5. Boyut (Bilinçdışını Bütünleştirme)

Necromancer

Kayıtlı Üye
Katılım
7 May 2010
Mesajlar
101
Tepkime puanı
11
Bilinçdışını Bütünleştirme


Karen Danrich Aracılığıyla Kozmik Hiyerarşi
Biz, Kozmik Hiyerarşi, isim olarak Lord Metatron, Lord Averil ve Lord
Sananda 5. boyut varlığı durumuna ulaşma süreci hakkında bildirimde
bulunmak istiyoruz. Spiritüel
yoldaki birçok inisiye 1998 yılında birçokları da önümüzdeki yıllarda
5. boyut farkındalık düzeyine ulaşmaya başlayacak. 5. boyutsal varlık
durumunda ikilik ve kutupsallık tümüyle birleştirilir ve bilinç dışı
"karanlık yön" tümüyle kucaklanarak insanın ölüm, yıkım, rekabet,
kontrol ve kötüye kullanma genetik modellerine bir son verilir.
5.
boyut farkındalığına ulaşma inisiyenin koşulsuz sevgiyi tümüyle
bedenlemesine ve Dünya yüzeyindeki tüm diğer yaşam-formlarının koşulsuz
kabullenmesine izin verir. Bunu başarmak için tüm acı, kötüye
kullanılma, utanç, öfke ve korku duygusal kayıtları tüm bedenin
hücresel yapısından silinir. Bu başarıldığında, 5. boyut farkındalık
durumu inisiyenin içinde kesintisiz bir sevinç, sevgi ve ilahi birlik
deneyimi oluşturur. 5. boyut farkındalığı spiritüel yoldaki herkesin
çok uzun zamandır ulaşmayı aradıkları şeydir.
Eski
Mısır pramitlerinde inisiyeler 5. boyut farkındalığına birçok yıllık
bir zaman sürecinde ulaştılar. Bu inisiyasyonlar dereceli olarak her
inisiyenin kristalize forma dönüşmesine izin verdi. Kristalize hücresel
yapıda her hücre küçük bir kristal görümündedir ve kristallere benzer
birçok özellik taşır. Kristaller gibi kristalize hücresel yapı çok
yüksek bir vibrasyonu tutabilir ve bu şifacılık, kanal olma veya
teleportasyon (ışınlanma), ani tezahür ettirme (oluşturma) ve
boyutlararası yolculuk gibi sihirli yetenekler için kullanılabilir.
Kristalize hücresel yapıya dönüşmede tüm bedende kayıtlı duygusal
kayıtlar salıverilip silinebilir ve bu devam eden bir sevinç durumuna
yol açar.
Önceki "Eski Mısır'dan Yeni
inisiyasyonlar" mesajımızda, kanalımız kristalize forma dönüşme süreci
başlangıç inisiyasyonlarında detaya indi. O mesajda kanalımız ilk 108
inisiyasyon ve bedenin 2/3'ünü kristalize forma dönüştüren ve aurik
sahayı "Hayat Çiçeği" modeline dönüştüren 108 DNA iplikçiği hakkında
bilgi verdi. Bizim arzumuz bunları tekrarlamak değil ama okuyucumuzun
daha önce yapmadıysa bu materyali bulması.
5.
boyut farkındalığına ulaşmak için, bedenin geri kalanını kristalize
forma dönüştüren ve eş zamanlı olarak 4. boyut formuyla birlikte yer
alan bir 5. boyut formu oluşturan toplam 1024 DNA iplikçiği
bedenlenmelidir. Bu 5. boyutsal araç, duygusal olarak koşulsuz
kabulleniş durumunu bedenlemeye ve dünyada 12.000 yıldan fazla süredir
deneyimlenmemiş bir iç huzur ve barış durumunu deneyimlemeye izin
veren, tüm sınırları aşan bir 5. boyut farkındalığının şimdiki form
tarafından deneyimlenmesine izin verir.
Bizim
arzumuz kişisel gelişiminizde bu sonraki adıma başlayacak olanlarınız
için 1024 DNA iplikçiğinin tümünü bedenleme sürecini kapsam içine
almak. Bu sonraki düzey inisiyasyonlardaki işlemler ve bütünleştirme
sürecini daha iyi açıklamak için bu yaratılım ve tüm yaratılımların
düşüşü ve insansı formun hücresel hafızasında tutulan acı dolu karma
konusuna biraz tarihsel olarak girmek istiyoruz. 1024 DNA iplikçiğini
bedenlemek için, tüm bilinçdışı realite planı birleştirilmeli ve
bilinçdışında tutulan tüm karma salıverilmelidir. Kanalımız
kendi bilinçdışını bütünlerken diğer ırklardaki varlıklarla olan birçok
karmik anlaşma temizlenmek üzere gündeme geldi. Bizim amacımız gelecek
