Uç Kutsal Din Kitabinin Sumer-Akkad Yazin Kaynaklari 1

URUMHAMATAHAYİL

Yönetici
Katılım
5 Haz 2008
Mesajlar
7,096
Tepkime puanı
4,964
İş
Wellness Antrenör/Psikolog/ Sosyolog
Eski toplumun bir isleyis duzeni bulunup bulunmadigi basit sorusu,bizi,dinin kaynaklarini arastirirken, eski toplumsal kurumlari kesfetmeye;o kurumlarin yapilanmalarini tanimaya yoneltir. Eski toplumun gerçek yasam alanina bir kez girilince de, o topluluklarin dini inançlari,dinsel kavram ve uygulamalari, gerçek toplumsal iliski orguleri olarak sekillenmeye baslarlar.


Sumer ve Sami topluluklar,uygarlik alanina,bir çok kural, yonetim makami,yukum ve hak araçlari olusturmadan ;bunlara dayanan iliskileri giderek sistemlestirmeden giremezlerdi.Bu topluluklarin erken donem tarih anlatimini içeren ilahilerinde varliklarini saptadigimiz kutsal kurallar, onlarin kendilerini yonetme araçlarini çoktan yapilandirmis olduklarini gosteriyor.Sumer ve Sami’lere ait bu kutsal kurallarin , uzmanlarimizin ‘me’ sesiyle okuduklari bir kavram oldugu epeydir saptamis durumda.Erken ve orta doneme ait ilahilerde bu “ kutsal me’ler ”den bahsediliyordu.Mesela Sumer Tufan anlatim ilahisinin giris bolumunde , « insanlar… sehirlerde,yerlerini tanrisal kurallara(‘me’lere) gore » yapmakla yukumlendiriliyorlar ;Inanna “ yer altina ” inerken, “Yedi tanrisal kurali yanina koydu, Butun tanrisal kurallari topladi,eline koydu, Butun kurallari bekleyen ayagina yigdi ” biçiminde ifade ediliyordu.





Bu kural ve yonetim kurumlari hangi konularla ilgili idi?Bunu, kutsal me'lerin derli toplu verilmis bir hali olarak,Inanna ile Enki (veya bir baska ifade ile Eridu ile Uruk) arasinda gerçeklesen bir yonetim devir seremonisini anlatan ilahide buluyoruz.Bay Kramer,bu ilahide, ‘kutsal me’ olarak sayilan, anlam verip çozumleyebildigi 68 adet kadar tanimlamayi,kitaplarinda daha once yayinlamisti.Bay Kramer’in çozum ve yorumlarina gore, bunlar asagidaki gibiydi :



1- En’lik (Bey’lik),

2- Tanrilik,

3- Yüceltilmislik ve sonsuz (ebedi) taç,

4- Kirallik (Kiraliyet) tahti,

5- Yüceltimis kirallik asasi,

6- Kiraliyet alametleri,

7- Yüce kutsal mekân,

8- Cobanlik,

9- Kirallik,

10- Son bulmayan hanimlik,

11- Tanrisal hanimlik (rahibelik makami)

12- Isib (rahiplik makami)

13- Lumah(rahiplik makami),

14- Gutuk (rahiplik makami),

15- Hakikat,Dogruluk

16- Olüler diyarina inis,

17- Olüler diyarindan çikis,

18- Kurgarra(hadim),

19- Girbadara (hadim),

20- Sagursag (hadim),

21- Savas sancagi,

22- Tufan (‘su baskini’),

23- Silahlar ( ?),

24- Cinsel iliski,

25- Fahiselik,

26- Yasa ( ?),

27- Iftira (?),

28- Sanat,

29- Kült odasi (Tapinak)

30- Gogün hizmetkârlari

31- Gusilim (müzik aleti)

32- Müzik

33- Yaslilik

34- Kahramanlik

35- Kudret,

36- Düsmanlik

37- Dürüstlük

38- Kentlerin yok edilmesi

39- Agit

40- Yüregin sevinci

41- Yalan

42- Metal isleme sanati

47- Yazicilik

48- Demircilik isi

49- Dericilik isi

50- Yapi isi

51- Sepet isi

52- Bilgelik

53- Dikkat

54- Kutsal arinma (‘temizlenme’)

55- Korku

56- Dehset (‘teror’)

57- (‘alev tutusturma’) (Kavga ?)

58- (‘alev sondurme’) (Baris ?)

59- Bezgin*lik (‘yorgunluk’)

60- Zafer

61- Ogüt

62- Sikintili yürek

63 - Yargi

64- Karar

65- Lili (müzik aleti)

66 - Ub,

67- Mesi (müzik aleti),

68- Ala (müzik aleti).



Inanna ile Enki arasinda kutsal kurallarin devir teslimini anlatan ilahide,bu 'anayasal' kurumlarin 100 kadar oldugu anlasiliyor.Bu Me’lerin çozumlenmesinde ve dolayisiyla içeriklerinin açikliga kavusturulmasinda onemli sorunlar varligini surduruyor.Fakat,genel tanimlamalarina bakarak,bunlarin, eski toplumun yetkili makamlarinin,dini sahsiyetlerinin, rituellerinin ve rituel araçlarinin tanimlamalari oldugunu saptayabiliyoruz artik.





Kutsal fahiselik’ sistemi,4000 yildan daha uzun bir donem boyunca geçerli olmus ;eski toplum, kendi kadin ve erkeklerini kutsal fahise kadin ve erkekler olarak tapinaklara vakfetmis; kendi kadinlarini, hiç olmazsa omurleri boyunca bir kez, yabanci erkeklerle,kutsal alanlarda cinsel birlesmeye sevketmis ise, boyle bir kurum, “ Dumuzi’nin Inanna'ya aski ” ile vb. açiklanamaz. Kutsal fahiselik kurumu ve buna bagli olarak sekillenmis bir dizi ‘kutsal fahise’ (kocasina ‘cocuk vermeyen’(?'kisir'), veya evlenme hakki bulunmayan gibi..)turu,eski toplumda,iki ve giderek daha fazla toplum birim arasinda kurulan evlilik iliskileri duzeninin merkezinde bulundugu için benimsenmis ve binlerce yil boyunce uygulanmisti.





Tabletlerde ’ates yakicilik’ ve ‘ates sonduruculuk’ seklinde ifade edilen iki « kutsal kurum»un bulunmasi da bize simdi garip veya anlamsiz gelebilir.Fakat,Hitit ve eski Yunan anlatimlarinda hep karsilastigimiz “ruzgar ”, “ simsek ” veya “ firtina ” tanrilarinin bu ozellikleri, dogasal firtina veya simsek anlamiyla tanimlanmaya baslanmadan once,erken donemde,bu tanrilar gerçek ates,gerçek kivilcim tasi ('çakmak tasi') , gerçek atesin yakilmasi ve sondurulmesi yetkileriyle ilgili olmaliydilar.Tanrilarin veya ejderhalarin 'ates','simsek','firtina' ile ilgili olmalarinin,baslangiçta,dogasal olayla ilgisi bulunmuyordu. Sumer-Sami kutsal me’leri arasinda,baslibasina bir rituel kurumu olarak “ Tufan ” da bulunuyordu.Listede Tufan ”, eski toplumun kendini yonetiyorken basvurdugu,uyguladigi ‘me’lerden birisi olarak yer almaktadir.Yaygin kanilarin tersine,Tufan orada,hiçbir sekilde 'dogal bir felaket' konusu olarak ele alinmiyordu.Tipki 'kirallik','tanrilik',’çobanlik’ gibi toplumu yoneten kurum-makamlarla birlikte,onlarin arasinda bir kurum olarak sayiliyordu.Tufan, eski toplumun yasaminda,Firat ve Dicle'nin dogal selleri veya antik bir tsunami olarak yer almamisti.Sumer-Sami erken donem Tufan'i,belirlenmis tarihlerde duzenli olarak basvurulan,kurallara bagli, bir insan kurban toreni,kutsal bir rituel idi.Onu Firat-Dicle su taskinlarinda,Karadeniz tsunamilerinde ariyor olanlar, eski toplum gerçeginden ,okuduklarini sandiklari tabletlerden hayli uzaktadirlar.Buna karsilik « sel » yorumuna bagli kaldiklarina gore, Kutsal kitaplar'la ayni çizgide bulunmaktadirlar.





