Beyin Dalgaları

dynamic apnea

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Haz 2008
Mesajlar
2,596
Tepkime puanı
165
Konum
somewhere outthere
İş
dış ticaret uzmanı
BETA - ALFA - TETA - DELTA
İnsan beyninden çeşitli vibrasyonların çıktığı okültistlerce uzun yıllardan beri bilinmektedir. Oysa beyin dalgalarının müspet ilim tarafından kesin olarak ispat edilerek bazı aygıtlarla tespit edilmesi çok yakın bir maziye dayanmaktadır. Biz burada beyinden yayılan dalgaların niteliklerini ve bunların ne şekilde tespit edildiklerini, kısaca EEG’nin (Elektroansefalografi) gelişimini anlatmaya çalışacağız. Zira EEG günümüzde Parapsikolojinin’de en önemli tetkik vasıtalarından biridir.
Kısaca EEG diye bahsedilen Elektroansefalograf, beynin bütün elektrik faaliyetlerini, yani beyin dalgalarını grafik olarak kağıt üzerinde tespit edebilen bir aygıttır. Böylece beynin yaydığı çeşitli dalgalar tespit edilmiş ve bu dalgaların karakteristiklerine göre beynin faaliyeti anlaşılmış olur. Tam teşekküllü hastane ve laboratuarlarda önemli bir yeri olan EEG aygıtı hayli büyük ve detaylı olmakla beraber, halen amatör deneycilere dahi hitap edebilecek, küçük modelleri- de geliştirilmiştir. Beyin elektriği üzerine yapılan çalışmalar yaklaşık yüzyıl kadar eskiye dayanmaktadır. İngiliz filozoflarından Richard Caton’un ilk defa tavşan ve maymun beyinlerinin elektrik potansiyellerini tespit etmesi ile birlikte EEG’nin temelleri atılmıştır. Uzun yıllar hayvanlar üzerinde yapılan çeşitli deneylerden sonra ilk defa 1924’de Jena Üniversitesinden, bir Alman Psikiyatri olan Hans Berger insan kafası üzerine platin elektrotlar tatbik ederek insan beyninin elektrik dalgalarını kaydetmeyi başarmıştır. Bu bulgular ilk önce fazla önemsenmemiş ve Bergerin hassas galvanometrelerle tespit ettiği, değişik beyin dalgaları beş sene kadar şüpheyle karşılanmıştır. Ancak Profesör Adrian öncülüğünde fizyoloji cemiyetince de aynı dalgalar grafik olarak tespit edilince Berger Ritmi de bilimsel olarak kanıtlanmış ve yerleşmiş oldu. Hans Berger’in önemle üzerinde durduğu beyin dalgası ritmine verilen isim Alfa ritmi olarak kendisi tarafından tanımlanmıştır. Bu ritim, çocukta sekiz yaşından sonra yetişkinlerdeki frekansa dönüşmektedir der Hans Berger.
Şimdi biz Hans Berger’den bu yana EEG’nin gelişimini bir yana bırakarak, günümüze kadar bu hususta yapılan çalışmaların ve elde edilen neticelerin ışığında, bilimsel olarak, günümüzce bilinen beyin dalgalarını biraz inceleyelim. İnsan beyninin şimdilik bilinen beş çeşit dalga yayınladığı bilinmekte ve bu dalgalar EEG aygıtı vasıtası ile tespit edilmektedir. Bunlardan Alfa dalgaları, Beta dalgaları ve Gama dalgaları özelliklerine göre normal beyin dalgaları olarak, Teta ve Delta dalgaları ise patolojik olarak sayılmaktadır.
1) Alfa Dalgaları: Bu dalgalar frekansları (Bir saniyedeki adedi) 8–13 ve amplitütleri (Dalganın en büyük ve en yüksek iki noktası arasındaki yüksekliği) 30–50 mikro volt olan düzenli dalgalardır. Normal yetişkin şahısların çoğunluğunda iyi gelişmiş, ortalama 9–10 frekanslı Alfa Dalgaları görülür. Alfa dalgalarının fizyolojik kaynakları günümüzde tartışılmaktadır.
Alfa dalgaları insan gözlerini kapattığı ve tamamıyla sakin olduğu zamanlarda yayılır. Düşünme faaliyetinin olmadığı tam sükunet anında beyin bol miktarda Alfa dalgaları neşretmektedir. Şahıslarda bu şartlar bozulur bozulmaz Alfa dalgaları basılırlar. Mesela derin bir konsantrasyon veya Meditasyon hali içinde bulunan bir kişiye herhangi bir konu hakkında soru sorulacak olursa o şahsın beyninden yayılan Alfa dalgaları derhal daha düşük amplitütlü Beta dalgalarına dönüşürler. Alfa dalgaları bilinen beyin dalgaları içinde en güçlü ve sağlıklı dalgalardır. Bu dalgalar çocukluktan itibaren tedrici olarak gelişerek beyin tarafından yayılmaktadırlar. Mesel 1,5 yaşındaki çocuklarda Alfa dalgalarına çok seyrek rastlanır. 