yıllarda kendi bilinçdışılarını birleştirecek olan diğerleri için bu
anlaşmalar konusunda detaya inmek.
Önce
okuyucumuzun bizimle "Tüm Kaynakların Kaynağı"na benzetilebilecek tüm
formların ondan oluştuğu bir tohumun yer aldığı 4000. boyuta seyehat
etmesini istiyoruz. Çok uzun bir zaman süresince bu boyut iki realite
planından oluşmuştu, planın biri bir erkek ve dişi bilinç tarafından
bedenlenmişti, diğer plan ise ilk planın tam yansımasıydı ve bir dişi
ve erkek bilinç tarafından bedenlenmişti. 4000. boyuttan kaynaklanan
tüm form deneyimleri trilyonlarca yıllık Dünya zamanına eşdeğer bir
zaman süresince barış dolu bir evrimden başka birşey bilmemişti.
"Tanrı"
yada tohumun ötesindeki bilinç değişik birşey denemeyi istedi ve iki
realite planı birbiriyle karışarak iki erkek bilinç tarafından
yönetilen bir plan ve karşısında iki dişi bilinç tarafından yönetilen
bir diğer plan yaratıldı. Kutuplaşmalardaki bu kayma tohumdan veya
kaynakların kaynağından yayılan enerji akışında sonuçta tüm yaratılımı
iki enerji modelinden biri tarzında etkileyen bir sapmaya neden oldu.
İki erkek bilinçten yayılan enerji sapması saatin ters yönünde dönen
bir spiral tarzında aktı ve eksiklik ve zamanla da yaratılımın bazı
bölümlerinin yıkımı deneyimine giden "özgür irade "'nin
deneyimlenmesine yol açtı. Tohumdan akan ve iki dişi bilinç tarafından
yönetilen enerji saat yönünde bir spiral oluşturdu ve mükemmellik
deneyimi ve zamanla yaratılımın bazı bölümlerinin yaratıcı kendini
ifade eksikliği ve can sıkıntısını deneyimlemelerine neden olan
tam-özgür-iradesizlik deneyimine neden oldu.
Altı
milyon yıl kadar önce bu yeni spiral enerji akışı bizim yaratılımımıza
olan boyutlararası yola ulaştı ve 1 ve 144 arası boyutları tutan
yaratıcıyı etkiledi. Spiral enerji Yaratıcı'nın dişi yanının
ayrılmasına ve komşu yaratılıma hareket etmesine neden oldu. Ek olarak
komşu yaratılımın yaratıcısının erkek yanı da ayrılarak bizim
yaratılıma geçti. Bu, Yaratılımımızda, zamanla özgür irade, eksiklik ve
sonuçta yıkım deneyimlerine götüren iki erkek yaratıcının görev başına
gelmesi ile sonuçlandı.
Yaratılımımızda
yaygın olan yıkım, iki Yaratıcı'nın birbiriyle yardımlaşarak
çalışmaları yerine birbirleriyle rekabete girmelerinin sonucudur. Bir
Yaratıcı gizli işler yürütme olanağı araştırmak ve tüm yaratılımı
kontrol etmek için "gizli hükümet" olarak arka planda kaldı. Diğeri ise
Dünya'daki hükümetlerin çoğu gibi iş başında ve kontrolde gözüktü ama
gerçekte diğer Yaratıcı'nın gizli hükümeti tarafından yönlendirildi.
Kozmik Hiyerarşi'nin arzusu okuyucumuzun şu anda Dünya'da deneyimlenen
problemlerin bu yaratılımın tümünde ve ötesinde de çeşitli düzeylerde
deneyimlendiğini anlamasıdır.
Dört milyon yıl önceye kadar bu yaratılımda beşinci boyutun altında hiçbir şey yoktu.
Bizim
insan genetik kayıtlarımıza göre, evrim bu noktaya kadar barışçı bir
şekilde devam etmişti. Tüm olaylar ilgisi olan tüm türlerin beden
genetik yapılarında holografik (Çok Boyutlu) olarak kaydedilir ve
insanlık, tüm insansı deneyimlerin ve yaratılımın tümünde olan herşeyin
holografik kayıt tutucusudur. Genetik kayıtlarımıza göre başka bir
yaratılımdan sevme yeteneğini yitirmiş savaş yanlısı ve bunun sonucu
olarakta saldırgan bir grup yolundan sapmış varlık Evrenleri tahrip
olduğunda bu yaratılıma geldiler. Bu varlıklar yaratılımlar arasındaki
bir boyutlararası yırtık sonucu yaratılımımıza girebildiler.
Bu
varlıklar üzerinde insansı form yaşayan barışçı ve sevgi dolu bir
gezegeni istila ederek ele geçirdiler ve insan genetik kayıtlarındaki
