iksirler ve iksir tarifleri

legolas

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Mar 2009
Mesajlar
21
Tepkime puanı
2
Arkadaşlar siteyi dolaştım ve iksirler hakkında çok az şey buldum o yüzden iksirler hakkında bildiklerinizi buraya yazmanızı isteyeceğim
 

mystica

Kayıtlı Üye
Katılım
7 Kas 2008
Mesajlar
144
Tepkime puanı
20
Konum
Trabzon
İş
çalışmıyorum
Benim yakın akrabamdan Hanım diye bir kadın varmış eskiden ben göremedim kendisini ben doğmadan en az 4 sene önce ölmüş bu kadın siyah bir örtünün üzerine yazılı bir kase koyar cinleri onun içine sokarmış buna babam sahit olmuş ozaman küçük bir çocukmuş ve hanım karışımlar hazırlar tılsımlar yaparmış ve bu kadın birgün boğularak ölmüş nekadar iyi olduğunuz önemli deil aslında gizli bir dünyaya dokunmaya çalışıyoruz dikkat etmek gerekir diğer varlıkları tanımıyoruz kim bana net bir şekilde bir melek yada bir iblis yada bir cin gördüğünü söyleye bilir ben çocukluğumdan beri görüyorum ama son bir kaç seneden beri pek bir şey görmüyorum çocuk iken uykudan beni uyandıran hayalet gibi seyler hatırlıyorum saçlarımı oksayan yüzü olmayan bir kadın hemen her hafta neredeyse bir kaç kez görünürdü bazılarımız görebilme gücüne sahip buna güç denirse tabikide ama bu onların dostane varlıklar olup size görüneceği manasına gelmez tabi dikkat edin duru görümü dersiniz ne derseniz artık geliştirecek arkadaslara sunu söyleyecem bunu iyi düşünün görmekten bazan iyidir görmemek duymakdan iyidir bazan duymamak ve bazan tadmaktan iyidir tatmamak insan olmak kolay deil ama insan üstü olmak çok kolay sokaktaki delilere bakın onlar baska bir alemin içindeler sadece bedenen buradalar onların çoğu baska bir seyleri yasamakta onlar gibimi olmak iyi sizce iksirler hazırlayalım bakalım neler olucak tırnaklarımızı yakıp bala karıştıralım ve sevdiğimiz çocuğa yedirelim e sonra aşık olmasınımı ümit edecez ben neler yapmadımki ama en basarılı büyüm 3 ay işe yaradı ve 4 senedir yüzünü bile göremedim bırak sesine bile hasretim acı çekmektense bazan kalpsizlik duygusuzluk taş gibi soğuk biri olmak iyidir ama olmayı beceren varsa bana bunu öğretsin :Angel_anim:
 

Şaman

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Haz 2008
Mesajlar
376
Tepkime puanı
21
Arkadaşlar siteyi dolaştım ve iksirler hakkında çok az şey buldum o yüzden iksirler hakkında bildiklerinizi buraya yazmanızı isteyeceğim
İksirler genelde cadı geleneğinde ve doğa kültlerinde yeri olan bir büyü malzemesidir. Su elementine dahil bir büyüdür ve amacı suya ya da sıvıya koyulan maddelerin gücünü birleştirip bir enerji açığa çıkartmaktır. Sadece içilmez, saklanabilir, dökülebilir veya hedef kişiye sürülebilir, çeşitli kullanımları vardır, mesela lanetleme iksirinde hedef kişinin resmini iksire batırmak bile lanetlenmesini sağlar ama bir aşk iksirinde iksiri siz içerken aşık olmasını istediğiniz kişiyi düşünürsünüz vs. Cadıların temiz iksirler olarak adlandırdığı iksirler taşların suya veya şaraba koyulup enerji yüklemesiyle yapılan iksirlerdir, küflenmez, kokmaz vs. Diğer türlü iksirlerde hayvan ve bitki parçaları da konabilir, kimisi kaynatılır, kimisi bekletilir.
 

legolas

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Mar 2009
Mesajlar
21
Tepkime puanı
2
Şaman çok teşekkür ederim ancak bunları büyü bilimi gibi saçma kitaplardada okumuştum ben daha çok işe yarayan iksirler arıyorum.
 

