Beyin Ve Beslenme

logii

Kayıtlı Üye
Katılım
17 May 2009
Mesajlar
1,044
Tepkime puanı
269
Beynimizin beslenmesi çok önemlidir. Milyonlarca bilgiyi aynı anda işleyebilen, 24 saat boyunca değişip güncellenebilen beynimizi düzgün beslemediğimiz takdirde bedelini yorgunluk, dikkat eksikliği, yoğunlaşma ve hafıza yetersizliği gibi rahatsızlıklarla öderiz. Uzmanlar beynin sağlıklı beslenmesi için 40 çeşit maddeye ihtiyaç duyulduğunu ve bunların; vitaminler, mineraller, oligo-elemanlar, proteinler ve aminoasitlerden oluştuğunu, bu maddelerin de süt, meyve, sebze, ekmek, balık, saf şeker ve karbonhidratında aralarında bulunduğu 10 değişik gıda ürününde yer aldığını belirtiyorlar.
Zihinsel potansiyelimizi gün boyu zirvede tutmak, iniş-çıkışlar yaşamak istemiyorsak günlük yiyeceklerimizi, 4 hatta 6 eşit parçaya bölerek mini öğünlerle beslenmeliyiz. Sindirim sistemini yoran besinlerden de uzak durmalıyız. Aksi takdirde kan sindirim sisteminde yoğunlaşıyor bu da zihinsel potansiyelimizi düşürüyor. Besinler beyin gücünün desteklenmesinde temel bir role sahiptir.
En iyi sonuçları elde etmek için aşağıdaki maddeleri not edin:

