Batıl İnançların perde arkası

logii

Kayıtlı Üye
Katılım
17 May 2009
Mesajlar
1,044
Tepkime puanı
267
Batıl İnançların perde arkası

Neden "Çok Yaşa.."deriz? Yatağın solundan kalkarsak veya aynamızı kırarsak uğursuzluk olur mu? Merdivenin altından geçmek ya da önümüzden kara kedi geçmesi başımıza neler getirir? Ya evin içinde şemsiye açarsanız? Bugün inandığımız batıl inançlarımız aslında binlerce yıl öncesinden geliyor.,

İnsanoğlu üstün zekası ile ulaşmış olduğu uygarlık düzeyine rağmen, uzun geçmişinden gelen sayısız izi de beraberinde taşıyor. Bilinmeyenin varlığına inanmak istemezken, her konuda batıl inançlardan da vazgeçemiyor, hem inanıyor, inandığına utanırken de mazeret arıyor. Yoksa, uzay çağı teknolojisine ulaşmanın getirdiği şımarıklıktan mı? Öyle veya böyle, neyse diyelim ve gelin çokbilmişlerin de nedenlerini bilemediği, herkesin her gün içiçe yaşadığı çok sıradan ama yüzlerce yıldır varolan batıl inançların ne anlama geldiğini veya nereden kaynaklandığı arayalım. Sözlük anlamında batıl inanç yersiz, boş, doğru olmayan, gerçekle uyuşmayan inanç, hurafe olarak tanımlanmakta. Ama bu açıklama günlük yaşamımızın bir parçası olan batıl inançlarımızın nereden kaynaklandıklarını bize açıklamıyor. Oysa, tüm batıl inançların ardında bir olay, bir düşünce biçimi veya bir başka gerçek yatıyor. Bakın, nerelerden nerelere gelinmiş.

"Hapşuuu!..Çok Yaşa"

"Çok yaşa", "İyi ve uzun yaşa", "Sağlıklı yaşa","God bless you", "Gesundheit" ve diğerleri... Dünyanın her yerinde hapşıran insana söylenen bazı sözcükler. Eski insanlar nefesin veya soluğun ruh olduğuna veya yaşamın özü olduğuna inanırlardı. Tanrı insanı yarattığında soluğunu insanlara üflemişti ve o soluk bedende bulunduğu sürece yaşam sürüyordu. Bu inancın doğrultusunda hapşırınca nefesin durması veya o kasılma hareketinin sonucunda soluğun dışarıya kaçıp gideceğinden korkuluyordu. Bir başka Roma kaynağında ise hapşırma sırasında beyinde oluşan vakumun, içeriye kötü ruhların girmesine neden olacağına veya fırsat vereceğine inanıldığına raslanıyor. Roma´da hapşırmadan çok korkulur ve salgın hastalıkların ortaya çıkacağı düşünülürdü. Daha sonralarda Papa Büyük Gregory döneminde Roma´yı kasıp kavuran veba salgını sayısız insanın canına maloldu ve Papa Gregory ilk kez hapşıran insanlara karşı "God bless you/ Tanrı sizi kutsasın" sözcüğünü kullandı. Sonrası malum..

Niye yatağın sağ tarafı?

Hemen her kültürde ve ülkede yatağın sağ tarafında yatmanın veya sabah kalkmanın hayırlı olacağına ve o günün şanslı olacağına inanılır. Sağdan kalkılmalı ve sağ ayakla yere basılmalıdır yani ilk adım sağ ayakla atılmalıdır. Bir yere girerken sağ ayakla adım atılarak girmek iyidir, uçağa binerken de... Hatta yanlışlıkla sol ayakla girilmişse geri dönerek, sağ ayakla tekrar girilir. Neden ? Yine Roma´dayız, Roma mitolojisinde ve halk arasındaki kült inançlarında sol tarafın Satanik yani kötü olduğu inancı vardı. Roma vatandaşları evlerine muhakkak sağ ayaklarıyla adım atarak girerlerdi. İlginçtir işleri, sağlığı uzun zaman iyi giden insanlar, zor durumda olan evlere davet edilirler ve sağ ayaklarıyla içeri girmeleri istenirdi, böylece kaçan iyilik ve şans geri gelecekti. Eski ve yeni İngilizcedeki "Sinister: uğursuz,meşum,şeytani" kelimesi latincedeki "sol taraf" sözcüğünden türetildi ve solun uğursuzluğu güncel dilde de yer aldı. Ne dersiniz? Galiba bu kelime solcular için de pek hayırlı değil, baksanıza bir türlü iki yakaları bir araya gelemiyor.

Ayna kırarsanız ne olur?