ilk işkence, tecavüz ve kötüye kullanılma deneyimlerini ortaya
çıkardılar. Bu acı dolu deneyimlere ek olarak, bu ırk zamanı geldiğinde
kendi Yükseliş'lerini gerçekleştirip sonraki boyuta evrimsel
sıçramalarını gerçekleştiremeyecek durumdaydı. Gezegen Foton Kuşağı'na
girdiğinde sonraki boyuta yükselmesi yerine tüm gezegen ve üzerinde
enkarne olan herşey kendiliğinden yanarak varoluşları sona erdi. Bu
olay, Büyük Merkezi Güneş'in vibrasyonel olarak aşağı doğru kaymasına
neden oldu. Bu tüm 5. boyutsal formların 3. boyuta, tüm 25. boyut
formların 12. boyuta düşmesine ve Mahatma'nın Tanrı'dan ayrılmasına
sebep oldu. Bu yaratılımımızdaki asıl "Düşüş"'ün nedenidir.
Kanalımız
acı, öfke, ve korku duygusal deneyimleriyle ilgili tüm genetik
meteryalin kökeninin dört milyon yıl kadar önce insansı formun
saldırgan türler tarafından istila edilmesindeki karmik dönemde
olduğunu keşfetti. Bu karma temizlendiğinde ilgili acı, öfke ve korku
da inisiyelerin hücresel yapısından temizlenir.
Birçokları
bu zamanda Dünya ve Yükseliş'i üzerinde neden bu kadar çok ilgi
olduğunu merak edebilir. Sebep basit ama son derece önemli. Eğer Dünya
Yükselişini yapmaz ve kendiliğinden yanarsa bu tüm yaratılımı daha
fazla saptırırdı ve Büyük Merkezi Güneş öyle düşük boyutlara inerdi ki,
tüm bu yaratılım kendi içine çökerdi. Diğer galaksilerden hem insan hem
de insan olmayan enkarne varlıklar arasındaki vizyonerler (vizyon
sahipleri) bu felaketi önceden gördüler ve yardım istediler. Onların
yardım çağrısı 500. boyuttan Rize Düzeni diye bilinen bir varlık
grubundan karşılık buldu. Rize Düzeni yaratılımın sıkıntıda olan
bölümlerine yardım konusunda uzmanlaşmış bir okült üstadlar düzenidir.
Bu düzenin sembolü ejderhadır ve bu zamanda bu düzenden birçoğu,
Dünya'nın yükselişi için gerekli değişiklikleri yapmak ve tüm bu
yaratılımın onarılmasına yardım için Dünya'da enkarne haldedir.
Uzun
süre önce yaratılımımızı istila eden saldırgan ve yıkıcı varlıklar şu
anda evrenimizde enkarne olan ve "Griler" ve "İlluminati" olarak
bilinen diğer 3. boyutsal ırklarla ve "Andromedanlar" olarak bilinen
12. boyutsal ırkla genetik olarak ilişkilidir. Griler, İlluminati ve
Andromedan'ların çözülmesi gereken benzer bir genetik problemleri var.
Bu ırkların hepsi sevme yeteneğini kaybetti. Form içindeyken sevginin
kaybının bir sonucu olarak, yaratılımımızdaki evrim, Sevgi ve şefkat
yoluyla güç kazanımından ziyade kontrol ve kötüye kullanım yoluyla güç
kazanımı üzerine temellendi. Rize düzeni sonraki evrimsel sıçramalarını
(yükselişlerini) yapmadan önce sevgi ve şefkati kucaklamak için genetik
yeniden yapılanma için çağrıda bulunan tüm üçüncü, beşinci ve onikinci
boyutsal formlar için yeni bir orijinal kalıp (genetik) sağlanması için
sorumludur.
"Griler" birçok
yazar tarafından iyi bir şekilde belgelendi. Bizim arzumuz inisiyenin
kendi Yükselişinde bu konuları hedefleyebilmesi için "Griler" ve insan
formu arasındaki karmaya değinmek. Beyaz ırk, 7.500 yıl kadar önce
Grilerin, Aztek ve Maya kadınlarıyla eşleşmelerinin bir sonucudur.
Zaman yolculuğu yeteneğine sahip "Griler" Dünya'nın yükselişi ile kendi
gelecek yıkımlarını gördüler ve insanlığı kontrol etmek için en iyi
yolun kendi genetik yapılarını onlarınkiyle karıştırmak olduğunun
ayırdına vardılar. Böyle bir karışım genetik yapının içinde yer alan
karma veya anlaşmalar yaratır. Grilerin genetik
yapısının Aztek ve Maya ırklarıyla karışımının sonucu olan beyaz insan
ırkı formu hissetme yeteneğinin bir kısmını kaybetti.

