''Almunecar'' rüya yorumu.

İyi geceler Sayın Nefertiti. Dün yazmış olduğum rüya(lar) bir başkası tarafından yorumlandı. Ve op kişi 5 gün uzaklaştırıldı. (Not: Aslında ben 4 farklı rüya yazmıştım ve biri hakkında yorum yapılmıştı) . Ben genellikle çok rüya görürüm ve biraz zorlarsam da hemen hatırlarım. Ancak tabii ki bilinçaltıma işlenmiş kayıtlar mı yoksa evrensel mesaj içeren rüyalar mı bilmiyorum. İşte dün gördüğüm rüya:
Bir arkadaşım, beni Eskişehir'e çağırıyor. Eskişehir'in çok güzel otellerinden brinde kalıyorum. Geçici olarak orada bulunduğumu düşünüyorum. Arkadaşım, benden orada daha çok kalmamı istiyor. Bana: "Çorap işi var onu yapalım seninle bak çom yiy olacak.." diyor. Arkadaşım İstanbul'da bir ilçede belediye başkanı... (Not: Gerçek hayatta da belediye başkanıdır kendisi.) (Ve bir not daha : Ben bundan 3 hafta kadar önce Eskişehir'de idim..Sanatsal bir faaliyet için orada idim)
Hatırladığım kadarıyla bir dükkan ayarlanmış bu iş için Eskişehir'de. Beyaz kagir bir yer. Kaldığım otel de beyaz duvarlarla örülmüş ilginç ve güzel bir yer. Ve arkadaşım benim sorum üzerine "Artık Eskişehir'de yaşamalısın.. Bu iş çok kazançlı" diyor..
Sayın Nefertititi... Buı arada ufolarla ilgili gördüğüm çok rüyalar olduğunu bir kez daha hatırlatıyorum. Ve her birinde de dünyada alışılagelmiş yaşam sonlanıyor ve yeni bir çağa geçiliyor. Bu rüyaların ortak ve net fiziksel özellikleri ise aradan neredeyse 8-10 ay geçmesine karşın taze. Nedir bunlar? Önce hiçbir sebep yokken ufukta bir ışık beliriyor. Işık büyüyor ve ben onun sıradışı olduğunu hemen anlıyorum. Beyaz ışık cismani bir hal alıyor. Ve yavaş yavaş bulunduğum bölgeye geliyor. Tüm rüyalarda şurası çok açık ve aynı: İNSANLARI İLK UYARAN BEN OLUYORUM! HERKESİN YAKLAŞAN UZAY GEMİLERİNE BAKMALARINI HARARETLE HAYKIRIYORUM. Ardından GEMİLERDEN ÇIKAN DÜNYA DIŞI VARLIKLAR GÖRÜYORUM. BUNLAR ÜRKÜNÇ!!!! AMA BEN ISRARLA İRTİBATA GEÇİYORUM. AYIYA ya da iri bir hayvana benzer şekilleri var. Ama tüm rüyalarda ortak nokta şu : BENİ KORUYORLAR.. DİĞER İNSANLARDAN AYIRD EDİYORLAR. Dünyanın yakılıp yıkıldığı anlarından sonraki halini de görüyorum. Yıkımdan sonra bazıları kutsal gemilere alınmış insanlar var. Ben de içlerindeyim. Sonra "çıkın" deniyor. Ve yemyeşil dünyaya ayak basıyoruz.. Bir keresinde annemden başka tanıdığım kimseyi göremedim. Ve annem yürüyordu. (Kendisi bu yaşamsa felçlidir.)
Not: Lütfen bunu Sayın Nefertiti'den başkası yorumlamasın ki boşa gitmiş olmasın.
Şimdiden vakit ayırdığınız için sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Gerçeğin sesi sizinle olsun.