3–5 yaşlarında ise bu dalgalar daha sabit şekilde görülmeye başlarlar. Çocuk 10 yaşına geldiği zaman artık Alfa Ritminin faaliyeti iyice organize olmağa başlar. 16–18 yaşlarında ise Alfa dalgalarının tam düzeninin kurulduğu devre olarak bilinmektedir. Keza hayatın yaşlılık döneminde de İnsan beyni yine ilk zamanları gibi düzensiz dalgalar yayınlamağa ve Alfa dalgalarının da giderek seyrekleştiği tespit edilmiştir. Alfa dalgalarının oluştuğu duruma Parapsikologlarca Alfa Durumu adı verilmiştir. Son yıllarda Parapsikoloji şiddetle Alfa ritminin üzerine eğilmiş ve Alfa durumunun kontrol altına alınması ile paranormal olayların açıklanabileceği üzerine görüş birliğine varmıştır.
İşte bu görüşten hareketle bir teori geliştirilmiş ve beyindeki Alfa dalgalarını ışık, ses, v.s, gibi çeşitli uyaranlarla denekler için belirgin duruma getirerek, Alfa dalgalarının oluşum hızını arttırmak için çeşitli aygıtlar imal edilmiş, düzenli bazı metotlar tanzim edilmiştir. Oldukça yeni olan bu çalışmalar irili ufaklı Parapsikoloji laboratuarlarında titizlikle denenmekte ve yeni bulgular ortaya çıkmaktadır. Esasında Parapsikologların halen üzerinde çalıştıkları Alfa durumu çok eski zamanlara dayanır. Okültizm, Yoga ve pek çok İnisiyasyon ekollerinde beyin dalgaları ve bunların tesir sahaları bilinmektedir. Bu bakımdan parapsikologların bir süre sonra Alfa durumundaki deneysel çalışmalarıyla Teleportasyon. materyalizasyon, Demateryalizasyon, Levitasyon, Durugörü, Telepati, Psikokinezi gibi ruhsal melekeleri deneysel olarak meydana getirmeleri ve bunları şimdilik bilinen beş ve bilinmeyen bir sürü beyin dalgaları, ile açıklama temayülleri mümkün olabilir. Filipinli ünlü şifacı Agpaoa’nın Almanya’da, doktorlar huzurunda meydana getirdiği olay hayli enteresandır. Agpaoa bir EEG aygıtının elektrotlarını kendi kafatasına, bir diğer EEG aletinin elektrotları da bir saralı hastanın kafatasına raptettirmiştir. Grafik beyin dalgalarını göstermeye başladığı anda Agpaoa’nın grafiğinde son derece sağlam ve sağlıklı alfa dalgaları görülmüş, saralı hastada ise tabii cılız ve düzensiz alfa dalgaları ve patolojik delta dalgaları görülmüştür. Agpaoa hastanın elini tutunca, kendi beyin grafiğinin değişmediği halde, hastanın grafiğinde kendininki kadar düzenli Alfa dalgaları başlamıştır. Agpaoa elini çekince hastanın grafiği yine patolojik dalgaları göstermiş, böylece aynı olay bir kaç defa meydana getirilmiştir. Bu deney boyunca Agpaoa’nın düzenli Alfa dalgaları son derece muntazam ve düzenli kalmış, hastanın her elini tutuşunda da kendi düzenli Alfa dalgalarını saralı hastaya aynen naklettiği ve kendi kontrol ettiği Alfa dalgaları ile saralı hastanın dahi Alfa durumunu kontrol altında tuttuğu bariz bir şekilde görülmüştür. Zira iyi bilindiği gibi EEG taramasında Sara, epilepsi hastalarının grafikleri son derece düzensizdir ve Alfa ritmi de bozuktur. Alfa ritmi parapsişik ve ruhsal melekelerin gelişmesi bakımından çok önemlidir. Zira frekans ve amplitütleri en yüksek olan dalgalardır. Hemen şunu da zikretmemiz gerekir ki Beyin dalgalarını kontrol çalışmaları yapanların kullandıkları metotlar ne olursa olsun her şeyden evvel dikkat etmeleri gereken en önemli husus nefes alma metotlarından seçecekleri bir metotla işe başlamalarıdır.
2) Beta Dalgaları: Beta Dalgaları 14–30 frekanslı ve daha düşük amplitütlü Alfa faaliyetidir. Dimağın ön bölgelerinde görülürler. Alfa Dalgaları yayan bir kişiye ses veya ışık gibi herhangi bir uyarıcıyla müdahale edildiği takdirde Alfa’lar derhal basılarak kendisinden dört kat daha zayıf olan Beta Dalgalarına dönüşürler. Konsantrasyon halinde beyin Beta dalgaları yayınlar. Beta dalgalarının uzaktan maddeyi kontrol edip, onda istediği kineziyi (hareketi) meydana getirebileceği gibi bazı teoriler olsa da, bunlar henüz bilimsel delillere dayalı ispat edilmiş kavramlar değildirler.
3) Gama Dalgaları: Süratli hareketleri teşkil eden düşük amplitütlü dalgalardır. Frekansları ise 30–50 arasındadır.