* Sadece acıktığınızda yemek yiyin.
* Az yağlı yiyecekler tüketin - kanda yağ birikmesi düzgün kan dolaşımını engeller.
* Meyve ve sebzeleri beslenmenizin temel maddeleri haline getirin.
* Beyninizin tek yakıtı glikozdur.
* Kan şekeriniz yükseldiğinde beynin işlevleri düşer.
* Açlık diyeti yapmanız beyninizi de aç bırakmanız anlamına gelmektedir.
* Yer fıstığı da dahil her tür kuru fasulye ve baklagilleri, tercihen tuzsuz olarak, tüketin.
* Ceviz, fındık, fıstık, badem gibi yiyecekler konferanslarda, konserlerde, uzun araba yolculuklarında, sinirleri kuvvetlendirirken, beyindeki haber alma maddelerinin oluşumunu hareketlendirirler. Soğan, aşırı yıpranmaya, fiziksel yorgunluğa karşı kanı sulandırır, beyin oksijeni daha iyi alır. Karides, beyin besinidir. Vücuda önemli omega 3 yağ asitleri sağlar. Dikkat verme süresini daha uzatır.
* Şeker ve tuzu sınırlandırın.
* Hidrojenli bitkisel yağlardan kaçının.
* İşlenmiş gıdaları sınırlandırın.
* Daha az kalorili bir beslenme uygulayın.
* Soya ürünlerinin yağ oranı az, sinir ileticilerinin yapılmasını sağlayan amino asit oranı yüksektir.
* Lahana, tiroit bezlerinin aktivitesini yavaşlattığı için daha stressiz öğrenmeyi sağlar. Stresin getirdiği atıştırma krizlerinde, düşük kalorisi sayesinde bol bol çiğ olarak yenebilir. Limon- portakal, C vitamininden dolayı canlandırır, algılama yeteneğini artırır. Çalışma ve sınav öncesi, limonata veya portakal suyu için. Yaban mersini, beynin kanla daha iyi beslenmesi için, uzun süreli bir öğrenmede ideal bir meyvedir.
* Lor peyniri özellikle bağırsaklardaki probiyotik hareketlerinden dolayı en iyi süt ürünüdür.
* Zencefil alındığı zaman kan sulandığı için vücutta daha serbest akar, beyin oksijenle beslenir. Kimyonun da içerdiği uçucu yağların bütün sinir sistemini uyarmaktadır, Aniden bir fikre, bir buluşa ihtiyacı olan kimyon çayı içmelidir. Çay, bir fincana iki tatlı kaşığı dolusu kimyon eklenerek yapılabilir.
* Kırmızı et kabul edilebilir bir besindir fakat kesinlikle gerekli değildir.
* Balık beyin için faydalı olan besinlerin listesinde kesinlikle en tepededir. Ringanın(bir tür balık) bol bulunduğu bir yerde sadece birkaç doktorla yaşam devam edebilir.
* Karbonhidrat almadan önce ilk olarak protein tüketin.
* Ayurvedik besinler: yulaf, yulaf ezmesi, yulaf unu ve yulaf sütunun beyni ve sinir sistemin, güçlendirdiği söylenmektedir. İnek sütünden yapılan Ghee (Hint hayvansal yağı) belleği geliştirip zekayı dengeleyerek enerji dengesizliklerinden kaynaklanan zihinsel bozuklukları düzelttiği için çok faydalıdır. Beyin gücünüzü geliştirmeniz için gereken beslenmede bulunması faydalı olacak genel yiyecekler elma, portakal, ayva, gül suyu, zencefil, karanfil, tavuk, balık, inek sütü, sarımsak ve cinsengdir. (Çinlilerin şifalı bitkisi).
* Havuç, beyin metabolizmasını canlandırarak, hatırlama yeteneğini arttırır, bir şey ezberlerken bir küçük tabak sıvı yağlı havuç salatası yiyin. Uzun bir metin ezberleyebilmek için fazla miktarda C vitaminine ihtiyaç vardır. Ananas bunu sağlar, ayrıca önemli bir element olan mangan içerir. Avokado, kısa süreli hafıza içindir. Fazla miktarda yağ asidi içerir. Çalışırken yarım avokado yeterlidir.
* Hepimiz her gün yemek yiyoruz, o halde neden diyetimize bir miktar Ginkgo Biloba veya E vitamini veya ekstra Kolin eklemeyelim? Beynimiz bize minnettar kalacaktır... Ben son 10 yıldır daha fazla protein alıyorum - fakat dikkatinizi çekerim kırmızı etten değil soya fasulyesi, balık ve tavuktan. Vücudum çeşitli psikolojik kanallarıyla bana daha çok proteine ihtiyaç duyduğunu söyledi. Zihnin ilerlemeye devam etmesi için daha da fazla.
* Öğle öğünü için en iyi beslenme biçimi omlet ve salata. Çünkü J vitamini (choline) açısından son derece zengin olan yumurtanın tüketilmesi, beyin ve kalpteki damar sertliğini giderici özelliği açısından önemli.
* Beta- karoten ve C ile E vitaminleri açısından zengin bir salatanın öğle yemeğinde tüketilmesi yine beynin çabuk yaşlanmasını önleyici bir faktör. Uzmanlar yemeği meyveli bir yoğurt ile sonlandırmanın öğleden
sonrası stresine karşı bedeni daha dirençli kılacağını düşünüyorlar.
* Kahveyi ve kolayı azaltın. Sabahları bir iki fincan kahve uyku sersemliğinizi gidermede yardımcı olur. Fazlası ise kalp çarpıntısına, huzursuzluğa, geç saatlerde de uykusuzluğa, korku ve endişeye neden olur. Kolalı içeceklerde bol miktarda kafein içerir. Alkol ise ertesi sabah unutkanlığa neden olur.
* Sarımsak kan basıncının düşmesine yardımcı olur. Kan dolaşımını temizler. Daha fazla beyin gücü elde etmek için sabahları dört veya beş bardak suyla birlikte üç diş sarımsak yutun. Yapılan araştırmalar sonucu sarımsağın belleği de güçlendirdiği kanıtlanmıştır.
* Mineraller: Magnezyum, Selenyum, Manganez (Manganese),
* Meyveler: Vücut için en harika gıda, meyvedir. Sindirim sistemi meyveyi, en az enerji sarf ederek hazmeder. Beyin sadece glikoz, yani şeker ile çalışır. Meyvelerde bulunan meyve şekeri, kolayca glikoza dönüşür ve birçok meyve yüzde 90- 95 su içerir. Meyveler hem beslenme hem de temizlik görevi yapar. Meyveleri daima aç karnına yemeliyiz. Meyveler çoğunlukla midede değil, ince bağırsaklarda sindirilir. En iyi meyve, taze olanıdır. Taze sıkılmış meyve suyu harikulâde bir içecektir. Meyve sularını aç karnına için, 15 – 20 dakika sonra yemeğe başlayabilirsiniz.
Enerji için önce meyve şekeri kullanılır. Bu da meyve, sebze ve filizlerden elde edilir. Nişastadan sonra da yağlardan enerji sağlanır. Enerji için en son kullanılan şey, proteindir. Özellikle kahvaltılarda sadece meyve yer ve meyve suyu içerseniz oldukça dinç kalırsınız. İki tür meyve vardır ve beyni güçlendirmeye yönelik bir diyette bunların besin değeri farklılık göstermektedir. Hurma ve kuru incir magnezyum, çinko ve demirin yanı sıra önemli ölçüde potasyum, kalsiyum ve fosfor almanızı sağlar. Bu maddelerin harika bir beyin gücü oluşturmada çok önem arz eder.
Ginseng : Beynimizin çalışma şeklini iyileştirir. Beyin hücrelerine zarar veren serbest radikallerle mücadele eder. Beyne doğru kan dolaşımım hızlandırır ve böylece performansını arttırır. Ginseng kalp atışlarını, kan şekerini ve kan basıncını düzenleyerek zihinsel fonksiyonları daha iyi bir hale getirir. Endokrin aktivitesini ve metabolizma düzeyini düzenler, uyuşturucu, alkol, kemoterapi ve diğer toksinlere karşı dayanıklılığı arttırır. Yorgunluğu engelleyici maddeler de içerir. Ginsengin diğer faydaları şöyledir:

* Fiziksel performansı arttırır.
* Fiziksel yorgunluk sonrasında vücudun kendini toplaması için gereken enerji için destek verir.
* Strese karşı direnç sağlar.
* Uykusuzluğun önlenmesine büyük bir yardımı olur.
* Bağışıklık sistemini harekete geçirir ve performansını artırır. Kolesterolü düşürür.
* Cinsel performansı arttırır.
* Vücuttan gerginliğin atılmasını sağlayacak enzimler(adrenalin) salgılayarak, rahatlamaya yardımcı olur. Stres sırasında noradrenalin düzeyini düşürür.
* Düşüncelerin daha fazla netleşmesini sağlayan kan şekeri düzeyini dengelemeye yardımcı olur.
* Kan dolaşımım hızlandırır, bu da sonuç olarak hipotalamus ve
hipofiz salgılarının fonksiyonunun düzenlenmesine yardımcı olur.
Gingko Biloba :Bu bitkisel madde (gingko ağacının yapraklarından çıkarılır) beyin güçlendiricilerin en süperi olarak kabul edilir. Gingko biloba, bitkisel maddesi, antioksidan özellikleri de olan bir serbest radikal karşı mücadele eder ve arındırıcısıdır. Hücrelerin en üst düzeyde çalışmasını sağlar. Asetil kolin bellek fonksiyonu için çok önemlidir. Uzun süre ginkgo kullanılması beyindeki asetil kolin alıcılarının sayısını arttır. Belleği, düşünmeyi, muhakemeyi geliştirme ve genel zihinsel canlılığı arttırma kapasitesine sahiptir. Gingko, beyin enerjisini ve metabolizmayı harekete geçirmek için beyne daha fazla kan gitmesini sağlar. Yapılan araştırmalar sonucunda gingko bilobanın, bilimsel düzeyde hiçbir yan etkisi ortaya çıkmamıştır. Birçok bilim adamı ginkgo’ nun akıl ilacı olarak tanımlamaktadır.
Kısaca, sağlıklı yaşam için vücudumuzu hazırlarken beynimizi göz ardı etmemeliyiz ve yediğimiz besinlere özen göstermeliyiz.

Cemal KONDU


Kişisel ve Kurumsal Gelişim Uzmanı

Süper Beyin Dergisi Şubat Ayında Çıktı
 

Pofuduk Kartal

Kayıtlı Üye
Katılım
5 May 2016
Mesajlar
179
Tepkime puanı
189
Konum
İstanbul
İş
Öğrenci
Beynimizin beslenmesi çok önemlidir. Milyonlarca bilgiyi aynı anda işleyebilen, 24 saat boyunca değişip güncellenebilen beynimizi düzgün beslemediğimiz takdirde bedelini yorgunluk, dikkat eksikliği, yoğunlaşma ve hafıza yetersizliği gibi rahatsızlıklarla öderiz. Uzmanlar beynin sağlıklı beslenmesi için 40 çeşit maddeye ihtiyaç duyulduğunu ve bunların; vitaminler, mineraller, oligo-elemanlar, proteinler ve aminoasitlerden oluştuğunu, bu maddelerin de süt, meyve, sebze, ekmek, balık, saf şeker ve karbonhidratında aralarında bulunduğu 10 değişik gıda ürününde yer aldığını belirtiyorlar.
Zihinsel potansiyelimizi gün boyu zirvede tutmak, iniş-çıkışlar yaşamak istemiyorsak günlük yiyeceklerimizi, 4 hatta 6 eşit parçaya bölerek mini öğünlerle beslenmeliyiz. Sindirim sistemini yoran besinlerden de uzak durmalıyız. Aksi takdirde kan sindirim sisteminde yoğunlaşıyor bu da zihinsel potansiyelimizi düşürüyor. Besinler beyin gücünün desteklenmesinde temel bir role sahiptir.
En iyi sonuçları elde etmek için aşağıdaki maddeleri not edin:

* Sadece acıktığınızda yemek yiyin.

* Az yağlı yiyecekler tüketin - kanda yağ birikmesi düzgün kan dolaşımını engeller.
* Meyve ve sebzeleri beslenmenizin temel maddeleri haline getirin.
* Beyninizin tek yakıtı glikozdur.
* Kan şekeriniz yükseldiğinde beynin işlevleri düşer.
* Açlık diyeti yapmanız beyninizi de aç bırakmanız anlamına gelmektedir.
* Yer fıstığı da dahil her tür kuru fasulye ve baklagilleri, tercihen tuzsuz olarak, tüketin.
* Ceviz, fındık, fıstık, badem gibi yiyecekler konferanslarda, konserlerde, uzun araba yolculuklarında, sinirleri kuvvetlendirirken, beyindeki haber alma maddelerinin oluşumunu hareketlendirirler. Soğan, aşırı yıpranmaya, fiziksel yorgunluğa karşı kanı sulandırır, beyin oksijeni daha iyi alır. Karides, beyin besinidir. Vücuda önemli omega 3 yağ asitleri sağlar. Dikkat verme süresini daha uzatır.
* Şeker ve tuzu sınırlandırın.
* Hidrojenli bitkisel yağlardan kaçının.
* İşlenmiş gıdaları sınırlandırın.
* Daha az kalorili bir beslenme uygulayın.
* Soya ürünlerinin yağ oranı az, sinir ileticilerinin yapılmasını sağlayan amino asit oranı yüksektir.
* Lahana, tiroit bezlerinin aktivitesini yavaşlattığı için daha stressiz öğrenmeyi sağlar. Stresin getirdiği atıştırma krizlerinde, düşük kalorisi sayesinde bol bol çiğ olarak yenebilir. Limon- portakal, C vitamininden dolayı canlandırır, algılama yeteneğini artırır. Çalışma ve sınav öncesi, limonata veya portakal suyu için. Yaban mersini, beynin kanla daha iyi beslenmesi için, uzun süreli bir öğrenmede ideal bir meyvedir.
* Lor peyniri özellikle bağırsaklardaki probiyotik hareketlerinden dolayı en iyi süt ürünüdür.
* Zencefil alındığı zaman kan sulandığı için vücutta daha serbest akar, beyin oksijenle beslenir. Kimyonun da içerdiği uçucu yağların bütün sinir sistemini uyarmaktadır, Aniden bir fikre, bir buluşa ihtiyacı olan kimyon çayı içmelidir. Çay, bir fincana iki tatlı kaşığı dolusu kimyon eklenerek yapılabilir.

