken elini manavın önündeki kiraza uzattığında kızmazsa azarlamazsa ilerde çocuk bunu daha farklı boyutlara taşır ve büyüyüp bazı şeyleri tamamen idrak edebilecek uygulayacak güce ulaştığında hırsızlıkta yapar gaspta.

Yine çcuk her kavga ettiğinde uyarıp bunu anlatmasan azarlamazsan birde üstüne kafasına birşey at yar dersen , bir sopa bul vur dersen annesi gelirse kaç gel diye birde arka çıkarsan üstüne şikayet edildiğinde birde savunursan çocuğunu , bu çocukta ilerde taş yerine bıçak sopa yerine tabanca kullanır .Adamda yaralar katilde olur , örnekler çoğaltılabilir.

Evet insna sosyal bir varlıktır ve topluma uyar toplumda ilk önce erkek çocuk babasını, kız çocuk annesini örnek alır daha sonra büyüdükçe çevresinde nerler oluyrsa oda bunları örnek alıp yapacaktır.Telkin yoktur burda. Bu insanın doğasında vardır.

Pedagog Sevil Gümüş ne der bilmem ama , küçük yaşta erkek gibi yetiştirilen bir kız çocuğu yaşıtlarımızda vardı , ne bileyim kafası kazınır sıfıra etek veya kadınsı başka elbise neredeyse hiç giydirilmez ve erkek gibi yaşamaya başlar benliğine bu işlenir ve psikolojik bir sorundur . Kadın olduğu halde kaınsı dürtülerin çoğundan uzak ve zamanla depresyon yaşar hatta böyle bir tanıdğım 1,5 sene önce intihar etmişti alın şimdi pembe mavi diyin.

Şu açıdan bakın , erkek bir çocuğa küçük yaştan itibaren daha çok toka takın genelde kadınsı giyecekler giydirin hatta renkleride bunu anımsatsın vs , bu çocuk ilerde kesinlikle aktif pasif durumda olacaktır yani eşcinsel ve ömür boyu bu toplumdan gizli ve toplum baskısı altında bir psikolojiyle yaşayacaktır bumudur cinsel kimliği belirlemek.

Şöyle bir atasözüde ekleyelim sağolsun atalarımız hiç boşdurmamış hep söylemiş.
"Ne ekersen onu biçersin"


Konu içinden renkten bahsederken aslında bunlar gizlenmiş bende değindim.
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
- Kız çocukları matematikten anlamaz, erkek çocukları matematikte çok iyidir,

Bu maddeye katılmıyorum. Bir insanın matematik gibi bir şeye zaten yeteneği varsa bu vardır. Hayatında doğru dürüst eğitim almamış, dört işlemi biraz görmüş, lise çağına gelmiş köylü çocuklar da gördüm (Köyde yaşayanları aşağılamıyorum, çeşitli sebeplerle okuyamamış, eğitim görememiş örneklerden bahsediyorum) Bu çocukların içlerinde iki kere anlatıp gösterdikten sonra vızır vızır geometri soruları çözen, matematik problemlerini yutan çocuklar vardı. Bunların içinde kız da vardı erkek de. Demek ki bu örnekteki gibi bir insana öğrenim gördüğü (veya göremediği) andan itibaren lise çağına kadar matematikle alakalı bir şey göstermeseniz bile yeteneği varsa, beyni buna yatkınsa yatkındır, iyidir. Bu tür şeyler toplum baskısı veya yöneltmesi dinlemez. Varsa vardır.
 

