Agartha Bilgeliği

Mu__

Kayıtlı Üye
Katılım
17 May 2009
Mesajlar
35
Tepkime puanı
3
Konum
Ankara
Bilinen bilinmeyeni, görünen görünmeyeni saklar, ayrı gibi görünen aslında tektir, çokluk teklik içinde gizlidir, hüner tekliği bilip çokluğu görebilmektir, (Çokluğu görüp tekliği bilebilmektir ?).
Altın, aslında önemsiz bir maddedir ama altında öyle anlamlar gizlidir ki, maddi değerinin çok ötesinde bir titreşim taşır, bu titreşime erişebilen altının sırrı ve gizini bilir onu bilen ise her maddede altını bulur.
Arka bahçe veya gizli bahçe denilen Agartha-nın öğretilerini yayan örgütlenmeler hep görünmeyen yerlerde kurulmuştur, siz başka bir şey görürken aslında öndeki binanın amacı arkadaki bahçeyi gizlemektir.
Arka bahçeye girebilmek için önce öndeki kapının açılması gerekir bu kapı görünendir ve genellikle de diğer kapılardan farklı olmamasına göze batmamasına dikkat edilir, ne çok göz alıcı ne çok silik, yalnızca temiz olmasına dikkat edilir ve bu kapılardan temiz olanın geçmesine izin verilir.
Agartha simyasının temel öğretisi altın yapmak gibi görünşe de altındaki saklı anlamları bulmaktır, altın da, bir binadır onun altında da saklı bahçe vardır ve simyacının amacı altın yapmak değil altının sırrına vakıf olmaktır. Bu sır dededen toruna elden ele hak edene verilir.
Bu sırrın unutulmaya başladığı veya yozlaştığı zamanlarda görevliler eski binaları terk ederek yeni kapılar oluşturur bunun amacı sırrın unutulmadan ve değişmeden elden ele geçmesini sağlamaktır.
Agartha bilinci, bu devrede görev alacak kişileri seçer ve yetiştirir, ve bu kişiler yapılacak grup çalışmasında Agartha bilinci ile ortak çalışırlar ve Agartha bilinci olurlar.
Agartha bilinci, fütursuzca pervasızca konuşmayı, olduğundan farklı bir görüntü vermeyi yasaklar, çünkü varlık olduğu gibi, kendi gibi olduğunda değerlidir, işte o zaman varlığın içinde sakladığı kendi değeri ortaya çıkar.
Agartha bilinçlenmesini yaşayan veya agartha bilinci olan varlık için saflık önemlidir, saflığın değerini bilir çünkü saf ve katışıksız olan kendi olabilir.(kendi olandır)
Agarthanın üç yüzü ve üç kapısı vardır ve her kapıda ayrı bir görevli bekler, her kapının parolası ayrıdır, her kapının görüntüsü farklıdır, Bunlara saklı kitaplar adı da verilir. Ancak Agartha bilinci onların aynı olduğunu, aynı odanın yüzleri duvarları ve kapıları olduğunu bilir.
Agartha bilinci bir büyük bilince açılan kapıdır, o kapıya giren daha büyük bilinçler halini alır ve bu kişi artık daha büyük bilinçler için bir kapı olmuştur, o kendinden çıkmış, kendini kurban etmiş ve artık kendi olmuştur.

Aradığını bulamazsan, kendine dön, kendine bakın, çünkü sende olmayan hiçbir yerde yoktur. Altın bilinç çalışmasının temel öğretisi budur, suyu su olarak gör, ama ben olarak bil, kuyuyu kuyu olarak bil ama kendin olarak gör, temel çalışma seansı bununla başlar.

Bu teklik ve çokluk bilincinin birlikte idrak edilmesidir, kendi içindeki çokluk ve tekliğin hayata geçirilmesidir, işte bundan sonra sana verilen öğreti devreye girer, bil ve ol.

Bilmek ve olmak iki temel kavramdır, kapılar açandır.
Bilmek ve olmak, ruhu tekliği bilirken, çokluk gibi görünmektir ki; herkes gibi oyundaki yerini almaktır. Oyunda oyuncular yoktur, ama var gibi görünür.
Bunun içindeki sır altının sırrı ile aynıdır.Artık bu kapının açılma zamanı gelmiştir, bu kapıyı çalanlar için bir davettir, parolayı bilmiyorsan başa dönersin.

Yazının kaynağını bilmiyorum anonim bir yazı, içerisindeki mesajlar beni hep etkilemiştir paylaşmak istedim.
 

focus

Kayıtlı Üye
Katılım
14 Nis 2010
Mesajlar
414
Tepkime puanı
26
gökten bir damla düşer, suya bakarsınız ki; birçok dairesel dalgacık suda yayılır, birden çogula, aslında çogulun var olma sebebi birin tek ve hakim olması.
örneklemeler daha çok verilebilir. Ama ögreti güzelmiş.
 
Üst