Sumer-Sami toplumlarin, “ates yakicilik ”, “ ates sonduruculuk ”, “ yer altina inis ”, “ yer altindan çikis ”, “ tufan ” gibi kutsal me’leri (‘mu’ veya ‘ma’lari) ,eski toplumda tipki “ kiraliyet taci ”, “ kiraliyet tahti ”, “ agirlik ve uzunluk olçu birimleri ” gibi toplumun gerçek yasaminda fonksiyonel ozellikleri bulunan kurumlaridir.Bunlar, uygulanmasi gozetilen,kurallarina sadakat gerektiren ;gunumuzun kavramiyla, “anayasal” kurum ve kurallardi.Modern toplumlar, Anayasal kurumlarini,Anayasalarini durmaksizin içerik ve biçim degisikliklerine tabi tutabildiklerine gore,eski toplum da,kendi kurumlarini algilayis ve uygulama bakimindan,donusturmus,ortadan kaldirmis,yeni biçimler halinde var etmisti.





Bay Kramer’in Sumer ve Sami toplumlarina iliskin çogu romantik,sansasyonel vurgulara yonelen ,insanbilim kurallarina genellikle uyumlu olmayan yorumlarina pek guvenilemez.Oyle ki,bay Kramer,5000 yil kadar once,Sumerlerin tarihte ’ilk akvaryumu yapmis’ oldugu tezini bile,buyuk bir ciddiyetle islemis birisidir.Cunku,inceledigi bir tablet,'balik'lardan bahsediyordu ve bir 20.yuzyil ABD'lisi için 'balik evi' tanimi olsa olsa,bir 'akvaryum' ifade edebilirdi.Bu durumda ,bay Kramer,Amerikali yerlilerin kullandiklari 'isimlere' biraz dikkat etse,aslinda,ilk hayvanat bahçesinin Amerika'da kurulmus oldugunu da ilan edebilirdi! Tablet yazilarina iliskin çozumleri dogru yorumlar temelinde ilerlettigimiz olçude,eski topluma ait “anayasal kurumlar” ve onlarin isleyis biçimleri de daha belirgin ozellikler kazanmaya baslayacaktir.Ornegin, “ yeraltina,cehenneme inis ” ve “ yer altindan,cehennemden cikis ” haliyle,hayali bir yorum seklinde tanitilan ilgili ‘kutsal me’,eski toplumdaki gerçekteki uygulanisi anlamiyla, iki toplum birim arasinda rotasyonel yonetim duzeninin isleyisini ve onun rituel biçimini tanimliyordu.Bir doga olayi haliyle “tabiatin uykuya yatmasi” ve “tabiatin uyanmasi” yorumu haline donusmesinden daha once,bu uygulama,ittifak halindeki iki toplulugun,çoban ve çiftçi toplum birimlerin,tek bir yonetim altinda birlesmeye baslamalari surecinde,her toplum birimin donemsel iktidar olusunu anlatiyor gorunmektedir.“Gilgamis-Dumuzi”, “Enkidum-Gilgamis” vb. ikilileri arasinda git-gel’li yonetim duzeni veya bunun bir diger anlatim biçimi olan “ yer altina inis ” ve “ yer altindan çikis ”,eski toplumun rotasyonel yonetim sistemine ait olan ve insan kurbaniyla taçlanan uygulanisinin bir anlatim tarziydi.Bu surecin izlerini,Aristo’nun yazilarinda,eski Yunan topluluklarinin bazilarinda var olan,kirallarin her yil için yeniden seçilmesi veya “ çift kirallik ” seklinde denetimsel mekanizma ;’tek kirallik’ doneminde ‘çift toprakli’lik ( eski Misir gibi) tanimlamasi “ kiral oldu-yasasin kiral ” firansiz atasozu ,hidirellez,her yil olen ve sonra dirilen Tammuz anlatimi olarak…. yonetimin merkezilesme surecinin farkli asamalarina iliskin degisik yonler bakimindan,hep izleyebiliriz. Inanna-Enki ilahisinin bu noktadaki kutsal me’si dikkatle incelenir, eski ittifak sistemini yonlendiren rotasyonel yonetim tarzi bakimindan ele alinirsa,tarihteki gerçek anlamina kavusmaktadir.Inanna kutsal yasa ve makamlari Eridu'dan alip Uruk’a goturdukten sonra Enki,Eridu’daki temsilcisine soyle sormustu:



« Nerede, Devri-daim (duzeni), Yeraltina inis (ritueli), Yer altindan çikis (ritueli) nerede? » Kutsal yasalar ve makamlarin bir yerlesimden otekine bariscil bir sekilde aktarilmasi,Sumer ve Sami topluluklarda,oyle anlasiliyor ki,merkezi yonetimin el degistirilme ritueliydi.Sumer kiraliyet listesindeki ifadelere gore,'kiraliyet makami' 'gok'ten once Eridu'ya inmis,daha sonra da,Tufan'a kadar,sirasiyla,Badtibira,Larak,Sippar ve Suruppak'a 'tasinmis'ti.Tufan'dan sonra ise,tum kiraliyet el degisiminlerinde kural olarak « (x) silahla yenildi,kiralligi (y) ye tasindi » kalibi kullaniliyordu.( The Sumerian king list:c.2.1.1 ) Bu durumda,ortaya soyle bir sorun ortaya çikiyor:Eger,ilahimiz,Tufan oncesi kiraliyet makaminin Uruk'a nakli ile ilgili ise,Liste'de yer alan 5 kutsal merkezden birisinin Uruk'u anlatiyor olmasi gerekiyor.Ya da ilahimiz,Uruk ile Eridu arasinda kurulmus ozel bir ittifaki,buna bagli olusan devri-daim yonetiminde siranin Uruk'a geldigi bir andaki toreni anlatiyordu. Oyle ya da boyle.Bariscil bir yetki devirinin anlatimi olarak bu ilahinin yapisi olaganustu ilgi çekicidir:Inanna,Uruk temsilcisi olarak Eridu'ya gelmekte,orada kusursuz bir 'protokol'la karsilanmakta,o sirada kutsal me'lerin bulundugu Eridu'daki merkezi kiraliyet makaminin temsilcisi Enki,Inanna ile bir solende karsilikli yer almaktadir.Gunumuzde iki cumhurbaskaninin kadeh kaldirarak gerçeklestirdigi imza toreni,6000 yil kadar once Enki'nin tam 14 kez (=7+7) kadehini kaldirarak, her kadeh kaldirmada,tabletlerin okunur kisimlarina gore,3 ile daha fazla sayida kutsal me'yi Inanna'ya « verdigini » ilan etmesi biçiminde uygulanmaktadir.Inanna,Enki'nin her kadeh kaldirisi ve soylevinden sonra,ona « aliyorum onlari» biçiminde dogrulayici bir karsilik vermektedir.Daha sonra,Enki'nin « veriyorum » Inanna'nin « aliyorum » dedigi kutsal me'ler « gok gemisi »ne yuklenmekte ve Inanna « gok gemisi » ile Uruk'a dogru yola çikmaktadir. Bundan sonra Eridu ve Eridu'ya bagli (kutsal kitaplarda,'topraktan yaratilmis insan,surungen ve hayvanlar' olarak tanidigimiz) 7 farkli toplum birim tarafindan sembolik 'direnis' orgutlenmekte;Inanna ve 'gok gemisi'nin,gunumuzde gelin goturmeye gelen 'oglan tarafinin' yolunun sembolik kesimi gibi,yolu kesilmeye çalisilmaktadir.Bu durumda anlariz ki,Sumer-Sami topluluklar arasindaki ilk iliskiler doneminde,aralarinda gerçek savaslar yasanmis;bu savaslar,kalintilarini bariscil ortamda « sembolik direnis » orgutleme biçimiyle asilmisti.Gunumuzde el sikismanin,tarihteki kavga ediminin kalintisi olmasi gibi;baris için once sembolik kavga gerekmesi gibi. Sembolik « yol kesiminin » her seferinde tatliya baglanmasi ile Inanna Uruk'a dogru yoluna devam ederken,bu kez Eridu'ya doneriz.Eridu'da tanri Enki,Kutsal yasalarin her birinin tek tek Inanna ve onun araciligiyla Uruk'a verildigini yuksek sesle dile getirir.Bu bir çesit,tek tarafli olarak,kutsal yasalarin artik Eridu'da bulunmadigini, butunuyle Uruk'lulara verildigini ilan etme replikleridir:



« Sordu Enki (Isummud'a):

“Anu rahibinin kursusu,

Rahip kiralin kursusu,

Buyuk yuce taç,

Kiraliyet tahti, nerede ? ”



Isummud dedi ki :

“ Kiralim (Enki ) verdi onlarin hepsini kizina ”



Ilahimiz,bizi hemen bunun pesinden Uruk'a tasir.Inanna,artik hiçbiri Eridu'da kalmamis olan kutsal me'leri Uruk' a ulastirmis durumdadir.Bu kez devir-teslim Uruk'un içinde gerçeklesecektir:Inanna teslim alip getirdigi kutsal me'leri, tum Uruk'lulara tek tek açiklamakta,butun Uruklular da,her seferinde, «aldik,kabul ettik onlari » biçimindeki onay repliklerini yinelemektedirler:

« Inanna dedi ki (onlara)

“Siyah giysiyi getirdim,

Cazibeyi,

Kadinlik sanatlarini,

Tigis davulunu,

Lilis def’ini,darbukasini

Ub ve Meze’yi getirdim (Uruk'a)”



Dedi ki (Uruk’lular Inanna'ya)

'Aldim,kabul ettim onlari'.»



Kutsal me'lerin kelime kelime tekrarini içeren bu devir teslim rituelinin son asamasinda,bu kez Uruk'lular, « alip kabul ettikleri» kutsal me'leri yeniden tek tek tekrarlamakta ve teslim aldiklarini onaylamaktadirlar:



« Getirdin sen (Inanna)

Getirdin sen,

Cati ustaligini,

Kazanciligi?

Yontuculugu,

Maden ustaligini,

Bakir islemeciligini,

Yapim ustaligini,

Kamis kullanimini. »



Bu ilahide dikkatimizi çeken ve Sumer-Sami kutsal me'lerini çozumlemede bize yardimci olacak bir nokta da,kutsal me'lerin gurup halinde toparlanarak anlatilmis olmasidir.Bu durumda,anlami açikca çozulebilen bir veya iki tanim,anlami çozulemeyen,fakat konusal butunlugu tamamlayan oteki tanimlarin neler olabilecegini gosteren bir isaretler olarak degerlendirilebilir.Burada mantiksal baglari kurmaya çalismak onem kazaniyor. Son olarak,bu tablete iliskin çozumleme ve dolayisiyla tercumelerin,oldukça sorunlu olduklarini ekleyelim.Bu bakimdan,simdilik daha çok,dikkati,kutsal me'lerin toplumsal kurumlari anlatan yonune çekmekle yetinecegiz. Rituelin karsilikli « ekmek yemek ve içmek » bolumunden sonra,35 satirlik bir okunamaz bolumun ardindan,kadehi elinde Enki'nin ,seremonik konusmasini yaptigi bolumun ortalarindaki bir ana geliyoruz :



« Yetkim adina,

Kutsal Abzu adina,

Hiçbir engel tanimadan,

Veriyorum kizim kutsal Inanna’ya

Yuceltilmis rahiplik makamini,

Kutsal tahteravani, (‘kutsal kayigi’),(*1)

Soylulugu,

Taç tasiyicisini,

Yonetici tahtini. »



Inanna dedi ki

« Aliyorum onlari »



Kaldirdi kadehini Enki bir daha :

« Yetkim adina,

Kutsal Abzu adina,

Veriyorum kizim Inanna’ya

Kahramanligi,

Gucu,

siddeti

Dogrulugu,

sehir yagmaciligini

Agitlari,mutluluk sarkilarini »



Inanna dedi ki « Aliyorum onlari »



Kaldirdi kadehini Enki bir daha :

« Yetkim adina,

Benim kutsal alanim namina,

Veriyorum kizim kutsal Inanna’ya

Itaatkarligi,

Aldatmayi

Isyani

Gocebelik’i

Yerlesik yasam’i »



Inanna dedi ki « Aliyorum onlari »



Kaldirdi kadehini Enki bir daha :

“ Yetkim adina,

Benim kutsal alanim namina,

Veriyorum kizim kutsal Inanna’ya

Cati yapimciligini,

Kazan yapimciligini

Isleme sanatini

Metal isçiligi sanatini

Bakir isleme sanatini

Insaat yapimcilik sanatini »



Inanna dedi ki « Aliyorum onlari »



Kaldirdi kadehini Enki bir daha :

« Yetkim adina,

Benim kutsal alanim namina,

Veriyorum kizim kutsal Inanna’ya

Billgeligi

Dikkati

Kutsal arinma kurallarini

Çobanlik barakasini

Saygiyi

Cekinmeyi

Sessizligi Hurmeti »



Inanna dedi ki « Aliyorum onlari »



Kaldirdi kadehini Enki bir daha :

« Yetkim adina,

Benim kutsal alanim namina,

Veriyorum kizim kutsal Inanna’ya

Ates Yakiciligi

Ates sonduruculugu

Zor isciligi

Aile birlestiriciligini

soy duzenini »



Inanna dedi ki « Aliyorum onlari »



Kaldirdi kadehini Enki bir daha :

« Yetkim adina,

Benim kutsal alanim namina,

Veriyorum kizim kutsal Inanna’ya

Devri-daim duzenini

Yeraltina Inis’i

Yeraltindan cikis’i

Sevisme sanatini,

Fallus opuculugunu »



Inanna dedi ki: « Aliyorum onlari »



Kaldirdi kadehini Enki bir daha :

« Yetkim adina,

Benim kutsal alanim namina,

Veriyorum kizim kutsal Inanna’ya

Zafer’i

Danismayi

Tartismayi

Muhakeme etmeyi

Karar almayi »



Inanna dedi ki « Aliyorum onlari »



(..kirik..)



Inanna'nin serefine kaldirdi kadehini 14 kere

Enki 14 kere verdi kizina kutsal ‘me’leri

Inanna 14 kere kabul etti kutsal me'leri

Durdu Inanna babasinin onunde

Saydi tek tek Enki'nin verdiklerini.(2)

« Verdi Enki bana,

dogrulugu

Sehirlerin yagma edilmesini

Agitlari

Mutluluk sarkilarini



Verdi Enki bana,

Aldatmayi,

Baskaldirmayi,

Itaati

Goçebeliki

Sehir yerlesimini



Enki verdi bana,

Cati yapimciligini

Bakir kazan yapimciligini

Oymaciligi,

Demirciligi,

Bakir islemeciligini,

Insaat yapimciligini

Kamis isçiligini

Verdi Enki bana,

Bilgelik'i

Dikkat'i

Kutsal arinma kurallarini

Coban kulubesini(3)

Kor ates kozunu (4)

Koyunlari

Saygiyi

Cekinmeyi

Hurmeti



Enki verdi bana,

Ates yakiciligi

Ates sonduruculugu

Zor isi

Aile birligini

Soy duzenini »



(...)



Cagirdi Enki Isummud’u :

“Isummud,yuksek rahip Saggal !”



