Çalınmış Kabala

Sydonay

Kayıtlı Üye
Katılım
19 Haz 2010
Mesajlar
27
Tepkime puanı
1
Yaş
39
Konum
Ankara
İş
EÄŸitimci
Çalınmış Kabala
Kabalah gerçekte Yahudi kaynaklı değildir. Yahudiler Kabalah’ı Mısırlılar’dan çalmış ve değiştirmişlerdir. İşin doğrusu Kabalah sözcüğü ‘Ka Ba Ankh’ın değiştirilmiş halidir. [[abalah sözcüğünün Mısır kökenli olduğunu ortaya koymak için bu sözcüğü parçalayarak inceleyebiliriz:[[ısır dini, ruh dediğimiz yapının üç düzenli bölümden oluştuğunu söyler. Bu bölümler Ka, Ba ve Ankh’tır. Mısırbilimciler, Mısır inanışlarında Ka’nın ‘yaşam gücü’ ya da ‘ruhani ikiz’ olarak tanımlandığından bahseder. Ka yukarı doğru kaldırılmış iki kolla sembolize edilir. Firavunların birden fazla; normal insanların ise tek Ka’ya sahip olduğu inanışı antik dönemde benimsenmiş bir inanıştır. ‘Ka’ kişinin eterik dublesi, bedeninin psişik ikizidir. Kişinin geçmiş yaşamındaki ya da yaşamlarındaki görüntüsünü taşıyabilir. [[Ba’ ruhtur. Ruh, kişi kaç kez enkarne olursa olsun ya da yaşayan bedeni nasıl görünürse görünsün bağımsız ve değişmez özelliklere sahiptir. Kaç bedene aktarılırsa aktarılsın ‘Ba’nın öz yapısı asla değişmez. [[anrılarla yakın ilişkiler içerisinde olan firavunların astral projeksiyon esnasında sıklıkla biçim değiştirebilmeleri ise birden çok ‘Ka’ya sahip olmalarıyla ilgilidir. Bu tanrısal bir yetenektir. [[Ankh’ ise ‘hayat kaynağı’ ve auradır, ışık bedenimizdir. [[abalah’ın orijinal dili de İbranice değildir. Bugün Kabalah Yahudilerin elinde olduğundan Kabalah gizemciliğiyle uğraştığını düşünen bir çok topluluk İbranice’yi kullanmaktadır. ‘Kabalah’ çalındığında İbranice’ye gücü üzerinde kontrol sağlamak amacıyla dönüştürülmüş ve ‘Ka Ba Ankh’ın özgücü çarpıtılmıştır.[/COZE][/FONT=Times New Roman][COLek antik ve Runik Kabalah kaybedilmişti. Runik Kabalah, runları doğru şekilde kullanabilmek için bir anahtar ve runlar da Kabalah’ı etkin biçimde kullanmak için bir anahtardır. Örneğin Druidlerin runik Kabalah’ı yaygın biçimde kullandıkları bilinmektedir. Hatta run bulundurmak ve onları kullanmakla ilişkilendirilen Druidler engizisyon tarafından yargılanmış ve kıyıma uğratılmışlardır. [/COZE]

[COLruhani bilgi sistematik bir biçimde yok edilmeye ve silinmeye çalışılmıştır.[/COZE]
[COLek runlar, şeklen ve titreşim olarak; gezegenler, takımyıldızlar ve göksel konumlar ile ilişkilidir. Kayıp olan bir çok run bize Tanrılar tarafından yeniden öğretilmiştir. Gerçek insanlar antik gizemlere yeniden sahip olmaya başlamıştır. Ve bizlerin 'Ka Ba Ankh' çalışmak için sahte İbranice mektuplara, anahtarlara ihtiyacımız yoktur.[/COLE]
[COLO olan her şeyin bize döneceği günler yakındır.[/COLE]
[COLOiridir. Kısaltılmış, sadeleştirilmiş ve özleştirilmiştir.) [/COLE]
[/FONT]
 

logii

Kayıtlı Üye
Katılım
17 May 2009
Mesajlar
1,044
Tepkime puanı
268
Çok güzel ve açıklayıcı bir yazı olmuş, teşekkürler. Fakat hangi kitaptan veya bir yazı dizisinden alıntılanmış ve özleştirilmiştir bunuda belirtirseniz daha güzel olur..
 

