Bağdat pili

Kar

Elit Üye
Katılım
24 Mar 2009
Mesajlar
637
Tepkime puanı
96
Bağdat Pili

75.jpg

Resimde görülen, 2000 yıl öncesine ait "Bağdat pili" olarak adlandırılan bu parçayla ilgili araştırmalar, bunun akım üreten bir pil olarak kullanıldığını kanıtlamaktadır.​

1938 yılında Alman arkeolog Wilhelm Konig tarafından bulunan vazo görünümündeki bir parça, "Bağdat Pili" olarak adlandırılmaktadır. Peki yaklaşık 2000 yıllık bir geçmişi olduğu hesaplanan bu parçanın pil olarak kullanıldığı sonucuna nasıl varılmıştır? Zira, eğer bu parçanın pil olarak kullanıldığı doğruysa -ki yapılan araştırmalar doğru olduğunu göstermektedir- medeniyetin sürekli ileri gittiği, geçmişteki toplumların ise geri koşullarda yaşadığına dair tüm teoriler yerle bir olmaktadır. Ağız kısmı asfaltla kapatılmış olan bu toprak kabın iç kısmında bakır bir şerit bulunmakta, bu da bir tüp içinde durmaktadır. Alt kısmından bakır bir diskle kapalı olan bu tüp, daha çok asfaltın kullanıldığı bir ortam içindedir. Kısa bir demir çubuk üst taraftaki asfalt kapak aracılığıyla tutturulmuş ve bakır tüpün içine doğru sallanır pozisyondadır. Ancak hiçbir noktayla temas etmemektedir.
74.jpg

Kabın asitli bir sıvıyla doldurulması durumunda ise, akım üreten bir pil elde edilmiş olunur. İşte bu, elektrokimyasal reaksiyon olarak bilinen olaydır ve günümüzde kullanılan pillerin işleyiş mekanizmasından hiçbir farkı yoktur. Bağdat piliyle yapılan denemelerde 1.5-2 volt arasında enerji elde edilmiştir.
Bu durumda önemli bir soru daha gündeme gelmektedir: Bundan 2000 yıl önce pil, ne için kullanılmaktadır? Ortada bir pil olduğuna göre, pille kullanılan birçok da cihaz ve alet olması gerektiği açıktır. Ve bu durum, bundan 2000 yıl önce yaşayan insanların bilinen ve tahmin edilenden çok daha gelişmiş yaşam standartlarına sahip olduklarını bir kez daha göstermektedir.
İnternet
 

sogukates

Kayıtlı Üye
Katılım
6 Ağu 2010
Mesajlar
61
Tepkime puanı
1
Doğrudur zaten çoğu kaynakta geçmişte yaşamış medeniyetlerin heleki bazılarının hala bizim ulaşamadığımız teknolojilere sahip oldukları bahsedilmektedir. Yine M.Ö 300 yada 3000 olması lazım yıllarda atomcuların olduğu , ve yine milattan önce ışın silahlarının olduğunu anlayabileceğimiz dilde lazer silahlarının. Daha aklımıza gelmeyen yada keşfedeğimiz kimbilir neler var.
Şuan günümüzde geçmiş uygarlıkların hatta ders kitaplarında geçen resm ve anlatımların uzun saçlı ilkel görüntülü giyim kıyafet deri saç sakal birbirine karışmış mağra adamlarını göstermekte, hatta bunlara uygarlıkta denmiyor mağara adamları deniyor.İşin aslı şuki bence hala geçmişte yaşamış ve bazı nedenlerle helak olmuş uygarlıkların seviyesine hala ulaşamadık.
Bunu yanında 2 tanede kayıp kıta bilinir biri flimlere konu olmuş ATLANTİS , 2.si MU Kıtası atlantisi kabul ederken MU yu kabul eden okadar kabul eden yok.
Halbuki araştırmalar MU 'nun varlığını ispatlıyor. Tabi yinede detaylı araştırılması lazım. Veya başka bir boyutta bkacak olursak okyanusların diblerinde kimbilir hangi uygarlıklar yatıyor veya kutuplar buzla örtülmeden önce ne tip uygarlıklar vardı . Güzel konu , paylaşım için teşekkürler.
 

Sennin

Kayıtlı Üye
Katılım
14 Şub 2011
Mesajlar
223
Tepkime puanı
26
Mu kıtasının varlığını kanıtlayan en önemli bilgiler naacal tabletleridir.testlere göre m.ö 200.000 civarından kalma olduğu belirlenmiştir (tarih konusunda emin değilim ama o civarda bişey olucaktı).bu tabletlerin okumak için mu dilini tibetli bi rahipten öğrenen james chucward tabletlerde yazanları kitabında yayınlamıştı.
 

Similar Threads

Ü
Cevaplar
0
Görüntüleme
678
Üye silindi 70925
Ü
Ü
Cevaplar
6
Görüntüleme
794
Cevaplar
1
Görüntüleme
1K
Üst