Yanitladi Isummud :

“ Kiralim, Enki,hizmetindeyim, soyle nedir arzun ? ”



Dedi ki Enki,

dilegim ulasmasidir tehlikesizce sehrine Inanna

,Uruk-Kulaba'sina Parlak Utu'nun bolgesine



Inanna,dedi ki

Verdi babam bana

Yerlerin gucunu Kutsal alametleri

Artik gitme zamani

Gidecegim kutsal merkezime

Donuyorum Uruk'a

Topladi kutsal Inanna

Aldigi kutsal me'leri

Yerlestirdi gok gemisine

Kendi de bindi uzerine

Cikti yola gok gemisi

Kutsal me'lerle Uruk'a





Gecince ickinin etkisi,

Yuce kiral Enki aradi Abzu'da

Abzu kiralinin gozleri aradi Eridu'da Kutsal me'leri

Cagirdi Isummud'u:

« Yuksek rahip,Saggal! »



Yanitladi Isummud:

« Kiral,Enki,hizmetindeyim, Soyle nedir dilegin »



Dedi ki Enki:

« Nerede

“Anu rahibinin Kursusu,

Rahip kiralin kursusu,

Buyuk yuce taç,

Kiraliyet tahti, nerede ? ”



Isummud dedi ki :

“ Kiralim verdi onlarin hepsini kizina ”



Sordu Enki:

« Nerede,

Kutsal asa,

Kutsal giysi

Yonetici tahterevani

Yoneticilik nerede?



Isummud dedi ki:

« Kiralim verdi onlarin hepsini kizina »



Sordu Enki:

« Nerede

Egizi rahibesinin kursusu

Nindingir Rahibesinin kursusu

Kutsal Lu-mah'in makami

Rahip Igib'in makami

Rahip Gudu'nun makami nerede?



Dedi ki Isummud:

« Verdi kiralim hepsini kizina »



Sordu Enki:

« Nerede,

Devri-daim duzeni

Yeraltina inmek

Yeraltindan çikmak

Kurgara rahibi nerede?



Dedi ki Isummud

« Verdi kiralim hepsini kizina »



Sordu Enki:

« Nerde Kilic,

Gurz

Siyah giysi

Renkli giysi

Sehrin kahramani nerede?



Dedi ki Isummud:

« Verdi kiralim onlarin hepsini kizina »



Sordu Enki:

Nerede

Kurallar,

Titreme,

Kutsal genelev

Cinsel iliski biçimleri

Fahiselik nerede?



Dedi ki Isummud

« Verdi kiralim hepsini kizina »



Sordu Enki:

Nerede

Kahramanlik sanati

Guç sanati

Ihanet

Aldatma

Dogru konusma sanati

Yalan konusma sanati nerede?



Dedi ki Isummud:

« Verdi kiralim onlarin hepsini kizina »

Sordu Enki:

Nerede Kutsal alan Gok'un kutsal kadini Muzik aletleri Sarki soyleme sanati Saygin yasli kadinlik nerede? Dedi ki Isummud: « Verdi kiralim onlarin hepsini kizina » Sordu Enki: « Nerede Anlama kabiliyeti Dikkat gucu Karar alma mekanizmasi nerede? »



Dedi ki Isummud « Kiralim verdi onlarin hepsini kizina »



Sordu Enki: Nerede Yuceltilmis taht, 'Tanrisal gemi' Soylu sonsuz taç nerede? Dedi ki Isummud: « Kiralim verdi onlarin hepsini kizina »



Sordu 14 kere Enki Isummud'a

Cevapladi 14 kere Isummud Enki'yi

« Kiralim verdi onlarin hepsini kizina,

Kiralim verdi onlarin hepsini Inanna'ya »

( ..kirik...)



Enki,kiral,sordu temsilcisi Isummud'a: « Isummud,nerede simdi,kutsal me'lerle dolu 'Gok kayigi'? » Dedi ki Isummud: « 'Gok kayigi' uzaklasti Eridu'dan Inanna'yla birlikte Uruk'a dogru »



(Burada,Enki,Isummud araciligiyla,6 kez,Inanna'nin 'gok gemisi'nin sembolik engellenmesini orgutler:Sirasiyla Isummud'la birlikte , -Killi Enkum( ? Enkidum) lari -50 Urug dev'ini,Eridug devini, -50 deniz canavari Luhama(Lahama)lari(5), -Canavar balik'lari -Uruk koruyucularini, -Id-surungal'i, gonderir.Inanna'nin temsilcisi Ninsubur,her seferinde « Eridu yolu açildi! » diye Inanna'yi ve 'gok gemisi'ni selamete çikarir. 'Gok gemisi' Uruk'a ulasmistir artik.)





Temsilcisi Ninsubur, dedi ki Inanna'ya

“ Getirdin bugun ‘gok kayigini’ Uruk’un Nigulla kapisina,

Gececek simdi o gorkemle , sokagi boydan boya,

Izin ver de kutlasin bunu insanlar ! ”



Dedi ki Inanna : “

“ Getirdim bugun ‘gok kayigini’ Kullaba-Uruk’un Nigulla kapisina,

Gececek simdi o gorkemle, sokagi boydan boya,

Dizilsin yola insanlar korkusuzca

Eglenip mutlu olsunlar ! calinsin defler, davullar!

Tatli bir muzik duyulsun her yana

Butun toprak ansin benim yuce adimi

Ovgu turkuleri soylesin insanlar

Sehirin yasli erkek ve kadinlari

Delikanlilari,genç kizlari,çocuklari

Tekrarlansin buyuk dualar

Bogalari,koyunlari kurban etsin kiral

Kuplere doldursun içkiyi

Calinsin davullar,Tigi'ler

Yabanci topraklar ilan etsin yuceligimi!



Getirince Inanna Gok kayigi'ni Uruk'un Kullaba kapisina


Geçti gorkemle caddeyi boydan boya


Geçti kutsal genelevin kapisindan


Inanna'nin getirdigi tanrisal guç alametleri, Gok gemisi,


takdim edildi bir bir Gippar kapisindaki Agrun odasinda





(Bu sirada Enki,Eridu'da,'kutsal me'lerin Uruk'a selametle varip varmadigini sorup ogrenir)





Tasindi kutsal me'ler


Cikarildi bir bir


Tanitildi,takdim edildi Karabasli'lara


Kutsal yasa'lar çikti meydana


Dedi ki Inanna,


Getirdim Siyah giysiyi


Cazibeyi getirdim,


getirdim kadinlik sanatlarini


Tigis davulunu,


getirdim Lilis def’ini,darbukalari


Ub ve Meze’yi getirdim ”





Dedi ki (Uruk’lular bir agizdan)





“ Aldim,kabul ettim onlari ”








(Uruk’lular bu kez Inanna’nin gerirdiklerini saymaya baslarlar) :




“ Inanna, getirdin sen (Uruk’a)


Anu rahibinin kursusunu,


Lugal rahibin kursusunu,


Kahinligi,


Yuceltilmis taci,

Kiraliyet koltugunu.





Getirdin sen,


Kutsal asayi,


Kutsal giysiyi,

“ Coban’in kayigi ”ni,


"Kayigin yoneticisi ”ni.




Getirdin sen,


Egizi rahibesinin kursusunu


Nindingir rahibesinin kursusunu,


Gudu rahibinin kursusunu.


Igib rahibinin kursusunu





Getirdin sen,


Devr-i daim duzenini,


Yeraltina inisi,


Yer altindan çikisi,


Kurgara rahibini.








Getirdin sen,


kilic'i


Gurzu


Siyah giysiyi


Renkli giysiyi





(Burasi belki soyle de anlasilabilir:


Getirdin sen


Uzunluk olcusunu


agirlik olçusunu,


Siyah giysiyi Renkli giysiyi.)








Getirdin sen,


Kurali,


Titremeyi


Cinsel birlesmeyi,


Sevismeyi,


Fahiseligi.








Getirdin sen,


Dogru soylev çekmeyi,


Sozle yaniltmayi,


Oturakli soz etmeyi.