Sonuç olarak beyaz ırk, baskıcı, kontrol eden ve gaddar bir yapıya
sahip oldu ve diğer ırklar üzerinde hakimiyet kurmak için savaşlara
girmeye başladı. Duyguların kaybıyla şefkat de kayboldu, bu da günümüz
uygarlığında yaygın olan acı ve kötüye kullanımla sonuçlandı.
Beyaz ırkın hepsi hissetme yeteneğini kaybetmedi. Kanalımız,erkek
formda duygusal bedenin Grilerle genetik karışımın bir sonucu olarak
birçok parçaya ayrıldığını keşfetti. Bu parçalanma, iyileştirilinceye
kadar beyaz erkeğin bir dişi kadar derin bir şekilde hissetmesini
imkansız hale getiriyor. Bu parçalanma inisiye 24. inisiyasyonu
aştığında tamir edilir ve duygusal beden ışık-bedenle birleştirilir.
Beyaz
ırk ve griler arasındaki genetik karma dünya çapında kaçırılma
hatıralarının yüzeye çıkışının hızlanmasının kökenindedir. Kaçırmalar,
Grilerin, kendi sevme ve sonuçta da gelişme yetersizliklerine genetik
bir çözüm aramalarının bir sonucudur.
Kalp
şakrası olmadan bir tür evrimleşemez. Kalp şakrası yoluyla solunum ile
alınan "chi" yada enerji Kalori'ye dönüştürülür ki, beden daha yüksek
bir vibrasyonu tutmak için tüketebilsin ve sonuçta da sonraki boyuta
yükselişini gerçekleştirebilsin.
Açık
bir kalp olmadan hiç bir ırk Yükseliş süreci sırasında sonraki boyuta
bedenlenmelerini geçirmek için yeterince "chi" üretemez. Aynı zamanda
sadece açık bir kalple bir inisiye kendi evrimsel sürecinin bir sonucu
olan ilahi birlikteliğin coşkun durumunu deneyimleyebilir.
Evrimin sevgi üzerine temelli olması tasarlanmıştır, işte bu nedenle kalp Yükseliş için gerekli gerçek mekanizmayı içerir.
Kendi
kaçırılmalarını gözden geçirdiğinde kanalımız Grilerin kendi bedenini
zamanın dışına aldıklarını ve böylece hafızasında hiç zaman aralığı
olmadığını keşfetti. Ek olarak olayın zihinsel ve duygusal anıları da
silinmekle birlikte kişinin ruh kayıtlarına kaydolmakta ve sık sık
ruhun kendisi deneyim sırasında parçalara bölünmektedir. Sıklıkla
kaçırılmalara seksüel tip testler eşlik etmektedir. Kanalımız uzun süre
önce bir çocuğun cinsel taciz deneyimini takip ederken, 3-6 ay önce
Griler tarafından yapılan ve hatırlanmayan bir kaçırılma olayı olduğunu
tespit etti.
Çocukların
hatırlayamadıkları kendi kaçırılma deneyimlerinde oluşan aynı korku ve
cinsel taciz duygularını içeren bir deneyimi aynen tekrar
yarattıklarını keşfetti. Çoğu kaçırılma anısı 8. spiritüel
inisiyasyonun sonlanmasıyla temizlenir ve şifa bulur. Bu bilgiyi
sizlerden duygusal krizler sırasında diğer inisiyelere yardımcı olan
şifacılar ve bu zamanda bu tür deneyimler üzerinde çalışanlarınız için
paylaşıyoruz.
1997 Aralığında,
Griler, Dünya'yı hem fiziksel hem eterik gerçeklik planında
terkettiler. Ayrılma nedenleri iki taneydi. Birincisi, Griler kendi
genetik problemlerini gidermeye başlamak için gerekli bilgiyi elde
ettiler. Bu bilgi Yükseliş süreci ve insan formunun Dünya'da devam
etmekte olan yeniden yapılanmasının bir sonucu olarak geldi. 1997
Aralığına kadar Dünya Grilerin vibrasyonunu dünya üzerinde tutmaya
artık uygun olmayacak derecede vibrasyonunu yükseltmişti ve bu nedenle
Dünya'dan ayrıldılar.
 