İlk rüyamda
1. Rüyayı saat 03:30-05:00 civarlarında gördüm. Ancak belirtmeliyim ki saat 03:00 civarlarında yatmıştım.
2. Başkası tarafından yorumlanmadı.
3. Kaldığım otel büyükçe, müstakil apartlardan oluşmaktaydı. Yani 5 yıldızlı ve apartman tarzında değil de tatil köyü tarzındaydı. Yeşil yapraklı ve ağaçsı çiçekler süslemişti oteli. Geniş bir avlusu vardı. Hiç bir güvenlik ya da resepsiyonist görmedim. Kaldığım odada radyo vardı. Ama televizyon yoktu. Belediye başkanı arkadaşım oldukça sıcak davranıyordu. Beni motive edici konuşuyordu. Üzerinde koyu gri keten bir ceket bulunuyordu. Ayakkabısı siyahtı. Çok düzgün giyinmişti.
4. Rüyayı gördüğüm zaman dilimi gece değildi. Gündüzdü.
Not: Tam seçemediğim bir husus var: Bir bayan arkadaşımı da gördüğümü tahmin ediyorum ama emin değilim. Bu bayan arkadaş, gerçekten gitmiş olduğum Eskişehir'deki sanatsal faaliyette de vardı. Ancak onunla herhangi bir konuşma yaptığımı hatırlamıyorum.

Ufolarla ilgili rüya:
1. Rüyalarımı kimse yorumlamadı. (Buradaki hariç)
2. Gece yarısından sonra gördüm. Saat 02:30-05:00 arası.
3. Herkes gibi ben de kendi halimde ve rutin işlerle ilgileniyorum. ÖNÜMDE UZANAN ÇOK GENİŞ VE DURGUN BİR DENİZ VAR. Evimin balkonundayım. Ama bu ev, şu an oturduğum ev değil. O evde hiç oturmadım.
Ufukta bir belirti oluyor ve hemen fark ediyorum. Sonra bir belirti, bir tane, bir tane daha derken belirtiler artıyor. Gök cisimleri yavaş yavaş büyüyerek önce bulunduğum yere doğru yaklaşıyorlar. Bilindiği gibi klasik disk şeklinde olduğu gibi daha değişik şekillerde de beliriyorlar. Ve artık her tarafı sarıyorlar. Ben herkesi uyarıyorum. İnsanlar da merak içinde bakıyorlar. Korkuya kapılanlar oluyor ama ben gülümsememi sürdürüyorum. Gemilerden bir tanesi hızla bana yaklaşıyor. Tam önümde. Ardından kendilerini bana ifşa ediyorlar. Gösteriyorlar. Bir delikten baktığımı hatırlıyorum. Ve o an ben de ürküyorum; zira bu kötü niyetli imiş. Kargacık burgacık bir halde. Çirkin ama bir o kadar da zayıfça bir ayıya benziyordu. Siyah renkteydi. Ancak beni koruyan başka göksel varlıklar beliriyor. Bunlar da iyiniyetli olanlar. Ancak açıkça bu sonuncuların maddesel şeklini hatırlamıyorum. Ne rengini ne boyunu posunu.. Hiç hatırlamıyorum. Bir karmaşa yaşanmaya başlıyor. Gemiye bindiriliyoruz. Bir ses duyuyorum: "İşte insan ırkının sonu. Her şey bitti." Ama kim tarafından söylendiğine emin değilim. Geminin içinde iken dışarıda ne olup bittiğini bilemiyorum. Geminin kapısı açıldığında ise BÜTÜN İNSANLIKTAN TOPU TOPU 300-500 KİŞİ KALIYORUZ. Yanımda sadece annem var. ve hatta annemi görünce : "Off yine mi sen? Tamam hadi çık bari" diye ona espri yaptığımı da hatırlıyorum O an gezegende hiçbir insan yapımı esere rastlamıyoruz. Her şey doğal.. Uçsuz bucaksız doğa.. Grimsi..

Bu rüyayı şimdilik kilitliyorum. Kent döndüğünde bu rüyayı ona yönlendireceğim bilginiz olsun.