URUMHAMATAHAYİL

Yönetici
Katılım
5 Haz 2008
Mesajlar
7,096
Tepkime puanı
4,962
İş
Wellness Antrenör/Psikolog/ Sosyolog
Çocuklara eğtim verilirlen azarlamak ya da kıozmak gibi kelimeler kullanmışsınız. kısmak ya da azarlamak hiç bir şekild eçözüm değil. bilinç altı çalışmlarında çocukların bunları travmatik olarak algıladığı görülmüştür. Bırakın kızmayı azarlamayı gizlmeye çalıştığınız duygular bile kundaktaki çocuğun bilinç altına kaydedilmektedir. Bilinç altı temizlik çalışmlarında karşımıza neler çıktığına inanamazsınız. Bir eylemi çocuk yapmak istediğinde ve o eylem engellendiğinde çocuğun kendine olan güveni zedelenmekte çok iyi bir anne baba olsada farkında olmadan öfke geliştirmetedir. Çocukların herşeyi anladığı her duyguyu anladığı düşüncesi ile yaklaşıp mümkün olduğu kadar özgür ve kendine güvenli yetiştirmeli suç unsuru içeren bir eylem yaptığında neden yanlış olduğu anlatılmalıdır.

Eğer bir anne baba çocuğunun kimliği değil kendi kimliğini dikkate alarak. Ona uygun olmayan şeyler söylüyor yapıyor giydiriyorsa tabiki çocukta bir çok sorunun oluşmasına neden olur.

ne ekersen biçersin çok doğru bir kelimedir. Çocuğu beşiğe koymanın bile bilinç altında yarattığı tahribata inanamazsınız. genelde anne babalar korumacı yaklaşımla çocuklarına güvensizliği korkaklığı yanlızlığı sevgi açlığını aşılamaktadır. bunların içine bir iki, renk okadar komik kalıyorki

not: yapılan araştırmalar kız gibi giydirilen kız gibi davranılan vs vs çocukların eşcinsel oldukları yönünde bir sonuç çıkarmamamıştır. doğduktan sonra hangi eylem olursa olsun cinsel kimlik üzerinde etkisi olduğuna dairde bir istatiki sonuç yoktur. bu nedenle heteroseksüellik gibi diğer cinsel yönelimlerinde bir nedeni yoktur.
 

Amphitrite

Banlı Kullanıcı
Katılım
28 Şub 2010
Mesajlar
350
Tepkime puanı
41
"Çevremizden kendi çocukluğumuzdan vs bahsedelim örneklerle açıklayalım. Bir anne baba çocuğuna bir markete girdiğinde yada yolda yürürken elini manavın önündeki kiraza uzattığında kızmazsa azarlamazsa ilerde çocuk bunu daha farklı boyutlara taşır ve büyüyüp bazı şeyleri tamamen idrak edebilecek uygulayacak güce ulaştığında hırsızlıkta yapar gaspta."
Öncelikle bu söylediğinize bir psikoloji öğrencisi olarak kesinlikle katılmıyorum... Bir çocuk "Aman yapma evladım. Yaparsan kötü çocuksun." vs. diye yetiştirilmez. Evet, her çocuk izinsiz bir şeyler alabilir, yalan söyleyebilir. Doğaldır bunlar... Kimse zihninde toplumun normlarıyla doğmuyor. Doğru ya da yanlış biz yüklüyoruz onlara bu normları. Doğru olan şey azarlamak değil; çocuğa hırsızlık yapmanın yanlış olduğunu konuşarak öğretebilmektir. Küçük yaşta empati kurmasını sağlayabilmektir... Zaten empati kurmayı öğrenemeyen, azarlanan, dayak yiyen çocuklar bugün gördükleri aynı davranışları çevresindeki insanlara -ki bu insanlar genellikle kendinden daha zayıf gördükleri kişiler oluyor- uyguluyorlar. Küçüklüğünde bizim hırsızlık ve yalancılık dediğimiz şeyler onun dilinde böyle kötü niyetli yapılmış şeyler değildirler... 4 yaşındaydım. Annemle pazara çıkmıştık. Anneme özenmiştim ve bende elime poşet alıp annem nereden sebze meyve alsa ben de alıyordum birer birer. Yaptığım hırsızlık değildi; çünkü o bilincim yoktu. Bu da tıpkı onun gibi bir şey. Hiçbir erkek pantalon giymesi gerektiği gibi bir bilgiyle doğmamıştır; biz onlara pantalon giydiririz. Kim söyledi pembenin kız rengi olduğunu? Biz söyledik... Verilecek o kadar örnek var ki... Küçük yaşta yalnış bilgilerle bulandırdık beyinlerini.
"Pedagog Sevil Gümüş ne der bilmem ama , küçük yaşta erkek gibi yetiştirilen bir kız çocuğu yaşıtlarımızda vardı , ne bileyim kafası kazınır sıfıra etek veya kadınsı başka elbise neredeyse hiç giydirilmez ve erkek gibi yaşamaya başlar benliğine bu işlenir ve psikolojik bir sorundur . Kadın olduğu halde kaınsı dürtülerin çoğundan uzak ve zamanla depresyon yaşar hatta böyle bir tanıdğım 1,5 sene önce intihar etmişti alın şimdi pembe mavi diyin."
Öncelikle kadınsal dürtü dediğiniz şey anneliktir. Bunun etekle, elbiseyle alakası yoktur. Toplumun oluşturduğu normlardan biri sadece... Bir kadının saçlarını kısa kestirmesi, sizin deyiminizle "erkek gibi" giyinmesi yanlış değildir eğer bunu isteyerek yapıyorsa... Zaten yazıda önemle vurgulanan şey bu "erkek gibi, kız gibi" olayıdır. Yoktur böyle bir şey. Biz uydurduk. Pembeyi, kısa saçı, eteği, pantalonu... Hepsini biz uydurduk.
 