Necromancer

Kayıtlı Üye
Katılım
7 May 2010
Mesajlar
101
Tepkime puanı
11
"İlluminati" de bizim 3. boyut evrenimizin başka bir yerinde varolan bir ırktır. İlluminati'nin
insan formuyla karması 50.000 yıl önceye kadar uzanmaktadır ve Sirius
ırkından köken almaktadır. 5. boyutsal humanoid bir ırk olan
Sirius'lular her iki ırkta 3. boyut formundayken İlluminati'nin uzun
yaşamasını desteklemek için anlaşmalar yaptılar. İlluminati Griler'le
benzer bir genetik probleme sahip ve sevme yeteneği yok. Fonksiyon
görmeyen bir kalp şakraları olduğu için, solunum yoluyla aldıkları chi
yada enerjiyi, bedenlerini 50 yaşın ötesinde tutmak için gerekli,
kullanılabilir bir enerji formuna dönüştüremiyorlar. Siriuslular ve
İlluminati arasındaki enerji paylaşımı her iki ırkın da 2.000 yıllık
bir yaşam süresi sağlamalarına izin verdi.
Sirius'lular 20.000 yıl kadar önce 5. boyuta geçtiklerinde karma Dünya üzerindeki insan ırkına aktarıldı. Biz,
40.000 yıl kadar önce gezegenimize insansı ırkın tohumlarını
bıraktıkları için Sirius'lularla ilişkiliyiz ve Sirius'lulara ilişkin
her genetik karmayı taşıyoruz. Son 20.000 yıldır insan ırkı hem kendisi
hem de İlluminati için Chi'yi muhafaza etti. "İnsanın düşüşü " ve iki
iplikçikli DNA'ya genetik mutasyonunu takiben, insan formundan Chi'nin
çekilmesinin devamı yaşlanma, hastalık ve ölüm deneyimleriyle birlikte
100 yıldan daha az bir yaşam süresiyle sonuçlandı.
Kanalımız
İlluminati'nin insan enerji sahasına fiziksel olarak bağlanmak için
elektronik aletlerle çalıştığını keşfetti. Televizyon ve bilgisayarlar
gibi şeyler aracılığıyla insan formuna çengel attıklarını gözlemledi.
Televizyon birçok insanı hafif trans durumuna sokar ve bu durumdayken
İlluminati bedenle birleşerek mümkün olduğunca fazla chi veya enerji
çekebilir. İlluminati aynı zamanda yoğun bir şekilde ilaçlar ve alkolle
de çalışmaktadır ve bir insan bu maddeleri kullandığında İlluminati
ruhu bedenden çekerek yine enerji almak amacıyla bedene girer. Bu
nedenden dolayı spiritüel inisiyelerin televizyon gibi şeyleri
sınırlamaları kadar ilaç ve alkol kullanımına da sınır getirmelerini
tavsiye ediyoruz. İnisiyenin bilgisayar karşısında zaman geçirmesi
gerekiyorsa elektrik çıkışını çevreleyen bakır tel İlluminati'nin
sisteme girişini zorlaştırır. Son bir not,
Balina topluluğunun enerji alanı Dünya üzerinde İlluminati'nin
giremediği tek enerji alanıdır. Balinalar sonar kullanır ve bu düşük
ses vibrasyonları İlluminati'nin metalik vibrasyonu ile uyumsuzdur, bu
da onların yanına yaklaşmalarını imkansız kılar.
İlluminati, doğadan yaşam-kuvvetini emmek için Dünya üzerinde
oluşturulmuş 1.000'den fazla girdaptan da sorumludur. Her girdap
Dünya'nın eterik bedeninde bir yırtık yaratmıştır. Bu girdaplar
kapatıldı ve Dünya'nın eterik bedeni, Ocak-1998'de Lady Gaia, yani
Dünya'nın bilinci ve Yaratıcı Logos'umuz İlluminati ile karmalarını
salıverdiklerinde iyileştirildi. Her bir inisiye bedenlenmesini tamamen
kristalize forma dönüştürdüğünde, beden vibrasyonel olarak
İlluminati'nin birleşebilmesi için çok yüksek titreşime sahip olacak.
Tüm insanlık Yükseliş'ini yaptığında İlluminati Dünya'dan uzaklaşmak
için zorlanacak ve kalp şakralarındaki genetik problem düzelinceye
kadar kendi yaşlanma ve ölüm deneyimleriyle yüzyüze gelecekler.
Bizim
okuyucumuz için dilediğimiz hiç bir varlık grubunun Tanrı'nın
gözleriyle bir diğerinden üstün olmadığını anlamasıdır. 3., 5. ve 12.
boyutsal formdaki her ırk genetik problemlerini gidermek, kalp
şakralarını açmak ve bu yaratılımda sevgi temelli bir evrime başlamak
için gereken her türlü yardım, sevgi ve rehberliği alacaktır.
İlluminati,
Dünya'yı ve insanlığı bir chi veya enerji kaynağı olarak kullanan tek
ırk değildir. 9.500 yıl önce, Pleiades'den Ananuki olarak bilinen bir
aile Dünya'ya geldi. Ananuki, Eski Ahit'te Yaratıcı Tanrı'lar olarak
bilinir ve aynı zamanda Yunan ve Roma Tanrı'larıyla da ilişkilidir.
Ananuki, Büyük Tufan ve Atlantis'in Düşüşü'nü takiben kendi
gündemleriyle geldi. Herbiri tahrip edilmiş bir gezegen ve yıldızın
sonucu olan 3. boyuttaki birçok kara deliğe bağlı olarak, Güneş
sistemleri hayat-kuvveti kaybetmeye başlamıştı ve bu kayıp Güneş
sistemlerinde enkarne olanların yaşam süresini azaltmaya başlıyordu.
Ananuki, gezegenimizden ve geniş ölçüde insanlıktan hayat-kuvvetini
emmeyi sağlayacak bir enerji köprüsü oluşturmak için Dünya'ya geldi.
Kanalımız,Pleiades'lilerin Dünya çevresindeki majör girdaplara ve kendi
genetik yapısında sırtın alt bölümü ve şakral bölgeye çengel