* Kırmızı et kabul edilebilir bir besindir fakat kesinlikle gerekli değildir.
* Balık beyin için faydalı olan besinlerin listesinde kesinlikle en tepededir. Ringanın(bir tür balık) bol bulunduğu bir yerde sadece birkaç doktorla yaşam devam edebilir.
* Karbonhidrat almadan önce ilk olarak protein tüketin.
* Ayurvedik besinler: yulaf, yulaf ezmesi, yulaf unu ve yulaf sütunun beyni ve sinir sistemin, güçlendirdiği söylenmektedir. İnek sütünden yapılan Ghee (Hint hayvansal yağı) belleği geliştirip zekayı dengeleyerek enerji dengesizliklerinden kaynaklanan zihinsel bozuklukları düzelttiği için çok faydalıdır. Beyin gücünüzü geliştirmeniz için gereken beslenmede bulunması faydalı olacak genel yiyecekler elma, portakal, ayva, gül suyu, zencefil, karanfil, tavuk, balık, inek sütü, sarımsak ve cinsengdir. (Çinlilerin şifalı bitkisi).
* Havuç, beyin metabolizmasını canlandırarak, hatırlama yeteneğini arttırır, bir şey ezberlerken bir küçük tabak sıvı yağlı havuç salatası yiyin. Uzun bir metin ezberleyebilmek için fazla miktarda C vitaminine ihtiyaç vardır. Ananas bunu sağlar, ayrıca önemli bir element olan mangan içerir. Avokado, kısa süreli hafıza içindir. Fazla miktarda yağ asidi içerir. Çalışırken yarım avokado yeterlidir.
* Hepimiz her gün yemek yiyoruz, o halde neden diyetimize bir miktar Ginkgo Biloba veya E vitamini veya ekstra Kolin eklemeyelim? Beynimiz bize minnettar kalacaktır... Ben son 10 yıldır daha fazla protein alıyorum - fakat dikkatinizi çekerim kırmızı etten değil soya fasulyesi, balık ve tavuktan. Vücudum çeşitli psikolojik kanallarıyla bana daha çok proteine ihtiyaç duyduğunu söyledi. Zihnin ilerlemeye devam etmesi için daha da fazla.

* Öğle öğünü için en iyi beslenme biçimi omlet ve salata. Çünkü J vitamini (choline) açısından son derece zengin olan yumurtanın tüketilmesi, beyin ve kalpteki damar sertliğini giderici özelliği açısından önemli.
* Beta- karoten ve C ile E vitaminleri açısından zengin bir salatanın öğle yemeğinde tüketilmesi yine beynin çabuk yaşlanmasını önleyici bir faktör. Uzmanlar yemeği meyveli bir yoğurt ile sonlandırmanın öğleden
sonrası stresine karşı bedeni daha dirençli kılacağını düşünüyorlar.
* Kahveyi ve kolayı azaltın. Sabahları bir iki fincan kahve uyku sersemliğinizi gidermede yardımcı olur. Fazlası ise kalp çarpıntısına, huzursuzluğa, geç saatlerde de uykusuzluğa, korku ve endişeye neden olur. Kolalı içeceklerde bol miktarda kafein içerir. Alkol ise ertesi sabah unutkanlığa neden olur.