sogukates

Kayıtlı Üye
Katılım
6 Ağu 2010
Mesajlar
61
Tepkime puanı
1
Chillouta eğitim konusunda katılıyorum son derece doğru kız erkek köylü şehirli gibi ayrımlar tabiki yanlış , olmaması gereken ve kötü bir düşünce.


URUMHAMATAHAYİL ve frozen aslında demek istediğim olay azarlamak değildi tam olarak nasihat şeklinde dozunu kaçırmadan yanlış olduğunu anlatmak , o an telefuz ederken kestirmedne gideyim diye yanlış şekilde yönlendirme yapmışım.Hatta en doğru olan yanlış yaptığında değil daha buna fırsat vermeden doğruyu anlatmak.Tabiki her çocuğun hataları olur kocaman adamlar olduk hala hata yapıyoruz , mümkün mertebe en aza indirip en doğruyu öğretmek ki ebebynlerin mutlak görevidir bu.Cinsel eğilim konusunda bir araştırmadan bahsetmişsin tabiki doğruluk payı vardır , fakat eşcinsellerin çoğu özellikle erkek olanların çoğu gizli ,kendilerini ailesine ve çevresine karşı deşifre etmezler real hayatta ve internet ortamında bu tür insaları özellikle bu sanal alemde çok gördüm.Gerçi tasvip etmesemde oda onların tercihidir beni alakadar etmiyor.Benim dediğiminde senin dediğinde doğruluk payı vardır ikisininde belli oranları vardır ama net olarak birşey demek tabiki mümkün değil.Ne diyeyim görüşüne saygı duyarım.


Frozen senin yorumuna tam olarak gelirsek anlatmak istediğimi tam anlamamışsın o yüdende bu şekilde bir yorum yapmışsın, bir bakıma sende haklısın düz yazdım .Biraz daha netleştireyim;
Azar konusunda yukarda yanıt verdim. Hırsızlık konusunda ise bir anne baba çocuk eve birşey getirdiğinde yada çocuğuyla markete bakkala çakkala gittiğinde kendi almadığı bir şeyi çocuğun elinde gördüğü anda ya güzelce bir cümleyle anlatıp aldığı yere bıraktıracak yada yine anlatıp birdahada yapammasını söyleyip parasını ödeyip çıkacak.Bahsettiğim ebeynin yanında durup onunla berbaer masum alışveriş değil .En yakınınızdaki bir sigara tiryakisine sorun nasıl tiryaki olmuştur anadan doğma değil herhalde, arkadaşı bir dal verir sonra bir dal sonra bir dal sonra paket alır sonra nede olsa bırakırım der ve tiryakisi olur.Tabiki küçük bir çocuk istediği birşeyi tutup alabilir .Onun hırsızlık olduğunu bilmez, zaten bilerekte yapar yazmamıştım ama uyarıyı almazsa bu şekilde devam eder.Yine atasözü.
"Az verme hırsız edersin, çok verme arsız edersin"
"Ağaç yaş iken eğilir"