şemhamforas

Kayıtlı Üye
Katılım
19 Mar 2010
Mesajlar
18
Tepkime puanı
1
mısırda KA ve BA,yani ruh ve beden terminolojisinden türetildiği şüphesine katılıyorum.lakin hz ibahime kadar uzanan bu serüvenini gerçek kökü hindistandır.hindistanın brahman rahiplerinden kopan hz ibrahim,ordan ur kentine ve çevre anadolu ülkeleri ve imparatorlukları dolaşmıştır.babilden sürgüne sürülen hz ibrahim,libya ve ürdün topraklarına kadar gitmiştir.bu yerleri dolaşan hz ibrahim bir çok dinle tanışmıştır.

kabala felsefesi ve yöntemini burdan itibaran kendini zamn içinde geliştirdiği muhakaktır..doruk anı hz musada görülmüştür.diğer yandan hz davut ve süleyman as da kabalayı kulananlardandır.
 

Amethyst

Banlı Kullanıcı
Katılım
28 Şub 2010
Mesajlar
416
Tepkime puanı
3
Sayın şemhamforas ,
İmla kurallarına dikkat etmenize rica ediyorum. Özellikle peygamber isimleri küçük harfle yazılmaz. Bundan sonra daha dikkatli olacağınıza umarım.
Kaliteli forumlar diliyorum
Amethyst
 

Sydonay

Kayıtlı Üye
Katılım
19 Haz 2010
Mesajlar
27
Tepkime puanı
1
Yaş
39
Konum
Ankara
İş
EÄŸitimci
Çok güzel ve açıklayıcı bir yazı olmuş, teşekkürler. Fakat hangi kitaptan veya bir yazı dizisinden alıntılanmış ve özleştirilmiştir bunuda belirtirseniz daha güzel olur..

İlginiz ve beğeninizden dolayı ben teşekkür ediyorum Sayın Logii. Yazı, Alman 99 Locası'nın 'arındırma' çalışmalarından alıntılanmış ve tarafımdan özleştirilerek çevirisi yapılmıştır. 99 Locası çoğunluğunu 'Black Sun' grubunun yönetiminde yer alan rahip ve rahibelerin oluşturduğu kovanlardan biridir.

Shemhamforash isimli arkadaşım; size gelince Ka Ba Ankh'ın geçmiş serüvenini takip edecek olursak Hindistan'da da köklerini bulacağımız düşüncenize ben de katılıyorum. Çünkü 'semavi dinler' öncesi döneme ait bir çok dini ve ruhsal gelişim içerikli çalışmaya tarihsel dönemleri ve bulundukları coğrafyalar farklı olduğu halde bir çok uygarlıkta rastlanmaktadır. Buna örnek olarak farklı dönem ve yerlerde yaşamış olsalar da bir çok uygarlığın panteonlarının, ölüm ötesi yaşam hakkındaki görüşlerinin, inisiyatik sırlarının, büyü ayinlerinin benzer yapılarda olması gösterilebilir. Yine aynı şekilde semavi dinler öncesi dönemde neredeyse tüm uygarlıklarda göksel düzene önem verilmesi ve öğretilerin göklerle ilintili olması da bir örnektir.

Kısacası benim görüşüme göre; 'Ka Ba Ankh' uygulama ve öğretilerine sadece Mısır ya da Hindistan'da değil izleri sürüldüğünde geçmişteki bir çok 'kadim' uygarlıkta rastlanması son derece olasıdır.

Kabala teorisi ve uygulamalarının İbrahim tarafından 'öğrenilip' diğer 'İsrailoğulları'na öğretilmiş olduğu fikriniz de kanımca mantığa uygundur ve tarihi gerçekleri yansıtıyor olması mümkündür. Ancak bu durum yazıda belirtilen 'Yahudiler'in Kabala'yı çalmış olduğu' iddiasını güçlendirir. Burada Yahudilerden kasıt İsrailoğulları kavmidir. İbrahim zaten bugün 'semavi din' diye adlandırılan tüm dinlerin ve başta 'İsrailoğulları' olmak üzere tüm Sami ırkın babası olma özelliğini taşımaktadır.

Musa döneminde Kabalah'ın altın zamanını yaşamış olduğu düşünceniz de bakış açısına göre doğru kabul edilebilir. Şöyle ki 'çalınmış Kabalah' eğer İbrani harf ve İsraili öğretilere Musa döneminde tam anlamıyla uyarlandıysa bu; 'semavi din' mensuplarının bakış açısıyla Musa dönemini 'Kabalanın altın çağı' kılar.

Saygı ve selamlar.
 
Üst