Ayvayı yediniz demektir zira ya 7 yıl herşey çok kötü gidecektir ya da yakınlarınızdan birisi öte tarafa geçiş yapacaktır. Evde ayna kırıldığında hemen kırıklar evden uzaklaştırılmalı ve olabildiğince çabuk toprağa gömülmelidir. Böylece kötülük geldiğinde ayna parçalarını evin dışında bulacağından, ev halkı paçayı kurtaracaktır. Aynanın icat edilmediği bilinmediği çağlarda insanlar parlak yüzeylere, göllere, havuzlara bakarlar ve öte yandaki kendilerini hayretle izlerlerdi. Görüntülerinin dalgalanması veya titreşmesi kötüydü, felaket geliyor demekti. Eski Mısır ve Yunan´da salt bu nedenle kırılmaz metal aynalar yapılıyordu, böylece öte yandaki görüntülerinin bozulmamasını garantiye alıyorlardı. Roma´da ise camcılık ileri olduğundan ayna kırılmaları tabii ki daha çoktu ve kırık aynaların kötü talihin işareti olduğu kabul gördü. 7 yıl ise önemli bir süreç çünkü yine Antik Çağ´da her yedi yılda bir insanın tüm bedeninin yenilendiği düşünülürdü, işte bu yüzden ayna kırıldıktan sonra ancak yeni beden oluşana kadar kötülük sürecekti. Büyü sanatında ise ayna geçit veya geçiştir yani bir başka boyuta veya insandışı varlıkların yaşadığı yere ayna ile geçilir ve onlar oradan bu tarafa geçebilirler. Ya ayna kırıldığında, bu tarafa gaçmiş kötü bir varlık varsa? O zaman durum vahim olabilir zira geri dönemeyecek ve başınıza kalacaktır.

Eyvah merdivenin altından geçtim!

Eğer bir merdivenin altından geçerseniz yandınız, zira tanrıların gazabı üzerinizde olacaktır. Geçtinizse artık geri dönüş yok, sakın yine geçmeye kalkmayın, parmaklarınızı düğümleyin veya bildiğiniz hayır dualarını okumaya başlayın. Neden mi? Merdiven geometrik olarak duvarla veya dayandığı yüzeyle ve de tabanla bir üçgen oluşturur. Bu üçgen Hıristiyan inancındaki "Teslis" in yani kutsal ruh´un veya üçlemenin simgesidir, öyleyse bu kutsal alanın içine girmek günahtır ve uğursuzluk getirir. Kara büyüde de kullanılan içiçe iki üçgen koruma alanını oluştururlar. Bu alanın dışına bilinçsizce veya hazırlıksız çıkarsanız şeytani güçler sizi ham yaparlar. Şaka bir yana, bunun ciddi kanıtları da yok değil.

Kara kedinin şerri var mı?

Yolunuza bir kara kedi çıktı diyelim, özellikle de evinize giderken, şimdi başınız ciddi olarak dertte, peki niye? Eski Mısır´da kedi kutsal hayvandı ve bir kedinin ölümüne neden olmak kafanızı kaybetmeniz için çok yeterli bir nedendi. Orta çağlarda ise kara kedi özellikle engisizyon döneminde büyücülük ve satanizmle ilişkili olarak kabul gördü. Ruhunu şeytana satmış kişinin ruhu kara bir kediye geçiyordu ve kara kedi o andan sonra kötülükleri yapmaya başlıyordu. Buradan yola çıkarak görüyoruz ki, kara bir kedinin yolunuza çıkması sizin büyücü taifesi ile haşır neşir olarak telef olacağınızın ta kendisidir

Ve de şemsiye inancı

Şemsiyeler dışarda yağmura karşı kullanılmak için icat edilmiştirler, evlerin içinde yağmur yağdırılamadığından kapalı mekanlarda kullanılmazlar. Ama eğer oturma odanızda tv seyrederken şemsiyenizi açarsanız, başınız derde girebilir haberiniz olsun. Niye mi? Basit, şemsiye ilk kez Uzak Doğu´da MÖ 11.yy´da kullanılmaya başlandı. Sadece ve sadece politik ve dinsel hiyerarşinin tepesinde bulunanlar şemsiye kullanabilirlerdi, onlar güneşin sıcak ve yakıcı ışınlarından korunma hakkına sahiptiler veya bu hak yanlız onlara verilmişti. Sıradan kulların veya vatandaş makulesinin böyle bir anayasal pardon güneşyasal hakkı bulunmamaktaydı. Daha da ötesi şemsiyeler şimdikiler gibi standartize değildiler, kişinin ruhsal hakediş belgesine göre şemsiyenin çapı belirleniyordu. Yani şapka gibi, kafana göre yani ruhsal çapına göre. Demek o zamanlarda kafana göre takıl yerine ruhunun çapı kadar konuş deniliyormuş. Ayrıca şemsiyenin kutsallığı elbette ki Güneş Kültü´ne dayanmakta, güneş evlerin içine tecavüz edemediğinden boş yere şemsiye açmak uğursuz oluyor. Unutmamak gerek, maji veya batıl inanç evreninde herşey dümdüz ve doğru, ne ne içinse onun için kullanılacak, öyle insansal varyasyonlar yasak vesselam. Batıl inançlarımızın açıklamaları bu kadar değil tabii..