Kadınsal dürtüyü sadece annnelikle sınırlayamazsınız ve ikisi farklıdır annelik çok ayrı ve büyük bir nimettir , farklı bir duygudur.Ben bir kadın pantolon giyemez saçını kısa kestiremez demedim isterdiği gibi giyinebilir bu onun seçimidir ne beni ne başkasını alkadar etmez.Yani ben bir çocuk gelişiminden bahsederken bunu kadın şunu giyemez bunu yapamaz diye işi birde feministliğe getirmişssiniz ya diyecek hiç birşey bulamıyorum.

Şimdi frozen güzel kardeşim senin psikoloji öğrencisi olman bir artı yada eksi değildir o senin mesleğindir yinede başarılı olmanı dilerim.Psikoloji öğrencisi olman yada psikiyatır olman senin bizden daha tecrübeli , daha zeki , anlayış kabileyitinin daha fazla olduğunu ve bu gibi konulara bir başkasından daha fazla hakim olduğunu göstermez , istersen meslek kavgası yapmayalım.
Yalnız alıntı yaptığın makalede konu renk değil renk olayını insana en masum gelebilecek örnek vermiş kişi. Sana tavsiyem hatta ricam olsun , o makaleyi tekrardan oku ve benim ilk yorumumu oku.Özellikle benim ilk yorumu anlamamışsın ,anşamak istediğin gibi alıp cevap yazmışsın tekrardan dikkat edersen eminim daha güzel olacak saece bunu rica ediyorum senden. Zaten bu mesajdada orda ne dediğimden kısaca bahsettim.Tek yanlış telefuzum var oda azardır ve gerçekten telafuz hatasıdır.:eek:fftopic:
 

Amphitrite

Banlı Kullanıcı
Katılım
28 Şub 2010
Mesajlar
350
Tepkime puanı
41
"Pedagog Sevil Gümüş ne der bilmem ama , küçük yaşta erkek gibi yetiştirilen bir kız çocuğu yaşıtlarımızda vardı , ne bileyim kafası kazınır sıfıra etek veya kadınsı başka elbise neredeyse hiç giydirilmez ve erkek gibi yaşamaya başlar benliğine bu işlenir ve psikolojik bir sorundur . Kadın olduğu halde kaınsı dürtülerin çoğundan uzak ve zamanla depresyon yaşar hatta böyle bir tanıdğım 1,5 sene önce intihar etmişti alın şimdi pembe mavi diyin."
Öncelikle ben bu kısmını eleştirmiştim. Kim diyor bunun "erkek gibi" giyinmek, "erkek gibi" yaşamak olduğunu? Asıl eleştirdiğim nokta buydu. Evet, feministliğe getirdim konuyu; çünkü küçük yaşta empoze edilen bu tip şeyler toplumda cinsiyet ayrımının oluşmasına sebep oluyor. Pembesi ya da mavisi çok küçük bir örnek...
Telaffuz hatası yapmışsanız sorun yoktur zaten. O konuda size katılıyorum.
"Psikoloji öğrencisi olman yada psikiyatır olman senin bizden daha tecrübeli , daha zeki , anlayış kabileyitinin daha fazla olduğunu ve bu gibi konulara bir başkasından daha fazla hakim olduğunu göstermez , istersen meslek kavgası yapmayalım."
Ben kesinlikle böyle bir şey iddia etmedim. Sizden daha zeki ya da tecrübeli değilim. Sadece uzmanlığımın olmasını istediğim alan bu ve bu sebeple de daha ince bakıyorum bazı konulara. Daha hassas. Yolun çok başındayım. Kesinlikle o söylediğiniz anlamlara getirmek istemedim ben o lafı... Öyle anlamanıza sebep olduysam özür diliyorum.
Yazdıklarınız sizin fikrinizdir. Bir şey diyemem. Konuda ortak ve de ters düşen fikirlerimiz var ki bu doğal bir şey. Fikirlerinize saygı duyuyorum ama şunu da belirtmeliyim ki ilk mesajınızdan almak istediğim mesajları aldım; fakat katıldığım noktaları da belirtmedim.
"Evet insna sosyal bir varlıktır ve topluma uyar toplumda ilk önce erkek çocuk babasını, kız çocuk annesini örnek alır daha sonra büyüdükçe çevresinde nerler oluyrsa oda bunları örnek alıp yapacaktır.Telkin yoktur burda. Bu insanın doğasında vardır." gibi...
Dilerseniz tüm mesajınıza yorum yapabilirim cümle cümle. Problem değil. İşime gelen yerlere göre yazmadım ben cevabımı...
Tekrardan özür diliyorum yanlış anlaşılmaya sebep olmuşsam eğer...
Sevgiler, saygılar...