Anormal Sayılan Beyin Dalgaları

Bu dalgalar marazi sayılırlar.
5) Delta Dalgaları: Frekansları 35 amplitütleri çok yüksek olan anormal dalgalardır,
4) Teta Dalgaları: Frekansları 4–7 ve amplitütleri 50 Mikro voltun üstünde olan anormal dalgalardır.
Bahsettiğimiz bu iki dalga şekli Epilepsi hastalığında tipik olarak gözükmektedir. Zaten Nöroloji dilinde de, saniyede 3 frekans dalga diken kompleksi adıyla Petit Mal epilepsis teşhisini koydurtur. Asabi kişilerde, gözü sinirden kararmış kişilerde, hatta bol bol olumsuz şeyler düşünen kimselerde bu iki anormal beyin dalgasına rastlanabilir. Ancak başından beri anlattığım gibi, beyin dalgaları ile bilinen bulgular henüz kifayetli değildir. Ancak bu günkü bilgilerimiz bile bize Alfa Durumunun ne denli önemli olduğunu çok güzel bir şekilde göstermektedir. Yazı içinde de merhale, mehale incelemeye çalıştığım gibi, beyin dalgaları frekans (bir saniyedeki adedi) bakımından 8 ila 50’ye kadar giden farklılıklara sahiptirler. Amplitütleri ise (Dalganın en düşük ve en yüksek iki noktası arasındaki yüksekliği.) 50 Mikro volta kadar varırlar. Bu sınırların dışındaki dalgalar tıp literatüründe anormal olarak vasıflandırılmışlardır. Her geçen gün devam eden araştırma ve çalışmalar EEG’yi gittikçe daha çok geliştirmekte, dolayısıyla Beyin Dalgaları hakkındaki bilgilerimizde giderek artırmaktadır.

Gufran Erkılıç
 

fikret genç

Kayıtlı Üye
Katılım
19 May 2010
Mesajlar
8
Tepkime puanı
0
Merhaba
burada yeni üyeyim sizinle tanişip arkadaş olmak bilginizden istifade etmek istiyorum acaba bu mümkünmü arkadaşim olursaniz memnun olurum saygilarimla
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
Merhaba
burada yeni üyeyim sizinle tanişip arkadaş olmak bilginizden istifade etmek istiyorum acaba bu mümkünmü arkadaşim olursaniz memnun olurum saygilarimla

Burada elbette herkes saygı, sevgi ve belli bir düzey çerçevesinde bir arkadaş topluluğu ve aile gibidir. Biz bilgi ailesi ve bilgi topluluğuyuz. Elbbete bilgilerimizden karşılıklı fayda görmek amacımızdır.
 
Üst