Getirdin sen,


Kutsal ‘taverna’yi (han’i,pavyon’u,genelevi)

Gog’un fahiselerini,


Muzik aletlerini,


Sarki soyleme sanatini,


Yasli kadina hurmeti.





Getirdin sen,


Kahramanlik’i,


Gucu-kuvveti,


Kotulugu,


Sertligi,


Sehir yagmaciligini,


Agit soylemeyi,


Mutluluk sarkilarini.





Getirdin sen, Sahtekarligi, Itaati, Bas kaldirmayi, Goçerligi, Yerlesik yasami.








Getirdin sen, Cati ustaligini, Kazanciligi, Yontu sanatini, Maden ustaligini, Bakir islemeciligini, Yapim ustaligini, Kamis kullanimini.





Getirdin sen, Bilgeligi, Dikkati, Kutsal arinma torenlerini, “ çoban kulubesini ” (odun kozlerini ?), Cekingenlik’i Saygi’yi.





Getirdin sen, Ates yakiciligi, Ates sonduruculugu, Zor is’i, Aile birligini, Soy duzenini





Getirdin sen, Farkliliklari, Zafer’i Akil verme’yi Zarari azaltma’yi Hukmu, Karar alma’yi.





Getirdin sen, Kadin oyunlarini Buyuculuk’u, Kutsal Tigi(calgisini) Kutsal Lilis (calgisini) Ub,Meze,def ve birayi »





Dedi ki,Inanna “ ‘gok gemisi’(kutsal tahteravan,kutsal kizak,kutsal tasiyici) nereye gedi yanastiysa once, oranin adi ‘Beyaz Kapi’ olacak ! Kutsal me’ler nerede takdim edildi ise,oranin adi ‘Mavi kapi’,Lapis-Lazuli kapisi olacak !



Geldi Enki ve dedi ki kutsal Inanna'ya:

« Yetkim adina Abzu adina Yapacagim.... kadin için Abzu'mda »




Dedi ki Inanna,


Niye geldi simdi Enki buraya


Tanrisal kurallari geri almak için mi yoksa





Dedi ki Enki Inanna'ya


Yetkim adina


Kutsal merkezim adina

Muhafaza edin kutsal kurallari


Kalsin sehrinizin kutsal yapilarinda


Buyuk rahip geçirsin gunlerini kutsal Gippar kapisinda


Gonenç içinde olsun sehrinizin insanlari

Urukun evlatlari mutlu olsun


dostluk ittifaki olsun Urukla Eridu arasinda

Uruk en ustun olsun »




Dedi ki Inanna


Bu gece takdim edilsin kutsal yasalar


Asa tasiyanlara


Alin yun içinde duran kutsal yasalardan herbirini!

Inanna ve Enki'nin koruyuculugu insin hepinizin ustune! »



safakacmaz@yahoo.com






(1): 'Gok teknesi','Gok kayigi',erken donemin kutsal varliklarinin tasindigi,bir çesit tahteravan,kizak,dor ucundan siriklarla tasinan tabut turu bir aracin taninlanmasi gibi gorunmektedir.Bu tur bir tasima aracina,gocebe Musa toplumunun gezginlige uyan bir tapinak olarak 'bulusma çadiri' ve onun araçlarini tanimlarken rastliyoruz. Kutsal tabletlerin 'gemi','kayik' kavrami,Sumer-Sami topluluklarinda daha sonra, ticari 'kervan'lari tanimlamak için de kullanilmis gorunuyor.Bay Kramer ve bir dizi Sumerolog,tabletlerin içerigine degil,lafzina onem verdiklerinden,ticari veya dini nedenlerle,degisik sehirlerden Nippur'a,veya ne nehir,ne de deniz baglantisi olmayan sehirlere ulasan bu tur araçlara « gemi » diye yaklasmayi surdurmuslerdir. Kavramin içerigine iliskin bu ozellik, « Nuh'un Gemisi » ile de ilgilidir.Bu bakimdan simdilik,sadece,'gemi','kayik' tercumesine karsi bu duzeltmeyi yapmakla yetinelim. Ilahimizde 'Gok kayigi' denildiginde,bundan,Sami toplulugun kutsal tasima aracini,tahteravani,kizagi anlamak gereklidir.



(2) Eski toplumun,kalipsal tekrarlarini,Amerika yerlileri arasinda ziyaret torenlerinde incelemeye çalismistik. Karsilikli soz onaylariyla ve kalipsal cumleler halinde 'hatir sorma',karsilama ve ugurlama torenlerine Turkiye'de hep rastlariz.Onlarca kisinin bulundugu odaya giren bir yabanciya,once sirasiyla odada bulunanlar « nasilsin » diye soracak,yabanci her birine tek tek yanit verecek;sonra yabanci,odadaki her bireye tek tek veya « iyiyim » yanitinin hemen sonrasinda « nasilsin » diye soracak! Sadece bu « toren »in kendisi,konusma için kullanilacak zamandan daha fazladir. Bu 'saygi' gosterisinin tarihteki yapisinda,kisinin varliginin guvencede oldugunun çift tarafli tasdiki bulunur.Enki-Inanna ilahisi devir teslimin,gunumuzden 6 bin yil kadar onceki yapisi hakkinda bilgi verici;modern devir teslimin ve protokol'un baslangiçtaki halinin anlatimidir.



(3)Bu ilahinin baslangiç bolumunde Inanna,gerekli hazirliklari yaptiktan,basina “ kir ”in tacini geçirdikten sonra, “ koyun ”lari ve “ çobanini ” gormeye gitmektedir. « Koyun » « inek » gibi hayvanlar ve “ çoban ” sozcugu,ilahilerde,her durumda,simdi anlasilan anlamiyla hayvanlari ve onun guducusu çoban’i anlatmaz..Bu ifadede kullanilan « koyun » ve « çoban » ,Sumer-Sami ilahilerinde,bir çok halde kullanildigi gibi,bir 'koyun' totemi ile ifade edilen bir toplulugun insanlarini ve onun 'kiral'a denk dusen yoneticisini anlatmaktaydi.Hiristiyan sozlugunde, Isa,oteki tanimlarinin yanisisra,“ kuzu ” ve “ çoban ”dir ayni zamanda. Bu bakimlardan anliyoruz ki,Inanna Eridu yolculuguna çikmadan once,Uruk toplulugu arasinda, bir rituel duzenlenmisti. « Coban kulubesi », « la hutte du berger » sozuyle anlatilan ozel yapiya gelince,buna belki Tufan sirasinda donebiliriz.



(4) Tercumelerde « les charbons de bois rougeoyants » diye geçen bu ifadeyi,ates-gunes kultunun takipçilerinden olan alevilikte hala var olan « nar » atesi ile ilgili çesitli gosterilerden yola çikarak « kor koz » diye tanimladim.Oyle anlasiliyor ki,daha 4.binli yillarda,ates araciligiyla yakilarak insan kurban etme,atesin sembolik kullanimina donusmus durumdaydi.Ates yalamak,atesi agziyla sondurmek,ates uzerinde yurumek,daha o zamandan kutsal bir edim halini almis durumdaydi.