Frozen
 

sogukates

Kayıtlı Üye
Katılım
6 Ağu 2010
Mesajlar
61
Tepkime puanı
1
"Pedagog Sevil Gümüş ne der bilmem ama , küçük yaşta erkek gibi yetiştirilen bir kız çocuğu yaşıtlarımızda vardı , ne bileyim kafası kazınır sıfıra etek veya kadınsı başka elbise neredeyse hiç giydirilmez ve erkek gibi yaşamaya başlar benliğine bu işlenir ve psikolojik bir sorundur . Kadın olduğu halde kaınsı dürtülerin çoğundan uzak ve zamanla depresyon yaşar hatta böyle bir tanıdğım 1,5 sene önce intihar etmişti alın şimdi pembe mavi diyin."
Öncelikle ben bu kısmını eleştirmiştim. Kim diyor bunun "erkek gibi" giyinmek, "erkek gibi" yaşamak olduğunu? Asıl eleştirdiğim nokta buydu. Evet, feministliğe getirdim konuyu; çünkü küçük yaşta empoze edilen bu tip şeyler toplumda cinsiyet ayrımının oluşmasına sebep oluyor. Pembesi ya da mavisi çok küçük bir örnek...
Burda rasgele birinden değil kendi tanıdığım bir kişiden örnek verdim ve kişiyi tam 20 sene gibi uzun bir süre tanıdğım çocukluğumuzdan itibaren bu ki,şinin şeklini senin iki kelimen eğil ben bilirim ve istediğin kadar feministliğe getir konuyu sorun değil benim için.

Telaffuz hatası yapmışsanız sorun yoktur zaten. O konuda size katılıyorum
Şimdir özellikle burda iyice bir dur bu telefoz hatası konunun orası ile ilgili değil azar konuusyla alakalı tekrardan vurguladım sen sadece işine gelen cümlenin işine gelen yerini işine geldiği gibi anlayıp işine geldiği yorumluyorsun. Anlayamıyorsun sana birdaha oku dedim sen bunu hiçe sayıp aynı şeyi yaptın .Oku bakalım şu aşağısını burdan nasıl Pagog sevil gümüşle başlyan cümleye çekiyorsun telafuz hatasını.Cımbızla , al bir cümlenin altına yerleştir bunu önce bana
sonra başkalarını sanki bu şekilde olmuş gibi enjekte etmeye çalış sırf haklı görünebilmek için.
Güzel kardeşim ben bir kelimede olsa hatalı kullandığım için o kelimeyi cümle içinde vurgulayarak , ve telafuz hatasının nerde olduğunu tam olarak işaret ederek yazdım. Birdaha okumanı ve işine geldiği gibi anlayıp alıntı yapmamanı istiyorum .

URUMHAMATAHAYİL ve frozen aslında demek istediğim olay azarlamak değildi tam olarak nasihat şeklinde dozunu kaçırmadan yanlış olduğunu anlatmak , o an telefuz ederken kestirmedne gideyim diye yanlış şekilde yönlendirme yapmışım.

Zaten bu mesajdada orda ne dediğimden kısaca bahsettim.Tek yanlış telefuzum var oda azardır ve gerçekten telafuz hatasıdır.