Alıntı
 

aysorfi

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Haz 2009
Mesajlar
155
Tepkime puanı
1
Benimde makas açık kalmasında kapatlmasını istiyorum.Nerde açık görsem hemen kapıyorum. Kavga nedenidir diye söylenirdi küçükken hep o kalmış aklımda o yüzden kapıyorum nerde açık görürsem.:)
 

dynamic apnea

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Haz 2008
Mesajlar
2,596
Tepkime puanı
165
Konum
somewhere outthere
İş
dış ticaret uzmanı
Benimde makas açık kalmasında kapatlmasını istiyorum.Nerde açık görsem hemen kapıyorum. Kavga nedenidir diye söylenirdi küçükken hep o kalmış aklımda o yüzden kapıyorum nerde açık görürsem.:)
Bunun sebebi şudur; Örnegin Ben makası açık unuttum sizde geldiniz üzerine bastınız ayagınıza battı al işte bir kavga, neden onu oraya bıraktın ayagımı kesti, dikkatli olsana, onun yeri orasımı vs diyaloglar ve kavga....
:)
 

mavişpery

Kayıtlı Üye
Katılım
25 May 2010
Mesajlar
108
Tepkime puanı
4
Bir de batıl inançlar insanların bilinçaltına yerleştiği için günümüze kadar gelmiştir. Mesela animalsa arkadaşımızın da bilinçaltında makasın kapalı tutulması gerektiği kazınmış. Bu inancı yok etmek içn de gene aynı şekilde bilinçaltımızı değişik yönlerde tutmamız gerek diye düşünüyorum..
 

yohauns

Kayıtlı Üye
Katılım
22 Şub 2009
Mesajlar
73
Tepkime puanı
1
Güzel açıklama adı üstünde batıl inanç ;)
 

GrizzlyBear

Kayıtlı Üye
Katılım
15 Eyl 2008
Mesajlar
198
Tepkime puanı
17
Yaş
33
Konum
İstanbul
Sizin batıl inanç olarak gördüğünüz şeyler, bazı ekollerin ve disiplinlerin inançlarının parçası olabilir. Ağaçlara ipler bağlamak, nazar değmesin diye tahtaya vurmak, 40 kere maşallah tütütü :)D) uygulaması gibi uygulamalar, islam öncesi doğa tabanlı dinlerin inanışlarındandır. O nedenle batıl inançların kökenleri sorgulanırsa, dinler ve inanışlar kültür mirası devam etmiş olur. O nedenle batıl da görseniz, yine de her inanışa saygı duymanız sizin karakteristik olarak olgun bir insan olduğunuzu gösterir.
 

mavişpery

Kayıtlı Üye
Katılım
25 May 2010
Mesajlar
108
Tepkime puanı
4
Kendi adıma söylediğim yanlış anlaşıldıysa özür dilerim öncelikle.. "Ben zaten saygı duymuyorum bu da ne batılmış ahah" diye bir uslup kullanmadım sadece bir olasılık sürdüm öne. Batılın bilinçaltıyla alkalı olabileceğini söyledim. Bu arada kim için söylemiştiniz o da var.. Ben gene de söyleyeyim de. Saygılar..
 

GrizzlyBear

Kayıtlı Üye
Katılım
15 Eyl 2008
Mesajlar
198
Tepkime puanı
17
Yaş
33
Konum
İstanbul
Hiç kimse için söylememiştim, sadece genel olarak bilinmesi adına not düşme ihtiyacı hissettim.
 

Leyli Mira

Kayıtlı Üye
Katılım
6 May 2011
Mesajlar
133
Tepkime puanı
6
Niye yatağın sağ tarafı?


Benim bildiğim üzere Peygamber Efendimiz(sav) yatakta sağ tarafına doğru yatarmış. Sağ tarafına yatma mevzusu oradan geliyor. Farkettinizmi bilmem ama sol tarafıma yattığımda bir huzursuzluk hissediyorum. Ayrıca sol tarafımızda kalbimizin olması nedeniyle oraya basınç yapıyor ve ağrıtıyor. Sağ tarafıma yattığımda ise rahat oluyorum. Ben bunu gözlemledim ama daha farklı bi gözlemi olan arkadaş varsa onuda dinleyelim.
 

fabulă

Kayıtlı Üye
Katılım
28 Nis 2011
Mesajlar
74
Tepkime puanı
9
Konum
Kahire
İş
Öğretmen
Evet, sağ taraf olayı İslam da vardır. Sağ ayakla ilk adımı atma (tuvalete girerken hariç), sağ tarafa yatma, sağ elle yeme vs.
 
Üst