Şaman

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Haz 2008
Mesajlar
376
Tepkime puanı
21
şaman çok teşekkür ederim ancak bunları büyü bilimi gibi saçma kitaplardada okumuştum ben daha çok işe yarayan iksirler arıyorum
O kitabın içine bakmadan aldıysan helal olsun çocuk oyuncağından farksızdı. Maalesef türkçe kaynaklarda yok ben eski grimoirelerin pdflerinden bulmuştum tarifler falan ingilizce fransızca yada almancan varsa araştır internette.
 

legolas

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Mar 2009
Mesajlar
21
Tepkime puanı
2
Maalesefki bu dilleri bilmiyorum Norveç'ce azıcık da Khemetçe ve İspanyolca.Bu arada bir site adı da verebilirsiniz.
 

Şaman

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Haz 2008
Mesajlar
376
Tepkime puanı
21
Norveç dilinde kaynak bilmiyorum,khemetçenin ne olduğunu bile bilmiyorum(anımsadığım kadarıyla eski mısır lehçelerinden biriydi?) ispanyolca olarak iksir falan yaz bulabilirsin belki. Direk link yok elimde ingilizce ve almanca olarak araştırma yapmıştım ben.
 

legolas

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Mar 2009
Mesajlar
21
Tepkime puanı
2
arkadaşlar şaman arkadaşım dışında bilgisi olan yok mu? bir ilgilenin
 

Şaman

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Haz 2008
Mesajlar
376
Tepkime puanı
21
ne bekliyorsun peki birilerinin sana iksir yapmayı öğretmesi al tarifler die tarifleri eline vermesini mi?
bunu yapmak yerine ingilizce olarak iksiri tanımlayan kelimeleri araştır sonra onu bi arama motoruna yaz çıkan bilgilere bak çıktı al bi elinde sözlük tercüme et.tek bi sayfaya bi saatimi verdiğim oldu ki bilenlerin hepsi de aynı şeyi yaşamıştır bu yüzden durup dururken sırf bi soru sordun die herkesin sana en aytınılı bilgileri vermesini bekleme.bilgi hakedilir!
 

legolas

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Mar 2009
Mesajlar
21
Tepkime puanı
2
bildikleri her şeyi söylemelerini istiyen yok ayrıca bir kaç gündür başka dillerde araştırma zaten yapıyorum ben sadace koskoca sitede iksirler hakkında bu kadar az bilgiye sahip olmalarına şaşırıyorum
 

Şaman

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Haz 2008
Mesajlar
376
Tepkime puanı
21
iksirler hakkında verilebilecek daha genel bi bilgi yok emin ol.daha fazlasını istiyorsan kendin araştırmalı bedelini çalışmanla ödemelisin
 

Mwuetsi

Kayıtlı Üye
Katılım
16 Eki 2008
Mesajlar
83
Tepkime puanı
6
İksirler
Yazan Alison Coudert

Çeviren Kemal Menemencioğlu


Elixir, Arapça el-iksir kelimesinin Latinceleşmiş bir şeklidir ve Grekçe'de tıp ve simya dönüşümü için kullanılan kuru bir toz olan xerion kelimesine akrabadır. İksirler yenileyici ve şifa verici olduğu inanılan içkilerdir. Bu terim ilk önceden simyagerler tarafından (aynı zamanda felsefe taşı olarak bilinen) basit metalleri altına dönüştüren, hastalıkları tedavi eden ve yaşamı uzatan maddeyi tanımlamak için kullanılırdı. Simyagerler her ne kadar bu kelimeyi türetmişlerse de, böyle bir madde konusundaki inanç simyadan önce de vardı ve sürekli olarak mitoloji ve din tarihinde rastlanır.