* Sarımsak kan basıncının düşmesine yardımcı olur. Kan dolaşımını temizler. Daha fazla beyin gücü elde etmek için sabahları dört veya beş bardak suyla birlikte üç diş sarımsak yutun. Yapılan araştırmalar sonucu sarımsağın belleği de güçlendirdiği kanıtlanmıştır.
* Mineraller: Magnezyum, Selenyum, Manganez (Manganese),
* Meyveler: Vücut için en harika gıda, meyvedir. Sindirim sistemi meyveyi, en az enerji sarf ederek hazmeder. Beyin sadece glikoz, yani şeker ile çalışır. Meyvelerde bulunan meyve şekeri, kolayca glikoza dönüşür ve birçok meyve yüzde 90- 95 su içerir. Meyveler hem beslenme hem de temizlik görevi yapar. Meyveleri daima aç karnına yemeliyiz. Meyveler çoğunlukla midede değil, ince bağırsaklarda sindirilir. En iyi meyve, taze olanıdır. Taze sıkılmış meyve suyu harikulâde bir içecektir. Meyve sularını aç karnına için, 15 – 20 dakika sonra yemeğe başlayabilirsiniz.
Enerji için önce meyve şekeri kullanılır. Bu da meyve, sebze ve filizlerden elde edilir. Nişastadan sonra da yağlardan enerji sağlanır. Enerji için en son kullanılan şey, proteindir. Özellikle kahvaltılarda sadece meyve yer ve meyve suyu içerseniz oldukça dinç kalırsınız. İki tür meyve vardır ve beyni güçlendirmeye yönelik bir diyette bunların besin değeri farklılık göstermektedir. Hurma ve kuru incir magnezyum, çinko ve demirin yanı sıra önemli ölçüde potasyum, kalsiyum ve fosfor almanızı sağlar. Bu maddelerin harika bir beyin gücü oluşturmada çok önem arz eder.
Ginseng : Beynimizin çalışma şeklini iyileştirir. Beyin hücrelerine zarar veren serbest radikallerle mücadele eder. Beyne doğru kan dolaşımım hızlandırır ve böylece performansını arttırır. Ginseng kalp atışlarını, kan şekerini ve kan basıncını düzenleyerek zihinsel fonksiyonları daha iyi bir hale getirir. Endokrin aktivitesini ve metabolizma düzeyini düzenler, uyuşturucu, alkol, kemoterapi ve diğer toksinlere karşı dayanıklılığı arttırır. Yorgunluğu engelleyici maddeler de içerir. Ginsengin diğer faydaları şöyledir:

* Fiziksel performansı arttırır.

* Fiziksel yorgunluk sonrasında vücudun kendini toplaması için gereken enerji için destek verir.
* Strese karşı direnç sağlar.
* Uykusuzluğun önlenmesine büyük bir yardımı olur.
* Bağışıklık sistemini harekete geçirir ve performansını artırır. Kolesterolü düşürür.
* Cinsel performansı arttırır.
* Vücuttan gerginliğin atılmasını sağlayacak enzimler(adrenalin) salgılayarak, rahatlamaya yardımcı olur. Stres sırasında noradrenalin düzeyini düşürür.
* Düşüncelerin daha fazla netleşmesini sağlayan kan şekeri düzeyini dengelemeye yardımcı olur.
* Kan dolaşımım hızlandırır, bu da sonuç olarak hipotalamus ve
hipofiz salgılarının fonksiyonunun düzenlenmesine yardımcı olur.
Gingko Biloba :Bu bitkisel madde (gingko ağacının yapraklarından çıkarılır) beyin güçlendiricilerin en süperi olarak kabul edilir. Gingko biloba, bitkisel maddesi, antioksidan özellikleri de olan bir serbest radikal karşı mücadele eder ve arındırıcısıdır. Hücrelerin en üst düzeyde çalışmasını sağlar. Asetil kolin bellek fonksiyonu için çok önemlidir. Uzun süre ginkgo kullanılması beyindeki asetil kolin alıcılarının sayısını arttır. Belleği, düşünmeyi, muhakemeyi geliştirme ve genel zihinsel canlılığı arttırma kapasitesine sahiptir. Gingko, beyin enerjisini ve metabolizmayı harekete geçirmek için beyne daha fazla kan gitmesini sağlar. Yapılan araştırmalar sonucunda gingko bilobanın, bilimsel düzeyde hiçbir yan etkisi ortaya çıkmamıştır. Birçok bilim adamı ginkgo’ nun akıl ilacı olarak tanımlamaktadır.
Kısaca, sağlıklı yaşam için vücudumuzu hazırlarken beynimizi göz ardı etmemeliyiz ve yediğimiz besinlere özen göstermeliyiz.

Cemal KONDU


Kişisel ve Kurumsal Gelişim Uzmanı

Süper Beyin Dergisi Şubat Ayında Çıktı
Her zaman meyvenin kendisini yemenin suyunu içmekten daha yararlı olacağını düşünüyorum. Hatta meyve suyunun kilo yapacağını ve zararlı olucağını bile söyleyebilirim. Benim düşüncelerim bu yönde ?.
 

dünyalı

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Nis 2010
Mesajlar
455
Tepkime puanı
772
Lahana, tiroit bezlerinin aktivitesini yavaşlattığı için daha stressiz öğrenmeyi sağlar.

Denilmiş fakat tam aksi olarak ben fazla çalıştırdıgını biliyorum hatta bu sebeple guatr ve troid hastalarına doktorlar tüketilmesini önermiyorlar.
Misalen mor lahana kara lahana gibi....
 

Retro

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Ocak 2023
Mesajlar
2,167
Tepkime puanı
4,851
Şeker = beyin ölümü

Her insan bir şömine gibidir. Şömineler geleneksel olarak 3 aşamada yakılırlar. Altta kağıt, üstünde çalı çırpı, onun da üstünde çıtır çıtır yanan odunlar yer alır.