(5):Lahamu,bu ilahide,Eridu'nun 'canavar'lari arasinda sayildigina gore,anlaticimizin Uruk'lular oldugunu dusunmeliyiz.Cunku,aslinda Lahmu ve Lahamu olarak okunan kavramlar,Sumer-Sami tarihinin ilk kutsal yaratiklari arasindadir. Enuma Elis, ‘baslangiçta’ki 'yaratilisi' anlatirken soyle diyordu: “ Hiçbir Tanri belirmemisti daha, Ne “ ad verilmisti ” bir seye Ne de saptanmisti “ kader ”ler Lahmu ve Lahamu ‘belirdi’ (.. parurent) sonra Buyuyup gelisince onlar Ansar ile Kisar çikti ortaya ” Baslangiçta,buyuk olasilikla « me-mu-ma »larin yonetimini ellerine alsinlar diye olusturulmus olan bu yonetici kurum,ilahinin anlattigi olay sirasinda oldukça gerilemis durumdadir.Bununla birlikte,El,Ilah,belki Allah,Ulema gibi kavramlara kaynaklik etmis gibi (« ham+mu », « buyuk+mu/me) kokenini Abraham ve Hammurabi ve ? Muhammed'de de belki bulacagiz) gorunmektedir. Bu noktayi,Enuma Elis'te ele almak daha uygun olacak. “ Lahmu ” ve “Lahamu ” kavramlari “ me ” olarak okunan (e seslisi a,u,o ile hep donusum ozelligi gosterir) “ kutsal kurallar” ile ilgili, temel kurumlarin uygulanisinin gozetlenmesi ihtiyaci ile ilgili olmus olmalidir.
--------------------
Din kurumunun kokenine;su andaki inceleme alanimiz bakimindan daha dar anlamda ele alinan,uç kutsal dine ait kitaplarin yazin,gorenek ve toplumsal kaynaklarina yoneldigimizde,eski toplumun «sinirli bilgisi»,«cehaleti »,« korkulari», »giz » veya « dusleri» gibi kavramlarin butunuyle bir yana birakilmasi gerekir.Cunku,dinin kokenlerine iliskin bir çalismaya ,bir din adaminin ‘tanrisal’,surnaturel açiklamasi, ne kadar doyurucu yanit olabilirse,hiç olmazsa 5000 yili asan yazili belgeler,30.000 yil kadar oncesine geri giden resim ve arkeolojik bulgular araciligiyla varligini tanidigimiz ;gunumuzde milyonlarca insani ilgilendiren kutsiyet ve din kurumunun temel kaynaklarini eski toplumun ‘cehaleti’, veya ‘giz’leri etrafinda açiklama çabasi da,en fazla, o kadar ‘açiklayici’ olabilir.18 ve 19.yuzyil donemi materyalizminin yeterince sahip olmadigi simdiki bulgu ve bilgiler, artik,dinin kokenlerini anlama çalismasini,bu tur kavramlara basvurmadan surdurebilmeyi sadece olanakli degil,gerekli de kiliyor.Asil olarak Turuva ‘nin kesfiyle baslayan bu sureç,Hitit,Assur,Akad ve Sumer gibi topluluklarin kultur duzey ve birikimlerinin sayisiz ve degerli bulgularini ortaya çikarmis bulunuyor.



Ote yandan,bu arada,daha çok bati dunyasinin degisik bilim kollarina ait arastirici ve dusunuru de,’eski toplum’un 19. Ve 20. yuzyil dunyasindaki takipçileri olan Afrika,Amerika,Avusturalya yerlileri arasinda,toplarlanabilecek en temel sosyolojik verileri toparlamistir.Bu yazinsal ve bulgusal veriler,simdi artik,eski topluma bir ‘sirlar dunyasi’ olarak bakma aliskanligini degistirmelidir.



Ozellikle Turkiye’de,dinin tanrisal olmayan bir açiklamasini ogrenmek isteyen okur,Muhammed’in cinsel hayati,Islamda kadinin asagilanmasi,tanri kelimesinden igrenme,Kuranin Asuri,Sabii,Farsi kaynaklardan asirma bir kitap oldugu gibi,genellikle, tanritanimaz ruhu rahatlatma hedefinin otesine geçemeyen yazilarla karsilasir. Musa veya Isa’nin gerçekte birey olarak varolup olmadiklari veya Muhammed’in kadin duskunlugu tartismalarinin,kaynaklarini Muhammed,Isa ve Musa donemlerinden binlerce yil onceki eski toplumlarda buldugumuz,yazili belgelerini Sumer-Akkad doneminden itibaren artik iyice tanima olanagina kavustugumuz bir kutsal inanç duzeninin kokenlerini anlamak ve toplumun en kuçuk gozeneklerine degin girmis bir inanç sistemini açiklamaya çalismak bakimindan fazlaca bir degeri bulunabilir mi ? Musa ve Isa,birey olarak hiç var olmamis olsalar bile,onlar adina hazirlanmis kitaplar toplami ;bu kitaplarda yer alan kurallara gore sekillenen ve isleyen topluluklar ve dini kurumlar tarihte hep var olmustu ;var olmaya da devam ediyorlar.Kisi merkezli verimsiz açiklamalar yerine,ulasabildigimiz en eski insandan bu yana,bir toplumsal orgutlenme ve iliski kurallari olarak sekillenmeye basladigini gordugumuz ve insan toplumu tarihi kadar eski kaynaklara sahip olan kutsal kurumlarin gelisim surecini ,bunun gunumuzdeki anlamini tanimaya çalismak,bunlari kisa surede sonuçlandirmak olanakli olamayacak olsa bile, yetkinlestiricidir.



Din fenomenini,eski toplumun bir ‘cehalet’ sorunu olarak ele alan ateist goruntulu yaklasim tarzi,uç kutsal din yazininda yer alan ‘yerin,gogun,insanin yaratilis’i,’tufan’ gibi anlatimlarin daha eski biçimlerinin Sumer,Akkad,Asur,Babil,Hitit.. yazininda da bulunmasindan bu yana, “ta Sumer” atiflari ile surdurmeye donusmustur.Fakat,museviligin,hiristiyanlik veya islamin yanlisligi,onlarin “ta Sumer”lere degin uzanan bir gelenege dayaniyor oldugu belirtilerek açiklanmis sayilamaz.



Kuran’in,bir çok bakimdan Musevi,Sabii,Asuri veya Farsi kaynaklara da dayaniyor oldugu bir olgudur ve bu,o topraklarda yeniden sekilendirilen bir din bakimindan dogaldir da.Fakat yine de bu yaklasim,ister istemez bizi,Musevi,Sabii,Asuri,Farsi “hurafelerin” hangi onceki “hurafelere” dayandigi sorusuna da tasir.Buradan ulasilacak nokta,uç kutsal din yazininin dayandigi asil kaynak olan Sumer-Akkad yazini olacaktir…
Yeterince taninmamasina karsilik “ Sumer-Akad soylenceleri,hurafeleri” olarak degerlendirilen bu kutsal anlatimlar,kuskusuz,bu topluluk oncellerinin toplumsal gereksinimlerine yanit olarak dogmus kurallara da dayanarak gelistirilen,eski toplumun barbar,yari-yamyam kurallarinin asilmasini saglayan kutsal kurumlarin da anlatimiydi.



Sümer erken donem tabletlerini incelemeye başladığımızda, bize sonradan kutsal inanç sistemleri olarak ulasacak olan bu uç ‘din’in en belli basli kavram ve kurumlarinin,baslangıçta,tüm toplumsal yasamın en temel öğesinden sonuncu ayrıntısına kadar uzanan;toplum birimlerin iç ve dis iliskilerini ayristirarak,toplum birimleri birbirinden farkli kilarak isleyebilecek bir ittifak duzeninin yasaları olarak sekillenmeye basladiğini görürüz.