Özelliği ve Önemi


Din, mitoloji ve peri hikayelerinde bir yerlerde yaşlıyı genç kılan, hastayı iyileştiren, veya ondan bir yudum, soluk veya parça ısıracak kadar şanslı, bilge veya kurnaz olana refah ve sonsuz yaşam veren bir ot, pınar, taş, sarhoş edici içki veya cadı kazanında hazırlanan zehirleyici bir karışım olduğu fantezisi oldukça yaygındır. Gılgameş Destanında Uruk'un görkemli kralı sonsuz yaşamın sırrını bulmak için yolculuğa çıkar ve denizin dibinde sonsuz yaşam otunu bulma şansını sahip olur. Onu yerinden söker ama dikkatsiz bir şekilde onu ortalıkta bırakır ve bir deniz yılanı onu çalar.
Gılgameş'in kaybettiği şeyi bulmak için sayısız insan çabalamıştır. Sağlık, refah ve sonsuz yaşamı bağışlayabilen sihirli bir maddenin varlığı konusunda inanç insanların ölüme meydan okuması kadar eski bir düşünsel dilektir. Ölümü yaşamın doğal sonucu olarak kabul etmekten uzak, her yerde insanlar ölümü cehalet ve kötü niyetin sonucu olarak görmüşlerdir. İnsanların bir zamanlar ölümsüz oldukları ve halen olmaları gerektiği inancı ölümün dünyaya nasıl girdiğini anlatan mitolojik öykülerde içerilmektedir. Gılgameş Destanındaki gibi bir deniz yılanın ölümsüzlük otunu çalması motifi dünyanın her tarafında tekrarlanmaktadır. Hepsi bir yılan veya deniz canavarının kutsal bir ölümsüzlük pınarı, yaşam ağacı, gençlik pınarı, altın elma vs. koruduğu mitinin varyasyonlarıdır. Bütün bu mitlerin arkasında tanrıların kıskanç olduğu ve ölümsüzlük iksirini insanların ulaşamayacağı yerlerde sakladığı korkusu yatar (Tekvin 3:22'e bakınız). İnsanlar öz hakkı olan ölümsüzlüğü geri kazanmak için tanrıları ayartmak veya atlatmak için gerek fiziksel, gerekse de ruhsal olarak büyük çaba harcamışlardır.

Yaşam Suları


Mısır, Hint, Grek, Babil ve İbrani yaratılış efsanelerine göre hayat, her şeyin özünü taşıyan ilkel madde olan sudan çıkar. Tufan efsanelerinde hayat sulara (şekilsiz biçim) geri döner, buradan yeni şekillerle yeniden ortaya çıkabilir. Vaftiz töreni suyun hayatın kaynağı olduğu ve dolayısıyla yeniden doğma ve ölümsüzlüğün kaynağı olduğu inancından doğmuştur. Bu şekilde su nihai büyüsel ve tıbbi madde olmaktadır. Arındırır, gençliği yeniler ve bu yaşamda ve gelecek yaşamda ölümsüzlüğü temin eder. Bu sihirli "ab-ı hayat"a (yaşam suyu) birçok isim verilmiştir - soma, haoma, ambrosya, şarap - her biri insanlara ve tanrılara bilgi, güç ve ölümsüzlük başlayabilecek kutsal bir içecektir.
Hem aylık yinelenmesinden dolayı, hem de hayatın kaynağı su üzerindeki kontrolünden dolayı ay yinelenmenin nihai sembolüdür. Ayı deniz suyu, yağmur, bitkisel yaşam, dişi bereket, doğum, ölüm, inisiyasyon ve yinelemeye ilişkilendiren sembolizm Neolitik çağına dek iner. Güneş de güçlü bir yineleme ve ölümsüzlük sembolüdür. Güneş ve ayla ilgili mitolojik ve dini bağlantılar, insanların bu gök cisimlerine ilintili sıvı, bitki, hayvan, mineral ve metalleri kullanarak neden iksirler hazırlamak istediklerini açıklar.
İlkel Kavim ve Kadim Dinler