Önce kağıdı yakarız.
Tutuşan kağıtlarla da hiç vakit kaybetmeden çalı çırpıyı tutuştururuz. Çalı çırpı görece biraz daha uzun süre yandığı için uzun vadede daha kalın kalın odunları yakmaya başlarlar. Kalın odunlar yanmaya başladığında ise muazzam bir sürdürülebilir enerji ortaya çıkar. Kibritle odun yakılmaz. Kağıtla da yakılmaz. Odunların yanmaya başlaması biraz daha geç ama çok daha etkilidir ve şömineyi idare etmek çok daha kolay hale gelir Ateşi yönetmenin Zahmeti çok azalır. Enerji dalgalanması asla oluşmaz.

Bu metafordaki ,
Kağıt = basit şeker
Çalı çırpı = kompleks karbonhidratlar
Odunlar = yağlar

Enerji için yağları değil de basit şekerleri yakmaya alışan bir bünye malesef beyin ölümünü gerçekleştirmiştir.

Bir şömineyi sürekli yanar vaziyette tutmak için içine ha bire kağıt atmak gibi bir durumdur. Risklidir. Akıl dışıdır. Sırf bir anda patlarcasına yanabiliyor diye kağıda yatırım yapmak akıl tutulmasıdır.. Isı dengesi oluşmaz. Açığa çıkan enerji isrikrarsızdır. Şömineyi canlı tutmak için insan başka işlere vakit ayıramayacak kadar kağıt bulmaya bağımlı hale gelebilr. zaman ve emek kaybıdır.
 
Son düzenleme:

Retro

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Ocak 2023
Mesajlar
2,167
Tepkime puanı
4,851
Kırmızı et kabul edilebilir bir besindir fakat kesinlikle gerekli değildir.

Çok doğru bulmadım bu maddeyi. Kırmızı et kesinlikle gereklidir. Fazlası tartışılır sadece.
Kırmızı et besin zincirinde en tepede bulunan ve en kaliteli gıdadır. Daha üstünde bir kalitede gıda yoktur. Yumurta etin altında yer alır.

"Kırk gün et yemeyenin ahlâkı bozulur. Kırk gün (boyunca) et yiyenin kalbi katılaşır." Hz. Ali.

B12 ve demir depolarının ayrı ayrı boşalması 6 ay ila 2 yılı buluyor. Etkileri ise bir anda hızlıca başlıyor ve insanlar geçmişe dönük bütüncül değerlendirme yapamadıkları için unutkanlık, depresyon veya metabolik çöküntülerinin altında farklı gıdaların etkilerinden şüpheleniyorlar. Halbuki besin zincirinin en tepesinde olan o en kaliteli gıda Ettir.
 

Retro

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Ocak 2023
Mesajlar
2,167
Tepkime puanı
4,851
Az yağlı yiyecekler tüketin - kanda yağ birikmesi düzgün kan dolaşımını engeller.

Bunu da yanlış buldum. Yağların fazlası da yağ olarak depolanır. Karbonhidrat ve şekerlerin fazlası da yağ olarak depolanır.
Fakat, yağların fazlası yağ olarak depolanirken insülün direnci oluşturmaz. Zeytin yağının g. indexi sıfırdır. Hatta o yüzden de glisemix index tablosunda başlama noktası olarak kabul edilir zeytin yağı. Karbonhidrat fazlası ise yağa dönüşmekle kalmaz, bu dönüşüm sırasında yüksek insülün direnci oluştururlar.

İnsülün direnci varsa metabolizma yağ yakma hormonlarını tamamen kapatıyor. Vücudumuzun tüm sensörleri ve otopilotları hormanlardır. Her hormonun mutlaka katalizör görevi gördürttüğü başka hormonların yanında , bir de işlevini baskılattığı karşıt hormonlar vardır. Yani karbonhidrat fazlası yüzünden vücut kolayca yakabileceği ve tek yanma ile bir günlük kesintisiz enerjiye çevirebileceği yağları işlemekten vazgeçiyor.


Yani şeker ve basit karbonhidratlar kesinlikle asıl tehlikedir. Yağlar onların yanında çocuk gibi masumdur. Çünkü asıl işi hormonlar görür. Hangi gıdanın hangi hormonları etkilediğini öğrenen herkes yağlarla barışıp 3 beyaza küsüyor.
 
Son düzenleme:

Elnora_alila

Kayıtlı Üye
Katılım
1 May 2023
Mesajlar
1,778
Tepkime puanı
3,986
"Kırk gün et yemeyenin ahlâkı bozulur. Kırk gün (boyunca) et yiyenin kalbi katılaşır." Hz. Ali.
vay Allah'ım vayyyy 🤦‍♀️

Bahsettiğin söylemin kelime etimolojisine baktıktan sonra ; 40 günlük halveti, halvet öncesi riyazeti ve sonrasını lütfen araştır.
Zeytin ve Hurmayı da..

Belki de ahlak bozulmuyordur. Kişi bedensel ve ruhsal sarsılıyor lakin tam manada hazır değilse gözünü açamıyordur..
 

Retro

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Ocak 2023
Mesajlar
2,167
Tepkime puanı
4,851
Bahsettiğin söylemin kelime etimolojisine baktıktan sonra ; 40 günlük halveti, halvet öncesi riyazeti ve sonrasını lütfen araştır.

