Duru Görü-PREKOGNİSYON EĞİTİM METODU

dynamic apnea

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Haz 2008
Mesajlar
2,596
Tepkime puanı
165
Konum
somewhere outthere
İş
dış ticaret uzmanı
Barbara Iwanowa, Moskova bio-enformasyon laboratuarının yönetim kurulu üyesidir. Rusya’da prekognisyon çalışması yapmakta olan ilk ve tek grubu yönetmektedir. Bu grup, 1974 sonbaharından beri faaliyettedir ve Iwanowa’nın, henüz yayınlanmamış olan ve “Prekognisyon Eğitim Metodu” diye adlandırılan metodunu uygulamaktadır.
Grup, 18 ile 75 yaşları arasında bulunan 50 ile 60 kişiden oluşmaktadır. lwanowa’nın ifadesine göre, en gencinden en ihtiyarına kadar herkes aynı başarıyı gösterebilmektedir. Eğitim veya başka bir deyişle, çalışma için uygun üye seçimine büyük önem verilmektedir. Hatalı şekilde seçilmiş tek bir kişi bile, grubun geleceğe ilişkin bilgisinin artmasını ciddi şekilde tehlikeye sokabilmektedir. Dar görüşlü ve içine kapanık olan ve de kişiliğini diğer insanlara zorla kabul ettirmeye kalkışan kimselerin gruba kabul edilmemelerine işte bu nedenle büyük dikkat sarf edilmektedir. İçe doğuş veya başka deyişle Premonisyon konusunda başarı sağlama yüzdesini hep bu tipler düşürmektedir.
Gerçekten de bu tipler, muhtelif deneyler için kesinlikle şart olan sükunet, ‘içsel rahatlık, umut ve güvenle bekleyiş halini engellemeye elverişlidir. Çünkü psi fenomenlerinin, dolayısıyla Prekognisyon tezahürü, grupta neşenin ve dostluğun egemen olması ve baskıların saf dışı edilmesi ile kolaylaşmaktadır.
“Çalışma seansı saat 19.00’da yani günlük normal mesaiden sonra başlamakta ve bir saat sürmektedir. Üyelerden bir saatten daha uzun süre yoğun dikkat sarf etmelerini istemek, muazzam bir yorgunluk etkeni olması bakımından, büyük bir haksızlık olurdu doğrusu.
Disiplin konusunda Barbara Iwanowa şunları söylemektedir: “Üyelerimin, özel hayatlarında da disiplinli olmaları şarttır. Onun için onları yoga yapmaya, az ete ve az alkole dayalı bir gıda rejimi uygulamaya ve de iyimserliklerini devam ettirecek türden kitapları ve dostları tercih etmeye teşvik ederim.”
Üyeler, prekognisyon yeteneklerinin gelişimini doğrudan etkileyen egzersizleri evlerinde de yapmak zorundadırlar. Kendilerinde zihin boşluğu hasıl etme; yani temenni, niyet, düşünce, hatıra, arzu, vs. gibi günlük kaygı ve takıntıları, bir bakıma zihinlerinden söküp atma çabası içinde bulunmaları şarttır.
Böyle hareket ettikleri takdirde zihinlerinde birbirinin peşi sıra imajlar belirecek, sonra da kelimeler, tasvirler, geometrik şekiller, semboller, müzikal sesler ve gürültüler hayat bulacaktır: birbirleriyle bağıntılı veya bağıntısız olabilen bu kıvılcımların hepsi de kişiyi grup çalışmasına hazırlayan şeylerdir.
Çalışma, zorunlu fiziksel ve zihinsel şartları sağlamayı amaçlayan bir gevşeme egzersiziyle başlamaktadır. Barbara Iwanowa, ipnotik uykuya elverişli atmosferi sağlamak üzere hipnotizörlerin başvurduğu çareye, yani telkin yöntemine başvurmaktadır. Süjeler böylece daha üstün nitelikli premonisyonlara ulaşmaktadırlar: lwanowa’ya göre, bu çalışma türüyle elde edilen sonuçlar, 30 ile 50 defa daha kaliteli olmaktadır.
Gevşemenin meydana geldiği evrede Iwanowa, öğrencilerin her birine ayrı ayrı şu alışılmış soruyu sormaktadır: “Eviniz de zihin boşluğu hası1 ettiğinizde sizde ne türden imajlar tezahür etti?” İmajların, herhangi kesin bir zaman dilimiyle hiçbir ilgileri bulunmamaktadır.
Ama bir yer, sorulmuş bir problem veya bir nesne, çok daha ifşa edici ve özellikle de anlam bakımından çok daha zengin olmaktadır. Örneğin bazı süjeler, yüzeyleri aydınlatılmış bir piramit, içinde başka bir üçgen bulunan bir üçgen, sıfır rakamı, sonsuzluk sembolü (yatık şekilde yazılmış 8 rakamı) veya bir totem ‘görmüşlerdir” veyahut da “Hiç acele etme, bu akşam yine geliyorum.” şeklinde bir cümle, bildiğimiz veya bilmediğimiz müzik parçaları, ıslık sesleri, vs. “işitmişlerdir’. Nesnelere dokunmak suretiyle bazı bilgiler sağladıkları da olmuştur. Kısacası bu insanlar, duyuların iştiraki olmadan sırf “içe doğuş’ vasıtasıyla bilmektedirler
Grup, bu cevapları irdeleyerek (öğretmenin de yardımıyla), geçmiş veya gelecek hayatlarına ait olan gerçek veriler ile olan direk ilişkilerini yorumlamaya çalışmaktadır.
Daha sonra da, her imajı onların kipliklerini (modalite, keyfiyet, cihet) ve bulundukları yeri akıllarında tutmaya çalışarak iyi hatırlama becerilerini geliştirmekle mükelleftirler. O ana kadar içlerine sızmayı başarmış olan izlenimler bir yana atılmaktadır. Bu başarıldığı takdirde, hasıl edilmiş olan ve her türlü zihinsel tasvirden temizlenmiş bulunan boşlukta, paranormal bilgilere, tezahür etme yolu açılmış olmaktadır. Böylece asıl anlamıyla prekognisyon, sanki geçmişe ait bir olaymış gibi gerçekleşmektedir.
Premonituvar (önsezgisel) bilgi, iradeyle değiştirilebilir türden bir şey değildir; onun, imajinasyon yoluyla gerçekleştirilen icattan farkı da budur zaten.
Alıntı
 
Üst