Şamanizm'in temsil ettiği ilkel kavim ve kavim dinlerinde iksirler, topluluğa psikotik maddeler şeklinde sağlanıyordu. Şaman ve takipçilerini yaşadıkları dünyadan da daha gerçek bir ruh alemiyle irtibat kurmalarını sağlayan vizyon ve vecit halleri yaratma açısında psikotikler, halüsyonojenler ve uyuşturucular çok önemlidir. Bu vizyonlar sefalet, hastalık ve ölümün içinde bulunmadığı doğaüstü bir alemin varolduğu inancını desteklemektedir (ve belki de üretmektedir). Ölümsüzlük vizyonundan ölümsüzlük arayışına geçiş küçük bir adımdır. Vizyonu yaratan madde şifa ritüellerinde kullanılıyordu veya da ilaç olarak veriliyordu. Bazen Vedik ritüellerde soma için ve Kuzey Amerika düzlük Kızılderililerin kullandığı psikotik madde "Baba Peyote" için yapıldığı gibi onlara bizzat tanrılaştırıp tapılıyordu. İnsanlar bu tanrıları elle tutabileceklerini ve onları yiyip güç ve ölümsüzlüklerini özümseyebileceklerine inanıyorlardı. Bunun arkasındaki inanç insan yediği şey olduğu ve hayvan, insan ve ilahi gücü sindirim sistemi ile özümseyebileceği fikri yatmaktadır. Bu inancın ciddi veya mecazi olarak alınması, değişik dini akımlarda kurbanların yenilmesi için zemin hazırlamıştır (Dionysis, Attik, Eleusis, Hıristiyan).
Rg Veda'da anlatılan Soma ritüeli bir iksirin hazırlanışını ve kullanışını anlatan en eski kayıtlı dini törendir. Soma'nın ne olduğu konusunda farklı fikirler ortaya atılmıştır. R. Gordon Wasson'un araştırmaları (1969) soma'nın sıvısı öldürücü bir zehir olan, ama sulandırıldığında psikotik bir madde olan Amanita Muscaria mantarından hazırlandığı olasılığını oldukça inandırıcı kılmaktadır. İçkinin neden olduğu ölümsüzlük vizyonları içkinin kendisiyle özdeşleşti.

Somayı içtik ve ölümsüzleştik
Tanrıların keşfettiği ışığa eriştik
Bize artık hangi şerlik işler ki? Ve ölümlülerin kini bize karşı ne yarar ki? ey Ölümsüz Tanrı
Soma'nın kullanımı Vedik dönemin sonuna dek ortadan kalktı. Bazı alimler bu gelişmeyi Hint-Avrupalıların mantarın yetiştiği bölgelerden uzak yerlere göçmelerine atfetmektedirler. Belki de daha inandırıcı bir görüşe göre zamanla ruhban sınıfın daha çok hakim olduğu kurumsallaşmış ve daha az coşkulu bir din anlayışı yaygınlaşmıştı.