attıklarını buldu. Dünya'nın çevresindeki majör girdaplardaki çengeller
Dünya tarafından Ekim-1997'de serbestleştirildi. Her inisiye Ananuki
ile olan kendi genetik karmasını salıverdiğinde çengeller de kişisel
bazda serbestleştirilebilir.
Ananuki aynı zamanda Dünya'ya ilk nükleer bombanın atılmasından da sorumludur. Gezegensel
kayıtlarımıza göre, Ananuki sadece 500 yıllık bir periyod içinde burada
bulundu, bu sırada her bir aile üyesi birbiriyle rekabete girdi ve bu
rekabet 1944'deki Hiroşima ve Nagazaki'den 100 kat büyük bir nükleer
bir patlama ile sonuçlandı. Patlamayı takiben Ananuki, Büyük Beyaz
Kardeşlik tarafından Dünya'yı terk etmeye zorlandı. Bu noktaya kadar
Atlantis uygarlığı tarafından bir köle ırkı olarak tasarlanmış
insanlık, 12 iplikçikli DNA'ya sahipti. Dünya ve birbiriyle uyumlu bir
yaşamları ve 500 yıllık nispeten hastalıksız bir yaşam süreleri vardı.
Nükleer patlamayı takiben insanlık bugünkü 2 iplikçikli DNA'ya genetik
mutasyon geçirdi ve sonuç olarak kundalini ve seksüel enerji sistemi
kapandı.
Kundalini ve Seksüel enerji, daha uzun bir yaşam süresi için bedeni yeniler ve uygarlığı uyum içinde tutar. Tantra
Yoga'nın birçok uygulayıcısı iki veya daha fazla kişinin seksüel
enerjisini birlikte kullanmasının tüm şakraların birbiriyle uyumlu
olmasına ve bir ilişkide veya grupta uyumun artmasını sağladığını
anlarlar. Seksüel enerji sisteminin kapanmasının yanısıra, ikinci şakra
ve bedendeki enerji meridyenlerini dengede tutan birçok minör şakra bir
kara delik enerji modelinde çöktü. Bu majör ve minör şakra
sistemlerinde yerleşmiş olan kara delikler hastalıkların kökenidir ve
insanlık hastalığı ilk kez Ananuki'nin savaşını takiben deneyimledi.
1944 yılında Japonya'ya atılan ilk nükleer bomba da insan ırkı üzerinde
global bir etkiye yol açtı. Okuyucumuzun, insanlığın Dünya tarihinde ve
insansı formun tarihinde deneyimlenen tüm acıları bir bütün olarak
paylaştığını anlamasını istiyoruz. Her bireyin genetik kayıtlarında
Atlantis'in Düşüşü, Roma'nın çöküşü, 1. ve 2. Dünya savaşı, Hiroşima ve
Soykırım deneyimlerini bulacaksınız.
Anlamanızı
diliyoruz ki, insan ırkı deri rengine bakmaksızın tek bir ırktır. Tüm
insanlık, insanlığın kendine verdiği veya başka galaksilerden ırkların
insan deneyimi üzerinde oluşturdukları acıyı paylaşır.
Japonya'ya
atılan iki nükleer bomba Dünya'daki her insanın kalp şakrasının az yada
çok farklı düzeylerde içeri doğru patlamasına neden oldu. Bu
kara delik gibi içeri açılan kalp şakrası tüm insanlığı acı içinde
bıraktı. İnsanlık bedenleriyle bağlantısını yitirerek acıyı dengeledi
ve boyun seviyesinden yukarıda yaşamasını öğrendi. Sık sık ilk
okumalarda kanalımız bireyin enerjisel olarak tüm aurik sahasının boyun
üzerinde kalmasıyla bir dondurma külahı gibi göründüğünü not etti. Bu
bağlantısızlık insanın hissetmesini imkansız hale getirdi ve uygarlığın
gittikçe artan düzeylerde şiddet içeren, pornografik ve fiziksel olarak
hasta bir hale gelmesine neden oldu. Kalp şakrası bağışıklık sisteminin
kökenidir. İçeri açılan kalp şakrası AIDS ve diğer bağışıklık sistemi
hastalıklarına yol açmaktadır. Yine böyle bir kalp şakrası depresyon ve
son 50 yılda gittikçe yaygın bir hale gelen intihar duygularının da
sebebidir. Kanalımız depresyon şikayeti olanların, kalp şakralarının
düzenlenmesi ve uygun enerji akışının sağlanması ile neredeyse ani bir
iyileşme gösterdiklerini buldu.
İçeri açılan kalp şakrasına ek olarak bu iki bomba ve hükümetlerimizin
göz yummaya devam ettiği nükleer testler insanlığın bitki, hayvan ve
mineral topluluklarıyla birlikte eterik bedenlerindeki majör ve minör
şakra sistemlerini daha çok içeriye açtı. Bu hem insan deneyiminde hem
de doğada hastalıkların artmasına yol açıyor. İnisiye 12. spiritüel
inisiyasyonunu geçtiğinde majör ve minör şakralardaki tüm kara delikler
temizlenir, kundalini ve seksüel enerji sistemi tekrar kurulur ve aurik
saha tüm bedenlenmenin çevresinde yer alır. İnisiye 108. inisiyasyonunu
aşarken, İnsanlık ve Pleiades arasındaki genetik karma kaldırılır.
İnisiye 1024. inisiyasyonunu aştığında, savaş ve nükleer güç için
hücresel inanç aşılır bu da inisiyenin sonraki nükleer testler, nükleer
kazalar ve nükleer güç reaktörlerine tümüyle bağışık hale gelmesini
sağlar. 109 ve 1024 arası inisiyasyonlar daha sonra bu mesaj içinde
aktarılacaktır.
Hayat
kuvvetimizi almaktan sorumlu Ananuki ve İlluminati'ye ek olarak,
insanlığa enerji almak amacıyla çengel atmış beş gezegen daha vardır.
Bu gezegenler üçüncü boyutsaldır ve bu gezegenlerin Yaratıcı Logosları