Meslek konusu sorun değil ama böyle bir konuda insan psikolojisinden bahsederken birden ordaya ben psikiyatır öğrencisiyim yazarsanız (sen sus bu işin uzmanı benim demektir bu)
Meslek alınla alakalı olmayan bir konuda mesela arabalardan bahsediyoruz ben psikoloji öğrencisim derseniz ozaman kimse tepki vermez.Madem ben o şekile yaklaşmak istemedim demişsin , bizde anlayışla karşılarız :)
 

Amphitrite

Banlı Kullanıcı
Katılım
28 Şub 2010
Mesajlar
350
Tepkime puanı
41
"Erkek gibi giyiniyordu." demenizi eleştirdim. Siz konuyu kendinize göre şekillendiriyorsunuz. Ben size o kişi hakkında bir şey demedim. Yazdıklarımı iyi anlayın. Sadece kişiyi tanımlarken kullandığınız "erkek gibi, kadın gibi" kısmını eleştirdim. Ayrıca size ya da herhangi birisine hakaret etmediğim sürece fikrimi açıklamam -olaya feminizm açısından bakmam gibi- yanlış bir şey değil. Sizi ilgilendirmediğini de belirtmişsiniz zaten...
Ben zaten azarlama kısmıyla ilgli olarak telaffuz hatası yapmışsanız sorun yok dedim. Başka bi şey için değil. Konuyu kendime çekmeye çalışmadım. Dikkat ettiyseniz "O konuda size katılıyorum." dedim. Bunun "kız gibi erkek gibi" konusu olmadığını söylememe gerek yok herhalde. :)
Haklı ya da haksız görünme gibi bir çabam yok. Konuyu bu raddeye getiren sizsiniz.
Ayrıca, rica ediyorum benimle senli benli konuşmayın. "Anlayamıyorsun sana birdaha oku dedim sen bunu hiçe sayıp aynı şeyi yaptın." Tıpkı burada olduğu gibi...
"Sen sus. Bu işin uzmanıyım." demek gibi bir amaç gütmedim. Sadece konuyla ilgili biri olarak kendi görüşümü belirttim. Bu sizin kendi fikrinizi belirtemeyeceğiniz anlamına gelmiyor...
 

St.Raven

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Ağu 2010
Mesajlar
28
Tepkime puanı
2
İş
Arkeolog
Zihinsel anlamlandırmalar davranışları belirleyen en etkili etkenler olsa da, gerçekte sıradan ve basit olan birşeyi zihinde çeşitli rollere ve anlamlara dönüştürmek yanlış bir bakış açısı oluşturuyor. Mevcut kuralları kimin neye göre hangi faydasal kriterlere göre ortaya çıkardığı sorgulanmalıdır bence. Kimse kimseyi akıldışı sebeplerle birşeylere zorlayamaz. Pembe kadınlara özel bir renk değildir. Hiçbir renk kimseye özel değildir. Bu kavramlar toplum tarafından empoze edilir ve sürdürülür. Çünkü düşünce yapısı geniş olmayan toplumlarda ancak basit şeylerle uğraşılır. Bir arkadaşımız etekle ilgili bir örnek verme ihtiyacı hissetmiş. Elbette herkes görüşünü bildirmekte serbest ama biraz bilgi dahilinde görüşler olmasına özen göstermekte yarar var. Etek eski mısır da babil de akkad da vs. günlük hayatta erkeklerinde kullandığı sıradan bir giysiden başka birşey değildi. Hatta kral heykelleri ve kabartmalarında hep etekli resmedilir. Kimse bu uygarlıklarda cinsel sorunlar yaşandığını iddia edemez çünkü bu toplumun normal gördüğü sıradan bir durumdu. Demek ki cinsiyet ayrımını nesneler değil insanın aklı belirliyor. Yani bakış açısı. Bu örneklerden sonra umarım anlatmaya çalıştığım şeyi anlatabilmişimdir. Herşey bakanın niyetine göre anlamlanır. Bilimsel ve akli olarak açıklamaya çalıştım. Birde kanıt vereyim eski bir mısır heykeli genç bir erkek ve bugünün tabiriyle mini etekli. Sizce toplum onun cinsel kimliğini yanlış mı değerlendiriyordu yoksa sadece saygı duyulan insanların heykellerinin yapıldığı gerçeğini mi bilyordu. Ben tamamen bilimsel kanıtlarla akli değerlendirmelerden yanayım. İsteyen eski toplumları araştırabilir.Gerçekler bunlar kabul edebilsekte edemesekte.
3_31.jpg
 