40 gün et yemeyenin ahlakı bozulur diyor. Avama söylüyor bunu. Etin azı karar çoğu zarar diyor. Bozulur derken "bozulabilir" ikazı var.

Beslenme kültürüne dair çok fazla hadis var. Çörek otundan keçi sütüne kadar..

B12 bitti mi ya depresyon ya hafıza kaybı ya da karamsarlık başlar. Bunu modern tip söylüyor.

Ahlakın bozulması aslında iman gücünü canlı tutan moral ve motivasyonun yitirilmesidir.




Zeytin ve Hurmayı da..

Harika besinler. Eti zeytin yağı ile pişirip öncesinde bir hurma ile sindirimini işe hazırladın mı offf harika kombo.

Belki de ahlak bozulmuyordur. Kişi bedensel ve ruhsal sarsılıyor lakin tam manada hazır değilse gözünü açamıyordur..

Ben de onu diyorum.
B12 bitti mi seni hayata bağlı tutan motivasyon kaynagın ile aranda olan bağlantın da kopuyor.

Sex için mi yaşıyorsun? B12 bitti mi sexten tatmin olamadığını görüyorsun.

Para için mi yaşıyorsun? Çok mu kazanıyorsun? Anlamını yitiriyor.

İman gücü ile mi yaşıyorsun? O da kesiliyor.
Ama bu sefer de fena makamı denen bir algı tabanı oluşuyor. Hiçlik neymiş anlıyorsun. Herkese de oradan sağ çıkmak nasip olmuyor.


Kırmızı et besin zincirinin en tepesinde.
 

Elnora_alila

Kayıtlı Üye
Katılım
1 May 2023
Mesajlar
1,778
Tepkime puanı
3,986
Ahlakın bozulması aslında iman gücünü canlı tutan moral ve motivasyonun yitirilmesidir.
Ahlak bozumu söz konusu değil. Bahsi geçen cümle nefs terbiyesi ile alakalı.

Rivayet doğru ya da yanlış olabilir fakat cümle sonunda Keremallahu Veche inancı var. Sır Ehli.
40 gün diyor. Özellikle 40 vurgusu var ki ; Arifibillah makamını yani ilahi feyz ile muhabbet makamını işaret ediyor.

İman gücünü canlı tutan moral motivasyon gıdadan gelmez. Ocakbaşı zevkini yüceltmek için enteresan argümanlar öne sürüyorsun.
 

Retro

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Ocak 2023
Mesajlar
2,167
Tepkime puanı
4,851
İman gücünü canlı tutan moral motivasyon gıdadan gelmez.

Gıda yönetimini öldürdün şu an.

O zaman oruç ayetlerini çıkar sen Kurandan.
Helal ve haram yiyeceklerle ilgili ayetleri de çıkar.



Sağlam kafa sağlam olmayan vücutta bulunur çünkü. 🤣


Şeker hastaları gıda bagimlililaridir. Gıda bağımlılığı ile madde bağımlılığı aynı şeydir. İlaç bağımlılığı da girer işin içine. Gıda bağımlıları büyük işler yapamazlar. Lokman hekim söylüyor. Ben değil.

Besin sizcirinin en tepesindeki gıda da ettir.

Vejeteryenlerden büyük adam çıkmaz. (cımbız payı bıraktım sana)
 
Son düzenleme:

Rhea

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Nis 2017
Mesajlar
4,754
Tepkime puanı
7,681
Konum
Nirvana
İş
Witch
B12 diyorum, ocak başı zevki için B12 yi bahane ediyorsun diyor.

Matrix ajanı seni.
Niye B12 sadece ocak başına mı bağlı besin takviyesi diye bir şey var. Ayrıca 6 ay et yemediğim oldu ahlakım da bozulmadı şükür yoksa bozulacak bir ahlakım bile yok muydu töbe :ROFLMAO:
 

Retro

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Ocak 2023
Mesajlar
2,167
Tepkime puanı
4,851
Niye B12 sadece ocak başına mı bağlı

Aynen, bunu ona söyle.

besin takviyesi diye bir şey var.

Ona karşı değilim. Krill yağı tavsiye ediyorum.

Ayrıca 6 ay et yemediğim oldu

Maşallah, 6 ay ne yedin çok merak ettim.

ahlakım da bozulmadı şükür yoksa bozulacak bir ahlakım bile yok muydu töbe :ROFLMAO:

Peynir, kaşar, yoğurt, ayran, kaymak, kefir, yumurta da yemediysen,
Pişi, makarna, kek, börek, çörek yerken/yaparken içine süt ve yumurta da koymadıysan,


Tebrik ederim. Besin zincirini matrix gibi kırmışsın. :D
 

Retro

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Ocak 2023
Mesajlar
2,167
Tepkime puanı
4,851
Ama işin aslı B12 eksikliği depresyon ve tükenmişlik tetiklerker. Bu da zaten "güzel ahlak" içeren tüm davranışlarda gerileme, duyarsızlık, şevk ve isteksizlik hatta rehavet oluşturur. Boşvermişlik, rölantiye kapılmışlık getirir. Bu durum derece derece milim milim olur. Yaşama sevinci bir anda son dakka golü yemiş gibi kaybolmaz. İnsanlar yavaş değişimleri adrak edemezler. Algı aralığının dışında bir şeydir bu çünkü.