bundan sorumludur. Bunun karması uzun süre önce bu diğer beş Logos'tan
Dünya'daki hayatı devam ettirmek için bilgi çalan kendi gezegensel
Logos'umuz, Sanat Kumara'ya kadar uzanmaktadır. Dünya'da şu andaki
bilgi savaşında olduğu gibi, bu yaratılımın ikinci Yaratıcı Logos'u
tarafından kurulan gizli hükümetler iş başına geçtiğinden beri
evrenimizdeki bilgi de sınırlı hale geldi. Bilgi sınırlı hale
geldiğinde yaşam da öyle oldu.
Sonuçta kendi gezegenlerinin ölümüne neden olan bu bilgi kaybını telafi
etmek için bu beş Logos kendilerinden parçaları Dünya'da enkarne
olmaları ve insanlıktan enerji almaları için Dünya'ya yolladılar. Bu
zamana kadar, kanalımız, aurik sahaları, kendileriyle temasa geçen
herkese çengel atıp enerjilerini alarak bu beş gezegenden birine
gönderen bir dizi kanal içeren yüzlerce birey keşfetti. Bu beş
planetten Dünya'da enkarne olanların sayısı oldukça fazla ve bir
inisiyenin bu gezegenlerle ilişkili birisiyle karşılaşmamış olması
olasılığı %10'dan daha az. Bu beş Logos'la ilgili genetik karma 380.
inisiyasyonla hedeflenip salıverilir.
Sülük
modeli Dünya'daki tüm dengesizliklerin altında yatar. Yukarıda
bahsedilen her ırk ve Logos karşılığında herhangi birşey vermeden
birşeyler alıyor. Bu almadan verme ve vermeden alma deneyimleri de
sonuçta aç gözlülük ve istifçilik, karşılığında da fakirlik ve evsizlik
küresel deneyimlerine yol açıyor. Koşulsuz Sevgi'yi kucaklamak için
koşulsuz verme ve koşulsuz alma bedenlenmelidir. Koşulsuz vermede daima
karşılığında alınan birşeyle enerji değişimi vardır. Koşulsuz almada da
yine karşılığında verilen bir şeyle enerji alışverişi vardır. Bu
devamlı enerji alışverişi inisiyenin yaşamında günden güne istifçilik
ve fakirlik deneyimini sona erdirir. İnsanlık sonraki boyuta
yükselirken bu tür deneyimler kollektif olarak aşılacaktır.
Şimdi arzumuz 109'dan 1024'e kadar olan inisiyasyonlar hakkında detaya
inmek. Bu inisiyasyon serisi hem bireysel bilinçdışı hem de tüm genetik
Soy'un tümüyle birleştirilmesini kapsar. Ek olarak insan deneyimine
ilişkin tüm bilinçdışı karma hedeflenip salıverilmelidir.
Bilinçdışı
realite planı 11.000 yıl önce Melchizedek Düzeni tarafından insanlıktan
ayrıldı. Düzen, üçüncü ve beşinci boyutsal form ırklar arasında yaygın
olan savaşlar sonucu artan yıkımı durdurmak arzusuyla evrimin
durdurulmasına karar verdi. Evrim ve yıkım tamamen aynı hızda meydana
gelir ve Düzen, Dünya'daki evrimin durdurulması durumunda tüm evrendeki
evrim ve yıkımın duracağını anladı. Bilinçdışını ayırmak için Düzen,
Güneş sistemimizde Niburi olarak bilinen bir gezegenin yörüngesini
değiştirdi. Orijinal olarak Pluto'un hemen dışında olan Niburi'nin
yörüngesi Güneş çevresinde yaklaşık 3600 yıl döngülü bir yörüngeye
çekildi. Niburi, astrolojik terimlerle Bilinçdışı'yı yönetir ve
bilinçdışı realite planının kayıtları Niburi'nin Akaşik kayıtlarında
muhafaza edilir. Niburi Güneş sisteminden yeterince uzaklaştırıldığında
Bilinçdışı insanlık üzerindeki etkisini yitirdi.
Bilinçdışı, fiziksel olarak oluşan deneyimin tamamen kutupsal
karşıtının eş zamanlı olarak kaydedildiği bir paralel gerçeklik
planıdır.
Örneğin, birisi fiziksel planda son derece ağırsa, bilinçdışı
tezahüründe son derece hafif olacaktır. Eğer son derece dışa açık ve
sosyalse bilinçdışı planda içine kapanık kendi dünyasında yaşayan biri
olacaktır. Bilinçdışı birleştirildiğinde bu iki kutup yoluyla inisiye
tümüyle orta yolu bulur, bu da sınırlılığın ötesinde hareket etmesi
anlamına gelir. Yukarıdaki örnekte inisiye bazı zamanlarda sosyal bazı
durumlarda kendi iç dünyasında olur ve fazlaca şişman yada zayıf olmak
yerine bedeni ağırlık olarak orta noktaya gelecektir.
Kişisel
ve bedensel özellik kutupsallıklarına ek olarak, bilinçdışı fiziksel
plandaki deneyimin tam kutupsal zıtlı deneyiminden oluşan karmayı da
kaydeder. Mesala, bir insan birisini tuzağa düşürüp öldürürse
bilinçdışı planda kendisinin tuzağa düşürülüp öldürüldüğünü deneyimler.
Atlantis'in düşüşünden önce her ruh ölüm deneyimi sırasında hem
bilinçli hem de bilinçdışı deneyimlerini gözden geçiriyordu. Bunu
yaparken oluşmuş her karma otomatik olarak geçerliliğini yitiriyordu ve
ruh evrimine devam etmek ve başka bir güneş sistemine gitmek için
serbest kalıyordu. Bilinçdışı dünyadan ayrıldıktan sonra, ölüm
deneyiminde, ruh sadece bir realite planını gözden geçirebilecek duruma
geldi. Bu ruhların çoğunu son 10.000 yıldır Dünya planına hapseden
karmik borçluluğa yol açtı. Böylece Dünya'daki evrim tüm evrenle
birlikte durdu.