Dünya Dinleri


Şamanizm'in yerine yavaş yavaş daha organize dinler geçerken, zihinsel farklılaşım yaratan druglar şeklinde iksirlerin ritüel kullanımı giderek ruhban sınıfın tekeliyle sınırlandı. Zamanla tamamen terk edildi veya ruhban sınıfın kontrolü altında (etkisiz maddelerin kullanıldığı) sembolik ritüeller yerini aldı. Bu durum hem Hint ibadette ravent suyu ve diğer sıvıların somanın yerine aldığı Vedik sonrası döneminde, hem de haoma'nın içimi Zerdüst tarafından vazgeçirildiği İran'ın erken Zerdüşt döneminde yaşanmıştı. Bireysel vecit özelliklerine dayanan Şamanların transları, hiyerarşi ve muhafazakarlık üzerinde kurulu dini teşkilatlara ters düşmektedir. Eleusis Misterlerde kukeon'i içme ritüeli teşkilatlı dinlerin bireysel vecit deneyimleri nasıl bir takdis edilmiş bir rahip tarafından toplumsal bir olaya dönüştürüldüğü konusunda bir örnek oluşturmaktadır.

Diğer bir örnek de Hıristiyanlıkta komünyon ayinidir. Bir iksir kavramında ölümsüzlük vaadi bu ritüelin esasını oluşturur. Yuhanna İnciline göre (6:51) ekmek ve şarap tam anlamıyla İsa'nın bedeni ve kanıdır ve onu sindiren kişiye sonsuz yaşam verir. Antakya'lı Ignatius (Ölümü M.S. 113) ekmeği ebediyet ilacı ve ölüme karşı çare olarak tanımladı. Ancak Hıristiyan teologlar komünyon doktrininde İsa'nın gerçek varlığında saklı tanrılaşma ve (ahlaki terbiye gerekmeden imanın hidayet için yeterli olduğu) antinomyanizim fikirlerinin tehlikelerinin farkındaydı ve sürekli olarak bu iki konuda uyarılarda bulunuyorlardı. Aziz Pavlus'ın erken Hıristiyanlar tarafından kutlanan Aşk Ziyafeti Agape'yi kınaması (bakınız 1 Cor. 10-11), coşkunun heteredoks inançlara yol açabileceği korkusunu yansımaktadır. Kilise güç kazandıkça eki Şamanik uygulamaları devam eden bireyler din sapkınları olarak afişlendiler ve kıyıma uğradılar. Cadıların, majisyenlerin ve simyagerlerin kaderi buydu.

Simya


Hem doğu, hem de batı simyagerler insanları ölümsüz kılan iksirler ürettiklerini iddia etmişlerdir. Ama Çin simyagerler Hint, Grek ve batı simyagerlere kıyasla fiziksel ölümsüzlük arayışında daha da ısrarcı bir tutum içindeydiler. Batı düşüncesine o denli has olan bu dünya ve öte dünya arasındaki fark Çin simyagerler tarafından göze alınmıyordu, ayrıca Grek ve Hint simyagerler gibi kozmostan kurtulmayı da ummuyorlardı. Çinliler için madde ve ruh tek bir organik bütünün parçalarıydı ve iksirlerin işlevi bir nevi sürekli tutkal gibi hareket edip beden ve ruhu sonsuza dek bir bütün olarak tutup "cevheri" (şen) korumaktı.
Dougles-The%20Alchemist.jpg

Çinliler her zaman yaşamı uzatmakla ilgilenirlerdi, ancak görünüşe göre ölümsüzlük iksiri fikri erken Taoist felsefesinin harfi tefsirinden dolayı ilk kez dördüncü asırda ortaya çıktı. Esasında Tao kelimesi fiziksel bedenlerin gelişmesi ve çalışmasını sağlayan yaşam gücü anlamına gelmişti. Zamanla Taoist simyagerler bu soyut ilkeyi içilir veya yenilir bir iksire dönüştürdü. Tek sorun Tao'nın maddi yapısını tayin etmek ve yenilir bir şekle sokmaktı. Genel görüşe göre özellikle dayanıklılığından dolayı altın ve renginden dolayı zincifre en gözde adaylardı. Dünyanın her tarafında insanlar altının mükemmel ve yok edilmez özelliğini kendileri dahil mükemmel olmayan şeylere aşılamaya çalışmışlardır. Bunu başarmak için altın tozunu yemişler ve altınlı içkiler içmişlerdir. (Batı simyagerler Musa için simyager demişler, bunun sebebi Çıkış 32:20'de İsrailoğullarını altın buzağıyı toz haline getirip suyla karıştırıp içmelerine zorlamıştır).

