Peygamber Efendimiz Niçin Ağlardı.

aysorfi

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Haz 2009
Mesajlar
155
Tepkime puanı
1
Peygamberimiz (sav)in göz pınarları merhamet ve şefkat yaşları ile doluydu.Merhametli oluşunun tabii neticesi olarak da bazı hadiseler o nu ağlatırdı.Yanık bir Kur'an okunuşu,vecdle ibadet hali,yoksul bir çocuğun ıstırabı,Müslümanların veya kendisisinin küçük yaşta ölen çocukları,O
sızlanma veya şikayet değildi.beklenmedik felaketler o'nu daima ağlatırdı.Ama O nun ağlayışı feryad_u figan yani sızlanma şikayet değildi.
Şimdi yaşanmış bir kaç hadiseyi sıralayalım:Resul u Ekrem efendimiz Namaz kılarlarken bir sahabi,müşahedelerini şöyle anlatıyor ;"Rasulullah ın huzuruna gelmiştim,bu esnada namaz kılıyordu.Üzerinde sanki bir ağlama hali vardı.Bu durum o kadar belirgindi ki,kendisinden çıkan ses,ateş üzerine konmuş çömleğin kaynamasından hasıl olan ses gibiydi."

İbn Abbas Hazretleri şöyle nakleder; Hazreti Peygamber bir kız çocuğunu kucağına aldı,bir saat kadar böyle kaldı ve kız çocuğu ruhunu hakka teslim etti.Bu sırada Ümmü Eymen yüksek sesle ağlamaya başladı.Resul i Ekrem o nu feryat ederek ağlamaktan engelleyince:"Ben seni ağlarken görmedim mi ya rasulallah!Zaman zaman siz de ağlamıyormusunuz?dedi."Bu esnada Peygamberimiz(sav)şu cevabı verdi:"Ey Ümmü Eymen,benim ağlayışım,sabırsızlıktan kaynaklanan feryad u figan tarzında değildir.Ben merhametimden ağlarım.Şüphesiz mümin her durumda hayr ister,hayr üzeredir.Ruhunun kabzolunuşu,o nun için bir hayrdır,bu yüzden Allah'a hamd eder."
Şarih bu konuda şu açıklamayı getiriyor:"Peygamberimiz demek istiyor ki:Ey ümmü Eymen sen ölüye ağlıyorsun,halbuki ölü,durumundan memnundur.durumundan memnun olana ağlanır mı?"

Hz Aişe (ra)naklediyor.Peygamberimizin süt kardeşi Osman bin Maz un hazretleri ölmüştü.Peygamberimiz gelerek süt kardeşini iki gözü arasından öptü.Bu sırada gözlerinden yaşlar dökülüyordu.
Peygamberimizin kızı Ümmü Gülsüm ölmüştü.Cenazesi hazırlandı.Toprağa verildikten sonra,Peygamberimiz kabrin bir kenarına çekilmiş içten içten ağlıyordu.
Peygamberimizin Mısırlı Mariye'den doğma bir oğlu vardı.Peygamberimiz onu çok sevmiş ve yaşadığı sürece babalık şefkatini göstermişti.Yavrucak 18 aylık olunca hastalandı.Hastalığı hızla ağırlaştı.Bu esnada Peygamberimiz oğlunu kucağına almış ve son defa bağrına basıp öpmüştü.Gözyaşlarını tutamayarak:"Allah ın takdiri karşısında elden ne gelir ey İbrahim!"demişti.Nihayet İbrahim ruhunu teslim etmiş ti ki Peygamberimiz gözleri yaşlı şöyle diyordu:"Göz yaşarır kalp mahzun olur.Biz Allah ın rızasına uygun olmayanbir söz söylemeyiz.Ey İbrahim,senin ölümün sebebiyle derin bir üzüntü içindeyiz...Bu Allah ın bir emri olmasaydı,vade dolmuş bulunmasaydı,sonra gelenler öncekilere kavuşmayacak olsaydı,senin ölümüne daha çok üzülürdük oğlum!"
Gözyaşlarını gören ashab,Peygamberimiz e bunun kendilerine yasaklanmış olduğunu hatırlatınca da şöyle buyurdu:"Ben üzülmeyi yasaklamış değilim,bağıra çağıra feryat ederek dövünerek ağlamayı yasakladım.Bende gördüğünüz göz yaşları.kalbteki sevgi ve acımanın eseridir..."

(Prof.Dr.Hüseyin ALGÜL 'ün "Peygamberimizin Şemaili Ahlak ve Adabı"adlı Kitabından alınmıştır.)
 
Üst