--------------------
Kabul ediyorum ki uzun
bir yazı, hatta devamıda var.Ama okuduğum en aydınlatıcı bilgileri
içeren, gerçekden okunması gereken bir yazı....
 

Amethyst

Banlı Kullanıcı
Katılım
28 Şub 2010
Mesajlar
416
Tepkime puanı
3
Forumda standard rengin dışıda başka renk kullanmayınız defalarca uyarıyoruz ama forumun kurallarını çiğnerken haz alıyorsunuz gibi görünüyor ... renk cümbüşü oldu biraz
 

Necromancer

Kayıtlı Üye
Katılım
7 May 2010
Mesajlar
101
Tepkime puanı
11
Yazı biraz uzun o yüzden renkli olması psikolojik açıdan daha iyi olabileceğini düşünmüştüm...
 

Amethyst

Banlı Kullanıcı
Katılım
28 Şub 2010
Mesajlar
416
Tepkime puanı
3
Maalesef daha iyi olmuyor ,
Kaliteli forumlar diliyorum
Amethyst
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
Yazı biraz uzun o yüzden renkli olması psikolojik açıdan daha iyi olabileceğini düşünmüştüm...
Bizim psikolojimize uymadığı kesin. Ayrıca renklerin kullanımı da yanlış(amaca göre). Ayrıca kırmızı font, sadece yönetimin uyarı veya pekiştirme yazıları için geçerlidir. Ayrıca bunu yazarken bu yazar bu kafaya ulaşmak için ne kullanmış acaba? Diyeceksiniz ki hep bize tarafsız olun diyen ve saygı duyun diyen sizlersiniz diye ama her aklı havada insanın da kuyuya attığına saygı duyacak kadar değil. Bilgi kirliliğine saygı duyamam. En fazla sizin paylaşım yapma hakkınıza saygı duyar ve yazıyı kaldırmam. Yazara değil siz üyelerimize saygıdan. Ama yazara da diyeceğimi derim. Sayın yazar, hayli gereksiz konuşmuşsun. :)
 

Necromancer

Kayıtlı Üye
Katılım
7 May 2010
Mesajlar
101
Tepkime puanı
11
Sevgili Chillout, bu yazıda ki eksik veya abartılı yerleri biraz daha açar mısınız?Her açtığım konu hakkında bilgi kirliliği diyorsunuzda biraz daha açık konuşabilirseniz sevineceğim...
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
Sevgili Chillout, bu yazıda ki eksik veya abartılı yerleri biraz daha açar mısınız?Her açtığım konu hakkında bilgi kirliliği diyorsunuzda biraz daha açık konuşabilirseniz sevineceğim...
Açıkçası yazıları şahısa göre irdelemiyorum. Bu şekilde denk gelmiş veya sizin kaynaklarınız aynı ki sürekli ben de bunu diyorum. Hayor eksik veya abartılı yerleri açamam bu arada. her önüne gelen maşallah kırk sayfa yazı yazacak biz de oturup budur bu değildir mi diyeceğiz? İşte bahsettiğim kuyuya taş atma meselesi bu, yanlış anlamazsanız o taşları kuyudan çıkarma işine girmeyeceğim. Sadece şunu diyebilirim ki, herşeyden 50 gr alıp, çorba yapmak, ''oturdum celse yaptım millet buyurun afiyet olsun'' demek gibi bir şey. Özellikle yayın evi veya isimler vermem yasal olarak sakıncalı olacaktır açıktan, zira burada yönetici vasfındayım. Sadece bilgi kirliliği diyeceğim o sebeple tekrar. Ayrıca bu yazılara cevap verip, irdeleyip adını yine veremeyeceğim bazı kurumlara çalışmaya da niyetim yok. Amaç zaten bilgi kirliliği. :)
 

Necromancer

Kayıtlı Üye
Katılım
7 May 2010
Mesajlar
101
Tepkime puanı
11
Farkettiniz mi bilmiyorum ama ben celse yayınlamadım...
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
Üst