Zincifrenin iksir için ideal madde olduğu fikri onun rengi ve kimyasal yapısına dayanmaktaydı. Zincifre kanın rengi kırmızıdır ve cıva kükürt karışımı cıva sülfat olduğu için metallerin en canlısı saf cıvaya dönüştürülebilir. Tabii ki, burada önemli bir sorun var, zincifre zehirlidir, ama ölümsüzlük güçlü bir hayaldi ve simyagerler başkaları gibi çileyi gerekli bir bedel olarak kabul etmişlerdi. M.S. 820 ve 659 yılları arasında tam altı Çin İmparatoru sonsuza dek yaşama dileği ile aldıkları iksirlerden zehirlendiler. Joseph Needham (1957) dokuzuncu asırdan sonra Çin simyasının gözden düşmesinin sebebi için zehirlenmenin önemli bir unsur olduğunu ortaya atmıştır.

Simyasal bir iksirin fikri Orta Çağlarda Batıya İslam aracılığı ile gelmiştir. Ancak Hıristiyanların madde ve ruh ayrımı ve ahrette yaşam üzerinde durmaları simyagerlerin bu yaşamda ölümsüzlüğü kabul etmelerini zorlaştırdı. Yine de bazı simyagerler ölümsüzlük iksirini yaratmaya çalıştılar ve deneyleri tıbbi teori ve uygulamalara katkıda bulundu, çoğu simyager ise basit metalleri altına çevirecek daha sınırlı ve dünyevi amaca yöneldiler. Seçkin bir grup ruhsal simyagerler her iki amacı hor gördüler ve ruhu yüceltip ilahi menşeine götürecek ruhsal iksirler aradılar.

Ölümsüzlük iksirini arayan bütün bu simyagerler arasında, bildiğimiz kadarıyla hiçbiri başaramadı. Ancak insanoğlunu sefalet, hastalık ve ölümden kurtaracak bir maddenin olduğu fikri dini, felsefi ve bilimsel düşünceye güçlü bir dürtü olmuştur.


Kaynakça
Güneş, ay ve yıldız sembolizmin yeniden doğma ve ruhsal yenilenmede rolünün mükemmel bir açıklanması için Mircea Eliade'nin "Mukayeseli Dinlerde Motifler" ("Patterns in Comparative Religion" - New York, 1958). Şamanizm konusunda Eliade'nin "Şamanism: Arkaik Vecit Teknikleri" ("Shamanism: Archaic Techniques of Ecstacy", rev & enl. ed. -New York, 1964), Weston La Barre'nin "Peyote Kültü" ("The Peyote Cult", enl. ed. New York, 1969), ve Michael J. Harner tarafından derlenen "Hülüsinojenler ve Şamanizm" ("Hallucinogens and Shamanism", Oxford, 1973) önerilir. Ayrıca R. Gordon Wasson soma'yı tanımlamakta ve etkilerini "Soma: Kutsal Ölümsüzlük Mantarı" ("Soma: Divine Mushroom of Imortality", New York, 1968) eserinde açıklamaktadır. Joseph Needham Çin'de Bilim ve Uygarlık" ("Science and Civilization in China", cilt 5, Cambridge, 1983) eserinde Taoist iksirlerin tarihçesini vermekte. Yazdığım "Simya: Felsefe Taşı" ("Alchemy: the Philosopher's Stone", Boulder, 1980) eserimde iksirlerin Doğu ve Batı simyadaki yeri üzerinde yazdım.

alıntı
 

gothness

Kayıtlı Üye
Katılım
28 Mar 2009
Mesajlar
41
Tepkime puanı
0
ne tür iksirler aradıkların? kullanım amaçları neler mesela?
 