En geri ‘ilkel’ topluluklarda da varligi saptanan kutsal (ve kutsal olmayan) varlık veya kavramlar,ozunde,günümüzün yasal (ve yasal olmayan) davranış kurallarinin tarihteki erken biçimlerini tanimlama çabasindan baska hiçbir şeyi ifade etmezler.Sonradan,degisik soylem ve kurallariyla azçok derli toplu bir din haliyle karsimiza çıkacak olan bu toplumsal olgu,ortaya çikis nedenleri bakimindan,hiçbir yerde,bir uydurma,korku,giz veya hayaller toplamınin urunu olarak değil,fakat tam tersine,eski toplumsal ilişkilerin en gerçekçi ilk hallerinin saptanmış yasaları ve onlari asabilme çabasi olarak olarak insan yaşamında yer almaya baslamistir.Bu bakimdan,ornegin kurban sunumu veya dua etmenin kaynaklarini,«fırtına getirmesin, deprem yapmasın diye tanrıları memnun etme» seklinde «açiklamak», surnaturel bir yaratici tanri fikrine dayanan metafizigin yanlisindan daha ileride bir açiklama tarzi sayilamaz.Çunku insan toplumu tarihinde yaygin olarak kullanilan yamyamlik kurumunun bir sonraki biçimi olan ;bulgu,yazili kaynak ve-ya kalintilarini Mezopotamya ve Anadolu kulturlerinde de buldugumuz, yetiskin insan ve çocuk kurbani uygulamasi yerine geçmek uzere olusan kurban veya bitki sunu edimi,tarih bakimindan, kulturel bir geriligin degil,kulturel bir gelisimin gostergesidir.Eger,eski toplum,gelismesinin bir asamasinda,kaynaklari saptanmamis ve ‘animizm’ olarak tanitilan,hayvan ve bitki totem tapinmaciligini bu denli gelistirmis ise,hayvan ve bitki onunde secde etmisse,kendi soy kutugunu hayvan ve bitki totemlere baglayarak aktarma yolunu seçmis ise,bu, totem hayvan ve bitkiler insan kurbani ve yamyamligini engelleme olanagi yarattigi için olmustur.Kurban sunucu ile sunu-kurban arasindaki butun maddi,manevi baglantilar,eski toplumda gerçeklesen bu substitution’u ,karsilikli yer degistirmeyi,oldukça ayrintili bir sekilde gostermektedir.Dua etmenin, bu daha sonra bireyle tanri arasi bir iliski biçimine donusmeden once,iki farkli toplum birimin, (belki ondan once de tek bir toplum birim aidi bireylerin, iç ) ittifak anlasma metni olarak ortaya çikmis oldugunu dusunmek için yeterli nedene sahibiz.Eski toplumda ant,yemin toren orneklerini taniyoruz.Uç kutsal dinin ‘amen,amin’ son sozcugu,anlam bakimindan, bir anlasma metninin ‘oyle olsun’ anlamina gelen onaylayici,dogrulayici,bitis sozcugu,onay imzasidir.Tevrat ve Incil’in,hem, Eski ve Yeni Antlasma(Tanri ile !) olarak taninmasi ve hem de iç bolumlerinde,oldukça sik olarak,Tanri ile yapilan yeni ‘antlasma’lar içeriyor olmasi,dua’nin,eski toplumda bir antlasma onay biçimi olarak sekillendigine isaret ediyor.Dua,sunu ve kurbanin,daha sonra tanrilara yonelik edim olarak kavranmasi ve uygulanmasi,bir toplum birim karsisinda,oteki toplum birimlerin artik,araci bir kutsallik ile temsil edilebilmesi disinda bir çozum kalmamis olmasindandi.Tanri,bir toplum birimi bakimindan,otekilere karsi, eski yukumlerin yerine getirilemeyecek olçude karmasiklastigi toplumsal iliskiler doneminde,hiç olmazsa Sumer-Akad ittifak kulturunde bu boyle olmustur,ortaya çikmaya baslar.Eski Ahit’e gore,Adem ve Havva’nin ilk iki oglu,çiftçilik ve çobanlik meslegini seçmis ve urunlerinin ilk agzini da (‘ilk urun sunumu’) tanriya getirmislerdi.Bu aktarim tarzi,bize,Eski Ahit’in, tarihi,çiftçi Sumer ile çoban Akadlar’in sunularini dogrudan birbirlerine vermekten uzaklastiklari donemden baslayarak aktardigini gosterdigi gibi ;bir toplum birim karsisinda (‘çoban’ veya ‘çiftçi’), tanrinin, oteki topluluklarin temsilcisi,aracisi,olma rolunu bu donemde artik ustlenmis olduguna da isaret eder.Daha erken donemler bakimindan,bir ittifak iliskisine girmelerinden itibaren,çiftçi ve çoban toplum birimler,karsilikli yukumluluklerini,bir araci olmaksizin yerine getiriyorlar,getirebiliyorlardi. Erken Sumer-Akkad iliskisini ifade eden ilahi parçalari ve gunumuzun butun ilk ve son yaz senliklerine sinmis kalintilar bunu gosteriyor.



Bununla birlikte,kanit veya kalintilarini, Sumer,Akkad,Assur,Hitit…tablet çozumlerinin dogru bir yorumu ile adim adim kesfedilebilecegimiz butun eski toplumsal kurumlar,zamanla,tipki gunumuzde oldugu gibi,toplumsal gelisimin gerisinde kalmaya baslarlar.Sembolizm ve onun daha ust bir biçimi olan kutsiyet, yeni yasam kosullarini artik engeller bir ozellik gostermeye baslayan, eski toplumun en gerçek ve genel olarak, barbarlik donemi kalintilarini içeren kurallarini islevsiz birakmanin en dogrudan yollarindan birisi olarak sekillenir.Eski kurallari alt etmenin çozum biçimi, ’cahil’ atalarimiz bakimindan,olaganustu bir basariyla kullanilir ve toplum kutsal varlikla tanismaya baslar.Eski Ahit anlatimina gore,Abraham,’ilk oglu’nu,once keserek ve sonra da kutsal odunlarla yakarak tanriya kurban edecek iken,çalilarin arasinda, melekler tarafindan getirilmis bir oglak,kuzu,koyun gormus ve oglu Ishak yerine bu hayvani tanriya sunmus ise,burada,uzerine kutsal ortu giydirilmis olarak, eski toplumun çocuk kurban sunum kuralinin bir degistirilme metodunu okuyor olmaliyiz.


Başlangıçta, toplum birimler içi ve arasındaki karsilikli cinsel iliski ve yiyecek paylaşım ilişki düzeninin bir anlatımı olarak biçimlenen kural,kutsal kavram,yasak,yukumluluk ve yetki gibi kurumlar,bunlarin isleyis duzeni, gelecek nesillere, ezgi,ilahiler yoluyla aktariliyordu.Sozlu ilahi gelenegi,henuz yazi kullanmayan eski toplumun en temel tarih ve daha dar anlamda yasa aktarim biçimidir.Kutsal gunlerini toplu veya karsilikli ilahi,ezgi,sarkilar esliginde gerçeklestiren eski toplum ornekleri ve onun bize degin ulasan gorenek kalintilari bunu gosteriyor.Tapinak korolari,eski Yunanlilarin ‘musa’lari,Hesiod’u,Homer’i,Avrupa’nin Druide,Barde veya Troubadour’lari,Anadolu’nun gezgin asiklari, nesilden nesile aktarilan ilahi soyleyicilik geleneginin birer halkalariydi.



Bir tarih ve dolayisiyla kural,gorenek aktarim biçimi olarak kullanilan eski sozlu ilahiler, ortaya çikislarindan bir sure sonra, yeni nesillere,hiç olmazsa kismen,farkli yorumlarla donusmus biçimleriyle ulasirlar.Burada sonraki nesillerin kotu niyetleri,peygamberlerin ozel çikarlari gibi motiflerin sozunu etmenin bir degeri yoktur.Cunku bu donusum, toplumsal gelisimin kavramlarda içerik degisimi de ortaya çikarmasina bagli olarak,bir bakima kendiliginden,dogal yolla gerçeklesir. Unutmayalim ki,ornegin elimizde bulunan ‘yaratilis’,’tufan’ gibi Sumer anlatim biçimleri,eger yeni kazilarda bunlarin degisik ve erken varyantlari bulunmaz ise,en fazla 4000-4500 yil kadar once yazilmis tabletlere dayaniyor.Oysa,’tatli su’,’tuzlu su’ diye tercume edilen kavramlari kullanarak baslayan Sumer ‘yaratilis’ anlatiminin sozunu ettigi bu duzenlenis donemi,yazinin kullanimindan daha onceki çaglara aitti.Sumer kiraliyet listesine gore, kiraliyet duzeni ilk kez Eridu ile basliyordu.Bu bilgi arkeolojik kazilarla da dogrulanmistir ve buradaki erken Enki tapinaginin yaklasik olarak IO.4000’lere tarihlenebilecegi saptanmistir.Sumer-Akad duzenlenisinin Abzu-Tiamat donemi,Enki’nin Eridu tanrisi olmasindan daha onceki bir donemi anlattigi için,bu eski ilahinin yaklasik olarak 1500 yil boyunca ,sozlu ilahi olarak yasamis olmasi gerektigi sonucuna varabiliriz.I.O 2000’li yillarda yazildigi sanilan ve kuskusuz onceki belge veya ilahilere dayanilarak hazirlanmis olan ‘kirallar listesi’,arkeolojik verilerle genel olarak dogrulanmis olduguna gore,Sumer-Akkad torunlarinin atalarinin ilahilerinin korunmasina buyuk bir ozen gostermis olmalarindan pek kusku duymamak gerek.Daha ileride,Musa doneminde,kutsal alametlerin ve bu arada eski kutsal yazi kalintilarinin,gezgin tapinagi ‘bulusma çadiri’inin ‘en kutsal bolumunde’,’antlasma sandiginda’ nasil buyuk bir titizlikle korunmaya çalisilmis oldugunu gorecegiz.