sogukates

Kayıtlı Üye
Katılım
6 Ağu 2010
Mesajlar
61
Tepkime puanı
1
Telefuz ile ilgili cümleyi yanlış yerin altına koymayın ozaman . Yaznın biryerinden alıntı yapıp hemen altınada telefuz hatası yapmışsınız diye eklemenin tek bir açıklması var.Bunu ya hangi konua telefuz hatasınna bahsettiğimi belirtip yazacaktınız, yada hemen oranın altıa telefuz hatası yapmışsanız sorun yoktur zaten diye ekleme yapamazsınız.Farklı yerelere çekiliyor çünki.

Peki kişiyi tanımlarken erkek kıyafetleri giyen bir bir kız çocuğunu , ne gibi birşeyle sıfatlandırabilirdim.Olayın karşılığında başka bir sıfatlandırma varmı net olarak tek karşılığı bu.
İnsanın bilinen temel olarak sıfatlandırılmış iki cinsiyeti bunlar; Kadın ve ekek .Başka bir cinsi var ise , buyrun açıklayın bizde öğrenelim.
Yalnış sizin benim söylemediğim şeyleri sözylemişim gibi göstemeniz , buda etik bir davranış değildir.Şİmbi bunuda inkar edeceksiniz mesajlarınızı kontol edebilirsiniz.

İllaki hakaret söz konusu değil ki zaten benim yapıma ters.Fikirlerimizi beyan ediyoruz herhangi bir sorun yok.Ben sadece cümlelerin içinden amlamak istediğiniz gibi anlayıp konuyu farklı boyutlara çekip benim söylmediğim birşeyi bir sonraki mesajınızda söylemişim gibi göstermeniz.Tepkim bu yönde , kusura bakmayın ama buna müsade edemem .Kız gibi erkek oradaki örneklerin cümle içinde geçen durumu daha iyi anlatabilmek için kullanılmış sıfatlardır.Çok fazla takıldınız bu konuya .

Tükçede tekil ve çoğul olmak üzere 6 adet şahıs zamiri vardır;
Ben tekil zamir
Sen tekil zamir
O tekil zamir

Biz çoğul zamir
Siz çoğul zamir
Onlar çoğul zamir

Sen yada siz dememde bir mahsur yoktur sonuçta tek kişisiniz.Rahatsızlık duyuyorsanız bu sizinle alkalıdır .Sen demek bir hakaret değildir eğer öyle algılıyorsanız konuyu uzatmanın anlamı yok yazmayın , yazmayım .Cevap verdiğiniz sürece cevap alırsınız , cevap veriekene hakaret etmediğim sürece fikirlerimi rahatça paylaşırım.
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
Tartışma ortamı istemiyorum arkadaşlar. Fikir alış verişi ve fikir karşılaştırması dışına çıkan rencide edici tartışmalar olmasın lütfen.
 

sogukates

Kayıtlı Üye
Katılım
6 Ağu 2010
Mesajlar
61
Tepkime puanı
1
Kesinlikle bende istemiyorum , özellikle sanal ortamda kişiler birbirini tanımadığı ve birbirimizin mimiklerini görmediğimiz için yanlış anlaşılmalar olabilir.Normalin üstünde biraz daha fazla hoşgörü , biraz daha anlayış göstermek çıkabilecek tartışmaların önüne geçer diye ümid ediyorum.Zaten güzel olanda budur.Herkes fikrini beyan edebilir açıklayabilir,saygı ve sevgi çerçevesinde olduktan sonra sorun çıkmaz umarım. :)
 
Üst