legolas

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Mar 2009
Mesajlar
21
Tepkime puanı
2
mesela birisini iyileştirmek aşık etmek falan
 

gothness

Kayıtlı Üye
Katılım
28 Mar 2009
Mesajlar
41
Tepkime puanı
0
Sağlıkla ilgili konularda çeşitli rahatsızlıklar için bir şeyler vardı bende ama ezbere bilmiyorum sen araştırmaya devam et bir ara buraya yazarım ;) sen de bulduklarını paylaşırsan bizler de seviniriz.
 

legolas

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Mar 2009
Mesajlar
21
Tepkime puanı
2
Bir kadının aşkını kazanmak için (Sümer majisi)
Aşağıdakini bir elmaya veya nara üç kez oku. Meyveyi sıkıp, suyunu içmesi için bir kadına ver. Ve emin ol ki o sana gelecektir;

MUNUS SIGSIGGA AG BARA YE
INNIN AGHGISH XASHXUR GISHNU URMA
SHAZIGA BARA YE
ZIGASHUBBA NA AGSISHAMAZIGA
NAMZA YE INNIN DURRE ESH AKKI
UGU AGBA VEAGUB!
 

Şaman

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Haz 2008
Mesajlar
376
Tepkime puanı
21
Bir kadının aşkını kazanmak için (Sümer majisi)
Aşağıdakini bir elmaya veya nara üç kez oku. Meyveyi sıkıp, suyunu içmesi için bir kadına ver. Ve emin ol ki o sana gelecektir;

MUNUS SIGSIGGA AG BARA YE
INNIN AGHGISH XASHXUR GISHNU URMA
SHAZIGA BARA YE
ZIGASHUBBA NA AGSISHAMAZIGA
NAMZA YE INNIN DURRE ESH AKKI
UGU AGBA VEAGUB!
bu sümer majisi değil çingene büyüsü.üç yönün rüzgarı falan ona sesleniyor
 

gizlimabetperisi

Kayıtlı Üye
Katılım
7 Ara 2008
Mesajlar
215
Tepkime puanı
20
Bu bir cadı iksiri değil bilimsel bir tıbbi çay tarifidir. Yalnız bazı eksikler var. Tüm bitkilerden birer ölçü birimi alınacak ve harmanlanacak, bitkiler iyice parçalanacak ama asla toz edilmeyecek, sonra bu karışımdan...
Bir de sadece alıntı demek yerine eğer bir web sitesi değilse kaynağınızı tam olarak belirtmeniz gerekmektedir. Ayrıca tıbbi çay formülasyonları bitkisel ilaç kapsamında olduğundan gelişigüzel verilmemelidir. Kişinin bünyesine, kullandığı ilaçlara ve beslenme şekline göre özel bir şekilde belirlenmeli ve sadece fitoterapi eğitimini almış kısıtlı sayıda hekim tarafından verilmeli, eczacılar tarafından önerilmelidir.


Sevgili origanum cadı iksirleri dediğimiz şeylerde bir şekilde bazan tıbbi çay tarifi gibi değil midirler? Cadı iksirleri de herkes tarafından verilmemelidirler ve dağıtılmamalıdırlar. Cadı iksirlerinin de şakası yoktur.
Cadı iksirleri bilimsel değil midir bilmem ama iksirler etki ettiğine göre hafife almamak ve ortalıkta çok da bonibon gibi sunmamak lazım derim.
Gerçi artık bilgi çağına girdik. bazı bilgiler açığa çıkartılacak, bazı bilgiler paylaşıma sunulacak. Bilginin kirliği mi olacak yoksa bilgi zenginliği mi göreceğiz bekleyip.
Syg.
 

Rakshasa

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Ocak 2010
Mesajlar
1
Tepkime puanı
0
bende istiyorum talan her yeri ettim ama yok olanlarda asılsız şeyler.
 
Üst