Eski ilahiler,yine de, yazi sistemlerinin,okuma ses degerlerinin, kavram degerlerinin degisimlerine,tek bir canli birakmadan olduren,saklanan kayitlari tapinakla birlikte yerle bir eden yikici saldirilarin ortaya çikarabilecegi kesintilere bagli olarak gunumuze ulasmislardir.
Asagidaki ornek bu surecin nasil yasanmis olabilecegi hakkinda az-çok bir fikir verebilir.Enuma Elis’in baslangicinda da yinelenen anlatimda,Sumer-Akkad dini ilahileri,bir ex nihilo ‘yaratilis’tan degil de,daha tanrilar bile olusturulmamisken ‘tatli su’ ile ’tuzlu su’larin varoldugu bir noktadan yola çikiyorlardi.

“Adı yokken Göğ’ün daha
Yer’in daha adı yokken
Babaları Abzu’dan
Anaları Tiamat’a
Sulari karışıp bir oluyordu.
Saptandı sonra tanrılar…”


Burada Tiamat,”tuzlu sulari”,Abzu ise “tatli su”lari anlatan kavramlardi.Uzmanlarimiz,bir uzman bilimselligiyle degil de, bu kavramlari sonraki dini degerlerin ona kazandirdigi ‘kozmik’,hayali’ açiklamalar temelinde ele alip tanitma yolunu benimsemislerdir.Eski toplumun,eski bir toplum olarak,eski tanitim degerlerini kullanmak zorunda oldugu gibi basit ve fakat saglam nedenler degil,’kozmik dunya’ açiklamalari onlara nedense daha çekici gorunmustur.


Butun kazit çalismalari,tarihsel bulgular gosteriyor ki,Sumer uygarligi tek basina Sumer adi verilen bir tek toplulugun eseri degildir.Sumer adi verilenler,torunlari,Akad,Babil,Assur,Ibrani,Arap gibi topluluklari olusturacak olan ve “Gog’e tapimcilik” nedeniyle Semitik (Sema,Samas..) adlandirilan bir oteki toplulukla birlikte,bir ittifak halinde bulunarak,bu kulturu birlikte olusturacaklardi.”Enki topragi ve Ur topragi”,”kuzey topragi ve guney topragi”,”asagi toprak,yukari toprak” gibi eski tablet belirlenim kavramlari,daima bu iki farkli ve ittifak halindeki toplulugun tanimlari olarak kullaniliyordu.Tabletlerin,ornegin çiftçi Dumuzisi (veya farkli dilde soylenis esdegeri olan Gilgamis’i) ile,killi,çoban Enkidum’u da (veya farkli dilde soylenis esdegeri olarak ‘çoban Dumuzi’si) bize,yerlesik çiftçi Sumerler ile henuz yerlesik hale gelmekte olan,gezgin,yari,gezgin çoban Semitik toplumu anlatmaktaydi.Kazit çalismalari,ilk Sumer yerlesimlerinden Eridu’nun,o zamanki haliyle Basra korfezinin hemen dibinde,deniz kiyisinda, ‘iki toprak’la ifade edilen bolgenin ‘guney’inde kurulmus bulundugunu;’kuzeyde’kilerin ise Dicle ve Firat uzerinde yer aldigini gosterdigine gore,ilahide sozkonusu edilen ve ‘tatli’ -‘tuzlu’ su diye yorumlanan kavramlar deniz ve nehir kiyisinda yerlesik bu iki toplulugun bir anlatim biçimiydi.Tatli-Tuzlu su ayrimi,Sumer ve Semit yerlesim alanlarinin ‘kuzey topragi’-’guney topragi’,’enki topragi’-’Ur topragi’ diye
belirlenmeye baslanmasindan daha erken donemlerin,bu erken donemlere uygun bir cografi belirlenim kavramlari olmaliydi.



Daha sonra kutsal nefes,guçlu ufurukçu Enlil,”Yer’den Gok’u,Gok’ten Yer’i ayirmayi dusundugunde” baslangiçta birbiriyle içiçe yasamaya baslayan,ilahinin deyimiyle “ sulari karışıp bir olan” bu iki topluluk arasinda,onlari birbirinden ayristirarak yeni bir ittifak duzeni kurmayi dusunmus oluyordu.Bu asamada,Sumer’lerin ‘karabasli’ topluluk olarak,seçilmis kutsal bir renk degeriyle de ifade edilmeye baslandigini biliyoruz. Gunumuzun uç kutsal dini arasinda payedilmis Sumer-Akad torunlarinin,binlerce yil sonra bile,Iran,Irak,Suriye ve Anadolu topraklarinda ‘kara’,’mavi’,’kirmizi’,’beyaz’ ve ‘yesil’ renklerin kutsiyetine bagli kalmaya devam etmeleri,erken Sumer-Akkad topluluklarinin renk belirlenim araçlarini da kullanmis olmalarindandi.Bu renklerden daha sonra,'yer'in,’gok'un,’yesillik’liklerin nasil ‘yaratilmis’ oldugunu ilerde gorecegiz.


Ayrintilarini yeri geldikçe inceleyecegimiz bu surecin basinda,Sumer-Akad atalari,dusunuldugunun tersine,’yaratilisi’,yine de son derece maddi olan “su”lardan itibaren baslatiyorlardi ve henuz ‘tanri’(lar)i saptamis durumda degildiler.



Simdiki biçimine IO. XI. yuzyillarda kavusmus oldugu dusunulen Eski Ahit,hesaplarimiza gore,kendinden 3-4 bin yil once olusmus bir anlatim tarzina bagli kalarak,ilk satirlarina,tipki eski ilahi anlatiminda oldugu gibi,’su’lari var kabul eden bir yaklasimla baslamaktadir:


«Başlangıçta (….)
Yer boştu, yeryüzü şekilleri yoktu; engin karanlıklarla kaplıydı. Tanrı'nın Ruhu suların üzerinde dalgalanıyordu. »


Goruluyor ki,tanrinin bir yok’luktan varedis mantigina dayaniyor olsalar bile,bu mantikla çelisen,bu çeliskinin de azçok bilincinde olmasi gereken Eski Ahit olusturuculari,butun bunlara karsin, eski ve artik butunuyle kutsallasmis ilahi metnine mumkun oldugunca sadik kalmaya çalismislardi.


Dinin kaynaklarini ele alma sorununu, Eski Ahit’in veya Kuran’in “çelisme”lerini siralama gibi bir tutuma indirgemek,son derece sig bir yaklasim ifadesi oldugu kadar,Musa ve Muhammed’e haksizliktir da.Cunku onlar,Sumer-Akad kultur kaynaklarindan gunumuze ulasan bir yolda,sadece birer ‘elçi’dirler.
 
Üst