Yani öyle kurt adama dönüşmüş gibi tüm davranışlarınız 180 derece değişmez. O , büyü yerseniz olur anca.

Ben demiyorum dünya sağlık örgütü diyor.



not : Dünya sağlık örgütüne de karşıyım.
 
Son düzenleme:

Rhea

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Nis 2017
Mesajlar
4,754
Tepkime puanı
7,681
Konum
Nirvana
İş
Witch
Ama işin aslı B12 eksikliği depresyon ve tükenmişlik tetiklerker. Bu da zaten "güzel ahlak" içeren tüm davranışlarda gerileme, duyarsızlık, şevk ve isteksizlik hatta rehavet oluşturur. Boşvermişlik, rölantiye kapılmışlık getirir. Bu durum derece derece milim milim olur. Yaşama sevinci bir anda son dakka golü gibi kaybolmaz.

Yani öyle kurt adama dönüşmüş gibi tüm davranışlarınız 180 derece değişmez. O büyü yerseniz olur anca.

Ben demiyorum dünya sağlık örgütü diyor.



not : Dünya sağlık örgütüne de karşıyım.
Bu semptomlar etçil alemcilerde de oluyor ayrıca A grubuna et çok da lazım değil zaten sindiremiyoruz 👻
 

Retro

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Ocak 2023
Mesajlar
2,167
Tepkime puanı
4,851
Bu semptomlar etçil alemcilerde de oluyor ayrıca A grubuna et çok da lazım değil zaten sindiremiyoruz 👻

Doğru. Katılıyorum.

A kan grubu bir birey, ayda bir çiğer şiş yesin ona yetti zaten, yanında ekmek yemeden bol salatayla, üstüne de tatlı yemeden doğru sindirebilirse zaten yarım senelik b12 deposunu fullüyor. Ama psikolojik dalgalanmalarını idare ederken de b12 yi hızla tüketerek azaltıyor.

Gıdaların gücü ve fonksiyonellikleri tam da burada kendilerini belli ediyorlar.
Bir tava ciyeri sana 1 günü kurtaracak kadar enerji sağlasa da, aslında 1 yıllık hayati mineral depolarını da aynı öğünde doldurabiliyor.

Mesele karın doyurup enerji almaksa makarna da karın doyurur ve enerji verir. Ama 89 çeşit hayati fonksiyona sahip vitamin ve mineral depolarımız her gün tükenmeye devam ettikçe makarna bir süre sonra seni aptallaştırır.

Eti kayırmıyorum. Etten başka bişey yemeyenler da aptallaşıyor.
 

Absoluta Virtute

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Eyl 2020
Mesajlar
3,241
Tepkime puanı
7,668
Ona karşı değilim
Ben geçende bir video izledim. Besin takviyeleri genelde ilaç üreten şirketler üretiyor. Ve besin takvie ilaç olmadığı için , sıkı bir kontrolden geçirmiyor devlet.
Dolayısıyla kas yapan proteinli takviyelerle Steroid ekleniyor gizlice. Zayıflamaya yönelik takviyelerle kabız ilacı ve antidepresan katıyorlar mış.
 

Retro

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Ocak 2023
Mesajlar
2,167
Tepkime puanı
4,851
Ben geçende bir video izledim. Besin takviyeleri genelde ilaç üreten şirketler üretiyor.

Kesinlikle katılıyorum.

Dolayısıyla kas yapan proteinli takviyelerle Steroid ekleniyor gizlice.

Bunun bir benzerini Amerikada bufalolara yaptılar. Hızlı büyüsünler ve daha çok kitle kazansınlar diye steroid verdiler bufalolara.
Bufalolar büyümekle kalmadı, son derece kaslı ve eti yenmeyecek kadar sert bir hale geldiler. Psikolojileri bozuldu. dürtüleri bozuldu. Cinsiyetlerini yitirdiler. Kaslandıkça protein alım istekleri oluştu ve daha çok otlamaya başladılar. Otun protein değeri çok düşük olduğu için meraları da hızla tükettiler ve tabi ki su tüketimleri şu an ekonomilerine de yansımış durumda. Amerikada yaşayan bilir içme suyu zaten pahalıdır. Bufaloların ha bire yeşillik ve su tüketerek Çıkardıkları pislik zaten doğal gübre bile değil, bıraktıkları yerde ot bitmiyor kısırlık ve kuraklık getiriyor.


Ve bu kötü gidişata buldukları çözüm de şu : doğayı korumak için yapay ete geçmek !
Yapay ete geçince ortaya çıkacak yeni sorunlara da o zaman çözüm bulacaklar. Sonra başka sorunlar çıkacak. Onlara da çözüm bulacaklar.

Böyle böyle kıyametin kopmasına kadar tırmanacak işler.. dengeleri düzelteyim derken işleri daha da çekirdekten bozmaktan çekinmeyecekler.

Zayıflamaya yönelik takviyelerle kabız ilacı ve antidepresan katıyorlar mış.

Kesinlikle inanırım. güvenim asla yok bu sektöre.
 
Son düzenleme:

[XTR] Similar Threads

Üst